alpinçayırı

Zengezur Koridoru, Türkiye ile Türk Dünyası'nı Zengezur üzerinden birbirine bağlayan koridordur nam-ı diğer "Turan koridoru". Zengezur Koridoru'nun üzerinden demiryolu geçecektir.

Zengezur, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında bir tampon bölge olup 1920'ye kadar Azerbaycan'a bağlıydı. Zengezur, 1920'de Kızıl Ordu'nun Bakü'ye girmesiyle birlikte bu tarihten itibaren SSCB tarafından haksız bir şekilde Azerbaycan'ın elinden alınıp Ermenilere verildi. 1991'de SSCB'nin dağılmasından sonra Zengezur, Ermenistan ile Azerbaycan'ın arasında kaldı. Zengezur, başlangıçta 1917'deki Ekim Devrimi'nden sonra Mehmed Emin Resulzade önderliğinde kurulan Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin bir parçasıydı. Zengezur Azerbaycan'ındır!..

751 yılında Çinli Tang Hanedanlığı ile Arap Abbasiler arasında günümüzdeki Kırgızistan'ın Talas şehrinde yapılan Dünya ve Türk tarihi açısından son derece önemli bir savaştır. Talas Savaşı'nın bir diğer adı Atlık Savaşı'dır. Talas Savaşı'nda Çinliler ve Araplar, kendi çıkarları için Türkleri paralı asker olarak kullanmışlardır. Aslında savaşı başlangıçta Çin önde götürüyordu fakat daha sonraları Karluk, Yağma ve Çiğil adlı Türk boylarının Çin'e kazık atıp Abbasileri desteklemesiyle bu savaşı Abbasi Halifeliği kazanmıştır. Talas Savaşı'ndan itibaren Türkler, kitleler halinde İslamiyet'i kabul etmesine rağmen Türklerin tam olarak İslamlaşma süreçleri 200-300 yıl sürmüştür. O ara geçiş forumlarında Türkler, asıl inançları olan Tengricilikle Arap dini İslam'ın tuhaf bir sentezini yapmışlardı hatta Karluklar gibi bazı Türk boyları, Talas Savaşı'nda Sbbasileri desteklemesine rağmen hala daha Tengri inancını sürdürüyorlardı. Zaten tarihteki ilk Müslüman Türk devleti, 922'de kurulan İdil Bulgarları'dır. Bazen diyorum ki 751 Talas Savaşı'nda keşke Araplar yerine Çinliler galip gelseydi de Arabın lânet dini İslam'a hiç bulaşmaydık. Arapların dini Türkleri mahvetti maalesef Ulan Karluklar, Çiğiller, Yağmalar; ufak çıkarlarınız uğruna yaktınız bizleri...

Tsedaka(צדקה), Musevilik'teki sosyal yardımlaşma mekanizması olup Müslümanlık'taki karşılığı sadakadır(صدقة). Yani zengin kişinin malının belli bir kısmını ihtiyacı olan fakirlere vermesidir. Kendi toplumları içinde yardımlaşmaya çok önem veren Museviler, tsedakaya(sadaka) da çok önem verirler. İsim vermeden yapılan yardım daha kutsal olduğu için, Musevi cemaatinde isimsiz yardımlara çok rastlanır.

Miting yapmak, iletişimin kısıtlı olduğu dönemlerden kalmış eski bir siyasi alışkanlık olup hiç bir siyasi partiye bir faydası olmadığı gibi ciddi derecede ekonomik israftır: Herhangi bir siyasi partinin seçim öncesi miting için bastırılan milyonlarca flama, broşür, yol masrafı, seçim aracı, partinin genel merkezi tarafından seçmenlere verilen tonlarca para gibi gereksiz şeyler.. Miting yapmak; yalnızca geri kalmış ülkelerde yaygın olup seçmenler için ise tam bir eziyettir, Türk siyasetinin adam gibi yapılmamasının sebebidir. Seçim zamanlarında televizyonlarda günde 10 saat aralıksız miting konuşmaları yayınlanmaktadır. Türk siyasetinde ne zaman kalkacak "miting" denilen ilkel alışkanlık merakla beklemekteyim. Dünya'nın hiçbir gelişmiş ülkesinde siyasetçilerin meydanlarda milyonlarca kalabalığı toplayıp birbirlerine karşı hamaset yaptığı mitingler görülmemiştir. Bütün gelişmiş ülkelerde çeşitli dünya görüşüne sahip siyasetçiler, ilgili televizyon programına çıkıp birbirleriyle saygılı bir üslupla ve demokratik bir şekilde tartışırlar ve boşa miting yapmazlar. Türkiye'de AKP'den önce özellikle 90'lı yıllarda çeşitli siyasi partinin liderleri, açık oturumda özel tv kanallarında birbirleriyle saygı çerçevesinde memleket meselelerini tartışırlardı.

Müslüman'ın kibri yine her konuda olduğu gibi Musevilerden geçmedir. Her iki toplum da birbirinden kibirli, alçak, narsist ve yobazdır.

Siyasal zottirik Arapçı İslamcıların ve sentezci mankurt ülküsüz ülkücülerin inkar ettiği acı bir tarihi gerçektir. Maalesefki Türkler, Arap zorbaların kılıcıyla zorla Müslüman olmuştur. Kendi ülkesini savunmak için Kuteybe bin Muslim gibi Arap gangsterlere karşı savaşan Kibaç Hatun'u unutmayın!.. Kurdun çobana, Türk'ün Arab'a ihtiyacı yoktur... Hiçbir millet, binlerce yıl sürdürdüğü inancını bir anda değiştirmez; mutlaka orada bir daavereler dönmüştür. İlgili linkler: 1) https://www.5ocakgazetesi.com/makale/15485577/halil-altiparmak/kuteybe-ve-turk-katliami 2) https://turkcemalumatlar.com/2021/09/20/turk-soykirimi-talkan-ve-curcan-katliami/?amp=1 3) 4)

Türkiye'nin son 20 yılına bakarsak yadsınamaz acı bir gerçektir. Sarı muhalefet, Deniz Baykal döneminden beri hep AKP'ye çalıştı ve Tayyip Erdoğan'ı padişah yaptı. AK-Millet ittifakı işte, ne beklersin ki? Özellikle Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli bitirdi bizi.

@somebody Arap erkeklerinin giydikleri uzun eteğe kandura denilir ve bir çöl kıyafetidir. Ayrıca, kanduraların altında pantolon ya da şalvar bulunur; kandura, pantolonu örter. Kanduranın üzerine giyilen altın yaldızlı pelerine bisht(mishlah) denilir. Bununla birlikte Arap erkekleri, kafalarına ise agel kayışıyla ve takkeyle tutturulmuş kefiye bağlarlar. Yahudi erkeklerinin de üzerlerine giydikleri siyah takım elbisenin ceketi taa dizkapaklarına kadar uzanır. Yahudilerin fötr şapkasının altında da takke(kippah) var. Alttan havalandırmalı uzun Arap erkek eteği kandura

Genelkurmay'ın eski başkanlarından İsmail Hakkı Karadayı'nın çok doğru ve haklı bir sözdür. Normalde Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı'nı TBMM, milletvekilleri arasından en çok oyu alan partinin ilgili milletvekillerinden seçer; halk değil. Ayrıca cumhurbaşkanı olarak seçilen kişi parti genel başkanlığını bırakmalıdır, "partili cumhurbaşkanlığı" iddiası koca bir saçmalıktır. "Efendiler, Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi sakıncalıdır. Vekillerin seçmesi en iyisidir. Nedenine gelince: Yarın birisi çıkar, 'Beni halk seçti' diyerek kırallığını ya da diktatörlüğünü ilan ederse demokrasi tehlikeye girer. Tarihte örnekleri çoktur." Mustafa Kemal Atatürk

Recep Tayyip Erdoğan gibi Amerikan uşağı politikacıların saçmalıklarından birisidir. Bir kere partili cumhurbaşkanlığı denilen zımbırtı, normalde tarafsız olması gereken bir cumhurbaşkanının Anayasa'daki tarafsızlık ilkesini ihlal etmesidir. Eğer bir ülkede partili cumhurbaşkanlığı denilen bir olay varsa partili cumhurbaşkanı olan ilgili kişi, aslında bir kabile başkanıdır çünkü partili cumhurbaşkanımsıya göre sadece kendine oy verenler millettir(!) diğerleri ise teröristtir(!).

Sen cumhurbaşkanısın ya? Sana ne sana ne! Senin ne işin var mitingle vs vs... Nasıl ne demek lazım, insan şaşırıp kalıyor... Dünya'da ilk ve tek örneği Türkiye'de görüldü. Her şeyden önce bir cumhurbaşkanı miting yapamaz çünkü cumhurbaşkanı, devlet başkanı sıfatıyla toplumun bütün kesmini kucaklar buna karşın başbakan, bakan, belediye başkanı gibi diğer siyasiler miting yapabilir. İşte, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin saçmalığı ve adaletsizliği... Anayasanın 101. maddesine açıkça ihlaldir.

Evet; 21. Yüzyıl'da, 22 yaşındaki bir genç kız, başını kendi istedikleri gibi örtmedi diye İran ahlak(!) polisi tarafından vahşice dövülerek öldürüldü. Sözde hoşgörü, özde boşgörü dini İslam... Mahsa Amini; Araptapar, İslamofaşist, gerici molla İran rejimine karşı cesurca savaşan yürekli bir kızdı. Rüzgarda dalgalanan kadın saçları özgürlük bayrağıdır. Mahsa Amini yalnız değildir!.. Hepimiz birer Mahsa Amini'yiz...

Evet, 21. Yüzyıl'da, 22 yaşındaki bir genç kız, başını kendi istedikleri gibi örtmedi diye İran ahlak polisi dövülerek öldürüldü. Sözde hoşgörü dini İslam... Gerici molla İran rejimine karşı cesurca savaşan yürekli bir kız. Rüzgarda dalgalanan kadın saçları özgürlük bayrağıdır. Susma, son sesinle haykır, Mahsa Amini yalnız değildir!.. Hepimiz birer Mahsa Amini'yiz...

Bazılarının zoruna giden acı bir gerçektir. Devlet Bahçeli, ülkenin kritik kararlarında önemli rol oynamıştır: Mesela 3 Kasım 2002 seçimleri gibi. Her ne kadar Türkeş'i sevmesem de Türkeş, kendi el yazısıyla ülkücülere yazdığı o ihtar mektubunda Bahçeli'nin mit ajanı olduğunu ısrarla vurgulamış ve 'Bahçeli'den uzak durulması ve asla ona güvenilmemesi' gerektiğini söylemiştir. Bu konu ile alakalı bir de şöyle bir durum vardır: Devlet Bahçeli'nin gençliğinde ülkücülerden dayak yemesi İlgili linkler: 1) https://www.odatv.com/siyaset/akit-bu-kez-bahceliyi-kizdiracak-turkesin-mektubu-259183 2) https://www.haberyuzdeyuz.com/amp/politika/devlet-bahceli-mit-ajanidir-h29178.html 3) https://yolcuhaber.net/2020/06/05/yasar-okuyan-devlet-bahceli-mit-ajanidir/ 4) https://www.indyturk.com/node/597546/siyaset/ümit-özdağdan-bahçeliye-yanıt-türkeşin-yazmış-olduğu-mektupta-kimin-ismini-ajan 5) https://t24.com.tr/video/akit-tv-de-bahceli-mit-tendir-yazili-turkes-in-mektubu-konusuldu,51005 6) https://www.odatv.com/siyaset/bahceli-mitci-mi-84671 7)

Birçok ülkücünün bilmediği ya da bilmek istemediği acı bir gerçektir. Bahçeli Devlet, MHP'nin içine sızmış ve MHP'yi bitiren bir MİT ajanıdır. zaten Alparslan Türkeş hayattayken Devlet Bahçeli'ye asla güvenmezmiş. Bu olay, Devlet Bahçeli'nin MİT ajanı olması ile alakalı bir durumun sonucudur. Etki-tepki meselesi... İlgili linkler: 1) https://www.odatv.com/guncel/devlet-bahceliyi-hangi-ulkuculer-dovdu-109120 2) https://malumhaber.wordpress.com/2017/01/23/devlet-bahceli-evi-basilip-ulkuculerden-dayak-mi-yedi-biri-eski-belediye-baskani-3-kisi-de-sahit/ 3)

Adam gibi adamdır. Sosyal medyada İslam dininin gizlenen pis, çirkin yüzünü ifşa ederek insanları bilinçlendirmektedir. Twitter'da favorim. Süper bilgiler ve çok güzel anlatma tekniği var. Dinler tarihini, özellikle İslam tarihini kur'an, hadis vs. hepsini bir ilahiyatçı kadar çok iyi biliyor ve asla din tüccarlığı yapmayıp tamamen gerçekleri söylüyor. Twitter(X) kullanıyorsanız eğer mutlaka takip edin, ettirin!.. İlgili linkler: 1) 2)

Yeryüzünde ne yazıldıysa insan yazdı ne söylendiyse insan söyledi. Bütün dinler insan uydurmasıdır ve sözde kutsal(!) kitaplar, insan elinden ve zihninden çıkmıştır.

Büyük dava, gönül ve fikir adamı Turan Dursun'un her seferinde biz nonteistleri tehdit eden ağzı ve zihni bozuk İslamcılar hakkında söylediği çok haklı bir sözüdür. Din konusundaki tartışmalarda ateistler normal ve seviyeli bir üslupla konuşurken dindoşlar da bir o kadar çirkef ve saldırgan üslupla konuşmaktadır. İşte din, bunun için tehlikelidir ve yasaklanmalıdır çünkü din, dogmatik olduğu için sen o dinin yanlışlarını kibar bir dille söylesen de karşındaki dindar, kendisine hakaret ettiğini sanır. Gerçekten de küfür ve tehdit, aciz ve karaktersiz insanların işidir. Arabın Allah'ı küfürbaz olunca akla Kuran'daki hakaretler ve küfürler geliyor. Ahlaksız bir bedevinin saçma teolojisi işte ne beklersin ki.. .

1918-2008 yılları arasında yaşamış Amerikalı komedyen ve düşünür. George Carlin, yaptığı her sikecinde beyin fırtınası yaptırıp insanı düşündürürdü ve din eleştirisi gibi konuşulmaktan korkan acı gerçekleri utanmazların yüzüne vururdu. Işıklar içinde uyusun büyük üstad...

Yaradılışçı teistlerin zoruna giden yadsınamaz acı bir gerçektir. İnsan, canlıların ekosistemi içerisinde kendi isteğiyle kasıtlı olarak kötülük yapan tek canlıdır hatta en vahşi hayvandır. En vahşi(!) hayvan bile sadece avlanmak için karnını doyuruyor ama uysal(!) olduğu söylenen insan keyfince kendisi dışındaki canlıları acımasızca katlediyor. İşte bunun sebebi de semavi dinlerin eşref-i mahlûkat palavrasıdır. Şimdi kim eşref-i mahlukat kim esfel-i safilin?!.. İlgili linkler: 1) https://www.birgun.net/makale/insan-en-vahsi-hayvandir-101704 2) https://yesilgazete.org/kendine-ozgu-super-yirtici-bir-hayvan-turu-olarak-insan/ 3) https://www.indyturk.com/node/373686/bi̇li̇m/dünyanın-en-tehlikeli-10-hayvanı-hangisi-yılda-kaç-insan-öldürüyor 4) https://egeninsesi.com/m/yazilar/4-aydan-tuncayengin/3226-insan-en-vahsi-canlidir

Ulu Önder Atatürk'ün günümüzdeki İslamcı AKP zihniyetini anlattığı muhteşem bir sözüdür. Sorgulamayan insanların koyundan bir farkı yoktur, sorgulatmayan ise zalim bir çobandır. Zalimlerin çarkı cahillerin çalışmayan kafasıyla döner demiş Victor Hugo. Kur'an'ın kimseyi çarptığını görmedim ama elinde Kuran'la milleti çarpanı çok gördüm.

Kuran'daki saçmalıklardan, tuhaflıklardan bir tanesidir. Bir kere; bir gök cismi olan yıldızlar, boyut olarak olarak dünya ile diğer gezegenlerden çok daha büyüktür ve sayıları sayılamayacak kadar fazladır. Ayrıca gökyüzünde Güneş'ten daha büyük ve sıcak yıldızlar da vardır. Yıldızlar; sıcaklıklarına göre soğuk yıldızlar(mavi renkli), orta sıcaklıkta yıldızlar(sarı renkli) ve sıcak yıldızlar(kırmızı renkli); büyüklüklerine göre cüce yıldızlar, dev yıldızlar ve süperdev yıldızlar olarak ayrılır. Bununla birlikte Güneş de bir yıldız türüdür. Şeytan o kadar devasa boyutta mı yani? Bruh. Bu sözler asla bir Tanrı kelamı değil, zırdeli birisinin palavralarıdır çünkü herşeye kadir olan Tanrı, yarattığı herşeyi bilir ve böyle saçma sapan, ilkel şeyler söylemez. Din, beyni ve bedeni felç eder dinlerden uzak durun. İlgili ayet: Mülk 5: "And olsun ki, yakın göğü kandillerle donattık, onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve şeytanlara çılgın alev azabını hazırladık." Diyanet İşleri Eski Meali Kaynak: https://kuranmeali.com/

Çok doğru olan son derece haklı bir sözdür. Her toplumun tanrısı, kendi özellikleriyle birlikte ait olduğu topluma benzer. Örneğin Arabın Allah'ı Araplara, Yahudi'nin Yehova'sı Yahudilere, Ahura Mazda Perslere, Krişna Hintlilere, Odin İskandinavlara, Zeus Yunanlılara, Jüpiter Romalılara, Gök Tengri Türklere vb. Bu tanrılardan en beterleri ve çirkefleri ise Yahudi'nin Yehova'sı ile Arabın Allah'ıdır çünkü bu ikisi öç almayı çok severler ve namusu kuku olarak görürler yani kafaları sürekli belaltı çalışır.. Allah, Arap'tır; Tengri(Tanrı) ise Türk'tür... Bana bir Tanrı yarat: Herkesin tanrısı kendine benzer.. İlgili linkler: 1) https://www.gunayakturk.com/makaleler/inancini-sorgula/herkesin-tanrisi-kendine-benzer/ 2) https://www.politikyol.com/herkesin-tanrisi-annesine-benziyordu/

Ulu'l-emre itaat; Nisa Suresi 59. Ayeti'nde ve sahih hadislerde geçen, İslam'ın temel konularından birisidir. Ulu'l-emre itaat, dinde tebaanın devlet yöneticilerine mutlak itaatini savunur. Ulu'l emre itaat, İslamcıların saltanat sevdasının en büyük kanıtıdır. Sorgusuz sualsiz ulu'l-emre itaatin olduğu yerde güçler ayrılığı ve demokrasi olmaz. Başındakinin bir yanlışını gördün mü direkt cezasını keseceksin yoksa ömrün boyunca koyun gibi güdülürsün. İlgili linkler: 1) https://dinimizislam.com/detay.asp?Aid=2389 2) https://islamveihsan.com/devlet-baskanina-itaat-dinin-emridir.html?_gl=1*uwlq7w*_ga*YW1wLXBBLVZKQXBNcVJ4cDNmQThJMGIwTjN0a2xHeWV4UlNqUE1uQkUyMEE2akduOGRpa0dnNTVOc09QRnllZ1d2YVY. 3) https://islamveihsan.com/yoneticiye-itaat-hadisi.html 4) https://islamdevleti.net/kitaplar/Yonetim_Nizami/91.htm 5) https://mesihat.com/yoneticilerinize-itaat-edin-cuma-hadisleri-17/