Jump to content

sanayi toplumu


alpinçayırı

Recommended Posts

Sanayi Toplumu, Sanayi Devrimi'nden sonra ortaya çıkmış bir toplum türüdür. Sanayi Devrimi toplumunda teknoloji, eskiye nazaran daha gelişmiş olup insan gücü ile yapılan ve uzun süren ağır işlerin yerini fabrikadaki makineler kısa sürede yapmaktadır. Sanayi Toplumu'nda, kendisinden bir önceki Tarım Toplumu'nun feodalizm zihniyeti kapitalizm tarafından yıkılmıştır ve insanların yaşam koşulları, teknolojinin de etkisiyle eskiye nazaran daha da uzamıştır. Kapitalist Sanayi Toplumu'nda köyden kente göçün artmasıyla birlikte hakim olan aile türü, çekirdek ailedir. kapitalizm; Sanayi Toplumu'nda hakim olsa da bu sefer çevre kirliliği, işçilerin kötü çalışma koşulları gibi krizlerle baş edememiş, kapitalizme karşı sosyalizm ve komünizm akımları ortaya çıkmıştır. Bu dönemin ünlü sosyologlarından Karl Marx, sanayi toplumunun kendilerinden önceki avcı-toplayıcı ve tarım toplumlarına nazaran daha iyi işler çıkardığını fakat bir avuç burjuvanın rahatı için emekçilerin haklarının çeşitli yollarla kodamanlar tarafından gaspedildiği gerçeğini vurgulamıştır. Marks'a göre kapitalizm, feodalizmi yıkarak çok büyük bir iş başarmıştı fakat işçi hakları ve çevre kirliliği konusunda çuvallamıştı. Zira kapitalizm, sınıflı bir toplum düzeniyle işçi sınıfını bölmekte ve proleter devrimi engellemektedir. Kapitalizm, düşman bulamayınca kendi kendini yok edecek, önce sosyalizme daha sonra komünizme geçilecek ve bütün Dünya'da sınıfsız bir toplum kurulup işçiler rahat rahat yaşayacaktır.

Link to comment
Share on other sites

Evet , doymak bilmez kapitalist semayeler holdingleşiyorlar. Halkı daha fakir bırakıyorlar. Soyacak sömürecek insan kalmayınca birbirlerini kazıklıyorlar , en sonunda kendi kendini kazıklamaya başlayacaklar. Çünkü herşey teknolojiye bağlandı yapay zeka belki kapitalist faşis sistemin sonunu getirir. Şöyle ki ,

 

Teknoloji sayesinde büyük holdingler kendi kendine yeter hale geldiler. Yani gurup şirketler içerisinde makina ve teknoloji sayesinde tüm gereksinimlerini karşılıyorlar ancak para dönmüyor. A şirketi yemeğini kendi kurduğu B şirketinden alıyor. Servisini kendi kurduğu C şirketine ihale ediyor , araç gereksinimini yine kendi kurduğu D şirketinden gideriyor.. böyle uzayıp gidiyor.

İlk önceleri çirkince zengin oluyorlar ama halk fakirleşmeye başlıyor. Bir süre sonra holding karları giderek azalıyor ve sıkı tasarrufa gitmek zorunda kalıyorlar. Ama tasarrufu kendi lüksünden değil işçilikten yapınca önce kalite düşüyor sonra işçi bulamıyor.

Ardından tasfiye sürecine giriyorlar.

 

Benim öngörüm bu şekilde.

 

Bu kısır döngünün son aşamasına yeni girildi. Ama çıkmak için bir çare var. İşçiye holding kazancından fazla para vermek.

 

Ancak şirketler kurnazlık yapıp işçiye para vermek yerine özel sigorta promosyonu veriyorlar. Böyle kendilerini kandırıyorlar. Çünkü özel sigorta şirketi de yine aynı holding bünyesinde.

Bundan çıkışın tek yolu işçiye hakettiği ücreti vermektir. Çoğu holding adı büyük sözde büyük şirketler fazla mesai ve gece mesailerini normal ücret üzerinden veriyor. Bunu tasarruf adına yapıyor halbuki en az yüzde 50 fazla vermesi gerekiyor.

 

Bu noktada işbirlikçi devlet devreye giriyor. Devlet memuruna işçisine fazla para basarak güya fazla para veriyor. Halbuki devlet bir işletme değildir. Ödediği fazla maaşları vergilerden yada matbaadan karşılamak zorunda. Bu durumda aşırı enflasyon oluşuyor ve yine çok uzamadan durgunluk sürecine geçiyor piyasa.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...