evrensel-insan Konu tarihi: Nisan 15, 2014 Report Paylaş Konu tarihi: Nisan 15, 2014 Ctetology bilimi; cte-sta kokeninden gelir, sabit anlamini tasir. logy de, bilim demektir. Ctetology, SABITLEMENIN BILIMI anlamina gelir. Acilimi ise; "Elde edilmis karakterlerin; kokeni ve gelisimi" demektir. Elde edilmis karakterin anlami nedir? Bu, seye; insanoglu tarafindan verilen karakter, sifat veya tabiat icerigidir. Bu icerigi insanoglu, seye nasil vermistir? Insanoglu, dusunce uretme ve kavram yaratma yetenegine sahiptir. Bu yetenek, insanoglunun; yasam ve iliskisinde, dogal ve evrimci olarak gelisir. Iste, bu kendi kendine gelisen, evrimci olarak, yani uzerine herhangibir ek dusunce eklemeden veya dusunulenin ne oldugunu nedenlemeden sorgulamadan, otomatik olarak kendi kendine gelisen dusunce ve onun kavram yaratimi. Bilim adamlari ve filozoflar; tarihin derinliklerine inerek; bu kokeni incelemektedirler. Cesitli, bakis acilarina da sahip olduklarindan ve subjektif yanasimla; farkli ideolojik temeller iceriginde tarihe baktiklarindan, ortak bir noktada da birlesememektedirler. O yuzden, bu aciklamaya calistigim bilimin; pek bilim adamlari tarafindan bilinerligi yoktur. Onlar, sadece; tarihi kendi yorumlariyla ortaya koyarak, olani vermekle mesguller. Neden, bu olanin, bu sekilde zuhur ettigini ise; ortaya koyamamaktalar. Bunun en onemli nedeni; dusuncelerine yerlesmis olan; hislerinin zorladigi "gercekleme" mentalitesi, ki bu bir inanctir. Oyuzden de; ortaya ne koyarlarsa koysunlar; bunu, belirli bir sabit e alisilagelmis inanc temelinde koymaktadirlar. Onlarin, yaptigi; bu tarihsel bulgulari yorumlamak. Tabi, her yorumlayan bilim adaminin; inanc sabitligi ve duzeyi de farkli boyutlarda oldugundan; bu yorumlamalardan ortak bir nokta cikamiyor. Ustelik, olani sadece yorumladiklarindan; onun, neden oyle oldugunu da aciklayabilecek, dusunceyi uretemiyorlar. Cunku, inanc; dusuncenin onunu tikayan bir duvar gorevi gorur. Eger, bir bilim adami; insanoglunun tabiatinin bencil olduguna kendini inandirmassa; tabi ki, onun genleri incelerken yapacagi yorum da oyle olacaktir. Once, bu bilim adaminin, bu inancini asmasi ve bu konuda dusuncesini sabitleyen degerleri sorgulamasi gerekir. Yoksa; ne kadar bilimsel bulgu elde ederse etsin, onun bu sabit inanci ve bulgular uzerindeki uretecegi dusunce; bu inanc sinirlarini asamayacaktir. Iste, bilim adamlarini cikmazi; bu inanc sabitliginin temelinde yatmaktadir. Bilim adaminin gorevi sadece tarihi ortaya koymak ve onu kendi inanclari temelinde subjektif olarak yorumlamak olmamalidir. Ortaya konulan tarihin; neden oyle bir sonucla noktalandigini sorgulamak ve nedenlemek; bilim adamlarinin gorevi olmalidir. Bu da bilim adamlarinda, sabitlesen ve sorgulanmayan inanclarin dusunce ile asilmasina yarayacaktir. "BU, BUDUR" temelli bir acilim, hem yeterli degil; hemde, onu aciklayanin kendi subjektif yorumunun bir parcasidir." Neden, bu boyledir?" sorusu ise; genelde sorulmadigindan, cevapsiz kalmaktadir. Bu soruyu sordurmayan ise; dusuncenin onunu tikayan inanclardir. Yalniz, inanc derken; sadece dini veya tanrisal temel anlasilmasin. Uzerinde, dusunce uretmeye gerek duyulmayan hersey, hersabit, her alisilagelmisdogru; bir inanctir. Ctetelogy'nin ne oldugunun cevabi ise, yani "elde edilen karakterlerin kokeni ve gelismesi" nin ne oldugu; benim her yazimin iceriginde mevcuttur. Buradan hem evrensel kullanim sembolleri x ve y'sini; hem de yapilandirilmisligi algilamak mumkun. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now