Jump to content

Akıl ve Mantık


Predictor

Recommended Posts

On 18.06.2023 at 16:32, Predictor yazdı:

Bilimin temel araştırmalarla bittiğini henüz anlamadın.

tarihte ünlü biri 'keşfedilecek tüm büyük fikirler keşfedildi artık bir şey kalmadı' tarzı bir şey diyordu. halbuki 1800lü yıllardayken daha. Bilimin nihai bir sınırı varsa bile şu anki konumda bittiğini görmeye hiçbirimizin ömrü yetmez. belli bir kısmı bilim ama ötesi bitik böyle bir şey olmaz. bilim adamları zaman zaman fantastik teoriler ortaya atıyor ama bunları mutlak doğru diye pazarlamıyorlar, zaten sağlam olmadığı sürece bilim camiası da ilgilenmiyor. 

 

On 18.06.2023 at 16:32, Predictor yazdı:

Onların teorileri, tanımları (konseptleri) dahilinde geçerli ve doğrudur. Gerçeklik açısından, işe yaramazlar ve maddi dünyanın gelişimi üzerinde herhangi bir etkisi yoktur!

Atom bombaları ve nükleer enerji santralleri gayet maddi ve etkili şeyler. kütle-enerji dönüşümünün keşfi sayesinde bunlar yapılabildi. öznel fikirlerini dikte ediyorsun.

 

On 18.06.2023 at 16:32, Predictor yazdı:

Bu saçmalık ancak matematiksel olarak mantıklı olarak tanımlanabilir. Saçmalık ayrıca aşırıya götürülüyor, örneğin parçacıkların yoktan var olduğunu ve sonra hemen tekrar ortadan kaybolduğunu ve böylece enerjinin korunumu yasasının ihlal edilmediğini iddia ederek: +1-1=0

ben yoktan var olma ya da yok olma durumlarını savunmam. termodinamik yasaları ortada. Ama enerji diye bir şey aslında yoktur dersek, işte o zaman bu, kütle bazı olaylarda aslında olmayan bir şeye dönüşüyora çıkar.

On 18.06.2023 at 16:32, Predictor yazdı:

Enerjiden bahsetmek için, bir nesneye ihtiyac vardır. Enerji bir nesnenin özelliğidir. Enerji her zaman nesnelere bağlıdır. Yalnızca temel yükler, yani madde enerjiye 'sahip olabilir'. Enerji hareket potansiyelidir. Enerji yok, hareket yok, değişim yok. Bir ağırlığın potansiyel enerjisi vardır. Bu, serbest bırakıldığında ağırlığın hareket etmesine neden olur. Yere çarptığında, ağırlığın kinetik enerjisi zeminde kinetik enerjiye, nihayetinde ısıya dönüştürülür. Isı, doğal entropi ilkesine de uyan düzensiz bir enerjidir. Sonsuz büyüklükteki mekanda enerji-momentum korunumu geçerlidir.

yoktan var olamayacağına göre bir kaynak olması gerekiyor. ancak enerji sadece maddeye atadığımız hayali bir sayıdan ibaret değil. herhangi bir maddenin bünyesinde olmayan enerjiye, boşlukta yayılan fotonlara ne demeli, onlar da aslında olmayan birer hayal ürünü mü.

sorulan sorulara cahil disleksi vs kullanarak cevap veriyorsun, karşıt fikre tahammülün yoksa yazdıklarını okumam bir şey de yazmam olur biter sorun değil benim için.

Link to comment
Share on other sites

Önce şunu belirtmeliyim, sen ve diğer ana akım bilim adamları üniversitede okudunuz ve bunun sonucunda bir eğitim aldınız. Bu eğitim kolay değil, çok zaman ve enerji istiyor, buna saygı duyuyorum. Ama kurgularınısa (konseptlerinize) saygı duymuyorum, çünkü kurgu yoktur ve olmayan bir şeye saygı duyulamaz!

Mühendislik bilimini bunun dışında tutmalıyız. Mühendislik bilimi uygulamalı bir bilimdir. Geri bildirimli bir bilim - çalışmanın sonunda bir ürün yaratılır. Bu ürünlerden bazılarını her gün kullanıyoruz. Mühendislik bilimi gerçek dünya (nesneler) üzerine inşa edilmiştir.

Bir insanın organizması bir (bijolojik) OTOMAT gibi çalışır, ya da en azından prensipte böyle hayal edebiliriz: Ruh programcı, beyin bilgisayar ve beden de otomattır. Ama sistem daha da büyüleyici, çünkü bilgisayar aynı zamanda kendi programcısını, ruhunu da inşa ediyor.

Ruh: Ben dediğimiz

Bir insan dünyaya geldikten sonra, programcısı kopyalamaya başliyor. O insana hangi biligeleri yüklersen onu kopyalar, örneğin türkçe dili yüklersen türkçe konuşur.

Ayrıca, biz insanlara daha çocuk yaşta zihinsel bir 'inanç filtresi' yükleniyor. Ve insanların çoğu, hayatının sonuna kadar bu inanç filtresinden kurtulamiyor. Programcı, dışarıdan gelen tüm bilgileri bu filtreden geçiriyor ve filtre kurgu (konsepti) ve gerçekliği (nesneleri) ayıramiyor.

Bu filtreyi kullanan bir programcı (hangi eğitimi alırsa alsın hiç farketmez) kesinlikle mekanın sadeliğini asla göremez. Mekan aslında çok basit ve primitif calışır. Mekanda sadece ve sadece temel yükler olan proton ve elektronlar vardır. Mekanda (uzayda) mekanın (uzayın) kendisinden başka hiçbir şey yoktur!

Bu filtre, programcının tam bilgi sahibi olamasını istemiyor, inanmasını istiyor, yani programcının düşünmesini engelliyor.

Neyden bahsettiğimi biliyorum, bir zamanlar bu filtreye ben de sahiptim!

Bu nedenle, temel yüklerin yani mekanımısın nasıl çalıştığını bilmek isteyen herkese, Ayn Rand'in 'Identik Yasasi filtresini' kullanmasını tavsiye ederim. Filtre hatasız çalışır, sadece programcı hata yapabilir. Bu filtre 'bir güncelleme veya anti virüs programına ihtiyaç duymaz' ve ücretsizdir!

 

Atom bombaları ve nükleer enerji santralleri gayet maddi ve etkili şeyler. kütle-enerji dönüşümünün keşfi sayesinde 
bunlar yapılabildi. öznel fikirlerini dikte ediyorsun. 

Nükleer enerji vardir, bunu buraya yazarken, bunun için ihtiyacım olan elektrik atom enerjisinden oluşuyor.

Ama, atom bombaları, ana akım bilim adamlarının fiziğinde mümkün olan bir kurgudur! Bir nükleer bomba çalışmaz çünkü nükleer, üstel bir zincirleme reaksiyon saf enerjinin birdenbire açığa çıkması sonucu mümkün değildir. O sadece Einstein'in fiziğinde (konseptinde) gecerlidir.

Bilim adamları, temel yükleri nereden yaratıyorlar, ceplerinden mi?

Herhangi bir nükleer zincirleme reaksiyon veya fisyon, bir nükleer güç reaktöründe olduğu gibi denetlenebilir olmalıdır, yani moderatöre ihtiyac vardır. Bir nükleer reaktördeki moderatör, görevi nötronları emmeden yavaşlatan malzemedir. Bu yavaşlama, moderatör malzemenin atom çekirdeğinden sıçrayan nötronlar tarafindan gerçekleştirilir. Çoğu reaktörde moderasyon, reaktörü de soğutan suda gerçekleşir. Moderatör olarak grafit (karbon) kullanılır. Bu, 1940'larda atom bombasının sözde icat edildiği zaman gerçekten bilinmiyordu!

Bu kanıt olarak yeterli, kontrol edebilirsin.

Hiroşima napalm bombalarıyla bombalandı. Internette resimler mevcut, bakabilirsin. Japon evleri, genel olarak, hızla yanan basit ahşap yapılardı. Ağaç öte yandan, o kadar kolay yanmadı. Ve beton ve tuğla binaların duvarları sağlam kaldı, örneğin Bank of Japan katı binasının içi bile zarar görmedi ve birkaç gün sonra tekrar hizmete açıldı.

 

yoktan var olamayacağına göre bir kaynak olması gerekiyor. ancak enerji sadece maddeye atadığımız hayali bir sayıdan ibaret 
değil. herhangi bir maddenin bünyesinde olmayan enerjiye, boşlukta yayılan fotonlara ne demeli, onlar da aslında olmayan 
birer hayal ürünü mü.

Evet, onlar da birer hayal ürünü!

Foton sadece ışığı tanımlayan bir modeldir. Bilim adamlarının foton dedikleri, bu maddenin (mekanın kendisinin) titreşiminin bir nesnenin üzerinde hareket etmesidir, belirli bir yüzey (polarizasyon düzlemi) yansıtılır. Bu, fotonun yalnızca deformasyonun veya proton ve elektronun özelliği olduğu anlamına gelir.

 

sorulan sorulara cahil disleksi vs kullanarak cevap veriyorsun, karşıt fikre tahammülün yoksa yazdıklarını okumam 
bir şey de yazmam olur biter sorun değil benim için. 

Sert geldiyse özür dilerim, söylediklerimi geri alıyorum!

Bazen duygularımı kontrol edemiyorum

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

  • 7 ay sonra...

Geçen yıl internette gezinirken bir web sitesinin okuyucusunun ilginç yorumu dikkatimi çekti ve bu yorum beni çok ilginç bir kitaba yönlendirdi. Kitabın adı "Hiroshima Revidiert - Die Beweise für Napalm und Senfgas anstatt Strahlung" ("Hiroşima Gözden Geçirildi - Radyasyon Yerine Napalm ve Hardal Gazının Kanıtları"), yazar Michael Palmer.

Yazar, Hiroşima'da atom bombası kullanılmadığını, kurbanların aldığı yaraların napalm ve hardal gazına işaret ettiğini anlatıyor. Kitap ayrıca bu savaş ajanlarının (patlayıcı ve kimyasal) tam olarak nasıl çalıştığını da açıklıyor.

Bu da, nükleer bir bombanın işe yaramayacağının ya da sadece bir hokus pokus olduğunun indirekt bir kanıtıdır!

 

Predictor

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Kahin yazdı:

Geçen yıl internette gezinirken bir web sitesinin okuyucusunun ilginç yorumu dikkatimi çekti ve bu yorum beni çok ilginç bir kitaba yönlendirdi. Kitabın adı "Hiroshima Revidiert - Die Beweise für Napalm und Senfgas anstatt Strahlung" ("Hiroşima Gözden Geçirildi - Radyasyon Yerine Napalm ve Hardal Gazının Kanıtları"), yazar Michael Palmer.

Yazar, Hiroşima'da atom bombası kullanılmadığını, kurbanların aldığı yaraların napalm ve hardal gazına işaret ettiğini anlatıyor. Kitap ayrıca bu savaş ajanlarının (patlayıcı ve kimyasal) tam olarak nasıl çalıştığını da açıklıyor.

Bu da, nükleer bir bombanın işe yaramayacağının ya da sadece bir hokus pokus olduğunun indirekt bir kanıtıdır!

 

Predictor

Buna katılmak mümkün değil , nükleer denemeler yüzlerce kez yapıldı. Kontrolsüz  Nükleer tepkime gerçektir.

Herhangi bir maddeyi 20 milyon watt DC ile çekirdek kararlılığını bozup patlatabilirsin.

Ama dünya koşullarında 20 milyon watt DC üretmek ve iletmek mümkün olmadığından bunun birkaç milyon watt ile yapıyorlar. Herhangi madde yerine çekirdek kararsızlığı olan radyo aktif madde kullanıyorlar.

Uranyumu saflaştırmalarının sebebi bu.

Nükleer santrallerde ise bir kez saf uranyum kullanılır ilk tepkime için sonrasında çok düşük uranyum içeren çubuklar kullanılarak güvenli tepkime sağlanır ki patlama sızıntı olmasın diye.

Uzaydaki güneş yada diğer yıldızlarda olan da nükleer patlamadır.

Link to comment
Share on other sites

@Bayram Tatili

Buna katılmak mümkün değil , nükleer denemeler yüzlerce kez yapıldı

Kim, ne zaman ve nerede bunu yaptı?

Tekrar: Bir "nükleer bomba" çalışmaz. Bunun nedeni çok basittir. Fisyon sırasında açığa çıkan nötronlar çok hızlıdır ve başka bir atomu parçalayamazlar. Serbest bir nötron ancak bir nükleer enerji santralinde ılımlı hale getirilirse, yani yavaşlatılırsa başka bir atomu parçalayabilir. Serbest nötronlar bir "atom bombasında" kontrol edilemez ya da yavaşlatılamaz!

Çalışma merkezi (SCK-CEN) gibi sivil bir laboratuvarda, herhangi bir ağır, radyoaktif, tehlikeli element serbest nötronlarla bombardıman edilebilir ve normal fisyona göre daha az tehlikeli, daha hafif elementlere bozunabilir. Ama dışarıdan enerji almak zorundasın!

 

Uzaydaki güneş yada diğer yıldızlarda olan da nükleer patlamadır. 

Güneş enerjisini güneşin derinliklerindeki termonükleer reaksiyonlara bağlayan modern astrofizik kavramı, güneşin gözlemlenebilir hemen her yönü tarafından çürütülmektedir. Örneğin, güneşin 'atmosferi' 'elektriksel'dir. Evrenin tek tek parçalardan oluştuğu varsayımı deneyler ve mantıksal değerlendirmelerle de desteklenmektedir.

Buraya: Plasma Universe

bir göz atmanı tavsiye ederim!

 

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Kahin yazdı:

Tekrar: Bir "nükleer bomba" çalışmaz. Bunun nedeni çok basittir. Fisyon sırasında açığa çıkan nötronlar çok hızlıdır ve başka bir atomu parçalayamazlar. Serbest bir nötron ancak bir nükleer enerji santralinde ılımlı hale getirilirse, yani yavaşlatılırsa başka bir atomu parçalayabilir. Serbest nötronlar bir "atom bombasında" kontrol edilemez ya da yavaşlatılamaz!

Kararsız çekirdekler kullanılır , tepkime süresi olsa olsa bir mikrosaniye kadar. Senin sonra gördüğün şeyler işte o mikrosaniyenin basınç etkisi. Saçılmalar ve sıcaklık..

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...