Martin Eden

Bu konuya güncelleme gelmiş

Topluluk İçindeki Kimlik ve Grup Düşüncesi Topluluk içindeki kimlik ve grup düşüncesi, birbirini etkileyen ve şekillendiren iki önemli kavramdır. İnsanlar, doğaları gereği sosyal varlıklardır ve ait oldukları topluluklara, gruplara mensup olma ihtiyacı duyarlar. Bu aidiyet duygusu, bireylere kimliklerini oluşturma ve güçlendirme konusunda önemli bir katkı sağlar. Topluluk İçindeki Kimlik * Tanım: Bir bireyin, ait olduğu topluluk veya gruptan edindiği değerler, inançlar, davranışlar ve sosyal rollerin bütünüdür. Bu kimlik, bireye bir aitlik duygusu verir ve onun dünyayı anlamasına ve yorumlamasına yardımcı olur. * Örnekler: Aile, okul, işyeri, din, millet gibi topluluklar, bireylere farklı kimlikler kazandırabilir. Bir futbol takımının taraftarı olmak, bir siyasi partinin üyesi olmak veya belirli bir müzik türünü dinlemek gibi faaliyetler de bireylerin kimliklerini şekillendirir. Grup Düşüncesi * Tanım: Bir grubun üyelerinin, grubun uyumunu sağlamak amacıyla kendi görüşlerini baskılayarak, grubun genel görüşüne uyma eğiliminde olmasıdır. Grup düşüncesi, bireylerin eleştirel düşünme yeteneklerini zayıflatabilir ve yanlış kararlara yol açabilir. * Nedenleri: * Kabul Görme İhtiyacı: Bireyler, ait oldukları grup tarafından kabul görmek ve dışlanmaktan kaçınmak isterler. * Basitlik: Grup kararları, bireysel kararlara göre daha hızlı ve kolay alınabilir. * Liderin Etkisi: Karizmatik bir lider, grup üyelerini kendi görüşüne kolayca ikna edebilir. Topluluk İçindeki Kimlik ve Grup Düşüncesi Arasındaki İlişki * Birbirini Güçlendirir: Topluluk içindeki kimlik, bireyleri grup düşüncesine daha yatkın hale getirebilir. Çünkü bireyler, ait oldukları grubun değerlerini benimseyerek, o grubun kararlarına uyma eğilimi gösterirler. * Çatışmaya Neden Olabilir: Farklı topluluklara ait olan bireyler arasında, kimlik farklılıklarından kaynaklanan çatışmalar yaşanabilir. Grup düşüncesi, bu çatışmaları daha da derinleştirebilir. Örnekler * Tarihi Örnekler: Orta Çağ'da dinsel fanatizm, milliyetçilik hareketleri ve totaliter rejimler, grup düşüncesinin ve topluluk içindeki kimliğin etkilerini gösteren önemli örneklerdir. * Güncel Örnekler: Sosyal medya platformlarında oluşan çevrimiçi topluluklar, siyasi partiler, spor takımları gibi gruplar, hem bireylere kimlik kazandırmakta hem de grup düşüncesine yol açmaktadır. Sonuç Topluluk içindeki kimlik ve grup düşüncesi, insan davranışlarını şekillendiren önemli faktörlerdir. Bu kavramları anlamak, bireylerin kendi düşüncelerini sorgulamalarına, farklı görüşlere açık olmalarına ve daha sağlıklı toplumsal ilişkiler kurmalarına yardımcı olabilir. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi almak isterseniz, aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz: * Sosyal psikoloji kitapları * Grup dinamikleri üzerine yapılan araştırmalar * Tarihi olayların analizi Başka sorularınız varsa lütfen çekinmeden sorun. Özellikle öğrenmek istediğiniz başka bir konu var mı? Örneğin: * Grup düşüncesinin olumsuz etkileri nelerdir? * Grup düşüncesinin önüne nasıl geçilebilir? * Topluluk içindeki kimlik, bireylerin özgürlüğünü nasıl etkiler? Lütfen belirtiniz.

Fenomenin Tarihsel Örnekleri Üzerine Bir İnceleme Belirtilen fenomen, yani bireylerin topluluk içindeki kimliklerini güçlendirmek adına gerçek dışı inançlara sarılmaları ve bu yolla eksikliklerini kapatmaya çalışmaları, tarih boyunca farklı kültürlerde ve toplumlarda gözlemlenmiştir. İşte bu fenomene dair birkaç tarihsel örnek: * Orta Çağ Avrupası'nda Dinsel Fanatizm: Orta Çağ Avrupa'sında dini inançlar, insanların hayatlarının merkezindeydi. İnsanlar, cemaatlerine ait olma duygusunu güçlendirmek ve günahkarlık duygularını azaltmak için dini kurallara sıkı sıkıya bağlı kalır ve sapkın kabul edilen görüşlere karşı şiddetli tepkiler gösterirlerdi. Bu durum, dini savaşlara ve engizisyona yol açan önemli bir faktördü. * Milliyetçilik Hareketleri: 19. ve 20. yüzyıllarda ortaya çıkan milliyetçilik hareketleri, insanların kendi uluslarına duydukları aidiyeti vurgulamış ve diğer uluslara karşı düşmanlık duygularını körükleyerek savaşlara neden olmuştur. Milliyetçi ideolojiler, insanların kendi uluslarının üstünlüğüne inanmalarını sağlayarak, eksikliklerini kapatmalarına ve kendilerini daha güvende hissetmelerine yardımcı olmuştur. * Totaliter Rejimler: Nazi Almanyası ve Sovyet Rusya gibi totaliter rejimlerde, insanlar devlete ve liderlerine olan bağlılıklarını göstermek için kendi kişiliklerini feda etmişlerdir. Bu rejimler, insanların korku ve umut duygularını manipüle ederek, onları kendi ideolojilerine bağlamışlardır. * Günümüzde Sosyal Medya: Günümüzde sosyal medya platformları, insanların belirli gruplara ait olma hissiyatlarını güçlendirerek, bu fenomene zemin hazırlamaktadır. İnsanlar, beğenilme ve kabul görme ihtiyacı nedeniyle, gerçek dışı imajlar oluşturmakta ve belirli görüşleri benimsemektedirler. Bu örneklerden çıkarabileceğimiz genel sonuçlar: * Ait Olma İhtiyacı Evrenseldir: İnsanlar, tarih boyunca topluluklara ait olma ihtiyacı duymuşlardır. Bu ihtiyaç, bazen sağlıklı bir bağ kurmaya hizmet ederken, bazen de bireylerin özgürlüklerini kısıtlayan ve toplumsal sorunlara yol açan bir hal almıştır. * Korku ve Belirsizlik, Bu Fenomeni Tetikler: İnsanlar, belirsizlik ve korku altında olduğunda, kendilerini güvende hissetmek için güçlü bir lider veya ideolojiye bağlanma eğilimi gösterirler. * İdeolojiler, Bu Fenomeni Alet Edebilir: Siyasi ideolojiler, insanların bu ihtiyacını sömürerek, onları kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilirler. Sonuç olarak, belirtilen fenomen, insan doğasının karmaşık bir yönü olup, tarih boyunca farklı şekillerde ortaya çıkmıştır. Bu fenomenin nedenlerini ve sonuçlarını anlamak, bireylerin ve toplumların daha sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkı sağlayabilir. Daha detaylı bilgi için aşağıdaki konulara bakabilirsiniz: * Sosyal psikoloji: Topluluk içindeki kimlik, grup düşüncesi, itaat gibi konular * Tarih: Farklı dönemlerdeki ideolojiler, hareketler ve savaşlar * Siyaset bilimi: Totaliter rejimler, popülizm, propaganda gibi konular Başka bir konu hakkında bilgi almak ister misiniz?

Fenomeni Anlama ve Değerlendirme Özetle: * Fenomen: Kişinin kendi eksikliklerini, bir topluluğa ait olma hissiyle kapatmaya çalışması ve bu topluluğun atfettiği üstün özelliklere sahip olduğunu hayal etmesi. * Nedenleri: Kişinin gelişimindeki eksiklikler, ait olma ihtiyacı, topluluğun sunduğu kimlik. * Sonuçları: Gerçekçi olmayan beklentiler, eleştirel düşüncenin azalması, topluluk dışındaki görüşlere kapalı olma. * Siyasetteki Yansıması: Osmanlı İmparatorluğu üzerinden oluşturulan kimlik, kişilerin kendi eksikliklerini kapatmasına ve siyasi liderlere körü körüne bağlanmasına neden oluyor. Değerlendirme: * Psikolojik Bir Mekanizma: Bu fenomen, psikolojide sıkça görülen bir savunma mekanizmasıdır. Kişiler, kendilerini daha iyi hissetmek için gerçek dışı inançlar benimseyebilirler. * Toplumsal Bir Sorun: Bu durum, toplumsal polarizasyonu artırabilir ve farklı düşüncelere kapalı bir toplum yaratabilir. * Siyasetin Alet Edilmesi: Siyasetçiler, bu mekanizmayı kullanarak toplumu kendi amaçları doğrultusunda yönlendirebilirler. * Çözüm Önerileri: * Eleştirel Düşüncenin Önemsizenmesi: Kişilerin kendi düşüncelerini sorgulamaları ve farklı perspektiflere açık olmaları teşvik edilmelidir. * Eğitim Sisteminin Güçlendirilmesi: Eğitim sistemi, bireylerin eleştirel düşünme becerilerini geliştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. * Medyanın Sorumluluğu: Medya, tarafsız ve doğru bilgi verme konusunda daha duyarlı olmalıdır. * Siyasetin Temizlenmesi: Siyaset, kişisel çıkarlardan arındırılarak kamu yararına hizmet eden bir alan haline getirilmelidir. Sonuç: Bu fenomen, bireysel ve toplumsal düzeyde birçok soruna yol açmaktadır. Bu sorunun üstesinden gelmek için, bireylerin kendi iç dünyalarını keşfetmeleri, toplumsal bilincin artırılması ve siyasi sistemin dönüştürülmesi gerekmektedir. Not: Bu analiz, sunulan metin üzerinden yapılmıştır. Daha derinlemesine bir inceleme için ilgili alanlardaki akademik çalışmalara başvurulmalıdır. Başka sorularınız var mı? * Daha spesifik bir konuya odaklanmak ister misiniz? (Örneğin, bu fenomenin tarihsel örnekleri, psikolojik temellere dair daha detaylı bilgi) * Farklı bir perspektifle değerlendirmek ister misiniz? (Örneğin, sosyolojik, ekonomik açıdan) Lütfen belirtiniz.

Bu arada bildiğim kadarıyla nazilerde iktidara Cermen ırkının o eski şanlı günlerini geri getireceğim rüyasını satarak geldi İlk dönemlerde tam anımsamadığım bazı sebeplerden ötürü doğru söylüyor gibi görüldüler Ama Ruslar Berlin'e girdiğinde sonuç tokat gibi çarptı osmanlı hanedanlığın son dönemleri ve ülkemizin bugün ne hale geldiği aşikardır Bahsettiğim fenomen e sahip insanlar a bu gerçeklerden nedense hiç bahsedilmez Savaş sonrası Alman filmleri gibi günümüz için hanedanlığın son dönemlerini anlatan bir de yıkılış diye dizi çekilmeli bence sonuçta bizim de vergimiz var orada hani kul hakkı Bizim halkın da uyanması için herhalde tekrar bir istiklal marşı yazlılacak vaziyetler meydana gelmesi gerekir galiba Kimi insanlar yaşayarak öğrenir

Ben bu fenomene ait olma Hissiyatı diyorum Bu fenomen de kişi kendi bireysel eksikliklerini bir topluluk a dahil olarak o topluluğa atfedilen ve üyelerinde görülmesi beklenen üstün özellikler üzerinden kapatmaya çalışıp kendisi toplulukdakilerden bile daha çok o üstün özelliklere sahip olduğunu hayal ettiği bir suret yalancı kişilk yaratıyor Tabi ki bu suret sadece topluluk içerisinde olduğu sürece geçerliliğini koruyabiliyor Yalnız kaldığı veyahut anlaşmazlık yaşadıkları başka bir topluluk içerisinde bulunduğu vakit özüne dönüyor kişi Bu fenomen daha çok ırkçı topluluk lara katılanlar da görüldüğü tespit edilmiş araştırmalarda Fakat hemen her türlü topluluk da görülebilir kişi kendi gelişimini tam anlamıyla tamamlamamış yada kötü bir insan olmaya görsün Burada ana fikir kişi için topluluğun görüşleri yada felsefesi değil kendisi için ne kadar çıkar sağladığıdır Türk siyaseti ile alakası ise Mesela günümüzde yaratılan cihan İmparatorluğu osmanlı algısı ile bu hanedanlığın başarıları üzerinden kendi eksikliklerini unutmak istiyor insanlar siyasetçiler de hanedanlığı olduğundan daha bile gelişmiş bir imparatorluk gibi gösteriyor her daim algı operasyonları ile bunu devletin vergileri ile diziler çekmek ile bile yapıyor Bu açıdan bakınca osmanlı torunu olabilmek için şu ünlü fedakarlığı yapan insanları bile anlamak mümkün Adamın hayatta hiçbir şeyi yada başarısı yok sadece elinde T. C vatandaşlığı var Siyasetçinin birisi çikiyor ve diyor ki bizim atalarımız şöyle şanlı böyle üstün idi vs bu hallere onların yolundan şaştığımız için geldik Ben de sana o hanedanlığın torunu olmayı vaad ediyorum bak bak 👀 Ve yine ben o günleri geri getireceğim O noktadan sonra bahsettiğim fenomen e uyan şahış Soğan ekmek yeriz gene de reisi yedir meyiz sözünü anlamak gayet mümkün bu perspektif ile Adamın zaten bir soğan ekmeği vardı fakat reis ona hanedan torunu olma şanını verdi Bir diğeri dedesi abdülham iti mezardan çagırır reisi yedirmedik diye Bir de üstüne sizin atalarınız o üstünlüğe iman ilim irfan çalışma devşirme emperyalizm ile değilde işte sebat etmek sabretmek tasarruf etmek yöneticine biat etmek yoluyla ulaştı Sende sabret sebat et bana biat et diyor O noktadan sonra devlet yöneticileri ve soyu hanedan ve soyu gibi yaşamış bu şahışalrı hiç ırgalamaz hatta o hayale o şanli günlerin geri geleceği rüyasına daha bir sıkı sarılır E tabi bu insanlar da bunu yiyor çünkü hikayeye 1453 yılındaki askerden daha bir gönülden bağlı çünkü bir zorluğu yok sadece sığan ekmek yemek dışında gidip istanbul u fethetmesi ne gerek yok evden diriliş kuruluş izleyerek ampule oy vererek de aynı şan ve şerefe ortak oluyor Bunun ne kadar şanlı yada şerefli olduğu ayrı bir tartışma konusu İnsanlar gelişimini tam anlamıyla tamamlamayıp bu fenomene uyduğu sürece ülkemizde seçim sonuçları aklı ve vicdanı ile değil ait olma Hissiyatı na muhtaç insanların oyları ile belirlenecek Yurtdışında nasıl bilmiyorum Bugün osmanli torunu rüyası ile geçmişte nasıldı bilmiyorum gelecek de ne olur bilemem

Sana tasavvuf ilmini objektif bir şekilde araştırmanı öneririm şuan ben de tam ve doğru şekilde aktaramam Ancak tek söyleyebileceğim tasavvuf yolu ile bize öğretilip dayatılan ve uygulanan islam gece ile gündüz gibidir Tasavvuf bu şekli riyakar şeylere twkılmaz onun amacı nefs terbiyesi ile insanı kamil ve sevgiliye ulaşmak

Gerçek bir tasavvuf yolcusu şeriata da ihtiyaç duymaz Çünkü o devletin hakim ve savcısından da şeriatın kadısından da daha bir amansız şekilde kendi yanlışlarının yargıcı ve kendi kendisinin ıslahatçısıdır

Tasavvuf da bir puta tapınmak yada tapınıyor gözükmek den çok Nefs terbiyesi ve tapınma diye belirttiğiniz ibadetleri sevgiliye olan sevgisini göstermek şeklinde gerçekleştirilir Asıl amaç bu sevgi göstermenin nefsin kendi isteği ile yapılmasıdır Açıklarsam susuz kaldığında canın nasıl su ister Ya da hiçbir ihtiyacın olmadığı zamanlarda nasıl canın bir eğlence bir heyecan arar ise İnsan-ı kamil de Allah'ı anmayı onun huzuruna çikip onun cemalini görmeyi öyle arzular Tabi ki de bu beyin yıkamada diyebilir bazıları Çok yoğun telkinler vicdan muhasebesi ve ibadetlerin aralıksız tekrarı ile gerçekleşir Ama ona kalırsa kötü bir insanı topluma entegre etmek için yapılan çalışmaların yanında Bahsettiğim tasavvuf yolu öğretileri çok daha masum kalır ve bunu kişi kendi özgür iradesi ile k ndi üzerinde uygular Dışarıdan zorla yapılan bu tür telkinler yada eğzersiz ler faydasız kişi kalben tasavvuf yoluna girmemiş ise boşa kürek çekmektir Hatta çogu zaman ters tepki yaratır ve kişi islam ve hatta bütün dinlerden soğur Tasavvuf yolcusu olmayı kişi önce kendisi kalben arzu etmelidir

"Sünnet imiş, kâfir de olsa, verme zarar" Alın size bir inci http://www.divanihikmet.net/hikmet1.html İnanmayan açıp okusun Şimdi bu bize öğretilen ve uygulanan günümüz İslam'ı ile taban tabana zıt değil midir Hayır bu asıl islam tasavvuf yoludur Sadece bu cümle bile ne anlatmaya çqlıştığımı izah eder anlayana

Benim bildiğim kadarıyla İncil açıktan İsa yaşadığı rivayet edilen tarihden çok sonraları Roma İmparatorluğu'nun ve başkalrının halkı kontrol edip yönetme amacı ile kendilerince değiştirilerek yazılmıştır Keza diamanda tema da meşhur tartışmalarının bir noktasında tarihi gerçekler ile Kur'an ın da hz Muhammed in yaşadığı rivayet edilen dönemden çok sonraları yine insanların kendi çıkarları doğrultusunda yazıyla İncil'deki gibi farklı yorumlar ile yazıya geçirildiğini ispat etmiştir Fakat iç huzur için bir öğretiye Hz Muhammed ın öğretisinin en orijinal ve hatta en mükemmel haline ihtiyacınız var ise size önerim tasavvuf ile ilgilenebilir siniz Zaten Kur'an kendisi bizim Kur'an-ı kendi başımıza değil bir mürşidden öğrenmemiz gerektiğini açıklar Günümüzde hz Muhammed ı bulup soramayacağımıza göre Bu tasavvuf alimlerinin kitaplarını kaynak edinmek bence en mantıklı yoldur Ha benim iyi bir insan olmak ve iç huzur a kavuşmak için bunlara ihtiyacım yok derseniz de ne alâ Fakat "ne zaman ki oldum dersin nefsine uyarsın" Der tasavvuf öğretisi Gerçek Türk İslâm tasavvuf alimleri benim gördüğüm kadarıyla tek gayesi nefs terbiyesi ve kendini twnımak yoluyla insanı kamile ulaşmak yolunu aktarmaktır Bu yolda şekilden ve pratik ten çok niyet nicelikden çok nitelik ön plandadır Ben de tam hatırlamıyorum ama şimdilik ahmet yesevi yi ve yunus Emre tavsiye edebilrim Konya doğumluyum fakat Mevlana'ya kanım ısınmaz bir türlü Bu arada ateistler olarak kuranın sahte yada değiştirilmiş olduğu konusunda hem fikir isek islamı eleştirmek içinde kaynak olarak Kur'an-ı değil Muhammed ın öğretisinin gerçek ve mükemmel haline en yakın tasavvuf öğretisini İnsanlar üzerindeki tezahürü için ise "gerçek" tasavvuf yolcularını referans almayı denersek Hem müslüman hem de ateist gönüldaşlar için daha sağlikli ve doğru olacağını Bu şekilde daha sağlikli şimdiye kadar görülmemiş bir ilerleme kaybedebileceğimize inanıyorum @Mantılı Senin bu konuda ki yorum ve desteğini de bekliyoruz Bu arada Kur'an bozulmadı ayet var diyenler çıkabilşr belki de öyle fakat biz o nüshalara ulaşabiliyor mıyuz Bizim okuduğumuz nüshaları kim yazdı nefsine uyup kendi çıkarları doğrultusunda mı yazdı Fakat eğer ki Kur'an bozulmamış nüshası bizim şu an güncel olarak kullandığımız ise ateistler bayağı değil baş bayağı haklı Allah sonumuzu hayır etsin

Yok yok neden o zaman bunca imkana sahip günümüz Türk ünsanı kendini yetiştirerek en ideal olan yönetim şeklini bulup uygulamıyor Diğer başlıktq var Dostoyevski bu konuda ki tespitini bir oku istersen Tasavvuf ise nefs terbiyesi ile kişinin ihtiraslarının bile faydalı olmasını amaçlar

Bir de ben de senin bahsettiğin dincileri riyakar münafik lar olarak görüyor um Sen bana tasavvuf hakkında ki düşüncelerinden bahset

O zaman bugün Türkiye nin halinden hiç kimse memnun değil neden bizdede bir ekim Devrimi olmuyor bunun önündeki engel nedir

Hayır sadece bu insanların bireysel özgürlük alanı başkalarına rahatsızlık vermedikleri müddetçe Diğer başlıklarda buna da değindim tasavvuf yolcusu kendini pişirmek ile öylesine meşgul dür ki diğer insanların yapıp ettiğini fark dahi edemez Edip rahatsız olsa bile gene hatayı önce kendisinde arar şu meşhur Budist rahipler gibi kimseye bir zararı yoktur kısaca Bu sözden sonra da kimseninde onları eleştirmeye yada hasta demeye hakkı yoktur benim kanımca

Bir de tasavvuf da kendi kendini yetiştirerek insanı kamil olabilir sın Fakat insanlar kendiliğinden sosyalist rejimi tercih edecek aydınlık seviyesine ulaşamaz Entellektüel geçinen ve iyi eğtimli insanlar dahi sosyalist rejimi tercih etmez yada bu yolda çaba harcamaz

Bu konuya cevabı diğer başlıktq verdim Senin bahsettik lerin tasavvuf yolcusu değil münafik riyakar lar benim gözümde ama ne yazıkki toplumun ℅99 u bu insanlardan oluşuyor

Geyik Ehem pardon oyun büyük @Maddeci sen kalkmış ilaç diyorsun Senin anlamadığın nokta ise en ideal yönetim şekli sosyalist olabilir fakat insanlar sosyalizmi istemiyor Dinin afyonunu tercih ediyor diğer başlıktq Dostoyevski bu konudaki tespitine değindim Bir rivayete cccp halkına muz yedşremediğ ı için yıkıldı Ancak insnlar dinin için canını bile feda ediyor Psikiyatri doktoru senşn iyiliğin için sana veya başka bir danışana zorla ilaç verebilir Fakat insanlara kendi iyiliği için de olsa dinleri yasaklayıp komünizmi dayatamazsın

@Emre_1974tr hesabımı ele geçirdi Kendi propagandasını çürütüp münafık bir riyakar olduğunu ortaya koyacak paylalımlsr yapıyor Chatbox a da dadanmış münafik riyakar din düşmanı @Emre_1974tr Bu tipler insanı dinden soğutmaktan başka bir şey yapmayan İngiliz Yahudi ajanları dir Şimdi de islamın gülen yüzü tasavvuf diye paylaşımlar yapıyor Oyun büyük @somebody

Tasavvuf şekle değil niyete bakar O zaman sosyalist "Daydream" görenlerde hasta diyebilir miyiz senin önermen ile Herkes temelde daha insana yaraşır bir hayat ve olabileceğinin en iyisine ulaşmak için bir twkım hayallere inanır Ancak emin ol ki bir tasavvuf yolcusu bir sosyalist den bin kat daha az dayatmacıdır Kendini yontma ve düzeltmek ile öylesine meşgul ve tek gayesi budur ki çevresinde onu rahatsız eden bir şeye ratlasa dahi hatayı kendisinde arar önce ve diğer insanlara en fazla hoşgörülü bir tebliğ de bulunur Tabi ki bizim ülkemizde tebliğ adı altında riya yapan insanlar gibi değil Allah'ın selameti üzerine olsun gönüldaş

İslam direkt toplum tarafından bize dayatıldığı haliyle senin bahsettiğin gibi ,hatta bir riyâ ve münafıklık yolu olabilir bunu şüphesiz yüce Allah'tan başkası bilemez Ancak tasavvuf yolu böyle değildir Bu yolda insan çevresini kendi inancına göre düzeltip dizayn etmeye değil ℅£98 sonsız bir yolculuk olan nefs terbiyesi ile İnsan-ı kamil olma yoluna girer bununla o kadar ilgilenir ki çevresini eleştirecek dahi vakit ve güç bulamaz böyle şeylerin farkına dahi varamaz Bu gerçek Türk İslâm tasavvuf yoludur İnsanları genelleme yapmak yanlış diyor gemini bende ondan öğrendim http://www.divanihikmet.net/hikmet1.html Yüce Allah'ın selâmeti üzerinize olsun gönüldaşlar

Yeraltı notlarında Dostoyevski şöyle değinir bu konuya "Kişinin faydasına olan kendi ihtiraslarıdır ancak çogu zaman kişi bu ihtirasların farkına varmaz bunları açık bir şekilde idrak etse bile bazı kendisine heyacan veren şeylerin peşinden gider zarırına olduğu nu bile bile bu insanın doğasında vardır" Birebir alıntı değil ancak buna benzer bir şey ler aşağı yukarı Hafızam iyi değil kusura kalmayın gönüldaşlar

http://www.divanihikmet.net/hikmet1.html Hergün ezandan önce uyanıp abdest alıp huşu içinde sabah namazını kıldıktan sonra seccade üzerinde güneşin doğuşunu kadar tefekkür edip Daha sonra hergün bir hikmet okuyarak gün boyunca bunun hakkında düşünerek başlıkta ki sonuca ulaşmak hedefimiz

Bizim yolumuz Kuran'dan çok mürşidi mız hıca ahmet yesevi nin öğretisidir Kur'an-ı anlayıp ifadeye dökmeye bizim aklımız yetmez Biz şekilden çok niyet ve sâlih amel ve nefs terbiyesi ile ilgileniriz Diğer insanların yaptıkları değil bizim kendi tasavvuf yolculuğumuz ve nefs terbiyesi uğraşımızdır Ne zaman ki ben oldum dersin işte o zaman şaşarsın nefsine ve şeytana uyup Biz herkesden çok kendimizi hor görürüz