Jump to content

Gercek Uzerine


evrensel-insan

Recommended Posts

Hepimizin dilinden dusmeyen, gercek kavrami, bilincli ve farkinda olarak kullanilan bir kavram degildir.

 

Herseyden once bu kavramin, neler icerdigi ve farkli algilari ortaya koymak gerekir.

 

Neyin gercek oldugu (truth) ile, gercekte var olan (reality) farkli seylerdir.

Neyin gercek oldugu (truth) neyin gercek olmadigina (falsity) baglidir. Buradaki gercek olmayan (false) ile, gercekte var olmayan (unreal) ayni seyler degildir. Ayni,

 

gercek olan (true) ile gercekte var olan (real) in ayni seyler olmadigi gibi.

 

Gerceklik (reality), sadece gercekte var olan konusudur. Yani gercek olan (true) ve gercek olmayan ( false), gercegin ne oldugu (truth) konusunu icermez.

 

Gerceklik (reality) konusu, metafizigin ontolojisinin (varlik) konusu iken, neyin gercek oldugu (truth) epistemolojinin (bilgi) konusudur.

 

Bu temelde, olgu (fact) ile, kurgu (fiction) da bilimselligin konusudur.

 

Bu temelde de gerceklik, varliksal (ontological) ve bilgisel/bilimsel/epistemolojik (epistemological) gerceklik olarak farklilasir.

 

Bilindigi gibi, varliksal gercekligin, ontolojik ideolojileri olarak uc tane ideolojisi vardir.

 

Bunlar gercekte var olan gercekligin nesnel oldugunu ve gercek olan varligin madde oldugunu soyleyen-materyalizm

 

Gercekte var olan gercekligin oznel oldugunu ve gercek olan varligin dusunce oldugunu soyleyen-idealizm

 

Gercekte var olan gercekligin isim oldugunu ve gercek olan varligin olmadigini soyleyen-pozitivizm

 

Realizm ise gercekcilik demektir. Yani, realist olan bir kisi, konuya gercekte var olan uzerinden bakan kisidir. Realizmin ve realistin, yani gercekcinin neyin gercek oldugu (truth) konusundaki yanasimi, ontolojik ve/veya epistemolojik olabilir. Ontolojik ise, materyalist, idealist veya pozitivist olabilir.

 

Ben, gercege ontolojik ve metafizik olarak bakmadigim icin, bu konuyu burada noktaliyorum. Benim, gerceklige ve gercekcilige bakis acim, epistemolojiktir ve bilindigi gibi, constructivist, yani yapilandirmaci epistemolojidir.

 

Herseyden once epistemoloji gercegin ne oldugu(truth), dogrulamasi (justification) ve inanc (belief) uzerinedir.

 

Iste bu temelde, bilimsellik ve inancsallik farklilasir. Bilimsellik olgu (fact) uzerine kurulurken, inancsallik kurgu (fiction) uzerine kurulur.

 

Herseyden once, bir yapilandirmaci; gercekligin ontolojik degil, yapilandirilmislik (constructed) uzerine kuruldugunu dile getirir. Bu farklilik, constructivizmi, ontolojiden (varlik) epistemolojiye (bilgi) tasir.

 

Yapilandirmacilik temelinde, bilimsel ve bilissel bilginin tabiatini dile getirir. Buna gore, bilimsel bilginin, bilim kisilerince yapilandirildigi ve dunyadan kesfedilmedigi gorusune sahiptir.

 

Duyusal deneyimi aciklamak icin,bilimin kavramlarinin onerilmis birer zihinsel yapilandirilmislik oldugunu soyler.

 

Bilebilecegimiz tek gercekligin, insanoglu dusuncesinin sundugu/temsil ettigi gerceklik oldugunu soyler.

 

Gercekligin insan dusuncesinden bagimsiz oldugunu, fakat anlaminin, iceriginin ve bilgisinin herzaman bir insanoglu yapilandirmisligi oldugunu soyler.

 

Irkin, cinsiyetin ve cinselligin ayni masanin, sandalyenin ve atomun da oldugu gibi, fiziksel ve biyolojik gercekligin sunumunun/temsil edilmesinin bir insanoglu yapilandirmasi oldugunu soyler.

 

Mesela, sosyal bir yapilandirmacilik olan, iyi ve kotu terimlerinin neyi icerip, neyi icermedigi, toplum olarak ne ifade ettigi, ne anlam ve icerikte oldugu disarida dunyada yoktur, fakat, sadece sosyal yapilandirilmisligin kulturu icinde verdigi anlamin icinde ve yoluyla belirlenir. Temeli bu yapilandirilmis sosyal bilgi ve onun ogrenimine dayanir.

 

Bu temelde, neyin gercek oldugu (truth) yapilandirilmis gercekliktir.

 

Epistemolojik gercekligin, yapilandirilmisliginin evrensel kullanim sembolleri olan ve yapi ve isleyisini ortaya koyan x ve y, evrensel-insan zihniyetinin konusudur.

 

Ontolojik (varliksal) gerceklik, hem bilimin konusu degildir, hem de bilimsel degildir. Cunku bilim ve bilimsellik metod olarak, gozlemi, gozlemin teorisini, bu teorinin test edilip, olgulasmasini ve gozlem ile yanlislanabilirliginin baki kaldigi metodunu kullanir.

 

Ontolojik ve teolojik gerceklik, felsefenin metafiziginin insanoglunca yuzyillardir neyin gercek olduguna dair tartistigi materyalist ve idealist ideolojileridir. Bu temelde ontolojik(varliksal) ve teolojik(tanrisal) gercegin ne oldugu (truth) tartismasi, surer gider. Bu da hic bir zaman sonuclanamayan ontolojik gerceklik tartismasidir.

 

Saygilarimla;

 

evrensel-insan ,

  • Like 5
Link to comment
Share on other sites

Herseyden once epistemoloji gercegin ne oldugu(truth), dogrulamasi (justification) ve inanc (belief) uzerinedir.-e.i.-

 

Yukaridaki cumle, yazilan ilk mesajin anahtarcumlesidir.

 

Simdi bunu aciklayalim.

 

Kendisine realist, yani gercekci diyen bir kisi; her seyden once neyin gercek oldugunu (truth) inanc veya bilgisiyle (belief/epistemoloji) inancsal veya bilimsel (fiction/fact) dogrulamasi (justification) gerekir.

 

Simdi metafizigin teolojik dogrulamalarina bakalim.

 

Tum teolojik dogrulamalar, ister bir tanri, ister bir yaratici, ister bir akilli tasarimci, ister bir din icersin; hepsi, AKLIN KENDINI INANDIRDIGI BIR DOGRULAMANIN, yani soyutun somuta tasinmasidir.

 

Tum ontolojik dogrulamalar, aklin gerek duyusal, gerek duyumsal KENDINI IDEOLOJILENDIRDIGI DOGRULAMANIN, yani somut veya soyutun, somuta tasinmasidir. (burada kurani, Allah ile ozdeslestirmek ile, dogayi evreni tanri ile ozdeslestirmenin bir farki yoktur)

 

Ozel olarak materyalist dogrulamayi aciklamak istiyorum.

 

Materyalist dogrulama, yani neyin gercek oldugunun gercekte var olan olarak dogrulanmasi nesneldir ve maddeye dayanir.

 

Buradaki ilk sorun, aklin bu ideolojiye verdigi KESINLIK, BASKA BIR SECENEK OLMAMA V.S. SABITLIGIDIR.

 

Ikinci sorun, bu sabitligin getirdigi, bilimin ve bilimselligin yanlislanabilirlik ve gelisiminin onunu tikamak ve sadece bilimi gelistirmek yerine, bilim ve bilimselligi ispata indirgemektir. Bu da yuzyillardir, materyalizmin kendisini idealizm ile tartisirken ispat etmesi temeline dayanir.

 

Ucuncu sorun, bilhassaetik olarak insanoglunun madde ile ozdeslestirilmesi ve tarihler boyu insanogluna bir madde muamelesi yapilarak, insanoglunun alinip, satilmasi, kul ve kolelik ve de yine insanoglunun yarattigi soyut ideolojik inanclar ugruna savastirilip, taraflandirilip; insanoglu faktorunun ikinci plana itilmesidir.

 

Ucuncu bir sorun da, nesnelligi madde temelinde olgulastirmak, sanki madde ve nesnellik hem kendi basina bir olguymus gibi gostermek, hem de onlara yuklenen anlam ve icerikle,nesnel maddeyi insandisi bir olgu olarak guc ve teleolojik bir icerige burundurmektir.

 

Boylece, materyalizm nesnel maddeyi olgulastirarak sabitlestirmekte ve nesnel bir madde olarak ozdeslestirdigi insanoglunun da KIM, ZIHIN, OZNEL, KAVRAMSAL icerigini goz ardi etmektedir.

 

Yani, asil anlam ve icerik veren insanoglunun yapilandirma ve soyutlama yetisini, madde indirgemeciligi icinde gale almamakta ve onemini algilatamamaktadir.

 

Iste tam da bu yuzden epistemoloji ve bilim ve bilimselligin metodu, fenomeni taban almakta ve FENOMENIN NE OLDUGUNUN BIR VARLIK OLARAK TARTISMASINI ONE CIKARMAK YERINE; onun gozlemini, gozleminin teorisini ve bu teorinin test edilebilirligini ve yeni bir gozlem ile YANLISLANABILIRLIGINI, DEGISIMINI VE YENILENEBILECEGINI ortaya koymaktadir.

 

Halbuki, materyalizmin algisina gore nesnel madde tek gerceklik ifade eden varliktir ve hep bunu ispat eder, YANLISLAMAYA ACMAZ VE YANLISLANABILIRLIGININ GOZLEMINE YER VERMEZ.

 

Son olarak olgusal temelde, ontolojik gerceklik evrensel onay almis bir temele oturtulamamis ve insanoglunca ontolojik temelde tartisma surdurulen bir alandir.

 

Bilim ve bilimsellikte TARTISMA YOKTUR VE OLGU TARTISMAYA YER VERMEYECEK VE GOZLEM ILE YANLISLANABILECEK BIR SEKILDE BILIMSELDIR.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...

Bir hiçbirşeyin; gerçek olabilmesi için, önce başka bir hiçbirşeyin; gerçek olmaması gerekir.

Örneğin elma gerçek ise önce elmasızlık gerçek olmalıdır.

 

Dahada açıklayıcı olursak bir dünyada eğer bir "dinazor" gerçekten varmı? diye sorarsanız.

Daha önce dünyada hiç dinazor olmamışken ki durumla hayır;

daha önce dünyada var olupta sonradan dinazorun neslinin tükenmesi durumuyla hayır;

Da iki hayır farklıdır. Yani ilk hayır esasen asla oluşamyıyacak bir soru ve cevapken, ikinci hayır oluşabilir bir soru ve cevaptır.

 

Buda şunu ortaya koyar dünyada bilinmemiş herşey, hiçbirşeydir. Aslında buda yalnıştır.

Daha önce dünyada dinazor var iken ve dinazorların varlığı hiç bulgusal olarak ortaya konmamışken dinazorlar gerçek değildir. denilecekti. Oysa dinazorlar tanımlanmasada gerçekti.

 

Bütün bunlara göre gerçek; bir evrensel küme içinde ortaya konulabileceğini gösterir. Yani zaman, tanımlama fonksiyonu gibi tüm belirsizliklerin fonksiyonuna bağlı olan bir evrensel küme içinde var olup olmama meselesidir.

Eğer evrensel küme bir ev ise o evin içindekiler geçektir. Eğer evrensel küme evin içindeki bir oda ise o odadakiler gerçektir. ama evin mutfağı, odada gerçek değilken, evde gerçektir.

 

Dahada ilginci, eğer ev bir bilgisayar oyunu simcity ise kulanıcı için ev gerçeksizliktir. Onun için bilgisayar ve oynadığı bilgisayar gerçektir. Ancak bilgisayar içindeki yazılımda ev ve elemanları gerçektir. Bilgisayar yazılımındaki elemanlara göre kullanıcı nedir? KEndi evrensel kümesinin dışındaki bir gerçektir.

 

Sonuç olarak; gerçek, kendinden daha gelişmiş bir gerçeğin oluşturduğu sanaldır.

 

Eğer bir olgu var ise asla gerçek değildir. Çünkü var olma durumunda onu oluşturan bir üst boyut gerçeği gerekir. üst boyut gerçeğide var ise onunda bir üst boyutu vardır. hatta onunda... işte bu sonsuzluktur. Sonsuz büyüklüktür.

 

Sonuç olarak biz iyi bir similasyonuz.

Link to comment
Share on other sites

Saygideger osarici-

 

Gercegin ne oldugu ile gercekte var olanin farkini algilamak lazim.

 

Elma, gercegin ne oldugunu mu bize verir, yoksa gercekte var olan midir?

 

Ayrica, gercek; insanoglu olmadan ortaya nasil ve kim/ne tarafindan konur?

 

Insanoglu iradesi disinda kalan gercekligin, gercekte var oldugunu ve gerceginin ne oldugunu kim/ne ortaya koyar?

 

Gercegi dogru ile karistirmamak lazim, yalniz; gercegi dogrulamak gerekir. Bu da ya inancsal dir, ya da bilimseldir.

 

Bilimsel gercek, evrensel onaya sahiptir. inancsal gercekte, sadece inanani baglar ve inanmayanla tartisir.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

İnsan arkadaşım açıklamaların için teşekkür;

Bende farklı bir yoldan girmek istiyorum.Gerçekler:basittir.Kabullenilmesi bazen zor olabilen oluşumlardır.Burada oluşum derken bir düşünce veya bir etkileşim sonucu da olabilir.Düşüncelerle,eki ve tepkimeler sonucu oluşan gerçekler olduğu gibi,gerçeklerin oluşumuna sebebiyet veren ve onlarında oluşumunu sağlayan gerçekler vardır.Bu durumda gerçekler,gerçekleri oluşturabildiğine göre sebebin ve sonucun gerçek olması gerekiyor.Gerçek bulunduğun durum olabilir,üzerinde yürüdüğün dünya ve dünyanın içinde bulunduğu evren olabilir,sınava girmiş olduğunuz dersin sorularına vereceğiniz cevaplar olabilir,size küfür eden o çocuk hakkındaki düşünceleriniz olabilir.Gerçeklik:sebep,sonuç,etki,tepki ilişkisi ve bunların her biri tek başına gerçeklik olabilir.

Gerçek -AN-dır.Gerçek denilen şeye inanılmaz.Gerçek yaşanır.Gerçeklik hakkında bu zamana gelen bütün fikirlerin gerçekliği eksik tanımladığını ve hepsinin bu gerçeği çıkarabileceğini düşünüyorum.

Link to comment
Share on other sites

İnsan - insan veya doğayı kendisi yaratmaya kalkıştığı teknolojiye doğru gidiyoruz.

Bu durum bir çiçeği imal edebilme çabasında gerçek - sanal gerçek arasındaki farkımızı ortaya koyacak.

Elma, gercegin ne oldugunu mu bize verir, yoksa gercekte var olan midir?

sorusunda mesele döngüdür. Şöyleki gerçek aslında bir üst boyut gerçeğinin ortaya koyduğu durumdur. Aslında gerçek, hep sanaldır. Bilgisayar oyunları gibi.

 

Yazılımda gerçek, sen isen, yazılım sanaldır. Yazılım elemanları için ise gerçek sen değilsindir. gerçek, yazılımı oluşturan elemanlardır. Yazılım elemanlarıda asla kendisinin gerçek olmadığını fark edemez. Mesela biz şuan bir yazılım olabiliriz. Eğer bir yazılım isek olmadığımızı ispatlayamayız.

 

Ancak anlayabiliriz. Nasıl mı? Döngüyle. Çünkü gerçek eğer bir küçük yazılım ortaya koyarsa; içinde bir döngü oluşturur. Biten noktalar oluşturur. Tıpkı gece ve gündüz gibi. Tıpkı, mevsimler gibi. Neden dünya dönüyor? Neden hep bir tekrar içindeyiz. Bu dünyada asıl aldatmaca ise zamandır.

 

Zaman olmasaydı; her gün aynı günü yaşadığımız bir dünyada olsaydık; bu durumda akıl farkedebilir olurdu; Bu durum daire ile spiral arasındaki fark gibidir. Biz yazılımlarımızda daire kullanırız. Yani döngümüz zamandan bağımsızdır. Zamansa döngüye dairelerin spiral bir yaya gibi ileri gitmesine yol açar. Dolayısıyla her gün aynı gün olmaz.

 

Bir oyunu saatlerce oynayın ve gözlerinizi kapatıp oyunu kafanızda canlandırın veya oturup bir iki hafta sadece matematik çalışın; Sonuç kaba kodlar; kaba veri tabanı; bizim bilinç dediğimiz aslında çok daha ayrıntılı kodlar ve veri tabanları tarafından algılanır. Bir an kendi similasyonumunuz içine girer gibi oluruz.

 

Eğer gerçek olsaydı; Ne zaman olurdu nede gece ve gündüz. Biz hiçbirşeyiz. Nihilizm bu açıdan da doğrudur. Herşey hiçbirşeydir.

 

Biz, kullanıcısı içindeki elemanlar olan; bu elemanlara akıl verilmiş; çok iyi bir similasyonuz. Gerçek değiliz. Aslında ne acı var nede tatlı sadece matematik var.

 

 

Saygideger osarici-

 

Gercegin ne oldugu ile gercekte var olanin farkini algilamak lazim.

 

Elma, gercegin ne oldugunu mu bize verir, yoksa gercekte var olan midir?

 

Ayrica, gercek; insanoglu olmadan ortaya nasil ve kim/ne tarafindan konur?

 

Insanoglu iradesi disinda kalan gercekligin, gercekte var oldugunu ve gerceginin ne oldugunu kim/ne ortaya koyar?

 

Gercegi dogru ile karistirmamak lazim, yalniz; gercegi dogrulamak gerekir. Bu da ya inancsal dir, ya da bilimseldir.

 

Bilimsel gercek, evrensel onaya sahiptir. inancsal gercekte, sadece inanani baglar ve inanmayanla tartisir.

 

Saygilarimla;

evrensel-insan

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...