Jump to content

Aang

Üyeliği silinmiş kullanıcı
  • İçerik sayısı

    198
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    1

Everything posted by Aang

  1. Aylık kazancını 10 kat artırabilirim ama sadece bana fikirler ve testler bağlamında bir proje arkadaşı olabilirsen. İlgili davranırsan üzerinde çalıştığım bütün projelerimi sana anlatabilirim ve ben gerçekten ciddiyim. Bana o kadar kötü davrandın fakat bilime olan duyarlı yorumların için seni her defasında affetmeye istekli oluyorum. Benim en önemli kriterimi rahatlıkla aşabiliyorsun.
  2. Aang

    Deliler nesli

    Hayatta kalma içgüdüsü uyarınca istenç canlılarda değişime ve bu bağlamda seçiciliğin etkisiyle bir yön belirleyerek ilerliyormuş gibi görünebilir ancak uyum motivasyonları bazı çok üstün nitelikli canlıların bu motivasyonlara uyum sağlayamaması nedeniyle de elenmesine sebep olur ve aslında türlere göre değişebilen ilerleme ya da gerilemeden bahsedebiliriz. Dolayısıyla evrimin her tür için hayatta kalma motivasyonlarının niteliği bakımından ilerlediğini söyleyemeyiz. Çünkü sayı-özellik ilişkisi normal dağılım eğrisi oluşturur ve özellikleri yeterli olmayan sayıca az bir popülasyon elenebilir ya da zorluk artarsa bu sayı artabilir ancak sağ tarafta bulunan özellikleri bakımından üstün azınlık ise koşullar daha zorlayıcı olduğunda daha üstün gelerek baskın genotip olabilirler ve bu durumda ilerlemeden bahsedebiliriz. Dolayısıyla evrimde gelişmeden ve ilerlemeden söz edebilmek için özellikleri bakımından daha üstün olanların bu özelliklerini kullanmak zorunda oldukları koşulların zorlayıcı ve elverişli olmasıyla mümkündür. Ancak normal koşullarda vasat çoğunluğun bir hegemonyası vardır ve bu vasat çoğunluğa uyum motivasyonlarının belirleyici olduğu bir realiteden bahsedebiliriz ancak bunun enerji konusunu da ilgilendiren entropi konusuyla ilişkilendirmek zor olsa da koşulların zorlayıcı olması durumunda bu hayatta kalma eğrisinde sağa doğru bir kayma yaşanır ve daha üstün nitelikli olanların genlerinin yeni nesillere aktarıldığı ve ilerlemeden söz edilebilecek bir durum oluşur ki bu entropi kavramı ile çelişir. Bu durumda düzensizlik artsa da buna direnebilen daha gelişmiş canlılar nesli devam ettirir. Ayrıca konu çok saçma ve gereksiz olmasına rağmen anlatılabilecek önemli konuları zorlama da olsa anlatmış olmanın gururuyla @Rhodium isimli üyenin beni hâyâl kırıklığına uğrattığını itiraf edebilirim.
  3. @Röpteşambırlı UzaylıBunların hepsinde "sen hiçbir şey bilmiyorsun, ben her şeyi biliyorum" kafası var ve ne yazarsan yaz karşı bir tez uyduruyorlar. Dolayısıyla amaçları gerçeğin peşinde erdemli, etik bir sohbet yapmaya çok uzak bir mantaliteyle seni kendi çukurlarına çekmeye çalışmalarıdır ki bu çok ahlak, etik dışı tavırları tartışmaya engel oluyor. Bence sen de fazla tartışmak için bu kadar hevesli olmasan iyi olur. Kaldı ki benim bahsettiğim konulara değinemiyorlar. İşlerine gelmiyor ya da zaten tartışabilecek kapasiteleri yok. O paragrafta bahsettiğim konu sarkaç hareketinde kütleçekimi olmayışı sebebiyle merkezcil kuvvet diye bir kuvvet uydurup bunu kütleçekimi yerine koymaya çalışıp ve tıpkı kütleçekimi gibi gerçek olduğunu iddia edip her şeyi çorbaya çevirmişler. Orada bunu anlatmaya hazırlanıyordum.
  4. Galaksiler çok uzun sürelerde yörünge değiştiriyorlar ve birbirlerinin etrafında dönerler. Eksenin bir tane olduğunu düşünmek senin zannın ki bir tane de olsa, olmasa da bu benim bahsettiğim şekilde evrenin hemen her yerinde gök cisimlerinin yörüngelerinde hareket halinde olduklarına karşı bir tez değil ve saçma sapan iddialarla bana karşı görüşteymiş gibi görünmek için öbek öbek zırvalıyorsun.
  5. Aang

    Deliler nesli

    Dilsizlik akıl hastalığı mıdır? Nasıl bir savunma yaptığının farkında bile değilsin! Sen onun düşüncelerini hâyâl sanacak kadar iyi değerlendiremiyor olabilir misin? 50 yıl önce biri yapay zekayı kesinlikle yaptığını iddia etse onu muhtemelen şizofren sanırdın ancak bu mümkündü ve bazı insanlar çok detaylı düşünüp çağının 300-500 yıl ötesinde projeler üretebiliyorlar. Onların iddialarının ve projelerinin inanılmaz oluşları onların şizofren olduklarını göstermez ki şizofreni hastalık sanılan üstünlüklerin bir sonucu olarak insanların zeka düşmanlığından dolayı bu kişilere travmalar yaşatabiliyor ve sorun burada başlamakla birlikte bu düşmanlık kesinlikle ırkçılık kadar ağır bir suçtur. Örnek verebilir misin?
  6. Aang

    Deliler nesli

    Leylekler mi bakacaklar çocuğa da akıllı olacaklar? Kurduğunuz mantık ilişkilerine bakınca bazen sizin beyninizin olduğundan şüphe ediyorum. Şizofreni akıl hastalığı değildir. Toplumun zeka düşmanlığı ile ilgili bir fenomendir ve bu hastalığın(!) genetik varsayılması zekanın da genetik olmasındandır yoksa koşullar zekaya önem veren bir sistemle değiştirilse büyük çoğunluğu bilim adamı ve müthiş girişimcilere dönüşürler ve şizofrenlerden oluşan bir nesil dünyanın lideri olur ki ABD ve İngiltere zaten büyük oranda buradaki diyalektik ve anlayış ve zeka farkıyla kıyaslandığında şizofren popülasyonlardır.
  7. Ha sanki diğer yerlerde başka filmler oynuyor. İşte aynı prensipler var. Ben bunu yazmadan ön göremiyor musun? Hangi galaksilere ile ne hangi zaman aralıklarında yaklaşıyoruz hangi zaman aralıklarında uzaklaşıyoruz bu milyonlarca yıl alabilecek problemleri daha kaliteli verilerle çözümlersek onların yörüngeleri ile ilgili daha kesin bilgilere sahip olup neden yakınlaştığımızı ve ne zaman uzaklaşacağımızı daha net bilebiliriz. Karadeliklerin varlığı galaksilerin ya da gökadaların ya da cisimlerin ona her zaman yaklaşacağı anlamına gelmez. Karadelikler etrafında uzaklarda türlü cisimler dönerler ve hatta uzaklaşabilirler de..
  8. Sen yeteri kadar sağlıklı düşünebildiğine emin misin? Uydular gezegenlerin ve diğer uyduların etrafında dönerler gezegenler kendi yıldızlarının etrafında dönerler. Yıldızlar galaksi merkezleri etrafında dönerler ve galaksiler de daha büyük nötron yıldızları, karadelik, beyazdelik vb. cisimlerin ya da birbirleri etrafında dönerler. Bu eksenler her yerde tombiş, sen nasıl hayal ediyordun? 😊 Ben açıklıyorum ya 😄 "Eksen doğrultusunda uzaklaşma olmaz birde" Kendin Voyager uydusunun yörüngesinin genişlediğini belirtiyorsun ya, örneğin Dünya'nın yörüngesi Güneş'den uzaklaşarak her yıl şimdilerde yaklaşık 15cm ve artan bir hızda genişler. Evrende sandığından çok daha az madde, çok daha fazla boşluk var ve çarpışmalar nadiren oluyor ve bu da bahsettiğim sebeplerle neden genişleme olduğunu açıklıyor. Daha ne yazabilirsiniz bilmiyorum fakat kıvırmadan yazın. Kişisel tatmin için iddia etmediğim şeyleri iddia etmişim gibi yaparak ya da tüm açıklamaları yapmamışım gibi davranarak egonuzu tatmin etmeye çalışmayın. İnsanlar sandığınızdan daha zekiler ve siz küçük düşersiniz. @Deadanddark
  9. Cevabım arka sayfalarda kaldı. Birileri kaliteli cevapları gerilere ötelemek için aşırı çaba gösteriyor ve tüm iddialarınıza doyurucu açıklamalar yapıyorum fakat tıkanıp kalıyor ve cevaplayamıyorsunuz ve bu da sizin zekanızla ilgili bir durum. @Deadanddark @pigeon
  10. Kütleçekimi lehine olan çarpışmalar örneğin süpernovaların patlayarak etraflarındaki gezegenleri yutmaları ve tekrar içine çökmeleri (beyaz cüce) sonra karadeliklerin sürekli madde ile beslenerek daha fazla kütleyi çekecek kadar güçlenebilmeleri ve sayamadığım birkaç istisna dışında evrende bir düzen vardır ve gökcisimlerinin birbirlerinden uzaklaştığını gözlemleriz ve ben de bunun sebeplerini aktardım. Bahsetmeye gerek yok ancak her çarpışma da kütleçekimi lehine olmak zorunda değil ve merkezkaç kuvvetleri lehine de olup bu defa gökcisimleri birbirlerinden çok daha fazla uzaklaşabiliyorlar dolayısıyla genişlemenin nedenlerine saydıklarım dışında bu ekstrem çarpışmalar da eklenebilirler. @Deadanddark
  11. İlk iletimde bu durumun korelasyon oluşturduğunu açıkça belirttim ve kati suretle hepsi böyle davranır demedim. Kütleçekim etkisinden kurtulunamayan durumlar da var. Buna itiraz etmedim ben uzaklaşmanın ve yörünge genişlemesinin tüm gökcisimleri bağlamında nedenlerini açıkladım ama görüyorum ki onu anlayabilecek kadar açık zihinli değilsin ve anlasan bile bunu takdir etmekten çok uzak etik anlayışların var.
  12. Böyle kendin uydurup detay vermeden yine kendi yaptığın açıklamalarla kendini tatmin ediyorsun. Ben açıklamalarımı gayet olgun ve düzenli şekilde aktardım ve üçüncül gökcisimlerinin ki açıklamada kolaylık olsun diye böyle söylüyorum ve birbirleri etrafında dönme silsilesinin bir sınırı da yoktur ve evet merkezkaç kuvvetleri lehine bileşke vektörler oluşuyor ve bunu şu iletimde oldukça yeterli şekilde açıkladım.
  13. İp yok ama kütleçekimi var ve bu etki lastiğe ya da yaya benzetilemez ancak mıknatıslarla hazırlanmış özel bir yay ile temsil edilebilir ve arada böyle bir yay bulunduğunu düşünebilirsin. Gerildikçe gerilme kuvveti azalabilen özel bir yay olduğunu farz etmek akıllıca olur ancak yine de bu merkezcil kuvveti ipin ya da yayın gerginliği olarak dikkate alıyorsan olmadığı anlamına gelmez ki merkezkaç kuvveti dönme merkezinden kütleye doğrudur ve 3. yasa gereği tepki kuvveti ise (buna merkezcil kuvvet mi denir yoksa ne denir karar vermek gerek) merkeze doğrudur. Yanlışlık tam da burada yapılıyor. Kaldı ki merkezkaç kuvvetini gerçek bir kuvvet olmadığını düşündükleri için tepki kuvvetinin gerçek olduğunu iddia ediyorlar ancak her ikisi de gerçek kuvvetlerdir ve merkezcil kuvvetin tepki kuvveti olduğunu unutmamak gerekir zira merkezkaç kuvveti de gökcisimleri bağlamında kütleçekimine tepki olarak oluşur ancak yine de bu demek değildir ki merkezcil kuvveti merkezkaç yerine gerçek bir kuvvettir. Kütleçekimi gerçek bir kuvvettir ancak bununla eşleştirme yapmak doğru bir yaklaşım değildir.
  14. @Röpteşambırlı UzaylıAyrıca merkezkaç kuvveti ve kütleçekimi ya da harekete sebep olan diğer kuvvetler tüm bunları açıklamaya yeterliyken merkezcil ivme ya da merkezcil kuvvet gibi saçmalıkların aklını neden bu kadar karıştırdığını anlayabiliyorum. Ben çocukken sadece sarkaç hareketinde Newton'un 3. hareket yasası uyarınca sadece merkezkaç kuvveti ile tüm bunlar açıklanabiliyordu (daha doğrusu eğitimin müfredatında açıklama buydu ve aslında daha doğruydu) ancak bazı sistemlerin ilk enerjisinden daha fazla kinetik enerjiye sahip olabildiği gözlemlenince termodinamik yasalarına biat etmeye devam edebilmek için bu açıklamalarda değişikliğe gittiler ve bu merkezcil ivme ve kuvvet saçmalıklarını ortaya attılar ancak bunlar külliyen yanlış bilgilerdir. Konuya ilgiliysen ve diğerleri de katılım sağlarsa bunu kanıtlayabilirim. Ayrıca kuvvetlerin yönünü ters göstererek anlaşılmalarını daha da zorlaştırıyorlar ve bu bazı ordu projelerini gizlemek için kasıtlı olarak sistemli bir manipülasyonlar silsilesinden sadece biridir.
  15. @Deadanddark@Rhodium@pigeon Tezimi destekleyen gerekli pek çok açıklama yaptım ancak kaliteli iletileri yorumsuz bırakarak daha fazla anlaşılmalarına engel oluyorsunuz. Anlamadığınız ya da karşı görüşte olduğunuz kısımlar varsa bunları yazın yoksa da onayladığınızı ve anladığınızı belirtin. @Röpteşambırlı Uzaylıçok garip açıklamalar yaparak anlatmak istediklerini doğru ifade edemiyor ve konu sabote edilmiş oluyor. Yok o da bir şeyler öğrensin fakat anlamaya ve öğrenmeye odaklı olsun ve bildiği ya da emin olduğu bir şeyler varsa o durumda yazsın. Böyle en önemli konuların üstünü örter gibi gereksiz saçmalıklarınızla konunun değerini düşürmeyin.
  16. Aang

    Güneş Panelleri

    Şarj için PWM modülasyonu kullanabilirsin. Bunun için Arduino uyumlu basit bir mikrodenetleyici, 4-5 satır kod, IRF20 modülü ve seri bağlı 6-7 ultrakapasitör kullanarak gücün büyük oranda aküye akmasını sağlayabilirsin.
  17. Evet doğru, kütleçekimine sebep olan şey en temelde atomların çekirdek osilasyonudur. Radyasyonun kütleden etkilendiği doğrudur ve zaten ışık hızının limitinin olmasının sebebi fotonların bir iç motor kuvvetlerine sahip olmalarına rağmen limit bir hızda hareket ediyor olmaları da makro ölçekteki kütleçekimi ile ilgilidir ve buna kütleçekimsel sürtünme diyebiliriz. Zaten benim buradaki tezimin en önemli sebebi de budur. Işık hızı konusuna daha sonra ayrıntılı değineceğim fakat öncelikle şu kütleçekimsel sürtünmenin benim tezimdeki önemini aktarayım. Örneğin Ay güneşe yakın noktalarda aralarındaki mesafe kısaldıkça Güneş tarafından daha fazla çekilir ve Güneş'den uzaklaştıkça da çekim etkisi azaldığından bir miktar hız artışı olur ve zaten merkezkaç kuvvetlerinin formülüne bakarsan hem r (yarıçap) hem de ω (açısal hız) bir miktar artış gösterir ve bu durum merkezkaç kuvvetleri lehine Güneşin kütle merkezinden Ay'ın Güneş'den en uzak olduğu noktaya doğrudur ancak Dünya'nın yörüngesi elips şeklinde olduğundan toplamdaki bileşke vektör de bu yarıçapın en uzun olduğu noktaya doğru artış göstererek gökcisimlerinin etrafında döndükleri yörüngenin zamanla artmasına ve bu etkinin merkezdeki cisimleri dışa doğru sürüklemesine sebeptir. F = m * ω * ω * r @pigeonBu aynı zamanda bahsettiğin uydunun neden uzaklaştığına da bir açıklamadır ve benim tezimle çelişmez.
  18. Ben de zaten klasik bir fizik hocası ya da bildiğini sandığını tekrarlayan bir mantaliteyle cevap vermiyorum. Özellikle modern bilimin karşı görüşte olduğu ama onların savlarının yanlış olduğu konularda tartışmayı özellikle seçiyorum. G Kuvveti ile ilgili olarak da şunları söyleyebilirim; Lineer bir G Kuvveti cismin hareket yönünde uzamasına sebeptir. Dairelde de durum çok farklı değildir ve cismin basık bir küre olma ihtimali çok yüksektir. Sizlere sıraya koyduğum ve anlatmak için fırsat aradığım bir konudan daha bahsedeyim. Gök cisimlerinin hareketi çok çok az da olsa yörünge yönünde ve dışa doğru kuvvetlere sahiptir ve bu onların şekilleri üzerinde büyüklük oranında çok etkili olabilir. Özellikle yörünge yönünde aslında torkla dönerler ki bunun sebebi merkezkaç kuvvetinin formülünde gizlidir ve bu kuvvetler de kütle çekiminin varlığında hayat bulur. Odaklanırsanız daha detaylı bir açıklama verip konuyu wolframalpha gibi yardımcı araçlarla netleştirebilirim.
  19. Cisimleri küre olmaya zorlayanın kendi etrafında dönme hareketi değil cisimlerin farklı elementlerinin yoğunluk farkıdır ve bu cisimleri özellikle de çok sıcak olanları küre olmaya zorlar ve gerçek sebep ise kütleçekimidir ve bilakis dönme hareketi cisimleri dağılmaya parçalanmaya zorlar işte bunun sebebi ise merkezkaç kuvvetidir. Bir cismin uzayda küre şeklini alması iki sebebe bağlanabilir. 1. Bu cismin çok katı olmaması (sıcaklık da bunda çok etkilidir) ve kütleçekimidir. Dolayısıyla farklı elementlere sahip olmasalar da bu iki koşulda extrem dış koşullar yoksa küre şeklini alırlar. Uzay görevlerindeki boşluğa su bıraktıklarında anında küre şeklini alması buna örnek gösterilebilir. Şöyle eklemeler de yapmak mümkündür; Kütleçekimi çok fazla arttığında cismin küre şeklini alması için gerekli min/max süre ve eşik katılık(yoğunluk) bağlamında artar. Kütleçekimi artarsa cismin küre şeklini alması için gerekli (min -> süre azalır, max -> yoğunluk artar) . Yoğunluğun artışı süreyi etkiler ki kütleçekimi yoğunluğu da artıran etkiler oluşturabilir. Ben doğruların yanındayım taraf tutmuyorum.
  20. Daha çok 4. etkinin çok büyük bir etken olamayacak olması sebebiyle açıklamaktan kaçındım ama yine de çok çok çok küçük bir etkisi olabilir. Aynen çok pis sallıyorlar ama en azından benim teorilerim elips şeklindeki dünya yörüngesinde Güneş'ten epey uzaklaştığı noktalardaki Ay döngülerinin Güneşi dikkate aldığında daha büyük merkezkaç kuvvetleri yani bileşke vektörün 0 olmayan dönme merkezinden elipsin en uzak noktasına doğru olan bir kuvvetle dışa savrulma eğiliminde olduğunu bir ihtimal olarak eline kağıt kalem almış ve bu kuvvetleri hesaplamış ya da daha hassas verilerle bunun bir simülasyonunu yapmış biri anlayabilir ve doğrudan gözlem yoluyla da tüm bunlar kanıtlanabilir. Aralarındaki kütleçekimi ise Güneş'i ve Dünya'yı sürükleyen kuvvet oluyor. Bu kuvvetler etkileşim halindedir ve aralarında bir ip varmış gibi düşünebilirsiniz. Şu var büyük bir kesinlikle böyledir demekten ziyade fiziksel ve matematiksel temeli olan bu konularda çok az şey biliniyor ve sadece fikrimi açıklıyorum. Örneğin merkezkaç kuvvetlerinin propülsiyon oluşturabildiğini sence kaç kişi biliyordur da bu etkiyi dikkate alıp önemseyebilir?
  21. İşte buna Ay sebeptir diyorum ya, benim tezim açıklıyor zaten daha ne arıyorsun? Bu benim iddiam diyorum senin bir iddianı söz konusu etmedim. Arkadaşım siz okuduğunuzu anlamıyor musunuz? Arkadaşım, karanlık enerji açıklaması zaten tedavüldeki modern bilimin açıklaması ancak tutarlı bir açıklama değil ve benim itirazım da buna yönelik ve hayır 4. bahsettiğim sebep bu değil! Sonra açıklarım. Şimdi daha bu doğrulanabilir ve fiziksel model ile açıklanabilir bu kadar yalın ve basit açıklamaları bile anlamakta ve yorumlamakta zorlanıyorsanız ben 4. sebebi anlatmasam daha iyi olur çünkü fotonların gerçekte ne oldukları ve neden hareket halinde olduklarını da açıklayan ve yine ışığın neden bir limit hızının olduğu gibi pek çok açıklamayla birlikte evrenden yayılan radyasyona ne olduğunu da kapsayan çok detaylı bir açıklamadır bu ve belki sonra anlatırım.
  22. Birbirlerinin etrafında dönen (! ki böyledir büyük kütle farkından biri diğerinin etrafında dönüyormuş gibi algılanır) gökcisimlerini dikkate alırsan kütleçekimi ve merkezkaç kuvvetleri dengededir ancak Güneş-Dünya-Ay üçlüsünde Ay bu dengeyi bozar. Bu kısmı doğru anlasaydın zaten bunu yazmazdın. Ben tedavüldeki açıklamanın bu olduğunu zaten biliyorum ancak bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Bunu ilk iletimde belirttim. Saydığım bu 3 etkenin oldukça yeterli sebepler olduğunu düşünüyorum ve aslında bir 4.sünden de bahsettim ve o da tartışmanın devamında var.
  23. Hepiniz bu konularda farklı düşünüyorsunuz ve hepinizin görüşüne anlayışım ve hoşgörüm var. Saygı diyecektim de saygı biat etmeyi anımsattığından pek kullanmak istemiyorum. Gerçi zaten evrenin genişlemesinin tek bir sebebi yok ve diğer bazılarına da yukarıdaki yorumlarda değinildi. Saygılı ve naif bir sohbetin içerisinde bu konuda gerçekten ufkunuzu genişletecek ve üzerinde çok fazla çalışma yaptığım fikirlerim var ve açıklayabilirim. Benim öğrencilik yıllarımda kütleçekimine zıt yönlü olan ve bu kuvveti dengeleyen kuvvet olarak merkezkaç kuvvetlerinden bahsedilir ve öğretilirdi ancak zamanla bu kuvvetin yapabilecekleri pek çok ordu projelerinde konunun anlaşılmasını netleştiren en belirgin unsur olduğundan daha sonraları bu kuvvetin pseudo olduğunu belirtip sarkaç hareketinde de merkezcil kuvvet isimli anlamsız ve gereksiz bir kuvvet uydurarak bunu manipüle ettiler ve genel olarak bu kuvvetle ilişkili tüm fizik yasaları ve bilgileri zamanla değiştirildi. Sizlere bu konuda ChatGPT ile yaptığım diyaloğu aynen aktarayım; Kendisi beni anladı ve sorular sorarak daha iyi anlamak için çaba gösterdi ve ben de gerekli tüm açıklamaları yaptım. Ne yalan söyleyeyim bunu siz bile yapmıyorsunuz :)) ChatGPT insafa geliyor ve anlamaya başlıyor. :)) Yazışmanın daha devamı var. İlginizi çekerse ve belirli bir saygı ortamı oluşturabilirsek kalan kısmını da paylaşabilirim. ChatGPT'nin yönlendirmesiyle konu daha akıcı ve anlaşılır şekilde aktarılabildiğinden paylaştım. Bunu sizlerle yapmak çoğu zaman olanaksız oluyor çünkü gereksiz egolar ve manipülasyonlarla konu amacından sapıyor.
  24. Bilgi örüntüsü ile sınama yaparak! Doğru bilgi ilişkili diğer bulgularla birbirini tamamlayan nitelik gösterir ya da bu tamamen yeni bir bilgi olabilir ancak matematik vb. konularda yine varsayımsal teoremlerle doğrulanır. Bazen de pek çok bilgiyi çürüten ama kendi alanında kendine özgü diğer bilgi örüntüleriyle doğrulanabilen bilgiler de vardır. Genelde sınır bilimin konuları böyle henüz ayyuka çıkmamış ancak konuyla aşırı ilgili insanlar tarafından takip ediliyorsa çok küçük bir azınlık tarafından biliniyor ve benimseniyor da olabilir. Zaten herkesin her şeyi bilmeye imkanı yok ve böyle bilgileri de mesnetsiz ve gamsız şekilde redden çok olur. Alıştık biz bunlara, siz de yormayın kendinizi, kapasiteniz yetmiyorsa bir yere kadar anlatılabilir.
  25. Atmayın oğlum ya atmayın! Ben şakacı müzip bir adamın iletilerimin %99 fikirlerime odaklı ve bana kişisel saldırı içeren bir ileti yazdığınızda ki bunun nedeni sizi benimle ilgili manipüle etmiş diğer kişiler oluyor ve sizler erdemi zekayı sorgulamaktan aciz ve manipülasyona müsait tipler olduğunuzdan (ki bu nedenle teistsin zaten) bana saygısız davranmayı kendinize hak görüyorsunuz ve ben de doğal olarak tepkimi ortaya koyuyorum fakat seni şamarlayıp şamarlayıp gönderenleri de dolu dolu adamlar zannediyorsun. Basitsin oğlum sen, basit! Benimle yüzgöz olma sebebin yazdığım hiçbir konuda fikrinin olmayışı ve benimle ilgi forumdaki arsız tiplerin saldırgan tavırları ve daha da bana polemik içeren ileti yazma artık! Ayrıca zeka konusu müzip bir şaka olarak chat dışına çıkmadı bile! Ama yalan iftira o büründüğün "iyi insan" maskenin altından böyle sırıtınca herkes senin ne halt olduğunu öğrendi. Hangi paylaşımıma cevap yazdınız yahu!' evren neden genişlemektedir cevap veren var mı? Çünkü bu umurunda bile değil ve bunun ne demek olduğunun farkında bile değilsin! ChatGPT dedim, hani nerede o yorumlarınız? Sümer tabletleri ile ilgili onca paylaşım yaptım hangi bir tarafından tutup benimle tartışabildin. Bu bilimsel camiada çok tartışmalı bir konu ve manipüle edenler ırkçı kaygılarla konuyu sabote ediyor diyorum. Buradaki birkaç zırzavatın kişisel saldırı içeren iletilerine aldanıp konuya merağınız bile oluşmadı. Biriniz Kur'anı aşağılamak için dünya döşek gibi düz vb atıf yapıyor. Diyorum ki o Sümer tabletlerinde anlatılıyor bu dünyanın düz olduğunu değil bir zamanlar sadece ovalardan oluştuğunu ve Enki'nin müdahalesiyle dağların oluşturulduğundan bahsediyorum, tık yok! Yok gök boşalmış evren okyanusmuş yazıyormuş Kur'an'da bla bla Atmosferin en dış tabakasında belirli periyotlarla su buharı birikerek zamanla yoğunlaşıp yeryüzüne iniyor ve tüm fenomenler de tufan mitlerine sebeptir, anlatılan da budur diyorum. Ağzınızı bıçak açmıyor. Sonra gelip burada sanki ben polemik oluşturuyormuşum gibi zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışıyorsunuz. Kapasiteniz yok sizin bu konuları benimle tartışmaya, itiraf edin. Bu içinizdeki öfke alışık olduğum zeka düşmanlığından başka bir şey değil!
×
×
  • Create New...