
Mempish
Members-
İçerik sayısı
52 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by Mempish
-
Sayın kavak benim ben zaten ileri zaman dilimiyle bir iddiam yok. Bu yaşadıklarımı da pozitif olarak sosyal alanda bir yetenek olarak öne sürmedim. Kabul edilebilir mi? olağan dışımı ? buna ben karar veremem. Hayatımda ilk defa bir forum ortamında dile getiriyorum. Maddeci nin olaya psikolojik değerlendirmeyle yaklaşması bana gülünç geldi. Çünkü yaşadıklarıma Annem, eşim, kardeşim, Kuzenlerim de şahit oldukları için çok rahatım. Ayrıca tüm bunları 420 sayfa halinde kronolojik olarak arşivledim. Şu anda çocuğum da aynı hastalık pençesinde. Ama prensip olarak karşıma böyle bir durum çıksa yadırgamam. Yada onu olağan dışı bu durumundan dolayı hasta olarak yaftalamam. Konuştuklarımın hepsi Bu dünyaya özgü, kısaca akvaryumun içinde solungaçlarımızla nefes alarak yaşıyoruz. Biri çıkıp ta ben akvaryumun dışında havayla yaşadım dediğinde elbette ki inanmayacaklardır. Yada başka biri kendi beyin kapasitesinin daha büyük bir kısmına eriştiğinde Nasıl olur? Sen hastasın demeyeceğiz. Eğer Gaip den bahsetmek hastalık olsaydı. Dünyanın yarısı olmayan bir yaratıcıya inanıyor. Bunların hepsine hasta demek mümkün mü? Çünkü Herkesin bilgisi kendine doğrudur. Bilginin işlenmesi evrim sürecini tamamlamadı. 2.cisi Evrim sadece bu dünyada işlemiyor. Bilmediğimiz o kadar çok şey var ki. Henüz bebek dünyasındayız. Okyanuslara kurulan Tespit detektörleri varlığını bildiğimiz ve henüz bir tanesini bile yakalayamadığımız Nötrino için yıllardır çalışmaktadır.(1960- 1986-1999-2006 yılında foton detektörü ile tespit edildi. Kısaca bir uranyum izotopu gibi hapsedilmedi) Quantum mekaniği insanlığın kucağına verileli çok oldu ama henüz sırrını koruyor. Çünkü Maalesef ki Dünya halen öküzün boynuzlarında. Kısaca kendimizi aşmamız lazım. Ne kadar aşmalıyız? depremi 3 dakika değil 3 saat öncesinden bilecek kadar, bir tane dahi olsa Nötrino elde edecek kadar. Quantum çıkış ve yok oluşlarının nedenini bilecek kadar. Ama bunlar için tek yol zihnimizi evrimleştirmeliyiz. Ve her şeye bilimsel bakmak zorundayız.
-
Beynimizin en karmaşık sistemi olan Limbik yapı içerisinde gelişen Küfür zihne nasıl yerleşmiştir. Çocuk yaşta çevreden algıladığımız davranış biçimleri ile birlikte hararetli sohbetlerde geçen Küfürü zihnimize neden kopyalarız. Sosyal Küfürler, Siyasal küfürler, Cinsel küfürler, Sizce ne kadar etiktir. faydası ve zararları nelerdir.? Genelde deşarj olurken kullandığımız küfür ile Din ilişkisi var mıdır. Din küfrün kaynağımıdır.? Aşağıdaki küfürler Kurandan Tevbe/28 Ey iman edenler! Müşrikler ancak bir pisliktir. Onun için bu yıllarından sonra Mescid-i Haram’a yaklaşmasınlar. Bakara/65 İçinizden cumartesi günü azgınlık edip de, bu yüzden kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz. Maide/60 De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah’ın lanetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve tağuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır. Bakara/171 Kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple düşünmezler. Cuma/5 Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Araf/179 Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir. Furkan/44 Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar. Araf/176 Dileseydik, onu ayetlerimizle üstün kılardık; fakat o, dünyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, üstüne varsan da, kendi haline bıraksan da, dilini sarkıtıp soluyan köpeğin durumu gibidir. İşte ayetlerimizi yalan sayan kimselerin hali böyledir. Müdessir/50-51 Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. Muhammed/12 Doğrusu Allah, inanıp yararlı işler işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Durakları ateş olduğu halde kafirler, zevklenirler ve hayvanlar gibi yerler. Bakara/142 İnsanların beyinsizleri, “Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?” diyecekler; de ki: “Doğu ve batı Allah’ındır. O, dilediğini doğru yola eriştirir”. Kalem/10-14 ve 15 Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. Âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman, “Öncekilerin masalları!” der.
-
Peki Ateistin ayarının tek olduğuna ilişkin kanıtın var mı? Çünkü günümüzde Ateist olduğunu iddia eden fakat bir çok yorumunda 1 Deist, Pandeist, Yada agnostik gibi davranan kişiler var. Hatta Allaha isyan edip kendini Ateist sınıfına sokan insanlara ne demeli?
-
En küçükleri Ahmet yaşasaydı 59 yaşında olacaktı Mehmet 63 Ömer 69 Meryem 64 Sedat 22 Ömer O konuşmadan 1,5 ay sonra Kanser oldu. Konuşmadan 3 ay sonra öldü. Doktorlar ailesine Çok geç kaldığını söylemişler. Mehmet Akciğer kanseri ve şeker Meryem şeker Kocasını çok seviyordu. Ağabeyimin Adı Aglatma önce zehirlendi, sonra bıçaklandı, katil öldüğünden emin olmak için tüfekle göğsünden vurmuştu. Sedat O ana kadar bilmiyordum. Kendini uyardığım mekanda aşırı oranda enerji vardı. Mesleği kabadayılıktı açıkcası.
-
Öncelikle yorumun teşekkür ederim. Oysa benimki Metabolizma, hücre, enerji ilişkisinden ibaret ve iddia etmiyorum. Sadece Yaşadıklarımı anlatıyorum. Zaten Metabolik hasta olduğumu ifade ettim. Ama fikirlerine katılmıyorum. Psikiyatri uzmanı olduğunu iddia ediyorsan ki, hastaysam bile beni karşına alıp muayene etmeden bunu yapabiliyorsan senin yeteneğin benimkinden çok daha fazla olmuş olmuyor mu? Eğer öyleyse Psikiyatri alanında yeni bir devrim başlatmış insanları görmeden yazdıklarıyla Paranoid, şizofren olarak tanımlamış olan kişi olmuş olmuyor musun.? Eğer mesleğini yada akademik kariyerini de yazarsan belki tedavi için sana gelebilirim. Frontal Cortex alanında bir tahribat olabilir. sana bir film göndersem, geç kalmadan tedaviye başlayabilirim belki. NE DERSİN?
-
Ve Tebbet süresinde kendi yarattığına beddua eden Tanrı dan daha ne beklenir?
- 3 yanıt
-
- 2
-
-
Bu da benim 2005 ten önce yazığım kutsal kitap. ( o zamanlar Deist tim.) ****************Tanrının Kitabı*************************** Var olan Ben aklımın hükmettiği, kainat ve oluşan her şey adına yazıyorum.. Oradaydım, Gördüm ve şahit oldum. Yüce varlık Tanrı Her şeyin bütünü, Ben kendime şahit oldum. Oradaydım hissettim, gördüm Duydum. O bana emretmedi. Gösterdi. ve sundu. Onun verdiği yüksek sevgi ve sarsılmaz inanç ile yazıyorum. 1) Tanrı vardır. 2)Tanrı her şeyin bütünüdür. 3)Hiç bir varlık onun etki alanından kaçamaz. 4)Tanrı Tanınmaya ihtiyaç duymaz. 5)Tanrı Sergileyen ve sunandır. Sorgulayan ve cezalandıran Değildir. 6)Tanrı Buyurmaz.Emretmez. 7)Tanrı mevcudiyetin bütünüdür.Tanrının koşulları yoktur. 8)Tanrı tüm evrenleri bütününde barındırır. 9)Tanrının evrenlerinde Sayısız organizma ve canlı türü vardır. 10)Bunlar oluşur gelişir ve son bulurlar. 11)Tüm canlı ve cansız mekanizmalar Doğar gelişir ve son bulurlar. 12)Varlık alanları tanrının bütününden çıkamaz ayrılamaz. Hisseden ve düşünen ben bu kitabı sayısız canlı medeniyet içinde sayısız canlı düşünen ve hisseden, bir çok gören duyan ve şahid olan varlıkların yazdığı gibi yazıyorum. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden Tanrı size gelmedi. Tanrı size kendini göstermedi.Tanrı Size varlığını hissettirmedi. Ama siz onu buldunuz. Onu hissetiniz. ve yaşadınız. Onun ışığı yüzünüze ve hislerinize girdi. Tanrı ne geçmişte ne bu günde ne gelecekte hiçbir düşünen ve hissedeni kendine elçi yapmadı. Sizinle arasına inanç sistemi koymadı. Çünkü o size kendi ışığını Verdi. Her düşünen, hisseden ve içgüden onun parçasını taşır. İçinizdeki ışık yaşamınızdan sonra ona dönecektir. Onun alemlerinde senin dünyan bir kum tanesi gibidir. Onun aleminde senin evrenin bile sahi değildir. Bedenin ve gördüklerin kavrimezmulage dir. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden Benliğinde ari ol. Benliğini yitirme. Kimseye biat etme. İnancında ari ol. Sor ve sorgula. Bil ve öğren. Sapkın Din ve inançlardan kendini arındır. Dünya dinleri, fitneci insanların Düşünce ürünleridir. Çünkü Tanrı hiç kimseye “elçim ol ve imanı yay “dememiştir. Çünkü tanrı kimseye emir ve görev vermez. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden Senin sonunu getirecek olan sensin. Senin sapkın düşüncelerin. Egona sahip ol. İhtiraslarının kurbanı olma. Aksi halde sapkın Olursun. Aç isen önce kendini düşün. Sonra etrafını doyur. Sen yok isen bu dünya da yoktur. Eğer tok isen paylaş ve başkalarını doyur. Beslediğin canlının gözündeki mutluluk senide mutlu edecektir. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden Sen yalanı savunma. Aksi halde yalan kötü bir yılan olur ve önce seni sokar. Fitneci olma, ki kalbin bozulmasın. Fitne , “kalbi yamyamlıktır”. Kalbinde fitne olan tanrıyı bulamaz. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden Tüm hedefin tanrı sevgisini tatmaktır. Tanrının sevgisi güneşi bile eritir. Senin Tanrın mutlaktır ve her şeye hakimdir. Ey canlı ve düşünen, hisseden ve içgüden.. Gerçek sahidir. vardır, mutlaktır. Ona sımsıkı sarıl ve onu bırakma, onsuz sen bir hiçsin. Ölecek dahi olsan onun için son nefesini ver. Bil ki tanrı ışığı gerçektir ve hep seninledir.
- 16 yanıt
-
- 1
-
-
O kadar çok ki Artık MR Çektirmekten utanıyorum. 2 Beyin lobu arasında bir şey var normalden daha fazla açıklık var. Doktorlar bunun olağandışı olmasıyla birlikte bir sorun olmayacağını söylediler. Bir gün bedenimde bir fazlalık hissettim. doktorlara sol böbreğin MR ını çekmelerini istedim. Sol böbrekte 1,5 cm tümör çıktı. 18 mm oldu ,Sol böbreğin alınacağını söylediler. Şimdi o tümör yok. Benim için çok büyük bir uğraştı. 28 gün sürdü. Şimdi böbreğim bana kaldı. Bunlar üniversite kayıtlarında var.
-
Saçma gelecek ama mesleğim elektrik elektronik. 20 defa elektrik kazası yaşamışımdır. 1983 trafo patlamasında Yanımdaki arkadaşım öldü ben 3 gün komada kaldım. ölmedim. Onun ailesi benim ailem oldu. sadece trafoya giren güvercini kurtarmaya çalışıyorduk. Ama bu olaydan sonraki uzun zaman hiç bir şey hissetmedim. Ta ki Hakkaride gördüm bir şey e kadar.
-
Her olaydan sonra o zaman ait nesneler Bunları unutmadan önce karakalem sonra dijital ortamda çiziyorum. bunlara bakarak olayları hatırlıyorum. şu ana kadar 88 nesne var. Paradoksal kırılmaya, Zaman sapmasına inanıyor musunuz. ?
-
10 Yıl öncesi ekim ayında Koa Hastası olan babam la sohbetimizde konu ölmekten açılmıştı. Durumu stabil değildi. Anneme Bu seyirde babamın 6-8 ay daha yaşayabileceğini söyledim. 7.Ayında öldü. Babamın cenazesinde Kuzenlerim ile sohbet ediyorduk. sohbette 6 kuzenim vardı. Yaşıtım olan kuzenim Gırtlak kanseriydi. Konuşamıyordu. Herkes ona ölecek gözüyle bakıyordu. Diğer kuzenler hepsi de sigara Tiryakisi . Sohbet esnasında Hasta Ahmet dışarı çıktı. hassasiyetimi bildikleri için durumunu sordular. Duman altı olmuş adeta sigara içen onlar değil ben idim. hissettiğim enerji ile "Ahmet bu seneyi çıkartacak ama abisi mehmet bu seneyi göremeyecek dedim. Benle Ti geçen Ömer ise birde benim durumuma bak dedi. Sonunu öğrenmeyi bu kadar çok mu istiyorsun dedim. Hele söyle dedi. Sen Mehmetin öldüğünü göremeyeceksin dedim. Ancak beni asıl üzen şeker hastası Amca kızıdı. Mehmetin karısıydı. Ondan aldığım enerji beni sarstı. Anneme Meryem iyi görmüyorum. dedim. Ömer bana şaka ile karışık hadi bir liste yap. Kimler gidici kimler kalıcı dedi. sohbette 10 dan fazlaydık. 6 kuzen vardı. Bunu bilmeyi kimse istemez dedim. 2 Mehmet 3 Meyrem 4 Ahmet dedim. Bana 1 kim dediler Ömere dönüm Abi sen bi doktora görün dedim. Güldü niye bana noolmuş dedi. Güldük. İşi şakaya vurduk. Ömer ben ahmetin bu seneyi çıkartacağını sanmıyorum dedi. Aynı yılın Haziranında akciğer kanserden Ömer öldü. Kasım ayında Mehmet öldü. Mehmet den 3 gün sonra Şeker komasından Meryem öldü. Asıl ölmesi gereken Ahmet ise maske ile yaşadı, o da bir sonraki yıl öldü. Abim çok zengin bir insandı . büyük lüks hayat planları yapıyordu. Aylardan Ekim 7 iydi abimin ensesinden masadaki bir tapu belgesine bakıyorduk. Bir anda abimin aurasından kötü bir enerji hissettim. ağlamaya başladım. gözyaşlarım. masaya düştü. abim nooldu dedi Bir şey demedim. Israr edince Beni çok seviyor musun abi dedim. neden sordun dedi. Her şeyini sat benimle gel şehir değiştir dedim. Bir yaz akşamı seni göremiyorum dedim. Güldü yok ya dedi bana bir şey olmaz dedi. O akşam içtik abime doya doya baktım. sonraki gün anneme her şeyi anlattım. Abimi yaz akşamı göremiyorum dedim. Aylardan 8 ekimdi. Abim sonraki temmuzda öldü. Aradan 2 yıl geçti. yanımda hanım kayınbiraderimi arabayla bir yere bırakmamız gerekiyordu. Gençti sağlıklıydı. O an onun enerjisi bana geçti. Araçtan inerken kendisine bu semte gelme burada sana bir şey olacak dedim. Bir sabah küçük kardeşi bizi aradı Sedatı vurdular dedi. Ölmüştü Gömdük. Hanım bana Sedatın ölümüyle ilgili ne biliyordun dedi. Anlattım ona ikimiz birden ağladık. Hasan Dostum du kardeşim kadar severdim. Yanıma oturduğunda aldığım enerji ile öleceğini anladım. Hasan kendini nasıl hissediyorsun dedim. İyi abi dedi. check up yaptırmasını önerdim. Çünkü hasanı 2 yıl sonrasında görmüyordum. Hasan check up yaptırdı. temiz çıktı. Aradan 45 gün geçti. özel hastanede rektum sorunu çıktı. Üniversitede Rektum kanseri teşhisi koydular. sonuçları gören hasan tükenmişti. Bana abi ben kanserim dedi ve ekledi. Dayımda aynı rektum kanseriydi. 8 ay yaşadı dedi. Boşver bak ben seneye bayram yemeğini birlikte yiycez dedim. Hasan sevindi keşke abi dedi. aradan 1 yıl geçti Hasanla bayram yemeğinde birlikteydik. kemoterapi alıyordu. Kendisine bak dedim hasan gördün mü dedim. Bana abim sen bi tanesin moral kaynağım sensin dedi. aradan 8 ay geçti. Bana laboratuvar pet sonuçlarını göster sevinçliydi. Elini elime aldım fakat ben sonuçlara sevinemedim. Çünkü zaman doluyordu. Hasan 26 Mayıs ta öldü. Tam 2 sene yaşadı. Bunları kendimi ispat için yazmadım. bir iddiam yok. Ama kronoloji böyle. Kız kardeşimle konuşmuyoruz. Ben hatırlamıyorum. Bana öleceğimi söyledin dedi. Ben hatırlamıyorum dedim. Tartıştık. Ona öleceğini söylediğimi tam hatırlamıyorum.Kardeşim kalmadı Kimsenin ölümünü görmek istemiyorum. Kötü şeyler yaptım. Bu özelliğimle bir canlıyı öldürdüm. Sevmediğim aile huzurumu bozan Tuğba isimli kadın ile günlerce enerji çakışması yaşadık. Oda enerjisini kullanan biriydi. Karnındaki bebek öldü. Bebeğin öldüğünü annesinden önce ben bildim. Son kalp atışını duydum. Bu olaydan sonra benim uzun süre enerji hislerim azaldı. Sizden ricam yazdıklarımla eklediğim nesneleri ilişkilendirirseniz sevinirim. Bunu hep biliyordum. 110 kiloydum. Eşime bir sabah kalktım ve Ben 64 yaşında ölüyorum galiba dedim. Ölürken 46 kilo olarak öleceğim. Beni taşıyanlar incinmeyecek dedim. şimdi 72 kiloyum. Rektum kanserinden öleceğimi tahmin ediyorum. Metastaz döneminde bir enerji alacağım. Malezya da bulunan bir ada da garip bir şey olacak. milyarlarca insan etkilenecek. Sonra dünya düzeni değişecek. görebildiğim bu . Adını demir kuvvet gezegeni koyduğum manyetizma beni hapsetti. 14 yıldır etkisinden çıkamıyorum. Kendimi kurtaramıyorum. Bilseydim hiç yaklaşmazdım. Keşke bir güneşin atmosferinde yansaydım. Tüm cisimleri kendine çekiyor. sesi çok rahatsız edici Beni rahatsız eden asıl şey Çok realistim, Ateistim. Bu enerji etkisi nedir. Bu Gezegene neden hapsoldum.? Etrafımda bulunan her şeyin enerjisi beni rahatsız ediyor. Şimdilerde İnsanların yüzüne bakmadan konuşmaya çalışıyorum.
-
https://www.hdfilmcehennemi.sh/the-goat-life/ çalışan link
- 6 yanıt
-
- arapların gerçek yüzü
- vahşi araplar
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
https://www.hdfilmcehennemi.sh/the-goat-life/ Bu linkten izleyebilirsiniz.
- 6 yanıt
-
- arapların gerçek yüzü
- vahşi araplar
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
https://cdn0.sobreatsesuyp.com/content/stream/become_a_legend_june24.mp4 Bu filmi izlerken insanlığınızdan utanacaksınız.
- 6 yanıt
-
- arapların gerçek yüzü
- vahşi araplar
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Sene 1996 İyi ki Ahzab süresi inmiş, Bu süreyi bana peygamberin aile ve akraba hukukunda indirilmiş bir ayet olduğunu anlatanlarla 4 saat tartıştım. O gün dergahtan geri dönmemek üzere ayrıldım. Çünkü Elime Elmalılı Hamdi Beyin Kuran ve meali vardı. Okuduklarımı anlamakta güçlük çekiyordum. Adeta birileri dalga geçmek için mi yazmıştı bu sureyi. İki hocamız vardı. Mehmet Emin hocaya Ahzab 56 da Peygamber efendimize Allah ve Melekler salat mı ediyorlar? dedim. yok öyle denmiyor da Allah aslında sevgisini gösteriyor da Melekler secdeyi yaparken başlar semaya değermişte Secde sayılmaz mışta.. Ba Bla Bla En sonunda Bana Allah'ın ayetlerini bu kadar sorgulama müşriklerden olursan Tevben dahi kabul olmaz dediler. O an anladım Hem gözden hem gönülden olduğumu. Bende madem öyle Dergahtan da olayım dedim. Çıkış o çıkış. Bir daha hiç bir dine mensup Dergah, cami yada başka bir mekana gitmedim. Dinden çıkmak için sadece bir kere anlayarak okunması gereken Ahzab süresi Büyük yalanı net bir şekilde deşifre etmektedir. Okuyun, Okutun.
- 3 yanıt
-
- 1
-
-
Mantılı yorumun için teşekkür ederim. Ancak Bu başlığın çok önemli bir anlamı var. Bu gün çoğunlukta olan fakat köşe bucak kaçan bir görüşün fikrin ya da sentezin yaşam suyuna ne kadar politika karıştırdığının cevabını anlamak için bu topiki açtım. Şöyle bir düşünelim. 2005 yılında kendime şu soruyu sordum. Tanrı bizim kendisine tapmamızı neden ister acaba? İstemek bir eksiklik olduğuna göre tanrı kendinde olmayan bir şeyi bizden istiyor. Bu durumda tanrı eksik olmuyor mu? Tanrının baldırını yada antoromoformik olmasına değinmiyorum bile. Sabahtan akşama kadar avaz avaz bağıran bir zihniyet ve ele geçirilmiş hatta iğdiş edilmiş bir kamuoyu bulunmakta olduğunu düşünüyorum. Resmi sınırı 85 DB olan ancak iktidar ve cahillerin olurunu alarak 125 hatta 150 db basarak ses kirliliği yapan kurumlaşmış zihniyetin karşısında Büyük çoğunluğu oluşturan deist, pantheist, agnostik yada Ateist çoğunluğun popilizm yapmadan ne kadar din karşıtı olduğunu dile getirebildiklerini gözlemlemek istedim. Konumuz aslında En büyük Yalan Ancak bu yalana interaktif olarak koca bir ülkede karşı duracak 2 elin parmakları kadar insan mlsf yok. Peki neden hiç düşündünüz mü? Toplumsal Linç yememek için.. çok yazık Koca ülke dine sırtını dönmüş ama sesini çıkaran 3-5 kişi. Bu cahillerden forum meraklıları hariç, bu çoğunluktan toplumun haberi yok. Bir arkadaşla iddiaya girdik. Sadece sabah namazı için bir hafta süreyle yakınımdaki camiyi gözlemledim.. Ortalamada 4-6 kişi sabah namazını kılar. Cuma namazında 30-45 kişi Ama koca bir ülke 92bin caminin imam ve müezzin maaşını öder de sesini çıkaramaz. Yaaa böylesi hayat yerin dibine bizimle birlikte batsın. Kendime insan diyorsam benimde insanlığım batsın. Aklım yettiği yıllardan itibaren Din bana sürekli korku pompaladı. Korkumdan dergahlara düştüm. tarikatların eline düştüm. cami, dergah gezdim. Sonunda 2005 yılında O kutsal kitabı araştırana dek. Önce deist oldum. Sonra pantheist, Agnostik ve son noktada ateist oldum. Adeta bir eğitim döneminden geçtim. Turan dursun lar Aydın Türkler, Celal Şengör ler, Yakup denizler v.s. bir çok dine bayrak açmış insanlar tanıdım. Ancak ince bir ayrıntıya takılmadan geçmek istemedim. Büyük yalanı iddia edenler bizim korkularımızdan faydalanmışlardı . Agnostik iken 2020 Yılında zifiri karanlık bir gecede telefonuma kampta bırakıp ormanda tek başıma 3 yada 4 km yürüdüm. Ben Agnostik isem bir günahkarsam Eğer bir gazap yaşayacaksam şimdi burada şu anda yaşanmalı dedim. o gece o koca ormanda 3 saat kaldım. Elimde bir tek yolumu bulmak için kamp feneri vardı. 3 saatin sonunda sabah 3,5 ta kampa döndüm. Döndüğümde artık agnostik falanda değildim.. Çünkü o koca ormanda sadece tek düşünenin ben olduğumu anladım. Bu durum çok hoşuma gitmişti. Bir başka ay'ın olmadığı bir gecede eşimi de götürdüm. Oda benzer duyguları yaşamıştı. Ve yine bir başka akşamda en yakın arkadaşımı o karanlık ormana Bana güveniyor musun sorusuna karşılık tek kelime etmeden götürdüm. Arkadaşım ın ellerini tuttuğumda titriyordu. Döndüğümüzde Bana abi sen nasıl birşeysin böyle bu gece ben ne yaşadım diyor yaptığımız eylemi aklına sığdıramıyordu. Bu yaşadıklarımdan sonra bir sınırı aştığımın farkına vardım. Aklımın çelişkilerinin sınırını aştığımı hissettim. Şu ana kadar en ürpertili mekanlarda bazen tek başıma bazen bir arkadaşla kamp yapıyorum. Bunlar kanlı mağara, Lübbey (Tek başıma) Şırnak Cudi Dağı, Tarihi mezarlık, Fethiye Kayaköy şapelleri Çanakkale v.s. arkadaşlar akşam üstü bırakıyorlar sabah alıyorlar. Korkuyorum Ama o yanlız kaldığım ormandaki bir tavşan kadar :)) Korkuyorum O Zifir karanlık gecede ağaçtaki bir sincap kadar :)) Çok korktum, Farkında olmadan üzerine basacağım akrep yılan yada başka bir canlıya zarar vermekten Ama o tarihten sonra bitmişti. Zihnime pompajlanan o büyük yalan adeta kuş pisliği gibi ayaklarımın altında kalmıştı. Ben ve dostlarım aklımızı cahillerin pisliğinden arındırmıştık. Artık büyük yalandan nefret etmiyorum. tiksiniyorum ama kızmıyorum. Çünkü büyük yalan insanlara bulaşan kötü bir hastalıktır. Bir insanın Agnostik olması bile bana yük gibi geliyor. Ya varsa demek Ahmaklıktır. İnanmaktan ne kaybederim diyen cahillerdir. Dini araştırın büyük yalanı zaten göreceksiniz. Ama en önemlisi zihninizi arındırın ve benim gibi terapi edin. Ben ateistim Sadece dinleri değil, teizmi dogmatik her şeyi reddediyorum. Parmenides e bu çağdan teşekkür. Nothingness theory kısaca hiçlik teorisi yaşamıma rehber oldu. Mekanik canlılık kavramını zihnime katan ve Yaşamı 2020 de sonlanan Ateistforum Moderatörü Haci yi ve Aydın TÜRK ü saygıyla anıyorum Onların korkusuzluğu bize ışık oldu. Sevgili Celal Hocayı selamlıyorum. Önünde saygıyla eğiliyorum. 80 Milyonun Gözünün içine baka baka ben Ateistim dedi. Ateist olmam da emeği geçen Başta Muhammed ve kitabı kuran olmak üzere Buhariden Taberi Tüm islam alimlerine Nikola Tesla dan Nietzsche, aristodan Schopenhauer, Marx, Russell, Sartre ye adını şu anda hatırlayamadığım tarihçi ve düşünüre Bize bu imkanı veren para meraklısı olsa da Google'a Hatta tüm yobaz ve cahillere ve bir çok insana sonsuz teşekkür. Artık Hayatın anlamını çözdüm Ve ölmek ya da öldürülmek zerre kadar umurumda bile değil. Çünkü ben Ben safkan bir ATEİSTİM.
-
:)))))) Kavak Seni yanıllmıyorsam 10 yılı aşkındır tanıyorum. Yazılarından tabi ki Bu soruyu sorman eşyanın tabiatına aykırı. Kendini altın elementi gibi düşün. 24 ayar mısın? 22 Ayar mı? 18 mi yoksa imitasyon musun? Belki bu örnek sorduğun soruya çözüm olabilir.
-
Konuyu tamamen yanlış algılamışsınız arkadaşlar. Eğer ki yazdıklarımı dikkatlice okumuş olsaydınız. sanırım daha bilimsel bakabilirdiniz. Bu arada metafizik açıdan hiç bir iddiam yoktur. Hayatta nesnel bakma tarafında olmuşumdur. Şimdi müsade ederseniz kısa özet geçeyim. bedenimde bulunan hastalık konusunda tanımlanan tam bir bilimsel otorite yoktur. hastalığın çerçevesini çizen bilimsel kuruluşta bulunmamaktadır. olsaydı tedavisi de mümkün olabilirdi. Zaten Kahin nickli arkadaşda eklediği alıntıda bunu dile getirdi. Yukarıda okuyabilirsiniz. Açtığım topic te Bunun Dünya dışı bir hastalık olduğunu zaten dile getirdim. Bu benim iddiam çünkü bu konu sümen altı edilmiş vaziyette.. Hastalık dünyada bilinen ancak evreleri hakkında hiç makale yazılmayan bir hastalık olduğunu gözlemledim. Şimdi Soruyorum zombi Hastalığı dediğimde kimse ironi yapmadı da Enerji dediğimde neden bir anda beni Metafizik hastaları sınıfına koydunuz? anlamadım. Oysa bluetooth kulağında bilgisayarına bağlıyken vay nasıl kablosuz bağlandı diye soruyormusunuz. Çünkü görünmeyen bir enerji iletimi var. Yada Yılan balığı kendisini ısıran bir timsahı şoka uğratırken lan trafo bu hayvanın neresinde diye kendinize soruyor musunuz? Kaç taneniz başka gezegendeki yaşam formunu inceledi? Ama şu anda dünyadayız değil mi? Sizce dünyada olmakla Bir akvaryumda olmak arasında ne fark var. ? 1945 lerde değiliz. Hitlere Akıllı telefonu zaman götürseydik. belkide savaşı bırakacaktı. Ben din saçmalıklarından bahsetmedim ki? Sadece Hastalığın benden aldığını ve bana verdiği hakkında yaşadıklarımı anlattım. Şimdi bende bir şeyi ispat etmek için bir yılan balığı mı olmalıyım. Bir canlı olmam yetmez mi? Soruyorum sadece bir enpati yapın. Din ve dogmatik düşünceden zerre kadar hoşlanmam ama enerji alanında kaç taneniz master yaptı? çok merak etmiyor değilim. Biyolojik canlılığa inanıyorsanız mekanik canlılık neden olmasın.? yada hücresel enerji Tekrar söylüyorum. Ben hastalığımdan bahsettim. mucizeler olarak adlandırdığınız şeyler benim bir hastalığımın açtığı bir özellik olamaz mı? hissettiklerim ve yaşadıklarım bunlar diyorum. Bu konuyu magazin yapmayalım. Bu arada ilginiz için teşekkürler..
-
Din, Bilim, evrim, metafizik, Allah ve kutsal kitaplar. Bu bilgilerin harmanlandığı hatta çorba olduğu bir dönemi yaşarken SİZ NE KADAR ATEİST SİNİZ? Ateist olanlar, kendi Ateist düşüncelerinden ve yaşamlarından örnek verebilir mi? Ateist olmakla ne kazandınız? yada ne kaybettiniz? Eğer Ateistseniz bunun nedeni nedir.? Korkularınız, endişeleriniz, sevinçlerinizden bahsedebilir misiniz.? İnsanların tamamının Ateist yada agnostik olmaları size ne kazandırır? Bir dindara ne bir cümle ile kendinizi nasıl anlatırsınız.? İnsan Safkan Ateist olabilir mi?
-
ilgin için teşekkür ederim. katılıyorum. Bir çok formda sizinde açıkladığınız bu bilgileri paylaştım. Bu arada bu bilgileri epistemolojik açıdan da araştırdım. Ama maalesef ki bana klinik olarak bir şey ifade etmiyor. Benim bu forumda ulaşmaya çalıştığım benimle aynı evrede olan hasta var mı o hasta bir tedaviye ulaşabildi mi? Biliyorum çok zor ama umudumu kaybetmedim.
-
Elbetteki Gerçek anlamda laboratuvar değil. Bu fikir nereden çıktı onu ifade edeyim. 2016 Yılına kadar hastalığımızla ilgili o kadar hastane klinik ve laboratuvar testine tabi tutuldum ki bu testlerin hepsinden geçmek zorunda kadım. 2 Önemli üniversite nin Alerjen testinden geçtim her biri 4-6 ay sürdü. Bunları çok yetersiz buldum. Özel bir Laboratuarların IgE - 300 ALERJENİN TARAMASI testine girdim. kısaca 120 ekstrakt ve 180 alerjen bileşen testinden geçtim. Tip 1 kan testinden geçtim. Bu teste kadar hastalığıma bir ad koymamıştım. Bu arada Tip 1 en pahalı test yöntemlerinden biriymiş onu öğrendim. Sonuçta tüm testlerin aslında patojenlerin ve alerjenlerin hücreyle olan reaksiyonlarından oluşan komplikasyonların sonucunda yıkımın meydana geldiğini öğrendim. O an zihnimde oluşan bir fikir sayesinde kendi kendime araştırmalar yapmaya başladım. Tip 1 in kapsamadığı % 1 lik kısımda gözden kaçan şeyin kendi derdime derman olup olmayacağı konusu hep beni meraklandırdı. Ne yerken, ne yaparken, yatarken koşarken, metabolizmamda neler oluyordu. serum etkisi, süresi, dip noktası tepe noktası, gözlem sonuçları derken 2022 yılında o kadar çok materyal ve malzeme araç gereç topladım ki ben buna kendi laboratuvarım demeye başladım. Bu arada laboratuara servet harcadım.2021 yılında sadece 36 bin liraya mikroskop aldığımı ayrıntı olarak ifade edeyim. elimde spektrometre bile var. (Ne işe yarıyor ki diyorsanız ileride anlatırım.) Sonuç çıktı mı Evet Hiç bir doktor hastalığımın kalıtsal olduğunu net söylememişti. Ben şu anda kalıtsal diyorum. Besin alerjisinde midenin boyutu ve önemini farkettim. Karaciğer fonksiyon yetersizliğinin farkına vardım. 2 yıl önce doktorların gerek yok demelerine rağmen Sleeve gastrectomy oldum. Alerjenlerimi minimuma indirdim. Her gün 1 doz antihistminik alıyordum şimdi hafta yada 10 gün de bir alıyorum. Vücuduma o kadar çok test yaptım ki örneğin dermotik testlerimin sonucunda pigment ler etkilendi. Pozitif düşünme ile bile benim için yıkımın süresini uzattığını akademisyenlere anlattım. çok ta ilgilenmediler. Sinirlendiğimde yada mutsuz olduğumda bile vücudumun aşırı histidin ürettiğinin yada DAO ve HNMT yıkımın yükseldiğini keşfettim. Karaciğerin ve vücudumun ürettiği 2000 civarı enzimin kendi arasında satranç denklemi gibi çalıştığını anladım. 2005 te başlayan Hastalığın toplam süresinin primer durumda 20-25 yıl olduğunu keşfettim. 1-den 10 a kadar evre oluşturdum. 1.evrenin süresi ne kadar sürdü. komplikasyonlar nelerdi? Tıpkı kanser hastalığının metastaz evresi gibi bende bu evreyi yaşıyorum. 7 farklı profesör tedavi süresince yukarıdakileri bana tam olarak anlatmadılar. Sadece 1 uzman doktor 7 proftan daha çok şey de beni aydınlattı. ve zihnimi şöyle aydınlattı. Kendi kendinin doktoru ol. Bu arada ben artık son evrelerdeyim. evre sayısı artar mı bilmiyorum. Ama ne zaman yaşam sonucu göreceğimi az çok tahmin edebiliyorum. Ama maalesef ki hastalıktan kurtulamadım. ve bu hastalık bana yaşam sonumu gösterecek biliyorum. Başardım mı evet Yaşam süremi çok uzattım. Sedece ilaçlarla mı asla. okudum, araştırdım. uyguladım. Farmakoloji bilgisine sahip oldum. Eklemlerde oluşan sıvı birikmesinin H4 reseptöründen oluştuğunu gözlemledim. Mast Hücreleri hiç boş durmadı . Kasılma ve krampların H4 ten kaynaklandığı bilgisini edindim. Sonuç olarak nörotransmitterlerin salınımınının duyu kaybına neden olduğunu keşfettim. Gözde Retina da tahribata neden olduğunu keşfettim. Prostat ve rektum da bulunan hassas sinirlerin duyarlılığının yarı yarıya azalmasına neden olduğunu keşfettim. Orta evrelerde oluşan Ankisiyetenin son evrelerde azaldığını endişe duygusunun köreldiğini, hatta ölüm duygusunun anlamını yitirdiğini anladım. Şu anda kendimi uzaylı gibi hissediyorum. Bedensel düşünemiyorum. Tamamen hücresel düşünüyorum. İçimde bir yapboz duygusu var. Ve en önemlisi bu evrede beden enerjisi iletişimi tavan yaptı. Yanıma gelen insanların enerjilerini ciddi şekilde hissediyorum. Koku duyum yok oldu. ama enerji algılama duyum normalden kıyaslanamayacak kadar arttı. Hasta insanlardan aldığım enerjilerle onların sonlarını yüksek bir ihtimalle tahmin edebiliyorum. 8 den fazla insanın beş aşağı 10 yukarı ne zaman öleceğini yüzüne karşı ifade ettim. Bunlardan birisi üstelik kardeşimdi. 8i de bu gün yaşamını sonlandırdı. Bütün bunların hücresel iletişim kurduğumdan kaynaklandığını düşünüyorum. Bu bence bu dünyaya ait bir hastalık değil derken tamda bunu kastediyorum . Şimdilik kısa keseceğim. teşekkür ederim.
-
Yenıtınız için teşekkürler. Gıdalar konusuna gelince 15 yıldan beri Histidin açısından zengin gıdaları zaten tekip ediyorum. Özellikle mayalı gıdalarda bulunan Histidin içerikli maddelerden zaten uzak duruyoruz. "Ruz" diyorum. Çünkü Bu sendrom bizde seconder değil primer yani kalıtsal durumda. Kısaca üç kuşak bunun la mücadele ediyoruz. Aslında Gıda diyeti kısmen süreyi uzatıyor. Bizim asıl direncimizi kıran Karaciğer enzimlerinin olağan büyük dengeyi bozması. Sindirim sistemi özellikle ince bağırsakta üretilen DAO enziminin hiç bir gıdasal diyetten etkilenmeden belli periyotta yıkıma uğraması ve oksidasyon yapamaması, Akciğer kan ve beyinde üretilen HNMT enziminin de insanın ruh halinden bile kaynaklanan kimyasal etkileşimle Histidine karşı metilasyon geliştirememesi durumudur. Örneğin yüksek sıcakta alınan uykudan bile beyin, akciğer dengesini bozarak yeterli miktarda HNMT üretememesi durumudur. Benim sorunum Histamine bağlı alerjen komplikasyonlar değil. Benim sorunum MTHFR gen mutasyonu ve Mast hücre aktivite bozukluğu. Topiki açmamdaki amaç aynı sorunları yaşayan insanların bu alanda neler yaptığını öğrenmek. Bu intöleransı bilimsel tartışmak değil. Yoksa Sayısız belge ve dökümanı günlerce gözden geçirmekten başıma ağrılar girdi. Öğrenmek istediğim H1- ve H2 nolu reseptörleri blokajlarının hastalarca nasıl çözdüğü değil. Hastalar yada akademisyenler fark etmez Histidinin H3 ve H4 reseptörlerini nasıl bloke etttikleri dir. Benim dünya dışı diye tanımladığım H3 Reseptörü nörotransmitterlerin salınımını azaltarak adeta insanı yaşayan bir zombiye dönüştürmesi. Diğer dünya dışı diye tanımladığım H4 Reseptörü ise uyarıldığında mast hücreleri enflamasyon bölgesine doğru yönlendirmesi Önemli bir bilgi paylaşmak istiyorum. Eğer ki Hastalığın ilk aşamalarındalar ise DAO enzimini inhibe eden ilaçlardan uzak durmaları, Akademisyen arkadaşlar kızmasın ama H1 ve H2 için Setirizin dihidroklorür sahte bloker.dir. Desloratadin bağıldır ve e tam etken değildir. Simetidin, Ranitidin, Nizatidin. Famotidin, endirekt etken maddelerdir. en iyi bloker Levosetirizin dihidroklorür (keratin klerensı nedir araştırmadım) Bu arada keratin tedavisi sonrasında metobolik yıkım daha fazla olabiliyor. çünkü hayat 3- yada 4 ay değildir Zaten bunlar beni çok bağlamıyor. Beni bağlayan tek bilgi 3 ve 4 nolu reseptörlerle ilgili bloker var mı? Yada metilasyon sağlayan serumları destekleyen kimyasallar mevcut mu.? İnanın düşündükçe kendimi ortaçağda hissediyorum. Bu hastalık nedeniyle hiç sevmediğim kimya dersinin çalışkan öğrencisi haline geldim. Hücre biyolojisi hakkında neredeyse tez yazacağım. Odamın birini laboratuara çevirdim. Mikroskoplar, lameller, numune kapları ve sayısız kimyasal örnekleri, Hiç alakasız konulara saatlerce zaman ayırıyorum ki arasıra dünya dışına çıktığım oluyor. Kendimi dünyaya gönderilen SPY gibi hissediyorum. Bir yerde bir şeyler eksik yada özellikle eksik bıraktırılıyor. Kendimden umudu kestim. Tek derdim kızımın da aynı hastalığın 4- yada 4. evresinde olması ve onu kurtaracak bilgiye ulaşmak istemem.
-
Hayatımız boyunca genelde hiç ilgimizi çekmeyen aslında metabolizma da olmazsa olmazlardan biri olan bu Histidin enzimi, dengesi bozulduğunda nasıl bir canavara dönüştüğünü bizzat yaşayarak öğrenmiş oldum. Buna aslında ben ZOMBİ hastalığı demekle birlikte bu dünyaya ait bir sendrom olarak görmüyorum. Çünkü bu hastalık bu dünyaya ait bir hastalık olsaydı ar-ge çalışması çok geniş bir alana yayılırdı. Kısaca Dünya dışı varlıkların insan denen canlı üzerinde etkileşim de bulunmak üzere tasarlanmış nadir hastalık diye tanımlıyorum. Ben sanıyorum çok ileri aşamalardayım. 9/10 gibi. İleri aşamalarda insanlarla yüz yüze iletişim kurmak yerine Aura yada beden enerjisi ile iletişim kurmaya başlıyorsun. Evrendeki çok şeye tanıklık edebiliyor. Fakat anlatamıyor yada dikkatini veremiyorsun. En saçma olanı biyolojik açıdan bir canlının ne zaman öleceğini tahmin edebiliyorsun. Kalbin damarlarında değil hücrelerinde atıyor gibi hissediyor, sinir uçlarını kontrol edebiliyorsun. 5 Duyudan ikisini kısmen kaybediyor diğer taraftan 2 dünya dışı duyu alabiliyorsun. Ölmek senin için ciddi bir anlam ifade etmiyor. Sanki bedenini sen değil merkezi bir sistem yönetiyor gibisin. Histidin Enzimini yıkan Diamin oksidaz ve N-Metil Transferaz enzimleri bu dünyaya ait enzimler olduğu için çabucak yıkılabiliyor. Histidin adeta voltran gibi 5 reseptörden oluşan çok enteresan ve o kadar da korkutucu bir enzimdir. 1- ve 2 nolu reseptör ler bu dünyaya ait sendrom oluşturuyor bazı etken maddeler ile endikasyon sağlanabilir ken 3-4-5 nolu reseptörlerin komplikasyonlarını tolöre edebilecek bir ilaç yok. Sanki dış bir güç Bununla ilgili AR-GE oluşturulmasını engelliyor. Şimdilik kısa keseceğim. Histamin intoleransı yaşayan arkadaşların fikrini bekliyorum.
-
Mesele sana bana vahiy gelmesi konusu değil arkadaşlar. o kısmı bir espiriden ibaret. Harediler Bedevilerin sürekli ticaret kervanlarını yağmalama ve yahudi kabilelerine zarar vermesi üzerine islamiyetten önceki dönemde de kuran denemeleri yapmış fakat başarılı olamamışlardır. Yemen ve çevresinde yerleşik Hayat M.Ö. 5000 yıl öncesine dayanmaktadır. İkinci Himyer hükümranlığı döneminde Yahudiler yemende önemli bir sayıya ulaşmış Ancak Orta Doğu yolu üzerinde bulunan Medine (Bir çok tarihçiye göre Mekke henüz kurulmamış) Bedevi halkların yoğun yaşadığı yerleşim yeri konumundaydı. Yemen e gönderilen Kuran İslamiyet'ten öncesine dayandığı bilinmektedir. Hahamlar Monetist bir din oluşturmak için 6. yy da yönünü Arap halklara çevirince bu zaman diliminde Kasım'ın (Muhammed) bu misyona dahil olduğu bilinmektedir. Kısaca mesele sadece Mantılı arkadaşa gelen gibi Vahiy meselesi değil, Yahudi otoritenin o çağdaki kurmaya çalıştığı "misyon" meselesidir. Lakin Kasımı seçerek maalesef ki Dünyanın kaderini değiştirecek büyük yanlışı başlattılar. Kaynak : DİNE İLİŞKİN BAZI BİLGİ, RİVAYET VE KISSALARIN HAREKET NOKTASI: YEMEN/YEMEN YAHUDİ VE HIRİSTİYANLARI Ma‘ase Mahmat Adlı Risalenin Yeniden Tahkik ve Tercümesi
- 16 yanıt
-
- 1
-
-
Sevgili Haci Şu an sen yoksun ama hep aklımdasın. Zamanında açtığın bir topik üzerine zaman içerisinde zihnimde öyle bir kuram oluştu ki Felsefenin önemli taşlarından olan Varlık konusunun çeşitliliği üzerine halen düşünmekten kendimi alamıyorum. Topik konusu "Canlı ve Cansız Varlıklar Arasındaki Farklar" ve "Mekanik Canlılık" üzerine yazdığın yazılardı. Doğru ya her canlı ayak izlerinden belli olur. Kuyruklu yıldız ise geride bir ışık hüzmesi bırakır. İnsan ise kendi düşüncelerinden izler bırakıyor senin gibi.. Hayatıma kattığın eşsiz fikirlerin için sana sonsuz teşekkür ederim. Yaşam sonuna geçtiğin günden, kendi yaşam sonuma kadar seni aklımda yaşatmaya devam edeceğim.