Jump to content

Bir şizofreni hastasının olağanüstü deneyimleri


Índio do Buraco

Recommended Posts

Öncelikle bu yazıyı yazmak için gerekli cesareti ateist- bakış dan aldım kendisine tekrar teşekkür ederim bu deneyimlerime ilk ve en net hatırladığım ile başlıyorum.Gitara merak sarmıştım bir gün evde otururken şizofreni halüsinasyonu benzeri bir deneyim başladı tek fark istediğim gibi etrafda gezinip nesneler ve canlılar ile etkileşime girebiliyordum.Bir binanın önünde durmuş gitar hocasının evini arıyordum.İçimden bir ses iki bina sağda olduğunu söylüyordu ama ben sadece bu olağanüstü deneyimin tadını çıkarıp anlamaya çalışıyordum.Sonra etrafı ve gökyüzünü incelerken sol arkamdan scooter ile bir postacı yaklaştı ve ben de adresi ona sordum.Bilmedigini ve başka bir kaç şey daha söyledi.Ben de içimdeki sesi dinleyip iki bina sağda ki doğru adrese gittim.Gitar hocamın bana kapıyı açarken ki silüetini dahi gördüm.6 aydan fazla bir süre sonra bu zamanda gitar amfi ve derslerin parasını kazanmıştım.Yaşadıgım deneyimse aklımın bir köşesinde saklanıyordu.Kaybolup kendimi öngörüm deki binanın önünde gökyüzünü incelerken buldum bir öngörü ile başımı sol arka tarafıma çevirdim ve scooter ile postacı sanki yoktan varoldu aramızda ki diyalog dahil herşey birebir aynı gerçekleşti.Bu noktada Matrix de ki meşhur vazo sahnesi geldi aklıma birebir öyle ilerliyordu herşey sadece sanki zaman daha yavaş akıyordu.Yine önceden gördüğüm şekilde içimde ki sesi dinleyip iki bina sağda ki doğru adrese gidip kapıyı çaldım.Gitar hocam da birebir önceden gördüğüm silüete benziyordu.Bu durumu kendisiyle paylaştım yüksek IQ sahibi bir insan bunun kullandığım ilaç sebebiyle beynimin daha yavaş çalışıp gördüğüm bir olayı olması gerekenden geç işlemesinden kaynaklanabileceği fikrini sundu.Bu ve benzer deneyimlerim de herşey kurulmuş bir mekanizma serbest bırakıldığı zaman hareket ettiği gibi tamamen öngörülerim deki gibi hiç bir fark olmadan mekanik bir şekilde gerçekleşiyor.Son olarak ödüllü erased yokluğumdaki kasaba animesini izledikten sonra bu deneyimleri eğip bükmeye çalışıp farklı bir şeyler yapmayı denedim etrafımda olağanüstü bir durum var mı diye bakmaya başladım işi gücü bırakıp.İlginizi çekerse benzer diğer deneyimlerimi de paylaşırım.Psikoza girmeden önce de en son Jack London Yıldız Gezgini okudum.Sonra sanrı ve halüsinasyonlar başladı.335254726_images(1).jpeg.2bc3829e2469a79077401a3badb65444.jpeg

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

Bu deneyimlerimi tek tek yazsam yıldız gezgini benzeri bir kitap olur bu kitaptaki karaktere X diyeceğim şimdilik ama ben sadece bu deneyimlerin nasıl gerçekleştiğini yazmaya karar verdim.En çok yeni bir ortama girdiğimde yada yeni bir insanla etkileşime girdiğim zaman gerçekleşiyor.Ben garsonluk yapıyorum boş kaldığım zaman uşak gibi ellerim önümde bağlı beklerken X gibi içinde bulunduğum gerçeklikten kopuyorum sonra farklı bir gerçeklik yaşamaya başlıyorum.Kendime geldikten bazen 5 dk sonra ama işte isem yada yeni bir ortama girdiğimde en geç aynı gün önceden deneyimledigim bu gerçekliği yaşamaya başlıyorum ilk başta panik atak geçiriyor gibi oluyorum ama olaylar mekanik bir şekilde önceden gördüğüm gibi gerçekleştikçe kalp atışlarım yavaşlıyor ve biraz sakinlesiyorum.Vücudumu hissediyorum ama benim komutlarim dışında kurulmuş bir mekanizma bir robot gibi kendi kendine mekanik bir şekilde hareket ediyor.Şöyle örnek verebilirim bir bebeğe elinizi uzatın düşünmeden dürtü ile yakalayacaktır yada bir boksöre bir şey fırlatın hiç düşünmeden yakalayacaktır.Benim hareketlerim de bu şekilde gerçekleşiyor.Kendimi adrenalin iğnesi ve dikkat artırıcı ilaçlar almış gibi hissediyorum.Vücudum üzerindeki kontrolüm azaldığı oranda beynimi etkin bir şekilde kullanabiliyorum.Zaten hiç bir şeyi farklı yapamıyorum sadece olaylar ve nesneleri havayı bile bir dâhi gibi gözlemliyebiliyorum.Örnek müşteri daha sipariş vermeden pizzayı mutfaktan alıp sol elim ile taşıyıp sağ elimle servis ettiğim anı yaşıyorum ben ama aynı zamanda siparişide alıyorum.Sonra bu olayı mekanik bir şekilde tekrar ediyorum pizza nin üstündeki fesleğenler bile aynı peynir bile aynı şekilde erimiş.Etrafımdaki uyarıcıları öylesine güçlü bir şekilde gözlemliyorum ki resmini çizsem en küçük detayı bile kaçırmam.Yani bir bakıma bu deneyim sırasında fotoğrafik hafizaya sahip oluyorum ama o kadar basit değil etrafımda konuşulan hiç bir kelimeyi kaçırmıyorum eğer hakkında bilgi sahibi olduğum bir şey duyarsam o şeyle alakalı beynimde ki bütün görsellere ulaşıyorum mesela bir kitapta okumuş isem kendimi 3. şahıs olarak o kitabı okurken görüyorum.O şeyi bütün duyularımla hissediyorum mekanik bir şekilde kitapta yazanları kelimesi kelimesine aktarıyorum.Yada bir mekandan bahsediliyor yada kendi başlarından geçen bir olayı anlatıyor iseler farklı bir gerçeklik de bu mekanda bulunup çevremle etkileşime giriyorum yada 3. şahıs bakış açısıyla kendimde orada bulunarak o insanların deneyimlerini gözlemliyorum.Aynı zamanda da işimi hiç aksatmıyor anormal bir davranış da bulunmuyorum.Yani kısaca vücudumu kontrol edemiyorum sadece hissediyorum ama beynimi sanki bir dâhi gibi kullanabiliyorum.Günlük hayatta da çoğu zaman bir dejavu hissiyle mekanik bir şekilde sanki bir kukla gibi hareket ediyor fakat bu zamanlarda beni daha çok uyarıp hissetmemi sağlayan farklı bir gerçeklik yaşıyorum ve bir süre sonra bu deneyimler gerçekleşiyor sadece vücudum bütün hareketlerim mekanik bir şekilde tezahür ediyor ben yalnızca beynimi kullanabiliyorum.Bu durumu doktoruma anlatsam sanırım beni psikiyatri koğuşuna demirbaş yapar.Saygılar

Link to comment
Share on other sites

Psikoza girdiğim 2014 den beri yaşadığımı hissedemiyorum sadece ilacı bıraktığım zamanlar yada tek başıma ıssız bir dağda kampa gittiğimde bir de yakın zamanda ki intihar teşebbüsümden sonra yaşadığımı hissettim diğer zamanlarda bir dejavu hissiyle mekanik bir şekilde bıkkın bir ruh hali ile sanki bir kukla gibi hareket ediyorum.İlacı da bu yüzden bırakmak istiyorum yaşadığımı hissedemiyorum böyle devam ederse işin sonu tekrar intihara varacak.Ama umutluyum ateist-bakış dan öğrendiğim teknikler ile ilacı yeniden bırakmayı deneyeceğim.Sadece Norveç de olduğu gibi bunu bir doktor gözetiminde yapmayı deneyeceğim önce.Olmadı İsveç deki dayımı ziyaret edip oradan Norveç e geçip tedavi edilmeyi talep edeceğim.

Link to comment
Share on other sites

İnsan beyninin düşünme şekli çok basittir. Zor olan tercih yapma kısmıdır. Bizi şaşırtan seçeneklerin çok olmasıdır. İnsan beyni mutlu olacağı tercihleri yapar her zaman. Ama gerçekleştiremez. Zor olan da bu. Sonra kabullenemez ve hasta olur. Hayal kurmaya başlar. Şizofren dahil peygamberlik gibi tüm hastalıkların baş tetikleyicisi bu noktadan başlar. Daha ileri aşaması ise kurduğu hayale inanma noktasıdır. İnanç bir hastalıktır. Şizofren de olsan bir şeye saplantılı inanç beslersin. Birşeyin illaki öyle olacağını düşünürsün.

 

Tedavisi çok basit ama uygulaması zor. Bu yüzden inanç konusunda insanlar birbirlerini acımadan öldürebiliyorlar. Tedavi olmak istemiyorlar aslında.  Hayalleri bir kenara bırakıp gerçeklere odaklanacaksın ve onlar içinden en mantıklı olanlara göre plan yapacaksın ve beynini buna ikna etmeye çalışacaksın. Ve kimsenin senden daha mutlu olduğuna inanmayacaksın.

İlaç tedavisi bir yere kadar.  Çünkü dediğim gibi beyin her zaman mutlu olanı tercih eder. Bu yüzden ilaçla mutlu olan beynin bağımlı hale geliyor bir süre sonra.

Kapitalizm ve ileri aşaması global faşizm şu anda insanların beyinlerini sürekli rahatsız ediyor. Çoğu psikiyatrik vakanın temeli bu. Diğeri ise dengesiz insanların egolarını başkaları üzerinde tatmin etmeye çalışmasıdır. Böyle insanlarla ilgilenmeyerek onları hayatından çıkarabilirsiniz.

Link to comment
Share on other sites

Görüşünüz için teşekkür ederim deneyimlerim ve gerçekleşme şeklinden sadece bu sonuçları çıkarmanıza biraz üzüldüm.Kafamda fikirlerim var ama güçlü bir şekilde ifade edemiyorum ben de çözüm olarak diksiyon ve yazım sanatı kitabı aldım bugün.Kendimi motoru biraz güçlü ama Torku berbat bir otomobil e benzetiyorum.Yani yanlış anlamayın sizlik bir şey değil ben fikir ve deneyimlerimi güçlü bir şekilde ifade edemiyorum.Bu yazımı kitapçıya gösterdim ve günlük konuşma diliyle yazdığımı 5. Cümleden sonra kimsenin okuma zahmetine girmeyeceğini söyledi.Siz yinede okuyup bir görüş belirtme zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim . Kendimi Martin Eden gibi yetiştireceğim😅

Link to comment
Share on other sites

42 dakika önce, Frankenstein yazdı:

Görüşünüz için teşekkür ederim deneyimlerim ve gerçekleşme şeklinden sadece bu sonuçları çıkarmanıza biraz üzüldüm.Kafamda fikirlerim var ama güçlü bir şekilde ifade edemiyorum ben de çözüm olarak diksiyon ve yazım sanatı kitabı aldım bugün.Kendimi motoru biraz güçlü ama Torku berbat bir otomobil e benzetiyorum.Yani yanlış anlamayın sizlik bir şey değil ben fikir ve deneyimlerimi güçlü bir şekilde ifade edemiyorum.Bu yazımı kitapçıya gösterdim ve günlük konuşma diliyle yazdığımı 5. Cümleden sonra kimsenin okuma zahmetine girmeyeceğini söyledi.Siz yinede okuyup bir görüş belirtme zahmetine girdiğiniz için teşekkür ederim . Kendimi Martin Eden gibi yetiştireceğim😅

Üzülmene üzülmedim. Zaten tedavi etmek gibi bir niyetim olmadı. Ben sadece hasta olmamayı salık veririm.  Piskiyatr değilim ki , olsam da zaten beğenmeme lüksün var. Ama yüzde bir milyon örneklerle ispatlıdır ki şizofreni tetikleyen şey saplantı derecesinde inançlardır. Bastırılmış duygulardır. Beynin kendini mutlu etmek için çıkış arama çabasıdır. İşte beyninizi normal yolla ikna etmeye ve mutlu olmaya çalışın. Elde edemediklerinize de takılıp kalmayın , karşıdaki hayatın komik yanlarını da düşünün derim.

Zaten herkes bir miktar şizofrendir. Bunu  kontrolden çıkaran şeyleri kontrole almak gerek.

 

Link to comment
Share on other sites

Tarım toplumuna geçişle birlikte tüm insanlar çift kişilikli olmaya zorlandı. İlkel insan gibi tek kişilikli olmak artık imkansız. Terbiye denen şey insanı çift kişilikli yapar zaten. İşyerinde , evde , meyhanede, ailede hep farklı bir kişiliğe bürünürüz.  Hormonlarla bilinç çatışmaya başlar. Uzman tekniklerle bunu kontrol altında dengede tutmak gerekir. İlkel insan kişiliğinde hormon ve bilinç çatışması yoktur. Bunu hayvanlardan çok rahatça gözlemleyebiliriz. Mevsimi geldi mi sokak ortasında  ilişki yaşamak , ortalık yere tuvalet yapmak onlar için zorunluluktur. Çünkü ikinci kişilikleri yok.

İşte bizi zorlayan ve zihnimizin hormonlarla çatışmasına neden olan şeyler bu çoklu kişilik yapısına uygun davranmaya çalışmamızdır. Örneğin ilişkileri çoğu bu yüzden biter. İşyerinde beğendiğin biri ile samimi olmaya başladıktan sonra başka kişiliğe dönüşürsün. Yani bir süre sonra o gördüğün kişi olmaktan çıkar her iki taraf da .. bunun gibi binlerce örnek var. Çoğunlukla da beyin bunu kabul etmez. O ilk gördüğü kişi onu mutlu edecekken artık o kişi yoktur ve beyin mutlu değildir. Çıkış yolu arar çatışmaya başlar. Bunlar şizofrenin en basiti en dışa vurulmuş normal halleridir. Herkes şizofrendir ama zihin ve hormon ilişkisini kontrol edebilecek yöntemleri geliştirebilmek gerekir.

Link to comment
Share on other sites

  • 1 ay sonra...

Şizofreni, taş devri diyetiyle tedavi edilebilecek bir hastalıktır. Bu konuda bir sürü yazı var internette, hastasıysanız mutlaka okuyun. 

Hastaların bir kısmı 2 hafta içinde, bir kısmı 1 seneden uzun sürede iyileşiyor. Herkesin bağırsak florası farklı olduğu için iyileşme hızı da farklı oluyor. 

 

Link to comment
Share on other sites

  • 1 sene sonra...
On 15.07.2022 at 21:40, Sputnik yazdı:

Şizofreni, taş devri diyetiyle tedavi edilebilecek bir hastalıktır. Bu konuda bir sürü yazı var internette, hastasıysanız mutlaka okuyun. 

Hastaların bir kısmı 2 hafta içinde, bir kısmı 1 seneden uzun sürede iyileşiyor. Herkesin bağırsak florası farklı olduğu için iyileşme hızı da farklı oluyor. 

 

Ben günde iki öğün besleniyorum. Et olarak en fazla sucuklu yumurta yerim. Yani et yemiyorum diyebilirim. 

Taş devri diyeti hakkında bilgim yok. Faydalı olması düşük bir ihtimal. Faydalı olsa zaten doktorcuklar bunu anlatırdı. 

Benim bildiğim şizofreni genetik bir rahatsızlıktır, ilaçlar sadece ilerlemeyi durduruyor. 

Bu konuda bir sürü yazı var demişsin de, Google'a taş devri diyeti ve şizofreni yazdım. Pek bir bilgi yok gibi. 

On 02.06.2022 at 11:10, somebody yazdı:

İnanç bir hastalıktır. Şizofren de olsan bir şeye saplantılı inanç beslersin. Birşeyin illaki öyle olacağını düşünürsün.

@Max Stirner 'ın hastalığı ilerlemiş. Adam intihardan bahsediyor. :( 

İlaçları bırakmasaydı keşke. Belki de bu yüzden hastalandı. 

İlaçları mutlaka kullan @Max Stirner

 

 

 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...