gun

https://tr2tr.wiki/wiki/Tikker Bu cihazı yapıp denedim ama ses alamadım. Sadece mors kodlarını mı alıyor bu cihaz? Yıldırım şimşek araçların buji kıvılcımları gibi doğal ve yapay kaynakların seslerini alması lazım.

https://www.cnnturk.com/saglik/sigara-ve-alkol-aliskanliginin-genetik-kodlari-cozuldu Alkol sigara bağımlılığı bile genetik yani kader. İnsanların çoğu diğer insanları kendileri gibi zannediyorlar. Ben alkollü içki içmiyorsam oda içmeyebilir gibi. Farklılıkları görmezden geliyorlar.

Ben doğanın çocuğuyum. Tanrının değil. Aptalın teki işte saygı filan duymuyorum. İnsan robottur. Cinsel haz almayan biri gidip birinin ırzına geçmez. Newton orneğini verdin mesela adam aseksüel biri mesela. Onun için diğer insanlardan farklı olarak bilimle uğraşmaktan haz alıyor. Aklı fikri cinsellikte değil. Kukla o zaman. insan gibi var olan bir şeyi kullanıp tasarlıyorsa gene sorumludur. Bozuk çıkan ürünlerden tasarımcı sorumludur kullanan değil.

Tanrı suçludur. Her insan aynı programlanmamış tasarımlanmamış yani. Biri kediye durduk yere tekme atıyorsa o kusurlu tasarımlanmıştır. Bu kadar basit. Kedide binbir türlü hastalık var. Yiyeceklerini çalıyordur falan filan. Aynı ortamda yaşamak istemiyorda olabilir.

Tanrının çocuğu filan değilim. O senin kurgun. Genlerimi ben seçmedim. Çevre şartlarınıda ben yaratmadım. Onları yaratan sorumludur. Bunları yaratan değilse ona tanrı denilmez kukla denilir.

Tanrı yok demedim ki var olabilecek tanrıları söyledim. Tanrı var diyorsan buyur ispatla.

Tanrı hizmetçi değil yaratıcı. Tanrı eğer yaratıcı ise insanı düzgün programlaması gerekirdi. Seçme eylemi program sayesinde yapıyorsun. Durduk yere kötülüğe kimse yönelmez. Programlayan sorumludur. Programlanan değil. Tanrın aptal aciz ise onun sorumluluğu olmaz zaten. Öğretmen tanrı değil ki seni programlasın. Öğretmen asker yargıç örnekleri bayatladı artık. Durduk yere komşusunu öldüren kişi delidir aptaldır. Onu git tanrına anlat. Afrikada ki kişilerin yaşadığı mekanı ben yaratmadım. Onu da tanrına söyle. Aç ama çocuk yapma içgüdülerini tanrı yaratmadı mı? Cüzdan bulduğum zaman ekonomik durumum iyi ise veririm. Değilse vermem. Bu kadar basit.

Elinde kötülüğü ortadan kaldırmaya gücü yettiği halde kötülüğü ortadan kaldırmıyorsa kötü biri olur. Gücü yoksa hem aciz hemde aptal biri olur. :)

Kolayı var günlük tut. Bakalım kaçı tutuyor.

Sana salınım için atmadım ki? Konu başlığın ışık hızı idi. Hareket etmiyor diyen sendin. :) Denemediğin şeyi nasıl bilirsin diye de bir daha birşey söyleme her kesin güneşe bakma deneyimi olmuştur. Senin öznel deneyimini bilemeyiz. Video olması gerekiyor. Güneşe bakıp parçacıkların salınımını gördüğünü iddia eden senden başka birini bilmiyorum. :)

Ben sadece güneşe değil kaynak ışığına bile baktım. Dene istersen gözlerine kum kaçmış gibi oluyor. Salınım filan görmedim hiç.

Işığın hareket halinde iken hızlı kamera ile çekilmiş görüntüsü.

İnanmam video ile kanıtlaman gerekiyor. Bilinçli pupil çapını değiştiremezsin.

Parlak ışığa bakılınca Pupil çapı küçülür. Işığın şiddeti azalır. Benzer düzenek fotoğraf makinelerinde de var. Işığın şiddetinde dalgalanma olur sadece. Gümüş rengini sarı renk görmende kırmızı yeşil mavi koni şeklindeki alıcıların doyuma ulaşmasından kaynaklanıyor.

İnanırlar bile başına kötü bir olay gelince ALLAH razı olsun demiyor. Kendisi için iyi bir olay gerçekleşmişse ALLAH razı olsun diyorlar.:)

Kapitalizmin ilkesi içinde kölelik var. Komunizmin tanımı içinde yok. Çünkü işçilik ücretini kişinin ihtiyaçları değil rekabet belirliyor. Parayı dilediğin yerde kullanabilirsin ama eşit ücret olmadığı için az ücret alan biri sadece beslenmesine harcar. İnsan hakları beyannamesi gibi hakkın var der ama hakkını nasıl elde edeceğini söylemez. Komunizmin kötü tarafı tembellik değil. Kapitalizmde zenginlerin çoğu tembeldir. Çalışanlar sermaye sahibi değildir. Tembellik yapanlar sermaye sahibidir. Borsa kar faiz kira komisyon gibi ücretler çalışmadan hile ile tehdit ile kazanılır. Doğu bloku ülkelerinde komunist parti yöneticileri ile müdürler yaşam şekilleri kapitalizmdeki işverenler gibi olduğu için çöktü. Kuzey kore küba daki ise resmen krallık babadan oğula geçiyor.

Işının sadece o anlamı yok. Işın doğru demet anlamıda var. Zaten birini yazmışsın. Televizyon tüpündeki elektron tabancasından ekrandaki doğru şeklinde hareket ettiği varsayıldığı için elektron beam(ışını) denilmiş. Işık olsaydı foton demeti yada ışını derdik. Foton ışını mıknatıs yanında geçerken sapmıyor. Ama elektron yön değiştiriyor. Birine saptığı için elektron demişler diğerine sapmadığı için foton adını vermişler. Protonda elektronun ters yönüne sapma yaptığı için proton adı verilmiş. Elektronlar veya protonlar ışığı taşısalardı mıknatıs yanından geçerken sapma yaparlardı.

Hoşgeldin @John-Ahmet .

Proton/elektronlar ışığı aktarmıyor. Proton ve elektronlar manyetik veya elektrostatik ortamdan geçince saparlar. Ama ışık sapmaz. Örneğin eski tüplü televizyonlarda elektron ışını manyetik veya elektrostatik alandan geçirilerek tarama yaptırılıyor.

İlk başta sünger suyu hemen emmediği için kabın tartıya uyguladığı suya giren kısmının hacmindeki suyun ağırlığı kadar artar. Sonra emdiği suyun ağırlığı kadar azalır. :)

@Röpteşambırlı Uzaylıhoşgeldin. Güzel soru.

Resim atmak zorundayım. Çünkü başka türlü anlatamıyorum. Ses olsaydı ses kaydı atardım. Dil zaten kusurludur. Başka dillerdeki karşılığını yazacağını biliyordum. Ama benim demek istediğim bu değil. Zihnimde dillerdeki karşılığı değil onun doğadaki karşılığının imgesi oluşuyor. Kavram denilen şey sadece isim takmaktır. Doğada karşılığı olmasaydı hız kavramı yok derdim. Nesne tanımıda kusurlu. Hacmi ve kütlesi olan herşeye nesne dersek fotonlara ne diyeceğiz? İki araba karşılıklı çarpınca birbiri içinden hasar görmeden geçemiyor. Ama fotonlar geçebiliyor.

Nesneler olmadan özellik olamıyorsa kadın diye kavramda olamaz. Sende bunu düşün. Kilogram resmine bakıp ona kadın resmi demiyorsun mesela. Nesnelere farklı isim vermezsen mantık kurallarını uygulayamazsın. Her şey özdeş olur.

Metre bu. Kilogramda bu. Ayrıca kadın olmakda özellik olup kavramdır. Gidip herhangi bir nesneye kadın demiyorsun.

Hız kavramının nesnel karşılığı yok demedin mi? Hız kavramının nesnel karşılığı yok ise neden kullanıyorsun? Bunu sen yazmadın mı? :)