Ordu hakkındaki öngörülerin dışında, güzel tespitler. Türkiye'yi bu günlere getirenlerin başında sivil iktidarlar olduğu kadar Ordu'nun da rolü vardır. Ordu bu ülkede, dünyada olmadığı kadar sivil siyasi harekete müdahil olmuş, ağır aksak da olsa mevcut demokrasiyi askıya almış, darbelerle yönetime el koymuştur. Elbette ordunun bu işi tek başına yapmadığı söylenebilir. Hem içerideki kışkırtıcılar hem de dış ABD desteği ile sürekli demokrasiyi askıya almışlardır. Ordunun aklı başına yeni geldi savunması da tatmin edici değildir. Özünde ABD nin orta doğuda ve Türkiye'de yapmak istediklerini artık ordu marifetiyle değil de sivil iktidarlar aracılığı ile yapmak istemesindendir. Yani ABD at değiştirmiştir. Daha sadık sivil iktidarlar bulmuştur. Bunlar; somut durumun somut tahlili açısından madalyonun bir yüzü. Diğer yüzü ise devrilecek iktidarın yerine ne konulacağıdır. Hele bir devirelim de gerisi sonra gelir yaklaşımı çok tehlikeli bir yaklaşımdır. Sivil darbe anlamına gelir. (kuzey afrika da olduğu gibi) Yerine ne koyacağını bilmezseniz, mevcut iktidarı devirirsiniz bekli, ama daha beteri gelir. Madem bu devirme işinin demokratik yollarla olması gerektiğini söylüyorsunuz. O zaman mevcut partilerden program ve tüzüğünü benimsediğiniz bir siyasi partiyi de hedef göstermeniz. O parti etrafında örgütlenmeyi öğütlemeniz gerekir. Böyle bir parti yok ise kendiniz bir program ve tüzük hazırlayıp bir siyasi parti kurmanız gerekir. Özetle. Kişiler etrafında örgütlenmeden ziyade, fikirler ve hedefler etrafında örgütlenmek gerekir. Bu fikirler ne olmalıdır. Ben istediklerimi yazayım. Emperyalizme karşı Tam bağımsızlık, gerçek bir demokrasi, Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü, Ekonomik eşitlik, fırsat eşitliği, hukuk karşısında eşitlik. Emek sömürüsü olanaklarının ortadan kaldırıldığı, eşit işe eşit ücretin uygulandığı, anti kapitalist, herkese iş ve sosyal güvenlik, herkese sağlık gibi hedeflerin etrafında birleşmek ve bunları gerçekleştirecek bir siyasi partinin iktidara gelmesine çalışmak gerek. Sevgiler.