Jump to content

Recommended Posts

İyilik ve kötülük diğer bir deyişle ahlak ve ahlaksızlık yere zamana duruma göre değişkenlik gösterir.  
İnsanlığı yanıltan şey binlerce yıllık dogmalara göre karar vermeye çalışmasidir.  


Herşeyin hukukunun ayrı ayrı düzenlenmesinin temel nedeni aslında budur. Zamana ve duruma göre değişkenlik olmasıdir.  
Savaş hukuku , ticaret hukuku , evlilik hukuku , çocuk hakları , kadın hakları , çalışan hakları falan filan..  
 
Arap bedevi çöllerinde yaşayan bir kadının tek başına yolculuk etmesi ve her yerini kapamak zorunda olması bugün bile zorunludur. Oradaki yaşantı hala aynıdır.  Ancak medeniyetin yüksek olduğu bölgelerde boyle bir şeyin ahlak diye dayatilmasi tam tersi ahlakszilik olusturmaktadir.  
 
Günümüzde teknoloji sayesinde  mekan ve zaman hızlı değişebildiğinden insanlar buna ayak uydurmada direnç göstermektedir. İyilik kotuluk çatismasi  bu noktada ortaya çıkmaktadır.
 
Günümüzde bir insanı üçbin yıl öncesi dogmalarla yetistirebilirsiniz. Bu durumda modern ogretilerle yetistirilen birinin yaşantısı ile çatışmaya başlayacaktır.  
 
Bu çatışmanın temelinde ise soyculuk ve mezhepçilik yatmaktadır. Ortadogunun üç bin yıllık dogmalarda ısrar etmesinin arkasında yeni dünyaya uygun bir kültür gelistiremedigi için kendi üçbin yıllık dogmalarinda ısrar edip diğerlerini düşman olarak görmesi yatmaktadır.  

 

Bu noktadan baktığımızda ahlak diye ortaya sunulan dinlerin ahlak ile de hiçbir bağlantısının olmayacağı görülebilir. Din ve ahlak ayrı şeylerdir. Din değişmez dogmalardan ibarettir  ama ahlak zamana ve duruma göre değişkenlik gösterir.

 

Dogmalarla yetişen insanların bu değişkenliği kabullenememesi çatışmayı doğurur.
 
 
 

 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Tibetin yaylasında yaşayan köylü de kötü bir yaşamdan koru bizi diyerek tanrısına yalvarirken Newyorkta yaşayan aynı dinden biri de aynı duayı tanrisindan ister. İkisi de yaşantısından memnundur. Ancak New York daki insana göre Tibet yaylasi istenmeyen bir ceza gibidir.

 

Birisi öyle yaşamamak için dua ederken diğeri öyle yaşadığı için mutludur.

Link to comment
Share on other sites

İslamcıların bütün kötülükleri başkalarına atfetmektedirler. Özellikle de modern çağın ürünleri ve bilgi seviyesi İslamcıların söylemlerini  birbir yok etmeye başlamasıyla birlikte ahlaksızlığın kaynağını hep moderniteye atmaktadirlar.

Ancak kendi kaynak kitaplarında bile  İslamcilarin bahsettikleri kötülüklerin  binlerce yıldır var olduğu belirtilmektedir.  Yani bunun modernite ile hiçbir bağlantısı yoktur.

 

Kendileri müşteri kaybetmemek adına kendi gibi olmayan herkese her iftirayı yakistirmaktadirlar.

 

Link to comment
Share on other sites

Bir musluman başkasına iyilik yapamaz , çünkü tanrisindan daha büyük bir beklentisi olmasa asla o davranışı sergilemez.

Bu çıkar beklentisi yüzünden yani cennet hayali yuzunden her türlü saçmalığı normallestirmislerdir.

Bir musluman size bir mandalina veriyorsa mutlaka arkasında tanrisindan istediği bir mandalina ağacı vardır.

Zaten sadaka anlayışları da böyle değil mi? Ver ki Allah daha çok versin demiyorlar mi?

İslam'ın tüm rituellerini bakarsak her bir davranış için çok büyük bir beklenti içindedirler.yerden bir taşı kaldırmak bile onlar için deftere yazılacak ve sonra hesaba eklenecek bir davranış şeklidir.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...