evrensel-insan Konu tarihi: Nisan 5, 2013 Report Paylaş Konu tarihi: Nisan 5, 2013 Bilhassa "acilim" tartismasindan beri yukselen ve TC tarihinde gerek aleni gerek goze batmadan her donem ve zamanda var olan "turk ve kurd" farki tartismasinda; en onemli ve algilanabilir olan; turkcemizdeki -lik, luk ekleri ile; cu, ci ekleri farkinin ne oldugunu algilamaktir. Turkce'de li, li soneki eklendigi kelimeye, aitlik, sahiplik icerigi verirken; ci, cu eki eklendigi kelimeye; taraflik, yandaslik v.s. anlam ve icerigi verir. Bu anlam ve icerik; kelimeyi fiziksel bir sahiplikten, zihinselsel bir ustunluk, hakimiyet, otekilestirme, distalama, ayirma, asimiliye etme, yok etme v.s dusunce ve davranisina goturur. Turkluk/Kurtluk- Bir kisinin kendine verilen ve kabullendigi kendi etnik koken ve ayni kokenin etnisitesinin aitligi sahipligidir. Turkculuk/Kurtculuk- Bir kisinin sahiplendigi ve kabullendigi kimligin her turlu ustunluk, hakimiyet, savasimini vermesi ve milliyetcilik ya da asiri bir sekilde irkcilik yapmasidir. Turkluk ve kurdluk ve de her turlu etnik kokenin etnisite kimligine bir kisinin sahip cikmasi onu yasamak ve yasatmak istemesi onun insan haklari evrensel hukuk temelli hak ve ozgurlugu iken; turkculuk/kurtculuk ve de her turlu etnik kokenin etnisite kimligini milliyetcilik temelinde diger etnik koken ve etnisitelere nazaran one cikarmasi tek kilmasi ve digerlerini yok saymasi gale almamasi ve iktidar, guc ve otorite olarak diktatorlugu altinda yasatmasidir. Bir kisinin kendini turk veya kurd olarak lanse etmesi, onun hak ve ozgurlugu iken; bir kisinin kendi etnik koken ve etnisitesini herkesin kabul etmesi dusunce ve davranisi politiktir. Demekki ilk ana fark, turk ve kurd politikasi yerine, turk ve kurd hak ve ozgurlugu farkini algilamaktir. Turkluk/kurtluk bir kimlik hak ve ozgurlugu olarak sadece kendi kimligine degil; diger kimlige de hak ve ozgurluk tanirken; turkculuk/kurtculuk turk ve kurd kavramlarini politik bir cikar olarak ustunluk hakimiyet iktidar ve guc/otorite olarak kullanmaktadir. Iste bu temelde TC tarihinde kurucusu Ataturk dahil; bugune kadar sadece turk politikasi temelinde turkculugu uygulamislar ve devleti buna alet etmislerdir. Yine bu temelde TC tarihinde her donem dahil, 1980'den bu yana yogun olarak kurtluk yerine, kurtculuk politikasi one cikarilmis ve toplum devlet buna alet edilmistir. Demekki ana sorun turk ve kurd kavramlarinin, politik cikar temelinde turkculuk ve kurtculuk olarak kullanilmasinda yatmaktadir. Cozum burada degildir, cunku burada cozum yoktur. Sadece turk ve kurd kavramlarinin politik cikara alet edilisi vardir. Ustelik bu alet edilisten kurd halki da tuirk halki da yarar degil, zarar gormektedir. O zaman cozum turk ve kurd kavramlarinin kimlik olarak taninmasinda ve bu kavramlarin kimlik hak ve ozgurlugu etnisite olarak taninmasindadir. Sonucta ayni cografya da iki farkli kimlik biribirlerinin hak ve ozgurlugunu insan haklari ve evrensel hukuk olarak tanirsa yasayabilirler. Iste bu kavramlarin -culuk temelinde politikaya alet edilmemesi icin de; devletin her iki hak ve ozgurlugu koruyan ve yasatan bir yapi ve isleyiste olmasi gerekir. Yani uniter bir devlet. Bu iki kavramdan yola cikarak, kavramlari cogalttigimizda ister fark etnik ister dini olsun; degisen bir sey olmayacaktir. Yeterki bu kavramlar politik cikar amacli kullanima yonelmesin. Sadece biribirlerini hak ve ozgurluk olarak saygi ile icsellestirebilsin. Ornek olarak hak ve ozgurluk temelinde, kavramlari artiralim; Turkluk, kurdluk, ermenilik, yahudilik, hristiyanlik, alevilik, sunnilik, muslumanlik, dinlilik, dinsizlik v.s. Ayni ornegi bu kavramlari kimlikten cikarip, ustunluk hakimiyet ikdidar mucadelesi temelinde politik cikara tasiyalim. Burada tasiyacagimiz bazi kavramlar turkce dili olarak "garip" gelebilir. Ayni sirayi takip edelim. Turkculuk, Kurdculuk, ermenicilik, yahudicilik, hristiyancilik, alevicilik, sunnicilik, muslumancilik, dincilik, dinsizcilik v.s. Iste maalesef TC tarihinde ilk ornegimiz hic bir zaman yasama gecirilememistir. Yasamda olan ve yasama gecirilen ikinci ornek listesidir. Bu da hak ve ozgurlukler degil; sadece politik cikar mucadelesidir ve devlet bu politik cikar mucadelesine iktidarlar eliyle tarafli kilinarak kullanilmistir. "Ben turkum/kurdum v.s." Bir kimlik tanitimi iken ve hak ve ozgurluk iken; "herkes turktur/kurddur v.s." soylemi politik cikarin guc ve otoritesi ve baskalarina mudahele ve onlar uzerinde politik diktatorluktur. Eger "luk" eki ile "culuk" eki ya da "li" eki ile "cu" eki farki algilanirsa ve hak ve ozgurluk olarak uygulanirsa; ancak birlikte yasam cozumu ufka girer. O yuzden herkesin kendine tanidigi kimligi yani ...luklugu onun hak ve ozgurlugu iken; bu kimligin politik cikar temelli ustunluk, gc/otorite ve iktidar savasimi ve de devleti ve kurumlarini buna alet etmesi ise politiktir. Hak ve ozgurlukler bir cozum iken; politik olan sadece bir cikar savasimidir.Insanlik ve onun yasam ve iliskisi, politik cikardan degil; hak ve ozgurluklerden yanadir. Ustelik bu savas turk kurd ermeni v.s. farklarinin ayrimi ile degil; farklar esitligindeki birlesimi ile verilir. Yani verilen savas her turlu ...lugun ortak hak ve ozgurluk savasidir. Iste ancak bu bilinc ve farkindaliktaki savas; emperyalist zihniyet tasimayan savastir. Cunku emperyalist zihniyet ....lukleri ayirmak icin savas verir ve bu savasta herbirini destekler ve biribiri ile savastirir ve de yok eder. Kendi de parseyi toplar. Halbuki farkli...luklerin verecegi ortak savasim; hak ve ozgurluk savasi olacaktir. Ustelik emperyalist zihniyetin ic ve dis mihraklarina karsi ve kendi devletini kurmak adina. Sonucta o devlet hem politik olmayacak hem de sadece bir ..luklugun yandasi tarafi olmayacak her bir ...luklugu kucaklayan ve koruyan bir yapi ve isleyiste; yani, evrensel hukuk ve insan haklari temelinde olacaktir. Ustelik bunun ....culuk cikarli politikasina da izin vermeyecektir. Bu da emperyalist zihniyete izin vermemek anlamina gelir. 12 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Kasım 30, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2013 Bugün reel durum itibariyle Türklüğü, Türk olmayı, Kürt etnisitesine sahip olduğunu söyleyenler dışında kalan farklı etnisiteden vatandaşların ortak bağı olarak algılamak ve ortaya koymak gerekir. Zira, Kemalizm'in Millet tanımı vatandaşlık esaslıdır, etnik temelde değildir. 60 sonrası uygulamada yerini ABD destekli Ülkücü anlayış almıştır. Buna tepki olarak da Kürt etnisitesi Milletleşme sürecine girmiş, Kürtlük, etnik esaslı Türklüğe karşı etnik esaslı başka bir millet olarak algılanmaya başlamıştır. Dolayısıyla, Kürtçülük denen akım, Kürt Milletini inşa etme yolunda ilerlemektedir. Olması gereken, Kemalist anlayışla ve onun yeniden yorumu ile, tüm sosyo-etik farkları kucaklayan Modern Millet anlayışıdır. Esasen Anayasalarda yer alan anlayış da çağına göre Modern Millet anlayışıdır. Ancak, bu çağa göre revize edilip, tüm sosyo-etik hak ve özgürlüklerin tanındığı, tüm farkların kucaklandığı bir anlayışa dönüştürülmesi şarttır. Türklüğün artık Ülkücü anlayışın kıskacından kurtulması, orjinal Kemalist anlayışla çağdaş yorumuna kavuşması ve mevcut yaygın çarpık algıdan koparılıp Emperyalist ayrıştırmacılığının tuzaklarına açık haldeki karakterinin değiştirilmesi elzemdir. 1 Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Kasım 30, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Kasım 30, 2013 Bugün reel durum itibariyle Türklüğü, Türk olmayı, Kürt etnisitesine sahip olduğunu söyleyenler dışında kalan farklı etnisiteden vatandaşların ortak bağı olarak algılamak ve ortaya koymak gerekir. Zira, Kemalizm'in Millet tanımı vatandaşlık esaslıdır, etnik temelde değildir. 60 sonrası uygulamada yerini ABD destekli Ülkücü anlayış almıştır. Buna tepki olarak da Kürt etnisitesi Milletleşme sürecine girmiş, Kürtlük, etnik esaslı Türklüğe karşı etnik esaslı başka bir millet olarak algılanmaya başlamıştır. Dolayısıyla, Kürtçülük denen akım, Kürt Milletini inşa etme yolunda ilerlemektedir. Olması gereken, Kemalist anlayışla ve onun yeniden yorumu ile, tüm sosyo-etik farkları kucaklayan Modern Millet anlayışıdır. Esasen Anayasalarda yer alan anlayış da çağına göre Modern Millet anlayışıdır. Ancak, bu çağa göre revize edilip, tüm sosyo-etik hak ve özgürlüklerin tanındığı, tüm farkların kucaklandığı bir anlayışa dönüştürülmesi şarttır. Türklüğün artık Ülkücü anlayışın kıskacından kurtulması, orjinal Kemalist anlayışla çağdaş yorumuna kavuşması ve mevcut yaygın çarpık algıdan koparılıp Emperyalist ayrıştırmacılığının tuzaklarına açık haldeki karakterinin değiştirilmesi elzemdir.Iste sorun bunun ortaya konamamasi. Aksine turklugun algisini diger farklara hakim ve ustun kilmasi. Bunu ben "turkluk sorunu" basliginda acikladim. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 1, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2013 Iste sorun bunun ortaya konamamasi. Aksine turklugun algisini diger farklara hakim ve ustun kilmasi. Bunu ben "turkluk sorunu" basliginda acikladim. Türklüğün algısını diğer farklara hakim ve üstün kılan kimlerdir ? Ayrıca, tanıma göre Türklük diğer farklar dediğin etnisitelerle aynı kategoride bir kavram değildir ki, onlarla mukayese edilip hakim ve üstün olduğu iddia edilebilsin. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 1, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 1, 2013 Türklüğün algısını diğer farklara hakim ve üstün kılan kimlerdir ? Ayrıca, tanıma göre Türklük diğer farklar dediğin etnisitelerle aynı kategoride bir kavram değildir ki, onlarla mukayese edilip hakim ve üstün olduğu iddia edilebilsin.Devlet ve hukumeti ele geciren iktidar. Iste kendin de agzin ile soyluyorsun, AYNI KATAGORIDE DEGIL. Yani turkluk hakim ve ustun ve de devletin adi, yani milli devlet=turk devleti. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Devlet ve hukumeti ele geciren iktidar. Hangi iktidar ? Ülkücü zihniyet desen tamam da... Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Iste kendin de agzin ile soyluyorsun, AYNI KATAGORIDE DEGIL. Yani turkluk hakim ve ustun ve de devletin adi, yani milli devlet=turk devleti. Ben ağzımla ne söylediğimi bilirim. Kategoride nitelik farkı vardır, nicelik değil. Kategori dediğim, sosyal ve siyasal fark temelindedir. Millet ( Türk ) siyasal, Etnisiteler sosyaldır. Siyasal bir kavram sosyal bir kavrama üstünlüğünden söz edilmesi bu iki kategorik kavramın bilerek veya bilmeyerek birbirine karıştırıldığının tezahürüdür. Bunu ister Ülkücü yapsın, ister kendine Kemalist Ulusalcı diyen, ister Liberal, ister Kürtçü, isterse kendisine serbest düşünür diyen...Elma Armuttan üstün olamaz. Armutlar kendi aralarında, Elmalar kendi aralarında değerlendirilir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Ben ağzımla ne söylediğimi bilirim. Kategoride nitelik farkı vardır, nicelik değil. Kategori dediğim, sosyal ve siyasal fark temelindedir. Millet ( Türk ) siyasal, Etnisiteler sosyaldır. Siyasal bir kavram sosyal bir kavrama üstünlüğünden söz edilmesi bu iki kategorik kavramın bilerek veya bilmeyerek birbirine karıştırıldığının tezahürüdür. Bunu ister Ülkücü yapsın, ister kendine Kemalist Ulusalcı diyen, ister Liberal, ister Kürtçü, isterse kendisine serbest düşünür diyen...Elma Armuttan üstün olamaz. Armutlar kendi aralarında, Elmalar kendi aralarında değerlendirilir.Turk milletinden olan tek bir vatandasin, milliyeti ve de etnik kokeni nedir? O yuzden zaten devlet sosyal degil, siyasal ve siyasetini TEK BIR NITELIK OLARAK TUM TOPLUMA DAYATIYOR. DIGER SOSYO-ETIK NITELIKLER NERDE? Iste vesayet bu politikanin devlet eliyle topluma dayatilmasidir. Yani toplumun farkli sosyo-etik farklarini gale almadan ve niteligini yok sayarak Siyaset tek bir niteliktir, SOSYO-ETIK ISE COK SESLI NITELIKTIR. Devlet de bu cok sesli niteligi farklariu ile birlikte kucaklamazsa, o devlet kucaklamadigini temsil edemez. Iste devletin IKTIDAR DEVLETI OLMASI DA BUDUR, yani iktidarin cikarci siyaseti devlet eliyle topluma dayatilir. Onlarin hak ve ozgurlugunu kim ve nasil koruyacak? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Turk milletinden olan tek bir vatandasin, milliyeti ve de etnik kokeni nedir? Tek bir TC vatandaşının tek bir etnik kökeninden söz edilemez. Fransız vatandaşının da söz edilemeyeceği gibi. Tek bir TC varandaşının Milliyeti Türktür, etnik kökeni Türkmen olabilir, zaza olabilir, Kürt olabilir, Çerkes olabilir, Arnavut, Laz, Kazak, Kırgız, Özbek vs.vs. olabilir. Tek bir Fransız vatandaşının da Milliyeti Fransız, etnik kökeninin Frank, Germen, Breton, Norman, Bask, Gaskonyalı, Korsikalı vs.vs. olabileceği gibi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 O yuzden zaten devlet sosyal degil, siyasal ve siyasetini TEK BIR NITELIK OLARAK TUM TOPLUMA DAYATIYOR. DIGER SOSYO-ETIK NITELIKLER NERDE? Türk ortak niteliğin adı olduğu olduğu için sorun olmamalıdır. Hak ve özgürlük meselesi ayrıdır, verilmelidir. Ama baktığımızda bu hak ve özgürlüklerin Avrupa'da dahi, yeni yeni verilmiş olduğunu görüyoruz. Bana örneğin Birleşik Krallık'ta, 1920'lerde Gallilerin ne hakkı olduğunu söyleyebilir misin ? Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Iste devletin IKTIDAR DEVLETI OLMASI DA BUDUR, yani iktidarin cikarci siyaseti devlet eliyle topluma dayatilir. Bunun çıkarla ilgisi yok. Çünkü devrim süreci böyle gerektirir. Devrim tamamlanmadan bu mekanizmayı elegeçiren de tersine kullanır. Önemli olan devrim sürecinin gerektirdiği yapıyı devrim tamamlandıktan sonra demokrasiye dönüştürmektir. Devrim tamamlanmadığı, bu mekanizmayı karşı devrimciler ele geçirdiği için mekanizma aynen kalmış, devam etmiştir. Olan, gözlem veren budur. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Tek bir TC vatandaşının tek bir etnik kökeninden söz edilemez. Fransız vatandaşının da söz edilemeyeceği gibi. Tek bir TC varandaşının Milliyeti Türktür, etnik kökeni Türkmen olabilir, zaza olabilir, Kürt olabilir, Çerkes olabilir, Arnavut, Laz, Kazak, Kırgız, Özbek vs.vs. olabilir. Tek bir Fransız vatandaşının da Milliyeti Fransız, etnik kökeninin Frank, Germen, Breton, Norman, Bask, Gaskonyalı, Korsikalı vs.vs. olabileceği gibi.Iste sorun da burda. Sen istesen de istemesen de bir kurd kendi kimliginin taninmasini ve kendi degerlerini hak ve ozgurluk olarak yasamak istiyor. Millet ilre milliyet ayni degildir, birisi toplumsal digeri sosyo-bireyseldir. Sorun da zaten milleti turk olanin, MILLIYETI VE ETNIGI OLDUGUNUN ALGILANAMAMASIDIR. Iste o yuzden turk olmak yerine turk demek ve dedirtmek. Bu milli vesayettir. Cunku sen kurde turk dedirtemezsin. Ya da aleviye sunni dedirtemezsin. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Türk ortak niteliğin adı olduğu olduğu için sorun olmamalıdır. Hak ve özgürlük meselesi ayrıdır, verilmelidir. Ama baktığımızda bu hak ve özgürlüklerin Avrupa'da dahi, yeni yeni verilmiş olduğunu görüyoruz. Bana örneğin Birleşik Krallık'ta, 1920'lerde Gallilerin ne hakkı olduğunu söyleyebilir misin ?Maalesef oluyor cunki kisinin etnik koken bilinci ve bunu kullanmak istemesi var. Onemli olan cagdas duzeydir. Hakki olanin hakkini vermezsen iste emperyalizm bunu kendi cikarina onu mikroayirarak alet eder. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Bunun çıkarla ilgisi yok. Çünkü devrim süreci böyle gerektirir. Devrim tamamlanmadan bu mekanizmayı elegeçiren de tersine kullanır. Önemli olan devrim sürecinin gerektirdiği yapıyı devrim tamamlandıktan sonra demokrasiye dönüştürmektir. Devrim tamamlanmadığı, bu mekanizmayı karşı devrimciler ele geçirdiği için mekanizma aynen kalmış, devam etmiştir. Olan, gözlem veren budur.Cikarla ilgisi direk var. Cunku bu pollitikadan sadece turk oluncas yararlaniyorsun, bu da seni kendi kokenini inkara zorluyor ya da mucadeleye. Milli devrim pekala farkli sosyo-etiklerin hak ve ozgurlugu taninarak ta saglanir. Zaten taninmazsa bu devrim tamamlanmadan ulke bolunecektir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Iste sorun da burda. Sen istesen de istemesen de bir kurd kendi kimliginin taninmasini ve kendi degerlerini hak ve ozgurluk olarak yasamak istiyor. Millet ilre milliyet ayni degildir, birisi toplumsal digeri sosyo-bireyseldir. Sorun da zaten milleti turk olanin, MILLIYETI VE ETNIGI OLDUGUNUN ALGILANAMAMASIDIR. Iste o yuzden turk olmak yerine turk demek ve dedirtmek. Bu milli vesayettir. Cunku sen kurde turk dedirtemezsin. Ya da aleviye sunni dedirtemezsin. Mesela Arnavut Türk kimliği altında kendi kimliğini hak ve özgürlük olarak yaşadığını düşünüyordu da, neden Kürt yaşamadığını düşünüyordu şimdiye kadar bunun cevabını ver önce. Nerede demişim Milliyet ile Millet aynı şeydir diye göster bakalım ? Aleviye Sünni dedirmek ile Kürde Türk dedirmenin aynı şey olmadığını söylüyorum kaç mesajdır. Türk sosyo-etik farklardan biri değildir. Türk Milli kimliktir. Sosyo-etik farklar arasında Türk yoktur. Fransız Milli kimliğinin sosyo-etik tek bir farka işaret etmeyişi gibi. Sen her ülkeyi Birleşik Krallık'ın yapısı ile mukayese edip, değerlendirmeye kalkıyorsun. Kaldı ki, orada bir Uluslar topluluğu vardır ve her ulus ( millet ) kimliği kökenleri farklı farklı bile olsa ( mesela agl, sakson, norman ) tarihsel olarak tekleşmiş bir sosyo-etik farka işaret eder. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Maalesef oluyor cunki kisinin etnik koken bilinci ve bunu kullanmak istemesi var. Onemli olan cagdas duzeydir. Hakki olanin hakkini vermezsen iste emperyalizm bunu kendi cikarina onu mikroayirarak alet eder. Ben verilmesin demedim. Verilmediği kuruluş dönemindeki dünyadaki çağdaşlık düzeyinden bahsettim. Bu sorumun cevabını veremiyorsun değil mi ? " Bana örneğin Birleşik Krallık'ta, 1920'lerde Gallilerin ne hakkı olduğunu söyleyebilir misin ? " Onun için Kemalizmi bu açıdan ( çağdaş olmadığı ) eleştirmek anlamsızdır diyorum. Tarihe anakronik bakmaktır, yanlış bir değerlendirme yöntemi olur diyorum. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Cikarla ilgisi direk var. Cunku bu pollitikadan sadece turk oluncas yararlaniyorsun, bu da seni kendi kokenini inkara zorluyor ya da mucadeleye. Ağaların çıkarı var. Kürtlüğü feodalite ile aynı anlamda algılayan kişinin, Türk kimliğini kabul etmesi elbette beklenemezdi. Bir Arnavut kimliği hiç bir dönemde inkar edilmedi, neden ? Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Ağaların çıkarı var. Kürtlüğü feodalite ile aynı anlamda algılayan kişinin, Türk kimliğini kabul etmesi elbette beklenemezdi. Bir Arnavut kimliği hiç bir dönemde inkar edilmedi, neden ?Istersen olayi Lozan'a gore ve hatta Anayasaya gore degerlendirelim. Her ikisinde de gecen sosyo-etik haklar neden yasamda yok? http://forum.dusuncedunyasi.net/index.php?/topic/825-turkiyenin-guneydogu-sorunu/ Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Istersen olayi Lozan'a gore ve hatta Anayasaya gore degerlendirelim. Her ikisinde de gecen sosyo-etik haklar neden yasamda yok? Buyur başla değerlendirmeye. Verdiğin linkteki yazıda Lozana ait bir bilgi yok. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Buyur başla değerlendirmeye. Verdiğin linkteki yazıda Lozana ait bir bilgi yok.Verdigim link basligin gidisati temelinde, kurd varligi ile ilgili idi. Anayasa da "T.C. sosyal ve laik bir hukuk devletidir" diyor. Laik-devletin dini ya da dini kurumu olmaz Sosyal-Etigin konusudur ve devlet her turlu etik farki tanimali ve hak ve ozgurlugunu vermelidir. Hukuk- politik bir devlet hukuk devleti olamaz, ancak politikasina bagli olarak kanun devleti olur. Simdi sen bu anayasa maddesini degerlendir. Her bir vatandas dini dusuncesi v.s. temelinde ozgurdur" Buradaki olmayan bu ozgurlugu de degerlendir. Bu da etigin konusudur. Etigin politikasi olmaz, etik farklar evrensel hukuk ta hak ve ozgurluktur. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Anayasa da "T.C. sosyal ve laik bir hukuk devletidir" diyor. Hangi Anayasa'da ? 1924 anayasası mı ? Lozan n'oldu onu değerlendirecektik hani ? 2 Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Anayasa da "T.C. sosyal ve laik bir hukuk devletidir" diyor. Laik-devletin dini ya da dini kurumu olmaz Sosyal-Etigin konusudur ve devlet her turlu etik farki tanimali ve hak ve ozgurlugunu vermelidir. Bu ibare 61 ve 80 Anayasasında var. 61'de örgütlenme ve sosyal hakları talep etme özgürlüğü vardı, 80'de budandı. Diyanet dersen zaten ilk baştaki dini kontrol alma ve reforme işlevinden sapmıştı zaten 1950'den sonra. Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Bu ibare 61 ve 80 Anayasasında var. 61'de örgütlenme ve sosyal hakları talep etme özgürlüğü vardı, 80'de budandı. Diyanet dersen zaten ilk baştaki dini kontrol alma ve reforme işlevinden sapmıştı zaten 1950'den sonra.Onemli olan yazida olmasi degil, yasamda olmamasi ve uygulanmasina izin verilmemesi. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Küresel Vana Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Onemli olan yazida olmasi degil, yasamda olmamasi ve uygulanmasina izin verilmemesi. 1920'lerde hangi ülkelerde varmış ? Bu arada Lozan n'oldu, hani değerlendirecektik ? Link to comment Share on other sites More sharing options...
evrensel-insan Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: Aralık 2, 2013 1920'lerde hangi ülkelerde varmış ? Bu arada Lozan n'oldu, hani değerlendirecektik ?Ne varmis? Birey bilinci nihilizm ile ortaya atilmistir. Ayn rand ile ben bilinci ortaya atilmistir. Nihilizm, bireyci akilciligi one surer. Bireyi turune karsi mucadeleye cagirir. Cesitleri-Bencillik bencilik bananecilik bireycilik bireysellik. Baslik daha fazla dagilmasin, Lozan ile ilgili de sen bir baslik ac. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now