haci Konu tarihi: Eylül 26, 2013 Report Paylaş Konu tarihi: Eylül 26, 2013 Burası düşünce forumu olduğuna gore, biraz düşünelim... Düşünsel özgürlük nedir? İnsan istediği, rastgele aklına gelen veya kendisine yöneltilen herhangi bir soru üzerinde özgürce düşünebilirler mi? Düşünsel özgürlügü kısıtlayan güçler var mıdır? Varlarsa, nelerdir? İnsan düşüncelerinin bir sınırı olabilir mi? İnsanların düşünen hayvan oldukları söylenir. Beynimiz, diğerleri gibi bir organdır. Bazı görevleri vardır. Bu görevlerin başında düşünme gelir. Böbrekler idrar üretirlerken, beyin düşün üretir. İnsan düşünmeden edemez. Elinde değildir. İnsan düşünmeye mecburdur. Bu açıdan bakınca düşünmenin sonradan kazanılan bir insan hakkı olmadığı anlaşılıyor. Düşünmek hak olmaktan da öte, insan olmanın kaçınılmaz temel ve doğal niteliklerinden biri gibi duruyor... Düşünmenin sınırı olabilir mi? Olmamalıdır diyebilir miyiz?Çünkü insan imajinasyonunun limiti olamaz. İnsan beyninin belli bir kapasitesi vardır. O kapasiteye çoktan ulaşılmştır. Herkes tarafından kabul edilmese bile bu bir gerçektir. İnsan beyninin bellek için ayırdığı yörelerin genişliği, bilgi sahibi olmanın sınırını saptar. İnsan dünyada mevcut bilgilerin tümünü ögrenemez. Ama belleğine yerleştirebildiği bilgileri çesitli şekillerde bir araya getirerek (düşünerek), onlardan farklı anlamlar çıkarabilir. Bu yetinin bilinen bir sınırı yoktur. Düşünmek tümüyle subjektif ve soyut bir eylemdir. Görülmez, işitilmez, koklanmaz, tadılmaz. Okunamaz ve herhangi bir şekilde algılanıp, anlaşılamaz... Bu gözlemlerin ışığında diyebiliriz ki, düşüncenin özgürlüğünden bahsedilemez. Düşünsel özgürlük yoktur! Çünkü düşünsel özgürlüğe gerek yoktur. İnsan her türlü konuyu istediği gibi düşünebilir. Düşünleri sınırlandırmaya olanak yoktur... Yoksa var mıdır? 2 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Herseyden once dusuncenin ozgurlugu ile dusuncenin serbestligi farkini algilamak gerekir. Dusuncenin ozgurlugu, dile gelmek istenen bir dusuncenin bir yasaga ugramadan rahatca ve acikca dile gelmesidir. Yani ifade ozgurlugudur. Dusuncenin serbestligi ise, bir beynin bunyesinde yer etmis her turlu ideolojik inancsal dogmalarin ve de etik her turlu deger veri ve tabunun sorgulanmadan kayitsiz sartsiz dile gelmesinin ortadan kalkmasi ve dusuncenin o deger de veride ve tabuda serbest olmasidir. Mesela tanri kavramindaki serbest dusunce; bir varliksal temelde tanriyi vara yoka tasimak ve birini kabul edip digerine karsi cikmak yerine, tanri kavramini ve onun beyinsel eylemi tanrilastirmayi sorgulamak ve varliksal karsitlikta yer almadan, tanri kavrami ve tanrilastirma eyleminin her turlu tarafsal sorununu ortaya koymak ve de ilave olarak bu kavram ve eylemin insanoglu yasam ve iliskisindeki her turlu sosyo-psikolojik sorunlari da ortaya koymaktir. Dusuncenin serbetligi demek-kavramsal ve ifadesel karsitliklarin her iki ucunun da sorgulanabilmesi ve ana pozitifin sorgulanabilmesi demektir. Aksi dusunceyi ne ozgur ne de serbest birakir. Kisaca kisi ya duzen/sistemden dolayi dusuncesini ozgurce dile getiremez, ya da bilinc ve algi duzetinden dolayi dusuncesini serbeste erdiremez. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Evet bir beynin dusunsel ozgurlugu de dusunsel serbestligi de sinirsizdir. Burada konabilecek tek sinir bu dusuncenin ifade ve davranis olarak somutlasmasindadir. Yani, insanoglu sosyal bir fenomendir. Bu temelde her bir birinin her turlu hak ve ozgurlugu, baska bir birinin hak ve ozgurlugune mudahele edemez. Iste sinir bu hak ve ozgurlugun birinin digeri uzerindeki hakimiyeti ustunlugu baskisi mudahelesi zorlamasi v.s. oldugu yerde biter. Bu insan haklari ve evrensel hukuk olarak hak ve ozgurluk ihlalidir. Hak ve ozgurlukler talep edilir, desteklenir ve savunulur. Sadece birinin hak ve ozgurlugunun baskasinin hak ve ozgurlugune mudahelesine karsi cikilir. Iste evrensel hukukun gorevi herkesin hak ve ozgurlugunu guvencer altina almak ve birinin digeri uzerindeki hakimiyet ve ustunlugune izin vermemesi icin vardir. Insanoglunun dusunce ufku, onun kavramsal bilgisidir. Insanoglu kendisine gozlem veren kendi dahil her turlu fenomeni gozlemler algilar ve kavramsal bilgiye donusturur. Bu temelde gozlem veren fenomen de, algi da kavramsal bilgi de sinirsizdir. Iste insanoglunun her turlu kavramsal bilgisinin yenilenmesi ve gelismesi de bu sinirsizlik temelindeki yaratimi ve dile getirimidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
haci Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Her ne kadar beynin düşünsel özgürlüğü ve düşünsel serbestliği sınırsızsa da, onlara sınır koyan güçler vardır.Düşün düzeyinde kalmaları şartı ile bile onlar her insan için farklı derecelerde sınırlıdır. Bu iki kavram arasında yalnız düşün düzeyinde kalmaları durumunda fark yoktur. Her ikisinin de sınırsız olduğu sanılır ama değillerdir. İnsanın bazı konuları düşünmesini önleyen ve düşüncelerine limit koyan bazı güçler vardır. O güçler nelerdir? DÜŞÜNSEL ÖZGÜRLÜGÜN SINIRLARINI NE SAPTAR? İnsan beyninin düşün ürettigine değinmiştik. Beyin istediği her konu üzerinde düşünebilir mi? İnsanların düşünme kapasiteleri sınırsız mıdır?Görülmeyen, duyulmayan, koklanmayan, tadılmayan ve her hangi bir şekilde algılanamayan subjektif ve soyut bir eylem olan düşünmeyi durdurmada ve tahdit etmede başarılı olan güçler nelerdir? Böyle güçler var olabilir mi? Evet! Böyle güçler vardır. Var olmalıdırlar. Geçmişte var olmuşlardır ve gelecekte de var olmaya devam edeceklerdir. İnsan her istediğini, her istediği an ve her istediği şekilde düşünemez. Düşünmemelidir de... Bazı güçler buna engel olurlar. O güçler insanın kendi içindedirler. İnsan, bilgisi, kültür ve gelenekleri, yaşı, cinsi, deneyimleri, eğitim düzeyi, zekası ve daha bir çok nitelikleri muvacehesinde düşünür. İnsan beyni kendi ürettigi her türlü düşünü özel bir filtreden geçirir ve ancak oradan geçenlerin bilinçli olarak düşünülmesine izin verir. Düşünsel filtrenin duyarlığı kişiye göre değişir. Aşırı dindar biri Allah’ın olmadığını düşünemez. Çünkü eğitim düzeyi, dinsel kültür ve görgüleri onu o şekilde düşünmekten men eder. Bir ana oğlunu öldürmeyi tahayyül edemez. Çünkü içgüdüleri onu korumakla yükümlüdür. Bunlar gibi daha binlerce tabu vardır. Düşünsel özgürlügün belli bir sınırı vardır... Hiç bir özgürlük sonsuz ve sınırsız değildir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Neymis bu gucler? Link to comment Share on other sites More sharing options...
haci Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Neymis bu gucler?Düşünsel filtrenin duyarlığı kişiye göre değişir. Aşırı dindar biri Allah’ın olmadığını düşünemez. Çünkü eğitim düzeyi, dinsel kültür ve görgüleri onu o şekilde düşünmekten men eder. Bir ana oğlunu öldürmeyi tahayyül edemez. Çünkü içgüdüleri onu korumakla yükümlüdür. Bunlar gibi daha binlerce tabu vardır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Düşünsel filtrenin duyarlığı kişiye göre değişir. Aşırı dindar biri Allah’ın olmadığını düşünemez. Çünkü eğitim düzeyi, dinsel kültür ve görgüleri onu o şekilde düşünmekten men eder. Bir ana oğlunu öldürmeyi tahayyül edemez. Çünkü içgüdüleri onu korumakla yükümlüdür. Bunlar gibi daha binlerce tabu vardır. Bunlar guc degil, core faith denilen ve kisice ceitli newdenlerle kayitsiz/sartsiz kabul edilen onun nazarindaki sorgulanmazlardir. Iste bilinc ve farkindalik ta zaten bunun icindir. Beyinde yer etmis bu sorgulanmazlarin dokunulmazligini ortadan kaldirmak ve sorgulamak/sorgulatmak. Dolayisi ile tum bu veriler tabular ve degerler, zaten dogal degil; dusunsel ve insanoglunun kendine verdigi ve kendini esir ettigi kavramlardir. Iste insanoglu varliginin farkindaligi ve bilinci bunun icin gereklidir. Aksi kisilerin ogrendigi ile sabit kalmasi olurdu. Halbuki oyle olmuyor, teist olan birisi ateist oluyor, ya da milliyetci olan birisi enternasyonelist olabiliyor. Yani hic bir deger veri tabu ideoloji inanc v.s. sabit degildir. Sorgulandikca da ondan kurtulmak zor degildir. Yeterki sorgulansin. Iste birey bilinci de bunun icin gereklidir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
haci Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Laf salatası..Zırva... Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Eylül 27, 2013 Laf salatası..Zırva...Dedim ya senin yazdiklarinin ne oldugunu baskasinin bile dile getirmesine gerek yok. Kendin pek ala bunu beceriyorsun. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now