alpinçayırı

Bknz. İbrahim Atabey-GİG TV. Allahülazim velvel cırcır .

Aralarında benim de dahil olduğum günümüzde, eskinin dindarı şimdinin ateisti olan milyonlarca kişinin İslamcı AKP iktidarında gayet de doğal olan ve haklı bir tepkidir. Günümüzdeki kul hakkı yiyen ahlaksız dincilere bakınca gayet de doğal ve haklı bir tepki. Hep derim; "İnsanı dinden dinsizler değil aksine din tüccarı şarlatanlar soğutur." Çünkü dinsiz, sadece dinin gerçek yüzünü eğip bükmeden anlatır; dinci ise -özellikle modernist bazıları- yeri geldi mi günümüzdeki modern değerlere uymayan ayetleri eğip büker, hadisleri inkar eder.. Bir de teknolojinin ve sosyal medyanın da etkisi var tabiki.. İlgili link: https://youtube.com/watch?v=wTLyQtpX3cw&pp=ygUjRGluZGFya2VuIG5hc8SxbCBhdGVpc3Qgb2xkdW0gYnVyaGk%3D

Türk tarihi, mitolojisi, kültürüyle ilgili merak edilenler ve bu tür konularla gönülden ilgilenenler için: 1) https://uqusturk.wordpress.com/ 2) https://onturk.wordpress.com/ 3) https://hunturk.net/ 4) https://canerkara.net/ 5) https://gencatsizlar.org/ 6) https://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/ 7) https://turanideali.wordpress.com/ 😎 https://hunmagyar.org/turan/turan.html 9) http://tengriciturkiye.blogspot.com/ 10) https://tamgaturk.com/ 11) https://altayli.net/ 12) https://vatanaborcumdur.wordpress.com/ 13) https://huseyinnihalatsiz.com/ 14) https://goktanritengri.blogspot.com/ 15) http://tamga.org/ 16) https://turkcemalumatlar.com/ 17) https://turancihaber.com/ 18) https://turkcetarih.com/

Semi, Arapça bir sözcük olup Allah'ın işitme sıfatıdır ve subuti sıfatlarındandır. Semi'nin Yahudilik'teki karşılığı Shema(Şema)'dır: Shema Yisrael Adonai Elohenu Adonai Ehad İlgili linkler: 1) https://islamansiklopedisi.org.tr/semi--esma-i-husna#:~:text=Sözlükte “işitmek%2C duymak%2C bir,her şeyi işiten” diye açıklanır. 2) https://islamveihsan.com/allahin-semi-sifati-nedir.html/amp 3) https://haberler.com/semi-ne-demek-subuti-sifatlar-ne-demek-allah-13945401-haberi/

İbranice bir dua olan Shema Yisrael Adonai Elohenu Adonai Ehad, Türkçe'de "Dinle İsrail, Rab'bin olan Tanrı birdir." anlamına gelir ve Yahudiliğin Kelime-i şehadetidir. Shema Yisrael, Yahudilik'teki en temel duadır. Burada; Shema: Dinle Yisrael: İsrail Adonai: Rab Elohenu: Tanrı, Allah Ehad: Bir, tek anlamlarına gelir. Shema, Arapça'da Tanrı'nın işitme özelliği olan Semi; ehad da Tanrıyı birleyen olan Vahid anlamına gelir hatta aralarında etimolojik olarak vahid-tevhid-muvahhid ilişkisi vardır. Zaten sosyolojik olarak Samilerde(Semitik) işitme, Aryanlarda(Hint-Avrupa) görme önemlidir. İlgili link: https://youtube.com/watch?v=wxO09BUrkMk&pp=ygUoc2hlbWEgeWlzcmFlbCBhZG9uYWkgZWxvaGVudSBhZG9uYWkgZWhhZA%3D%3D

Yahudilerin oruç tutma, tövbe(teşuva) ayı. Dindar Yahudiler; aynı dindar Müslümanlar gibi sahurdan imsaka kadar yaklaşık 20 saat boyunca aç, susuz, cinsel ilişkiden uzak oruç tutarlar. Yahudilik'teki Yom Kippur'un Müslümanlıktaki karşılığı Ramazan'dır.

Ramazan, 1400 yıldır hiçbir zaman kimseye huzur getirmedi zaten. Hoş geldin ya şamatalı rama-ZAM Din, Dünya'nın başına gelmiş en büyük felakettir. Yahudi ve Arap masalları işte ne beklersin ki... Oruç tutmak, sanıldığının aksine sağlığa çok zararlıdır: dehidrasyon, reflü, başağrısı vb. etmenler...

Antik Roma'da pagan başrahip ünvanı yani bir nevi başkeşiş. Roma imparatorluğu'nda putperest bir rahibin bu rütbeyi elde edebilmesi için Pontifler koleji'nden mezun olması gerekirdi. Ne şaşırtıcıdır ki Pontifler Koleji'nin merkezi de Roma şehrinin sekiz köşeli obeliskin ve Güneş sembolünün olduğu Vatikan mahallesindeydi. Hristiyanlığın Roma'ya gelişinden sonra Pontifex Maximus, Papa'ya dönüştü. Bu durum aslında putperest Antik Yunan-Roma geleneklerinin Hıristiyanlık adı altında hortlamasından başka bir şey değildi. Hristiyanlık; Güneş tapınmacılığına dayanan pagan bir din olan Mitraizm'in Yahudi bir versiyonuydu, sadece karakterler ve şartlar değişmişti. Mesela Antik Roma'da kutsal kitap, peygamberlik, mucizeler, mesih vb. Ortadoğu kökenli dini kavramlar nedir bilinmezdi. Pontifler Koleji'nden mezun olan Pontifex Maximus'lar, üzerlerine kutsal renk olarak kırmızı renk bir elbise giyerlerdi ve başlarına balık şeklinde bir şapka, boyunlarına ise haç takarlardı.(tanıdık geldi mi?) Pontif başrahiplerinin ibadet sırasında konuştuğu resmi dil, Latinceydi ayrıca Pontifler Koleji ile putperest tapınakları da romanesk tarzdaydı ve ibadet günleri Pazar olup, Mitra'nın doğum gününü 25 Aralık olarak kabul ederlerdi.

Hz. Musa öğretisinin beş kitabı olan Tevrat'ta anlatılan, yapılması gereken kanuni, ahlaki ve ruhani uygulamalardır. Talmud'ta Tevrat'ın Yahweh tarafından Hz. Musa'ya verildiği, Tevrat'ta da "Yakup'un topluluğuna miras olarak, Musa bize yasayı verdi" dediği yazılıdır. Talmud'da yazdığına göre Tora'nın (Tevrat) İbranice ebced hesabına göre gematria değeri 611'dir. Musa'nın Yahweh'den aldığı 611 emrin yanı sıra Tekvin'de "meyve verip çoğalın" ve "sünnet"(Brit Milah) emirleriyle birlikte toplam emir sayısı 613'ü bulur. Talmud'da 613 sayısı Rabbi Simlay'a adanmıştır. Bir yoruma göre Tallit'teki Tsitsit 613 emir ile bağlantılıdır: Tevrat yorumcusu Raşi'nin hesabına göre, mişna İbranicesinde Tsitsit'in (ציצית) değeri 600'dür. Her püskül, 8 ipten oluşur ve 5 dizi düğüm vardır. Bu sayılar eklenince 613 sayısına erişilir. Dolayısıyla tsitsitli kuşam, giyen kişiye Tevrat'ın emirlerini hatırlatır. 613 emire taryag mitzvot (İbranice: תרי"ג מצוות) denmesinin sebebi, gematriaya göre Taryag'ın değerinin 613 olmasıdır. İlgili linkler: 1) https://sevivon.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2661:mitsva-nedir-4&catid=94&Itemid=138 2) https://jmu.edu/dukehallgallery/exhibitions-past-2018-2019/the-613-mitzvot.shtml 3) https://kabala.info.tr/kutuphane/baruh-halevi-aslag/makaleler-baruh-halevi-aslag/mitzvotu-uygulamanin-olcusu/

On Emir, Yahudilik'te Yehova tarafından Tur Dağı'nda Hz. Musa'ya verildiğine inanılan dini bir metindir. On Emir'in orijinali İbranice'dir ve On Emir, taş tabletler üzerine mıh ve çekiçle kazılarak yazılmıştır. Yahudilere göre On Emir'in yanında Yahudilerin hayatını en ince ayrıntısına kadar düzenleyen 613 mitsvot, Tevrat ve Talmud gibi diğer dini yasalar da vardır. Tarafsız bir şekilde bakıldığında On Emir'deki emirler, yalnızca Yahudiler için geçerlidir. On Emir; aslında Mısır Ölüler Kitabı'ndaki emirlerdir, Musa da Akhenaton'un izinden giden tektanrıcı bir Firavun'dur, Yahudiler de Antik mısır'dan kovulan tektanrıcı Mısırlılardır. Zaten semavi dinlerde Antik Mısır etkisi baya bir fazladır: Sünnet, helal gıda, vaftiz, Mesih, kutsal müritler, ahiret vb. İlgili linkler: 1) https://salom.com.tr/arsiv/haber/84738/on-emir-1 2) https://firtinahaber.com/amp/haber/17394022/on-emir-nedir-on-emir-kime-verilmistir-on-emirde-neler-gecer 3) https://islamveihsan.com/islamda-ve-diger-semavi-dinlerde-yer-alan-on-emir-icinde-aileyle-ilgili-mesajlar-var-midir.html

Tevrat ve Talmud'a göre yadsınamaz acı bir gerçektir. Yahudilere göre Yahudi olmayanlar Goyimdir, Yahudiler üstün ırktır, Goyimlerin amacı Yahudilere hizmet etmektir ve Yahudiler, Goyimlerin efendisidir. On Emir'deki geçen "Öldürmeyeceksin", "Çalmayacaksın", "Annene ve babana saygı göstereceksin", "Komşuna karşı yalan yere şahitlik yapmayacaksın" gibi ifadeler senin benim gibi Yahudi olmayanlar (Yahudilere göre Goyim köleler) için geçerli değil "Yahudi'yi öldürmeyeceksin", "Yahudi'den çalmayacaksın", "Yahudi anne-babana saygı göstereceksin", "Yahudi komşuna karşı yalan yere şahitlik yapmayacaksın" anlamındadır; Yahudiliğe göre diğerleri(Goyimler) çok da önemli değil yani. Din, tarihteki en büyük ve aşağılık organize suç örgütüdür; esrardan beter en tehlikeli uyuşturucudur. Araplar da Arap olmayan Müslümanları mevali olarak görürler. Al birini vur ötekine neticede ikisi de aynıdır özünde... Taaa İlk Çağ'dan beri kendini seçilmiş ırk sanan fakat gerçekte tam tersi olan masalcı Semitikler, Dünya'nın başına gelmiş en büyük felakettir. Her şeyden önce bu dolandırıcı çöl sıçanları, insanlığın başına semavi dinler denilen püsküllü belayı sarmışlardır.

Meşhur bir mottodur: ''Dedelerimiz Menderes'le, babalarımız Özal'la biz de Tayyip'le büyüdük.'' Aslında bu söz, Türkiye'deki sağ zihniyetin ve ona destek verenlerin ne mal olduğunu gözler önüne seriyor. Maalesefki acı bit gerçek. Bu ülkeyi 70 yıldır gerici-dinci-İslamofaşist hastalıklı zihniyet yönetiyor. Bu işin kökeni bizim çok partili hayata geçişimizle başladı. Aslında bu halk için demokrasi bilinci tam oturmadan başlamamalıydık, çok partili yaşama erken geçerek hata ettik. Bu süreç, 1950'de bir başladı. Umarım bir gün bitmesi dileğiyle...

İslamcılık oynayanları tek tek deşifre eden, bu uğurda gecesini gündüzüne katarak sosyal medyada mücadele eden kişilik. Gerçekleri olduğu gibi hiç çarpıtmadan anlatan, bu uğurda hapise girmekten korkmayan vatansever, Türk milliyetçisi ve Atatürkçü bir kişilik.. Yılmadan devam ediyor yoluna. Akkılıç Cem, zamanında Ali Emre Bukağılı gibi Adnan Oktar'ın müridi karaktersiz pisliği kendi blog sitelerinde iyi ifşa etmişti. Blog siteleri: 1) https://cemologyonuncukoy.blogspot.com/?m=1 2) https://cemology.wordpress.com/ 3) http://cakkilic.blogspot.com/?m=1

"Oruç tut sıhhat bul." safsatası koca bir palavradan ibarettir. Oruç; sağlıklı değil aksine çok zararlı bir eylemdir, derhal bundan vazgeçilmesi gerekir. Din, iflah olmaz bir akıl hastalığıdır. İlgili linkler: 1) https://twitter.com/aklingozu/status/737720427565436928 2) https://twitter.com/aklingozu/status/711538548550279168

Laf söyledi balkabağı... Sanki kendisi çok dütüstmüş gibi...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2016'da yaptığı skandal bir açıklamadır ve itiraftır. Gerçekten de Erdoğan, 1994-1998 yılları arasında Refah Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanıyken başta Akbil olmak üzere Darü'l-Harb mantığıyla yaptığı onlarca yolsuzluklar, İstanbul'un doğasını her yere dikey mimari kapsamında gökdelen dikerek hunharca talan etmeler gibi Siyasal İslamcıların siyasette tanıdık şeyleri. Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk, öyle ileri görüşlü ve vicdanlı birisiydi ki 1923'te Cumhuriyet'i kurar kurmaz Avrupa'dan mimar getirterek şehir planlaması yaptırttı hatta Osmanlı'da bile İstanbul için özel bir şehir planlaması olup mürur tezkeresiyle önüne gelen İstanbul'a giremiyordu. İşte, Köyden kente göçün kötü ve acı sonuçları... İhanet eden ve ihanette ısrar eden haindir. İstanbul, İstanbul olalı son 30 yıldır böylesine vahşi bir talan görmedi. Fatih Sultan Mehmet, günümüzde yaşasaydı AKP ve avaneleri şu anda darağacında asılmıştı ve AKP zihniyeti yerin en dibine bir daha asla çıkmamak üzere batmıştı. Canınız cehenneme ulan sizin İslamcılar, canınız cehenneme!.. İlgili linkler: 1) https://sozcu.com.tr/erdogan-istanbulda-26-wp2058213 2) https://halktv.com.tr/service/gundem/erdogandan-bu-sehre-ihanet-ettik-ben-de-sorumluyum-239093h 3) https://diken.com.tr/erdogandan-itiraf-ustune-itiraf-istanbula-ihanet-ettik-ediyoruz-ben-de-sorumluyum/ 4) https://odatv4.com/guncel/erdogan-istanbula-ihanet-ettik-ben-de-bundan-sorumluyum-125747 5) https://youtube.com/watch?v=Xd92uqF64sQ 6) https://youtube.com/watch?v=ORhZqO20SnQ

İslam, dünyanın püsküllü belasıdır ve derhal yok edilmelidir!.. Dünya'nın talihsizliği İbranilerin Yehova'yı yaratmasıyla başladı. Arabın Allah'ı da bu işin tuzu biberi oldu. Tanrı'nın insan şekline girip yeryüzüne indiğini savunan Güneş Kültü temelli Tanrılarıyla dalga geçen Antik Yunan'ın, Tanrı'nın insan şekline giremeyeceğini savunan Ay Kültü temelli Tanrı için insan öldüren Ortadoğu'nun Semitik toplumlarıdan farkı aklı ve bilgiyi temel almasıydı. Oysa Yahudiler, Araplar, (İslam'dan sonraki) Persler ve Türkler için akıl ve bilgi değil; iman önemlidir. Dünya'nın en eski ve büyük sorunu, akıl-nakil ve çoktanrıcılık-tektanrıcılık çekişmesidir. Dinler tarihinde geçmişin Yahudi-Roma ilişkileri, günümüzde Arap-Amerika ilişkileri olarak devam etmektedir. Nasıl ki bütün yetkileri tek bir kişinin eline vermek doğru değilse yine aynı şekilde bütün gücü tek bir Tanrı'nın eline vermek de doğru değildir. Ver yetkiyi, gör etkiyi... Sorgulama ve Tanrı'yla hesaplaşma bir yiğitliktir. Osuruğundan korkan, sağlamcı tiplerin nefesi de aklı da yetmez o çetrefilli yolculuğa. İşte, tek tanrıcılığın Dünya'da attığı en büyük kazık...

Kuran'da geçen inkar edilemeyecek acı bir gerçektir. Muhammed'in babasının adı Abdullah'tı. Abdullah'ın anlamı da "Allah'ın kulu" demekti. abd(kul)+ ullah(Allah)=Allah'ın kulu İslam öncesi pagan araplarda da Al-İlah/Allah inancı vardı sadece Allah'ın yanında başka ilahlara da tapardılar. Mantıken Muhammed'den önce ortalıkta İslâmiyet diye bir inanç olmadığına göre Muho'nun anne ve babası dine göre kâfir olarak öldü, İslam'a göre Muhammed de kendi öz ebeveynlerine mağfiret dilemedi yani Muhammed'in ebeveynleri olan Abdullah ile Amine, cehennemlik oldular. Kaldı ki Muho, kırk yaşına kadar Kureyş'in putlarından olan Uzza'ya tapardı. Sonra birdenbire nolduysa tektanrıcı(tevhidi, monoteist) Yahudilerin gazına gelen ve onlara özenen Muhammed, 'Müslümanlık' diye Musevilikten kopya yeni bir din ortaya attı. Ardından Arabistan'da huzursuzluk başladı ve bu suçlar, Asr-ı Saadet yalanıyla örtüldü. Al sana çelişkinin daniskası... İlgili ayet: Şura 52-53: "İşte biz böylece sana da emrimizden Kur'ân'ı vahyettik. Yoksa sen kitap nedir? iman nedir? bilmiyordun. Fakat biz onu bir nur kıldık. onunla kullarımızdan dilediğimizi doğru yola iletiyoruz." Elmalılı Hamdi Yazır Meali İlgili linkler: 1) https://kuranmeali.com 2) https://huseyinnihalatsiz.com/makale/yobazlik-bir-fikir-mustehasesidir

Severek takip ettiğim; içinde kaliteli, dürüst, cesur yazarların olduğu güzide, Türkçü bir haber sitesi. Kurucusu Bahadırhan Dinçaslan'dır. Resmi internet sitesi: https://www.tamgaturk.com/

Dincilerin inkar ettiği acı bir gerçektir. İslam'a göre hayır(iyilik) ve şer(kötülük), Allah'tan gelir; o zaman kendisinden kötülük gelen Allah da kötü bir varlıktır. Hiç iyi olandan kötülük, kötü olandan da iyilik gelir mi? Gelmez. Eğer Allah; adaletli bir varlık olsaydı dünyada bu kadar kötülük, haksızlıklar olmazdı. Sözde imtihan dünyası işte..

Horustiyanlık, Hristiyanlık denilen Roma dinine yakışan gerçek adıdır çünkü Hıristiyanlık, Zodyak Haçı gibi ana unsurlarıyla Güneş Kültü'dür ve temelinde Horus, Mitra gibi Antik Dünya'nın Güneş Tanrıları'nın masallarını barındırır. Zaten pazarın ingilizcesi Sunday'dir yani "Güneş Günü".. İsa'nın hikayesi aslında Antik Mısır'ın Güneş tanrısı Horus'un hikayesidir. Eskilerin masalları işte... Jesus(İsa)-Horus

Bir zamanlar dindoşken deli gibi dinlediğim; Arap kökenli oryantal melankoli müziği. Arabeskin kökeni Mısır'dır. Ümmü Gülsüm, Abdülhalim Hafız gibi ünlü Arap sanatçıların Kahire Radyosu'nda söylediği şarkılar, arabesk müziğin temelini oluşturur. O zamanlar teknoloji, bu kadar çok gelişmediği için telif hakkı diye bir durum olmadığından bizim Türk arabeskçiler, bu Arap sanatçıların bedevi müziğini araklayıp Türk halkına Türk müziği diye yutturdular, bir nesli yozlaştırdılar ve zamanında iyi para kazandılar. Arabesk müzik, çok zararlıdır. Dinleyeni öldürmez, süründürür. Dinleyenin enerjisini boşaltır. İnsanın içini karartır, esrarlı nağmeleriyle insana kadercilik ve kötümserlik aşılayıp kişinin mücadeleci ruhunu öldürür. İlgili linkler: 1) https://livaneli.gen.tr/erdogan-sebep-midir-sonuc-mu/ 2) https://yeniyaklasimlar.org/?d=4022 3)

Eğer Türkiye'de aleviler olmasaydı; 1) Dindar Müslüman AKP'li Fetocular sizi her yönden inim inim inletirdi; siz, bir haksızlığa uğradınız mı asla sesinizi çıkaramazdınız. 2) 6 yaşındaki kız kardeşiniz 50 yaşında adamla evlendirilirdi. 3) 10 yaşındaki başı açık kızlara işkence yaparlardı, amcasının oğlu ile dans etti diye kızınızı sokakta linç ederlerdi. 4) Kot pantolon bile giyemezdiniz, giyseniz sizi taşlarlardı. 5) Müzik, sanat, bilim vb. olumlu şeyler gelişmezdi. Afganistan gibi ilkel taş devrinden kalma olurduk. Şu ülkede yarım yamalak demokrasi varsa o da Alevilerin sayesindedir. 6) Her yerde köle-cariye pazarları açılır, kadınlar birer mal olarak satılırdı. Alevilerin bu ülkeye iyilikleri ve katkıları saymakla bitmez... Özet geçiyorum: yatın kalkın Alevilere dua edin yavşaklar yoksa İran gibi olurduk. Şu ülkede az da olsa nefes alınabiliyorsa bu Alevilerin sayesindedir. Aleviler bu ülkede Türklüğün koruyucusudur, Cumhuriyet'in bekçisidir, Atatürk'ün askerleridir...

Buz gibi gerçektir. Aleviler olmasaydı Türkiye çoktan Afganistan, İran, Arabistan olmuştu. Aleviler bu ülkenin tapusudur, Türklüğün koruyucusudur. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre, Abdal Musa, Sarı Saltuk vb.leri alevidir.

Sakarya-İzmit Kanalı projesi, Osmanlı Devleti'nin 10. padişahı Kanuni Sultan Süleyman zamanında sadrazam Sokullu Mehmed Paşa'nın Karadeniz ticaretini geliştirmek için ortaya attığı üç büyük kanal projesinden birisidir. Osmanlı'nın İstanbul'un asıl merkezinin bulunduğu Avrupa Yakası'ndaki Çatalca Yarımadası'nı kazıp kanal yapmak gibi bir projesi asla yoktur!.. Osmanlı'nın asıl kanal projesi Kocaeli Yarımadası'ndaki İzmit körfezi-Sapanca Gölü-Sakarya Nehri arasındadır. AKP/RTE cenahı, çok yerli ve milli olduklarını iddia ediyorlarsa ve kanal projesinde samimilerse bir Amerikan projesi olan Kanal İstanbul'u değil de asıl yerli ve milli proje olan Sakarya-İzmit Kanalı Projesi'ni yapmalıdırlar yoksa aksi takdirde kendilerinin aşağılık birer Amerikan uşağı olduğu tescillenmiş olur. Kanal İstanbul yerine Sakarya Nehri'nden Sapanca Gölü üzerinden İzmit(Kocaeli) Körfezi'ne doğru kanal açmak, her yönden daha avantajlıdır. İlgili linkler: 1) https://sapanca.com.tr/nehir-sapanca-golu-ve-korfez/haberi/12588 2) https://gazeteduvar.com.tr/turkiye/2019/12/24/itu-ogretim-uyesi-prof-dr-cenk-yaltirak-kanal-yapilsin-ama-sakarya-izmit-arasina-yapilsin 3) https://kocaelifikir.com/haber/6118843/kanal-istanbula-alternatif-olarak-kanal-izmiti-sundu 4) https://haberlisin.com/haber/10133464/cilgin-proje-kanal-sakarya 5) https://medyabar.com/haber/3435559/o-proje-yine-gundemde 6) https://indyturk.com/node/107496/haber/kanal-istanbul%E2%80%99-kar%C5%9F%C4%B1-sokullu-mehmet-pa%C5%9Fan%C4%B1n-kanuni-d%C3%B6nemindeki-%C3%A7%C4%B1lg%C4%B1n-projesini