Jump to content

"Yangina Körükle Varmak" ve "Pireyi Deve Yapmak"


evrensel-insan

Recommended Posts

Baslikta adi gecen deyimler; Cografi ve toplumsal etigimizin iki deyimidir.

 

"Yangina Körükle Varmak" Genelde ortada olan bir rahatsizligi sorunu "bertaraf etmek/azaltmak ve cozume yonlendirmek yerine; daha cok ustune gidip, daha bir sorunlu kilmak rahatsiz edici kilmak olan sorunu daha bir buyutmek. Genelde toplumumuzda "evham/felaket tellali" olarak da degerlendirilir.

 

"Pireyi deve yapmak" Buradada bir yerde ayni anlam ve icerik yukludur. Yani olan bir seyi buyutmek, oldugundan farkli gostermek kucucuk bir sorunu devhasal hale getirmek.

 

Bu iki tarihsel ve etik deyimimiz, genelde toplumumuzun "korku" yapisindan ve "guvensizlik" yapisindan kaynaklanir.

 

Yani ortada olan seyden bir korku vardir ve bu korku ortada olan sorunun cozulemeyecegine yonelik bir guvensizlik isaretidir.

 

Buradan iki farkli sonuc cikar. Korku ve guvensizlik aslinda kavramsal anlam ve icerik olarak olumsuz/negatif bir icerikte olsa da aslinda burada ister istemez bir olumluluk ve pozitivite vardir. Yani bunu baska bir deyimimiz ile dile getirebiliriz "Dereyi gormeden pacayi sivamak/olmayacak duaya amin demek/dogmamis cocuga don bicmek"

 

Kisaca bu deyinleri biribiri ile ozdeslersek; "Yangina Körükle Varmak/Pireyi deve yapmak" "Dereyi gormeden pacayi sivamak/olmayacak duaya amin demek/dogmamis cocuga don bicmek" tir.

 

Yani ortada olani sanki daha baska seyler olmus gibi gostermek.

 

Buna en guzel ornek emperyalist zihniyetin "komunizm" anti propagandasidir. Yani yasanmis devlet kapitalizmlerini birakin sosyalizm, komunizm olarak degerlendirerek, oturmamis ve olmamis komunizmi vesosyalizmi sanki yasanmis gibi gosterip "bek gordunuzmu, bunlar sorundur" algisi vermek.

 

Ya da olan bir hak ve ozgurlukler ihlalini en uc noktada gostererek abartarak, aslinda gelecekte ve yasanmamis olan daha buyuk hak ve ozgurluk ihlalini gelmis/olmus gibi algilamak. Buradaki sorun da, gercek bir hak ve ozgurluk ihlalinde ne yapilacagini bilememektir.

 

Emperyalist zihniyetin bu antipropagandasi disinda kalan, ve "korku" nun dile gelmesi adina da bu deyimlerin anlami sudur. Mesela milliyetcilerin en buyuk korkusu nedir?

 

Bolunmus bir ulke, farkli devlet yapilari, federasyon, eyalet sistemi ve de ozerklik.

 

Iste burada bugun olanlar ve tum tartismalar bu gozle bakildiginda "oyle olmasa bile" korkunun en uc yaninin dile gelmesi adina, boyle degerlendirilmekte ve deyimler yerine gelmektedir. Evet ortada yangin da vardir, pire de derede vardir, amin de ve hamile olan da; ama bunlarin korku temelli buyutulmesinin en buyuk soirunu; BUNU YAPMAK ISTEMEYECEK OLANLARA BILE BUNU HATIRLATMAK VE AKILLARINA GETIRMEK" tir.

 

Peki ne yapmak gerekir?

 

Yapilmasi gereken sudur. Iki atasozu/deyimin daha hatirlanmasidir.

 

"Kustan korkan dari ekmez/korkunun ecele faydasi yoktur"

 

Demekki bunlari dile getirmerk ve sorunlari buyutmek ve oldugundan fazla farkli gostermek yerine; OLANI ALGILAMAK VE NEDEN NASIL OLDUGUNU SORGULAMAK ve Olan ne ise ona yonelik tedbir almak ve hareket etmek.

 

Evet butun bunlar olmazmi, tabi ki olabilir. Yalniz OLMADAN OLDURMAK VE OLMADAN ONLEMEK aslinda yapilacak olandir.

 

 

Politika zaten bir pragmatist cikar yanasimi ve uygulamasi degil mi?

 

Bugun basta olan iktidarin yrin ulke ve toplum adina dile getirdigi her seyi, sanki o olmus gibi algilamak; sadece caresizlik ve karsi tarafa koz vermektir.

 

PKK'nin ilk baslardaki ayri devlet cikisini bugun dile getirmemesi; ayri devletten vaz gectigi anlamina gelir mi? bunu zaman gosterecektir. Yalniz bunu "gelir" temelinde degerlendirmek; sadece bunu yapacak durumunda olanlarin aklina getirmekten baska bir ise yaramadigini algilamak gerekir.

 

Gecmiste cok yogun olan ebeveynlerimizin evhamlarini hatirlayalim. Diyelim esi oglu kizi ya da ayni evde yasadigfi bir yakini, biraz gec kaldi ve haber de vermedi. Hemen evham ve yazimizdaki deyimler baslar dile gelmeye "basina bir sey mi geldi, araba mi carpti, kacirildi mi, su an kimbilir nerde v.s. "seklinde bu kisinin gecikmesi buyur de buyur. Iste burada aslinda bunlari aklina getiren ve dile doken ebeveynin kendince olasi korkulari dile gelmektedir.

 

Iste bu acidan gozlemin ve bu gozlemin ne verdiginin oldugu gibi algilanmasi cok buyuk onem kazanir. Cunku bu deyimlerin akla ve dile gelmesi, sadece korkularin dile gelmesi ve bunun getirdigi sosyo-psikolojik caresizliktir. Yani bir yerde bir sey yapilabilecekken yapilamaz hale gelinir, hani "basireti baglanmak" var ya; iste o.

 

Evet Turkiye'de toplumsal olarak ve ulke olarak un seker ve gereken her turlu malzeme vartdir. Sorun ise bundan kimin cikarina ve nasil bir helva ortaya cikacagi.

 

Iste bu helva henuz yapilmamistir. Bunu yapilmis gibi gostermek sadece korkunun caresizligidir.

 

Ustelik emperyalist zihniyetin gudumundeki iktidar ve en kucuk ortagi ve PKK emperyalist zihniyetin gudumunde olarak bu atasozlerini sirf nabiz yoklama adina antipropaganda ve propaganda olarak dile getirebilir. O yuzden N.Hoca'nin gole maya salip "ya tutarsa" zihniyetini iyi algilayip; "golun maya tutmayacaginin bilinc ve farkinda olmak gerekir. Bu da maya tutmamis golu maya tutmus gibi gosterme korkusunun ve caresizliginin onune gecmek adina gerekendir.

  • Like 3
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...