alpinçayırı

Dinin ve tarikatların gizlenen gerçek yüzünü gösteren anlamlı bir karikatürdür zaten semavi dinlerin sözde kutsal kitaplarda açık bir şekilde düşünme organını beyin yerine kalp sanan Allah acı gerçeği vardır. Dincilik, sorgulamayı ve özgür düşünceyi yok eder. Sosyolojide kalp(yürek), romantizmin(duygusallık); beyin(dimağ), realizmin(akılcılık) sembolüdür.

Sözlerini büyük müzisyen Muammer Sun'un yazdığı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin(TSK) Armoni Mızıkası'nın 1933'te Cumhuriyet'in 10. Yılı için hazırladığı tüyleri diken diken eden muhteşem bir marştır:

Arapça G-N-M kökünden gelen ganimet, "savaşta düşmandan ele geçirilen her türlü mal" anlamına gelir. Ganimet, Orta Çağ'ın feodal barbar zihniyetinin leş bir uzantısıdır çünkü ganimet kültürünü benimseyen her kim olursa olsun, emekçi üretimden değil emek düşmanı gangsterlikten yanadır. Büyük Atatürk'ün dediği gibi: "Kılıçla ülke alanlar, sabanla ülke alanlara yenilmeye mahkumdur." çünkü fetihler çağı, Rönesans'tan sonra bilimin ve teknolojinin gelişmesiyle farklı bir boyuta evrilmiştir. Artık savaşlar, kılıç-kalkanla değil vekalet savaşıyla(Proxy War) ve ekonomik ambargoyla yapılıyor. Ayrıca, İslam öncesi putperest Araplarda da ganimet ve ele geçirilen malın beşte birini alma geleneği vardı. İslamiyet'in gelişiyle birlikte tek fark, Arapların birbirleriyle savaşması yerine birlik(tevhid) olup cihat adı altında İslam'la başka ulusları sömürmesi oldu yoksa zihniyet hep aynı zihniyet..

Haramzade; Arapça haram ve Farsça zade sözcüklerinin birleşiminden oluşan, "zina sonucu çiftleşmeden doğan p*ç çocuk" anlamına gelen ağır bir küfürdür. Hatta bu konuyla ilgili "aslını inkar eden haramzadedir." diye çok ağır bir atasözümüz vardır çünkü İslam'a göre zina etmek haramdır.

Gerçek İslam'ın çirkin ve vahşi yüzünü gösteren tipik ganimetçi bir AKP'linin mide bulandırıcı bir beyanıdır. İslamcı'yla müzakere değil mücadele edilir.

@somebody Putin'in köpeği, Ermeni asıllı Azerbaycan Türk'ü deyince aklıma Sinan Oğan şerefsizi geldi. Yıllardır aslını gizleyerek bizi iyi kandırmış bu hergele. Bir de gerçek adı Ermenice Durmuş Durduyan olan Oğuzhan Asiltürk yavşağı da vardı. Üstüne üstlük, sağlam iddialara göre Alparslan Türkeş'in(Hüseyin Feyzullah) ve Devlet Bahçeli'nin de birer Ermeni devşirmesi olduğu söyleniyor. Türkiye'yi 70 yıldır kıripto dönmeler yönetiyor.

Zekeriya(זְכַרְיָה/Zakariah), İbranice kökenli bir ad olup "Yahweh hatırladı" anlamına gelir. Tarihte üç önemli Zekeriya figürü vardır: 1) Tevrat'ın(Eski Ahit) bir parçası olan On İki Küçük Peygamberler Bölümü'nün yazarı olan eski bir peygamber 2) M.Ö. 753-752 yılları arasında hüküm sürmüş eski bir İsrail Kıralı 3) Elizabeth'in kocası, Vaftizci Yahya'nın babası, İsa'nın eniştesi olan; Yahudilik'te sahte bir peygamber olarak görülen, Hıristiyanlık'ta bir din büyüğü/aziz ve Müslümanlık'ta bir peygamber olarak kabul edilen İbrani bir kişilik. İsrailoğlu Zekeriya, bir marangoz idi ve Yahudiler tarafından Meryem'le zina ettiği gerekçesiyle bir ağacın kabuğunda saklanırken ağacın testere ile kesilmesi sonucu katledildi. İsrailoğlu Zekeriya, aynı zamanda Roma'nın kukla Yahudiye Kıralı Hirodes'in başdüşmanlarından birisiydi.

Elişeva(אֱלִישֶׁבַע), İngilizce Elizabeth'in İbranice orijinalidir ve Yahudi bir kız ismidir.

Elizabeth, İbranice kökenli bir ad olup "Tanrı'm bolluktur" anlamına gelir. İngilizce Elizabeth'in İbranice orijinali Elişeva'dır. Elizabeth; aslında tarihte Yehoiakim ile Hannah'ın kızıdır, Zekeriya'nın karısıdır, Yahya'nın annesidir, Meryem'in kızkardeşidir ve İsa'nın teyzesidir.

Medrese(مدرسة/madrasa), Müslümanlık'ta İslam dininin kurallarına uygun helal bir şekilde imam yetiştirmeye yarayan dini okullardır. Medrese hocasına müderris denilir ve aralarında medrese-müderris-ders etimolojik bağı vardır. Medreseler, tıpkı yeşivalar ve ruhban okulları gibi çağ dışı kurumlardır. Medreselerin eğitim müfredatında Kur'an ve Kütüb-ü Sitte hadisleri okutulur.

Ruhban okulu, Hıristiyanlık'ta dini eğitim doğrultusunda papaz yetiştiren okullardır. Ruhban okulunun diğer bir adı manastırdır.

Yeşiva(ישיבה) Yahudi medresesidir ve yeşivanın amacı koşer bir şekilde haham(rabbi) yetiştirmektir. Yeşivanın içinde Tevrat ve Talmud hadisleri öğretilir. Yeşivanın eğitim sistemi, Müslüman medreseleriyle eğitim sistemi çok aşırı benzerdir ve bunlar da özünde antilaiktir.

Livane, günümüzdeki Artvin şehrinin Osmanlı dönemindeki adıdır. Osmanlı'daki Livane sancağı... Zülfü Livaneli, soyadını buradan alır. Livanelioğlu Zülfü. İlgili link: https://ozhanozturk.com/2018/01/15/artvin-tarihi-livane/amp/

Deve kini, "ömür boyu hiç unutulmayan çok büyük kin" anlamına gelir. Deve kini tabiri, bir çöl hayvanı olan develerin olur olmaz her şeye kin tutan özelliklerinden dolayı denmiştir. Bilindiği üzere Arapların ulusal sembolü devedir ve Araplar, dinci oldukları kadar aynı zamanda kinci bir millettir. Deve kini, İslam'da Kureyşi kin ve kısas olarak karşımıza çıkar. "Harese nedir biliyor musun çocuğum? Arapça eski bir kelimedir. bilinen o rekabet, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese öyleydi: Develere 'çöllerin gemileri' derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemenden içmeden, açık susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklı yani ama bunların köklerinde çok sevdikleri bir diken vardır ve görülen yerlerde o dikeni koparır çürümeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açılır, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan, dikenle karışınca bu tad devenin daha çok hoşuna gider. Böylece diyetçe kanar, kan aktıkça yer, bir tür kendi kanına doyamaz ve engel olmazsa kan kaybından ölür. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, rekabet, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Orta Doğu'nun âdeti budur çocuğum; tarih boyunca birbirinin ölümlerini ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz, kendi kanının tadından sarhoş olur." Zülfü Livaneli, Huzursuzluk Romanı İlgili linkler: 1) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/deve-diken-sever-mi-harese-nedir-564762h.htm 2) https://suaviy.medium.com/çöl-gemi̇si̇ni̇n-ki̇ni̇-551b713ec48 3) https://bianet.org/haber/harese-192082 4) https://steemit.com/tr/@alisari/harese-nedir-bilir-misin

Kureyşi kin, Üstad Neyzen Tevfik'in "Türk'e İkinci Öğüt" adlı şiirinde geçen bir dize olup Arab'ın dini İslam için söylediği muhteşem bir sözüdür. Gerçekten de deve kininin bir alt kolu olan Kureyşi kin uğruna; oğul, düşman olmuş babasına. İlgili link: https://antoloji.com/turk-e-ikinci-ogut-siiri/ "Kendi mülkünde garibâne dilendin din için, Tıpkı beygirler gibi döndürdü şeyh ayin için, Sırtta heybe, cerre çıktın gafleti telkin için, Pek fedakârâne yandın bir Kureyşî kin için, Çal da söylet bunları sazındaki evtara Türk!.." Evtar: Teller.

Kureyş(قريش), Muhammed'in de dahil olduğu bir Arap kabilesidir ve Kur'an-ı Kerim'de Kureyş Suresi olarak geçer hatta bununla alakalı Arapça'nın Kureyş lehçesi vardır. Kureyş, "köpekbalığı" anlamına gelir ve etimolojik olarak Kiros(Kiroş/Kuroş) sözcüğüyle alakalıdır.

Ermeni-Azerbaycan Türkleri arasındaki savaşta Ermenileri destekleyen ülke. Sözde Ermeni Soykırımı'nı savunan kalleş, soysuz ülkelerden birisi. Osmanlı'ya ve Türklere defalarca ihanet etmiş bir ülke bu Filistin. Bayrağını da Osmanlı'ya karşı Arap isyancıları kışkırtan İngilizler tasarlamıştır. Arapçı ümmetçiler hala daha Filistin diye zırlasın dursun. Normalde İbrahim'in asıl çocukları olan İsrailoğulları'yla Kureyşoğulları'nın kavgası benim umrumda değil. Onlar öz be öz kardeştir, aile meselelerine karışılmaz. Banane, yesinler birbirlerini. Filistin meselesinde desteklersem İsrail'i tutarım, İsrail hiç değilse Azerbaycan'ın destekliyor ve Sözde Ermeni Soykırımı'nı reddediyor.

Necip Hablemitoğlu, 1954-2002 yılları arasında yaşamış Türk tarihçi, gazeteci ve araştırmacı. Hablemitoğlu Necip; milyonların gözlerinin içine baka baka Darülharpçi İslamcı çetelerin zararlarını bas bas bağıra anlatan Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik, aydın ve yurtsever birisiydi. Işıklar içinde uyusun; büyük dava, gönül ve fikir adamı Hablemitoğlu Necip Hoca... 18 Aralık 2002 Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız!..

Ahmet Taner Kışlalı; Türk siyaset bilimci, gazeteci-yazar ve aynı zamanda Bülent Ecevit'in başbakanlığında kültür bakanı. Kışlalı Ahmet Taner'in Türk üniversitelerinin akademisinde çok ciddi çalışmaları vardır. Gazeteci-yazar Kışlalı Taner, 1999 yılında Araptapar İslamofaşistler tarafından arabasının altına bomba konularak haince öldürüldü. Işıklar içinde uyusun büyük dava, gönül ve fikir adamı Kışlalı Ahmet Taner Hoca... İlgili linkler: 1) https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/fikirlerinle-daima-23-yil-once-hain-bir-saldiriyla-olduruldu-ahmet-taner-kislali-yolumuzu-aydinlatiyor-1994512 2) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/iste-ahmet-taner-kislalinin-oldurulmeden-once-yazdigi-iki-yazi-481914h.htm

Adil Yakup(יעקב/yaakov, يعقوب/yaequb, Ιάκωβος/Iákovos, lacobus, Jacob), Hz. İsa'nın(Yeşua/Jesus) öz kardeşi ve Kudüs Nasrani cemaatinin İsa'dan sonraki lideri. Adil/Asaletli Yakup, İngilizce'de "James(Jacob) the Just" olarak bilinir. Essenilerden çıkma Ebiyonitler, gerçek İseviler olup bu dini grup, Tarsuslu Pavlus'un yerine Adil Yakup'un izinden yürümüştür. Ebiyonitlere göre İsa, Yahudilere gönderilmiş son peygamberdi ve İsevilik, o dönemki bozulmuş Yahudi dinini düzeltmek için yola çıkan reformist bir tarikattı. İseviler, Kur'an'da da bahsedildiği üzere kendilerine 'Hristiyan' değil 'Nasrani' diyorlardı. Bu ikisi çok farklı kavramlardır. Pavlus ise İsevilik hareketini "Nasraniler" adındaki bir Yahudi tarikatından, "Hıristiyanlık" adında evrensel bir din olarak Katolikleştirmişti(evrenselleştirmişti). Aziz Pavlus'un öğretisi ve Hıristiyanlığa Eflatuni(Platon) felsefeden öğeler katmış Augustinus'un doktrini ile oluşan günümüzdeki klasik kilise tarihi, kendisini ikinci plana atsa da; tarihi gelişmeler ve sonra yaşanacak Yahudi-Hıristiyan çekişmeleri bu çabayı haklı gösterir gibi olsa da; Adil Yakup(James the Just), Hıristiyanlığın önemli simalarından biridir. İlgili linkler: 1) https://www.dinvemitoloji.com/2021/11/isanin-kardesi-var-mi-adil-yakup-isanin.html?m=1 2) https://hakikat313.wordpress.com/nazaren-vs-hiristiyan/ 3) https://www.britannica.com/biography/Saint-James-the-Lords-brother 4) 5)

Bünyamin(بنيامين/binyamin, בנימין/benjamin), İbranice kökenli bir ad olup "güneyli erkek" anlamına gelir ve İbranilerin on iki kabilesinden birisidir. Zaten dinler tarihinde İsa'nın peygamberliğinin Yahudiler tarafından kabul edilmemesinin en önemli sebebi, İsa'nın doğup büyüdüğü Nasıra kasabasının İsrail'in kuzeyinde yer almasıdır.

Barnabas İncili; 16. Yüzyıl'da Hıristiyanlık'tan Müslümanlığa geçen eski bir papaz tarafından, İslami bakış açısıyla İsa'nın havarilerinden birisi olan Kıbrıslı Aziz(Saint) Yusuf(Joseph) Barnabas'ın anısına yazılmış sahte bir İncildir. Normalde tarihte Barnabas'ın Aziz Pavlus'la ters düşüp günümüzdeki kanonik 4 İncil'den farklı bir İncil yazdığı bilinmektedir ama bu ''Barnabas İncili'' denilen zımbırtı, Aziz Barnabas'ın ölümünden 1500 yıl sonra yazılmıştır dolayısıyla bu İncil, Müslüman komplo teorisyenlerinin manipülasyonlarında kullandıkları sahte bir İncil'dir. Eskilerin masalları yani.. İlgili link: https://www.dinvemitoloji.com/2020/04/barnabas-incili-ve-muhammedin.html?m=1

Nestorius, Hıristiyanlık tarihinde Nesturilik mezhebinin kurucusu olan İstanbullu bir papaz olup eski bir başpiskopostur. Nestorius, fikirleri nedeniyle hem Ortodoks Bizans'tan hem de Katolik Papalık'tan afaroz yemiştir. Nestor'un öğretileri; Nesturilik, Keldaniler gibi diofizit Asuri kiliselerin kurulmasına yol açmıştır.

Nesturilik, Bizans İmparatorluğu döneminin ünlü İstanbul patriği Nestorius'un fikirlerinden ortaya çıkan heretik bir Hıristiyan mezhebidir. Nestor'a göre İsa, 30 yaşındayken kelam almış, çarmıha gerildikten sonra çektiği acılar Tanrı olan İsa'ya değil, insan olan İsa'ya dokunmuş ve dolayısıyla Meryem'le Tanrı'nın Annesi(Theotokos/θεοτόκος) değil Mesih'in Annesi(Christotokos/χριστοτόκος) denmesi gerektiğini, Tanrı'nın doğmayacağını ve doğrulmayacağını, birliğini ve tekliğini savunmuştur. Nesturilik, Mısır'daki İskenderiye Kilisesi'nde önemli kollarından birisi olup Orta Doğu'daki en ünlü temsilcileri Varaka bin Nevfel ile Rahip Bahira'dır. Özellikle Varaka... Orta Çağ'da Bizans tarafından dışlanan Nesturilik, yayılım alanı olarak Orta Doğu, İran, Hindistan, Türkistan ve Çin gibi ülkelerde göstermiştir. Nesturilik, asıl sıçramasını 13. Yüzyıl'da Moğol İmparatorluğu döneminde yaşamıştır. Özellikle Merkitler, Naymanlar, Öngütler, Karahitaylar gibi Moğol boyları birer Nesturi'ydi. Cengiz Türk-Moğol İmparatorluğu'ndaki Tuğrul Han, Dokuz Hatun, Ketboğa Noyan gibi Moğol-Türk liderler; Nesturi Hıristiyan mezhebindendi.

Arius; 3.-4. Yüzyıllar arasında yaşamış, İskenderiye'deki Baucalis Kilisesi'nde görev yapmış, Berberi asıllı Libyalı Hıristiyan bir din adamıydı. 325 İznik Konsili'nde İsa'nın kişiliği hakkındaki bazı ithamlara ve teslis(üçleme/trinity) inancına karşı çıktığı için Büyük (1.) Konstantin, Hosius ve Athanasius tarafından afaroz edilmiştir. Arius'un fikirleri Ariusçuluk olarak bilinir. Arius'a göre Baba Tanrı ile Oğul İsa aynı özden değildir; Baba, Oğul'dan üstündür. Arius, Üçüncü Yüzyıl'ın birçok Hıristiyan alimleri gibi Hıristiyanlığın ilk büyük teoloğu olarak kabul edilen Origenes Yazıları'ndan derin bir şekilde etkilenmişti. Bizans(Doğu Roma) İmparatorluğu zamanında Ariusçulara sistematik baskı yapılmış ve Ariusçular, Orta Doğu'ya kaçmıştır. 12. Yüzyıl'daki Papalık Bildirgesi'ne göre Muhammed, ''Arius'un takipçisi ve Deccal'' olarak nitelendiriliyordu. Reform hareketleri sonucunda ortaya çıkan Üniteryenizm, Ariusçuluk'un modern çağlardaki uzantısıdır.