Emirhan

Anime, Coca-Cola ve aklınıza gelen onca yabancı şey hem de İslam dini bile Kültür Emperyalizmine giriyordur. Yabancı ülkelerde Anime Kültür Emperyalizminin ürünü olduğu fark edenler var fakat ülkemizde Lümpenler yüzünden Anime karşıtı olan kişiye cahil damgası vuruluyor. Şimdi böyle dedim diye beni milliyetçi veya solcu sanabilirsiniz. Milliyetçi birisi kendi kültürünü Emperyalistlerden korumalı ama yayılımcı politika izlememeli. Solcuda buna karşı çıkmalı. Anti kapitalisti birisi de çünkü bir Kültür Emperyalizmidir. Peki ben niye bu kadar şiddetle karşıyım? Öncellikle ben özenenlere karşıyım. Emperyalizmin her türlüsüne karşı olunması gerekir. Biyolojik olarak ırk yoktur yani ırklar kültüreldir. https://evrimagaci.org/irk-nedir-biyolojik-olarak-insan-irklari-var-midir-683 Sosyolojik olarak bakabilirsiniz ve Sosyobiyoloji sahte bilimdir https://bilimfili.com/insan-dogasi-saldirgan-bencil-midir . Emperyalistler insan doğası falan der bakmayın. Kültürlerin nasıl çalıştığı bu video gayet özetlemiş. Japon karşıtları Anime karşıtıdır fakat ben Japon karşıtlığına karşıyım çünkü ırk yalan (Eğer olacaksanız insanlığa karşı olun ve ırk falan gözetmeden yapın bunu). Neyse şimdi gelelim neden buna karşı savaşmak imkansız? Çünkü çok hızlı yayılıyor. Burnumun dibine kadar gelmiş bu! Kültürler halkları birleştirir ama başka bir kültürün etkisi altında kalıyorsanız kültürünüz yozlaşır doğal olarak. Uzun zamandır kültürel yozlaşma var. Bu kültürler öyle beyin yıkıyor ki insanlar çok uzakta olan bir kültürü sonuna kadar savunuyorlar. Solcular ve milliyetçilerde bu bataklığa düşmüş. Bazı insanlar anime izlemeyi normalleştiriyor fakat Kültürel Emperyalizmin altında ezildiklerini fark etmiyorlar. Tabi herkes özgürce izlemeli fakat bunun Kültürel Emperyalizm olduğu için özenmenizi uygun bulmuyorum. Eğer Japon falan iseniz Emperyalist kültür sizin kültür olsa da Emperyalizm aracına dönüştüğü için karşı çıkmanız gerek. Eğer özenmiyorsanız ve normal insansanız tamam izleyin ben başka bir sebepten karşı çıkarım bu sefer o da ayrı konu (Medeniyet karşıtlığı vb. ) . Çizgi film zaten (Transformers Animesi (Transformers Animated), Bakugan vb. oyuncukları vardı zamanında işte Kültürel Emperyalizm.)) fakat artık Emperyalizm öğesi olmuş durumda. Kitlesi toksik gelebilir elbette fakat eleştirirken Kültürel Emperyalizm kelimesini kullanın. Yoksa size ön yargılı bakacaktır. Normal bir çizgi film ve yapımcı kendi fikirlerini falan yansıtıyor, kitleye aktarıyor olarak görebilirsiniz ama artık Kültürel Emperyalizm boyutuna ulaştı. Tabi kimsenin umurunda değil ve beni de umursaya yok tabi. Sadece bilinçlendirme amaçlı sert bir eleştiri yaptım. Belirli bir kitleye ulaşıyorum tabi ki de. Animeler kaliteli olabilir ama Kültürel Emperyalizm var.

Postmodern gibi akımlar seni Anarko Nihilizme götürür. Anti SJW bir ideolojidir.

Kusursuz değiliz. Beyin kendi kandırabilir. Optik İllüzyonlar var. Evrende çok küçüğüz ve algıladıklarımız sınırlı. Bunun gibi bir sürü sebep varken nasıl algınıza güveniyorsunuz? Eğer algısına güvenen varsa.

Gerçi son araştırmalara göre başlangıç ve son yok ama big bang var. Fakat medeniyetlerin sonu olabilir. Yine kurulur ve yine yıkılabilirler. Bu işkence döngüsü devam eder. Bir yapay zeka doğruları söylese bile takmayabilirler. Sırf kendi çıkarlarına uygun değil diye. Yaşlı nüfus konusunda artarsa kapitalizmi etkiler. Savaşlar olmadığı sürece doğurganlık düşük kalır. Durağan olur ekonomi ve stabil ama yavaş yavaş çöker. Politika bilimine giriyor bu. Konudan çıkıyor biraz. Genel fikrim şu bence bu medeniyet çöker. Fakat başka bir yerde sorunları üstesinden gelip başarabilir ve dutgulara, sezgilere, anlama gerek duymayabilir robotlar. Ne derse o. Eğer yıkılmaz ise yapay zekanın büyük katkısı olur. Şu an bildiğimiz şeyler gayet şüpheli ve başındayız yani evreni çözmüş halde değiliz. Bir et parçası çözebilir elbet ama algımız evrenin büyüklüğünü hayal etmesi zor. Algilarımız yıkılabilir. Yapay zekayı artık hiç anlamayabiliriz. Gerçi anlamadığımız konular var. Bilimkurgu oldu biraz ama neyse. Ön yargılarımızı yıkmak gerek. Etik bunları engellemesin.

Gerçi nüfus azalsa yaşlı nüfus sorunu ortaya çıkar. Günümüz düzeni bunu yaşıyor. Nüfus çabuk yenilenmeli. Etiği çiğniyor ama.

Canlılarda güç istenci vardır. Daha fazlasını isterler. Ölümü iyi tanırlar zeki canlılar. O dönemin koşullarından en iyi şekilde yararlanmak isterler. Kendi ırkını ve kendilerini düşünürler. Kendi fikirlerini dayatmak ve güç sahibi olmak isterler. Din kılığına veya ideoloji kılığına girebilir bu. Sonra bunlar kendi aralarında rekabet ederler. Medeniyet neden oluştu? Tek zeka yeterli mi? Duygular evrimleşti. Beyni git gide karmaşıklaştı ve merak duygusu gelişti. Riskli bir yol aldı ve başaran tür biz olduk. Medeniyet git gide karmaşıklaşıyor her alanda. Mesela kapitalizm ekonomisi örnek.

Canlılar evrimleşerek zekileşti. Çalışmak doğalarına aykırı Çünkü medeniyeti doğurur ve yenilmez olur. Böylece biyolojik amacı olan üreme ve hayatta kalmada ölümsüzleşir. Yani diğer canlılar onla rekabet edemez ve rekabet bozulur. O canlı kendi arasında rekabet başlatır ve bu doğaya yıkım getirir. Çünkü daha güçlenir ve bunları yaparken doğaya zarar verirler. Fazla ürerler. Diğer canlılar tehlike altına girer. Çünkü tüketim artar ve yok edeler gezegeni. Daha geniş yaşam alanına ihtiyaç duyarlar çoğaldıkça. Peki çözüm nedir? Az insan olmasıdır. İnsan dışında başka bir türde zeki bir varlık olup medeniyet kurmuş olabilir. O zeki canlının sayısı az olmalı. Böylece tüketim azalacaktır. Canlı bunu fark edebilir veya etmeyebilir fakat o canlı üremeyi zorlaştırır. Kaynak sıkıntısı çekmez elbette ama üremeyi doğal olarak zorlaştırır. Çünkü seks ölümü hatırlatır (Hayvansı bir davranıştır. Hayvanlar bir gün ölür ve neslini seks ile devam ettirir.). Canlı doğal olarak tabulaştırır bunu ve doğa üstü arayışlara girer. Diğer canlılarda yapabilir fakat ilkel düzeyde kalır. Canlı bunu yaparsa böylece doğayı kurtarır. Zeki canlı her türlü gelir. Çünkü canlılar zamanla karmaşıklaşır. Çeşitlilik avantaj sağlar. Bunlar olmasaydı gelecekte yıldız bizi yok ederdi. Bazı gezegenler ise yıldıza ve diğer şeyler yüzünden yaşama uygun ortam oluşmaz. Canlılık oluşsa dahi devam etmeden erkenden biter. Mesela Mars su kütlesini hızlıca kaybetti. Zeki insanlar kusursuz değildir. Hata yapabilirler ve bu onların sonu olabilir. Evrim kusursuz işlemez. Bu dediğim şeyler Evrenin başka bir yerinde aynı şekilde tekrarlanıyor olabilir. Genetik çok karışık ve Dünya ile sınırlı olduğu için (Bir sürü sorunu var.) robotlaşıp doğaya ya bağlılıktan kurtulabilir. Bu kolay kolay olmaz. Önce doğayı kurtarmalıdır. Fakat yok olma olasılıkları vardır. Olasılıklar bir gün gerçekleşir ve sonu gelir. Evren içinde geçerlidir.

Yazıyı fazla uzatmışım kısaca özetlersek şöyle: Anarko Nihilist bireyler sinir patlaması yaşar ve öldürme isteği doğurur bu. Psikopat gibi yani (Sonbahar veya kış ayında doğmuş olabilir.). Şiddetli depresyonda olabiliyorlar bazen ve bazıları kendilerini hasta görmez fakat anti psikiyatri vb. durumu yok bizde (Sahte bilim yapıyorlar bence.). Antipsikiyatri demişken şizofreni olanlar var. Şizofreni hastalıktır bize göre ama bazı Anarko Nihilistlere göre değil. Yatkın olabiliriz elbette ama psikoloji ile ilgilenen bir doktora gitmeden anti depresan vb. alıp kendimizi tedavi edecek değiliz elbette. Şimdi Amok ile ne ilgisi var? Amok öldürme hırsı anlamına gelir. Yoğun baskı ortamında olan birey etrafındaki her şeye saldırabilir ve aşırı depresiftir. O bireyin kendisine saygısı vb. hiç bir şeyi yoktur çünkü hiçtir. Not: Bu yazı pek ciddiye alınmamalı zaten. Not 2: Siberkondri. Kendi kendimi tedavi etmeye çalışmıyorum çünkü böyle bir amacım yok ve kendime hasta dediğime bakmayın. Ben genel konuştum.

Narsistler kendini beğenir. Anarşistler herkesin özgürlüğü için çalışılır. Egoist Anarşist egomuzun özgürlüğü için. Anarko Nihilistler kendini beğenmez. Kendine saygısı olmaz. Aşağılık kompleksi yoktur ama. Not: Müzik dinlemem. Anarko Nihilizm ile ilgili müzikler var elbet. Müziklere karşı ön yargım yok. Bir müzik dinledim sonra özendim vb. durumu yok. Sorgulama ile oldu.

Öncellikle bunu fark etmiş ilk kişi olabilirim çünkü araştırdım bulamadım. Fakat başka tür hastalıklarla ilişkilendirenler var. Ben Anarko Nihilistim. Anarko Nihilist olma sebebimin çevre etkisi çok büyük. Özellikle Narsist kişiler. Çok geç bir yaşta da fark edebilirdim. Erken fark ettim onca şeyi. Bana göre aydınlanma diye bir şey yok. Ondan kendime aydınlanmış birisi demiyorum. https://anarcho-copy.org/libre/murat-uz-anarko-nihilizm.pdf buradan öğrenebilirsiniz. Cosmicism (Kozmizm) de Nihilist bir ideoloji. Nihilist kapitalistlerde var. Bu ideolojilere de bakınca hastalıklı olduğunu görüyorsunuz. Cosmicism bu Dünyadan hala umudunu kesmemiş sıradan bir milliyetçi ve biraz beyaz ırkçısı (Beyaz ırkçılığını savunmuyorum çünkü ben her şeye karşıyım. Geride kalanları barbar olarak görüyor bu adam fakat asıl büyük resmi görmemiş.) Nihilistin ideolojisi. Nihilist kapitalist de kırılma sürecinde olan bir Nihilist. Cyber Nihilsm ise aşırı şizofrenik bir ideoloji. Egoizmde sıkıntı yok (Hem de doğada baya yaygın. Bir kaç istisna var. Hayvanlar kendi türünü düşünür genelde ve kendini.). Narsist gelebilir biraz ama Egoizm ile Narsizm aynı değil. Neyse gördüğünüz gibi Nihilizmi içeren çoğu ideoloji hastalıklıdır. Fakat kendimizi sadece biyolojik olarak insan olarak görürüz. Anti Hümanistiz. Mizantropi vardır. Depresifiz yani depresyon var ve gizli depresyon olabiliyor bazen (Bir bebeğin etrafı betonlarla kaplı ve eşit doğmuyor. Çevre etkisi ile büyüyor. Çevre elbette suçlu) . Tabi her Nihilist böyle olmak zorunda değil. Bazıları mutlu mesut yaşar. Fakat birisi kolay kolay Nihilist olmaz genelde. Kabullenmek zordur. Nihilizme şiddetle karşı çıkan ve ad hominem yapan ama doğru dürüst argüman üretmeyenler genelde narsisttir bana göre. Zaten narsist kendine normalde narsist demez. Nihilistler korkusunu yenebilir fakat bazılarında hala olabilir. Bipolar olabilir. Borderline vardır ve doomer olabilirler. Joker olabilirler. Doomerları jokerdan ayıran farklardan biri sadece kadınlardan nefret etmelidir veya erkeklerden. Yani cinsiyetçi olabilirler fakat Joker tarzı olanlar herkesten nefret eder. Herkesi öldürebilirler. Ondan Amon sendromu vardır. Sinirli gençliği aşağılamak için kullananlar olur veya fight club izlemiş gelmiş. Onun halini en iyi ona benzer duygular yaşayanlar anlar. Başka hastalıklara da sahip olabilirler ama Nihilizmle alakasız olabilir. Ölünce hiç olup gideceğiz. Dinler depresyona karşı bir ilaçtır. Dinden çıkanlar boşluğa düşer ve kendince anlam uydururlar. Post-Nihilsm yoktur. Nihilizmin kalıcı olması önemlidir. Genç yaşta çoğu insan umutlanıp hata yapar. Genelde yaşlılar umutsuzdur. Her an ölecekmiş gibi davranırız. Ölüm korkusu hala vardır. Her şeyi yıkmak isteriz. Paranoyak olabiliriz. Nihilizm OKB hastalığını tedavi edebilir fakat bende hala OKB var. Vesvese vardı. Şimdi ise intikam duygusu. Anlamsızda olsa. Mutlak hiçliğe ulaşmak isterim. Her şeyi yıkmak isterim intikam için. Öfkede var. İleride düzeyde ilerler depresyon. Ben çocukluğumda sevgi ile büyüdüm ve hep mutluydum. Dinden kurtulunca biraz depresif oldum ama geçti ve hayata tutundum baya. Hala tembeldim. Geleceğim hakkında umutluydum baya (Kişisel sebepler yüzünden.). Kör ölmeyeceğime sevinirdim. Sonra çevremi gözlemledim. Cahillik vardı baya ve milletin aydınlanmaya niyeti yoktu. Ailem bana gereksiz baskı uygulamaya başladı. Elde ettiğim başarılar vardı hobilerim sayesinde. Ailem sadece akademiye odaklanmamı ve sadece istediklerimi yapmalarımı istedi. Bana anlamlı gelen şeyleri kaybettim bu yüzden. Ölmek çok kolaydı. Her an ölüm riskimiz var. Bunun gibi onca şeyi göz önüne alınca Nihilizme kayıyorsunuz. 4 kere Nihilist olup geldim. 2 kez kendimce anlam buldum. Biyolojik anlamı olur vb. 3. ise bildiklerimiz her şey yanlış olabilir ve her şey komedi gibi gelmeye başladı. Baya paranoyak birisi oldum yani ama sonra saçmaladığımı fark ettim. 4. kez oldu ve yine onu sorguladım ama bu sefer tam oturmuştu. Yen tanımlar ürettim. Her şeyi sorguladım ama daha da oturuyordu görüşlerim. Böylece Nihilizme daha da bağlandım. Nihilizme karşı yapılan her hareket onu güçlendiriyordu. Aynen ivmecilik gibi. Gizlilik takıntım var. Kullanıcı adım gözüküyor. Yalanda söyleyebilirim. Belki bu postu buraya atmam pek doğru değildir. Zaten herkes kendini düşünüyor. Başkalarını pek düşünmüyorlar. Bunları fark etmem ve geçmişte yaşadığım acılarla yüzleşmem beni buraya getirdi. Erken bu noktaya geldiğimi düşünüyorum. Benim gibi onca genç var. Onlar bir yıldız. Benim yıldızım söndü. Artık bir umudum yok Dünyaya. Zaten umutlanan büyük bir hata yaptığını yaşlanınca kör değilse görür. İnsanın beyni 25 yaşına kadar gelişiyor. Alkol vb. etkileyebilir. (Az alkol yararlı fakat ben almıyorum elbette. https://evrimagaci.org/alkol-tuketiminin-sinirlari-nelerdir-az-veya-orta-miktarda-alkol-icmek-faydali-mi-zararli-mi-2604#qref-4 . Sigara için aynısı geçerli değil sadece nikotin streoid vb. etkisi var. İlk içtiğinizde stresi azaltıyor gibi görünse de bağımlısı olunca stresi arttıracaktır. Tabi pat küt bırakmak zor.) Bir belgeselden öğrenmiştim bunu. Bilgi düzeyimi bilmiyorsunuz. İnternette takılan bir insanım ve asosyalim. Bilim en zararlı şeyin yararlı yanını bulduğu olabiliyor. Konudan konuya atladım neyse. Ben mantığa önem veririm. Duyguların evrimde yeri vardır elbet. Aşk vb. insanı kandırır. Neyse fazlasıyla bilgi verdim bu konuda. Bu kadar yeter. Şimdi geçmişin kötü vb. ondan böyle oldu diyebilirsiniz. Ondan erkenden böyle bir duruma geldim ve geçmişte yaptığım hatalara bakıyorum. Çevrem zeki derdi bana ama ben öyle düşünmem. Zekilerde basit safsatalara düşebilirler ve gerçeği görmeyebilirler. Zeka ile alakası pek yok bunun. Siz zaman ayırıyorsunuz internete. Benim değerim yok. Yeni bir şeyler öğrenmek anlamsız ama umarım yeni bir şeyler öğrenmişsinizdir. Hala her şeyi sorguluyorum. Fakat bir kaç aya kalmaz çökeceğim. En iyisi bunu atayım dedim. Onca hastalığım var fakat bunlar sadece erkenden tetiklendi onca şeyi. Büyük oranda fiziksel engelli olanlara baktım. Ötenazi istemiş. Bazıları hayattan kurtuluyor ama işkence çekiyorlar. Mutluluk geçici. Sadece evrimsel bir amaç için geldik. Fakat o da anlamsız. Anti Natalist vb. değiliz. Olanlar hata yapıyor. Murat Uz bu hatayı yapmış. Ahlaki Nihilizm diye bir şey var. Nihilizm hiççilik dense de aslında bu bir aşağılama bu. Varlığa yok demiyorum. Kötüdür diyorum. Epistemolojik nihilizm Rus Nihilizm akımıyla çıktı. Nihilizmi biraz daha geliştirdiler. Depresif Nihilizm insanı git gide tüketir. Anksiyete ile birleşince depresyon zararları azabiliyor hem de yarara dönebilir. Fakat Anksiyete korkudan kaynaklanır. Nihilist korkusuzdur. Narsistlere karşı bile korkmaz. Narsistler yüzünden onca insan başka insanlardan sevgi bekliyor ve patronunun kölesi oluyor. Dinde kalıyor öyle. Ben kör ölmedim. Ölsem de pek anlamı kalmaz. Bu saatten sonra değişsem de Nihilizm gerçektir. Düşüncelerimiz nöronlardan oluşan bir kimyasal tepkimedir. Değişebilir elbette fakat yaş ilerledikçe zorlaşır. Bunu başarmak önemlidir fakat benim ulaştığım aşamada zor. Daha da yazabilirim ama bu kadar yeter. Dağınık anlattım ve fazla özenmedim. Başlık pek uygun değil sanırım. Şunu belirtmeyi unutmuşum: Bir makale görmüştüm hobimle alakalı. Üst düzeye geldikçe depresyon azalıyordu. Fakat çevremin etkisi ile bunun etkisini pek göremedim maalesef. Eskiden hissediyordum. İlaç gibiydi. Söylemeyi unuttuğum onca şey olabilir elbet. Depresyonun etkisi var. Kendime sadece biyolojik olarak insan diyorum. Mizantropi var. Onun dışında kendime insan demem. Kendi ırkımı ihanet ettim ve bana hasta deseler takmam o yüzden. Mizantropi tek başına hastalık olmaz ama onca şeyle hastalık olur. Nihilist birisi normal birey ise tamamen özgürdür. Yoksa değildir. Paraya bile anlamsız demeli Nihilist. Evrende bir kum tanesi bile değiliz. Evrenin sonu var bilime göre. O zaman hiçlik kazanacak. Dünya işkence gibi. Onca hastalık ve kötülük. Tek ben Anarko Nihilist değilim. https://muratceyhanjournalistblog.wordpress.com/2015/12/23/anarko-nihilizmin-kutsal-topraklari-surrealizm-dadaizm-futurizm-postmodernizm-utopya-ve-otonomi-uzerine-1/ birde Kerem Şanlı var Türk olarak bildiğim. Anarko Bireyci birisi vardı birde onlar var. Bazıları Anarşist ve Nihilist ama kendine Anarko Nihilizmden haberi yok olsa da gerek duymuyorlar.

İşte bu yüzden insanı merkeze koymak saçmadır. Mükemmel olmayan bir varlığı neden merkeze koyarsın ki? Tamam insanız fakat biz doğaya bakıyoruz. Tek insanlar yok.

Benim için kolay oldu başlarda. Mantıklı gelmişti baya. Bazı şeyleri daha iyi anlamaya başlamıştım. Fakat sonradan fark ettim. Baya ağır geliyor bazı insanlara. Beyin psikolojik olarak savunmaya geçebiliyor. Tanrı gerçekten bir aldatmaca. Duygularının zayıf noktası böyle ortaya çıkıyor. Birde çok duygusal isen daha da kötü. Düşündüğün şeyler maddelerden oluşuyor. Sinirbilimi araştırmanı öneriyorum. Özgür irademiz yok. Yaratıcı düşünsen dahi hep aynı kapı. Yani olağanüstü bir şey yok. Olsa bile bilemeyiz. İşte bunu fark ediyorsun ama ağır geliyor. İnançlar bir savunma mekanizması. Depresyon gibi şeyleri önler. Her şeye biyolojik açıdan bakınca anlarsın.

Leopar koşar. Fit olmak için yapıyoruz tabi ki. Fakat satranç ise iş değişir. Satranç beyni sağlıklı tutar.

Bende asosyaldim sıradan insanlarla konuşmazdım. Sonra sıradan insanlarla iletişim kurmaya başladım. Yine de yarı aydın insan olduğunu fark ettiğim kişilere çok değer verdim ve iletişim kurmaya başladım. Bazıları gitti ben hala bazılarını dini konulara girmeden çünkü dini konuları sevmiyorum insanlar agresifleşiyor diğer konularda merakını açmaya çalıştım olmadı yaşlılarla konuşmaya başladım. Tek aydınlar kaldı onlarda dürüstçe anlatmıyorlar yani konu oraya geldi mi anlatıyorlar veya benim yüzünden fakat tam bilgili değiller nasıl anladım derseniz kendileri söylüyorlar yoksa ben kafamda fazlasıyla abartmışım. Hala abartıyorum kafamda örneğin birisi önemli bir bilgi bilse benim bildiğim halde direk gözümde abartıyorum. Bende bilgilerimi kısıtlı olarak anlatabiliyorum çünkü insanlar bilgilenmek istemiyorlar. Bazı aydınlar var onlarda suskun bilgin gerçekten öyle , çok dikkatli olunca anlıyorsunuz veya birisi belli ediyor. Benim yaşayacağım daha bir sürü şey var. Fakat çok geç fark ettiğimi düşünüyorum bazı şeyleri. Sadece bir kaç aydın var diye kendimi bildiğin bataklığa sürükledim. Fakat akrabalar konusunda çok şanslıyım genele göre. Birde yaşadıklarım vb. . Satranç, bilgisayar , tarih vb. onlardan tanıyorlar fazla abartıyorlar zeki falan vb. zekasını doğru yerlere kullanmıyor vb. .bence fazla abartıyorlar. Elime büyük fırsatlar geçti göz göre göre gitti örneğin döviz konusunda bitcoin ile baya erken tanışmıştım fakat hiç almadım. Haritalama var fakat benle benzer kafada olan yakınımda yok onlarla da zar zor görüşüyorum. Bazı insanlar var komplo teorilere inanıyorlar ve kolaya kaçıyorlar fakat konu geldiği zaman belli ediyorlar kendilerini. Ben daha çok kötü insanlardan iyi deneyimler elde ettim. "Hayır" demekte iyi olanlar var tek onda iyiler sanırım. Yurtdışı tecrübesi onu anlatmama gerek yok. Çevremdeki baya kişide olduğu için bende yok. Satranç arkadaşları var genelde satrançla kısıtlı kalıyoruz. Görüşlerimi dürüstçe belirttiğim kişi vardı o da beni beğendi benle görüşmek istiyor fakat hala görüşemedik. Mecburen dürüst gibi davranamıyorum. Bazen başım belaya giriyor . Zar zor ikna ediyorum bu da genelde sıradan insanlarda oluyor iyi eğitim alıp fakat yanlış konularda ön yargılı olanlar. Muğla uzak çevremden birisi tanıdığı var orada fakat onlar takmaz. Böyle forumlarda takılıyorum ama nadiren. Git gide aydın dediklerim insanlar var onlara çekmeye başladım ister istemez çekmekten korkuyordum düşünceleri doğru ama çok dürüst konuşuyorlar eğer birisi aptal aptal davrandığı zaman. Hastalıklarım vb. kişisel sorunlarım herkeste var zaten . Aslında şunu anlatmaya çalışıyorum ben büyük hatalar yaptım yani cesaretli olmazsanız bazı kişilerin geç fark etmesine neden oluyorsunuz o zamana kadar geç oluyor cesaretli olmak lazım fakat arkan sağlam olmalı. Genelde aydın olanlarda pek iletişim kuramıyorum. Çevre çok etkiliyor. Bence çok yanlış bir zamanda doğmuşum. Geriye pek bir şeyim kaldığımı düşünmüyorum ama hatalarımı telafi edebilirim yani zaman çok değerli sadece kısıtlı olduğunuzda anlıyorsunuz birde yalnız kalmak istemiyorsanız baya kötü etkiliyor sizi. Duygular insanlara hata yaptırıyor birde çevre. Ben her şeye objektif ve materyalist baktığım için sizin için önemli olan şeyler bana önemsiz geliyor özellikle geçici olan şeyler vb. . Yaşlandıkça bilgi artıyor ama yaşlı değilim fakat dış görünüşüm vb. baya farklı gösteriyor beni . Birisi bana yakışıklı demişti ben kendimi pek yakışıklı bulmuyorum ama eski görünüşüme bakınca evet. Satrançtan baya bir şey öğrendim satrançta olağanüstü şeyler olmuyor kurallar belli aynı evren gibi. Ciddiler demiştim satrancı zaman kaybı olarak görenler var yani Paul Morphy gibi satranç ciddi iş değil hukuk vb. ciddi iş olarak görüyorlar ondan neredeyse satrancı bırakacak düzeye geldim. Kafamı boşaltamıyorum.

Fischer oynadığı son turnuva 1992 (1972de oynanan maçlar kadar kaliteliydi ) Fischer-Spassky maçıydı 30.maçta ilk 9 hamle 28.oyun takip edildi (Fischer ana varyantı oynadı 28.oyunda 12.oyunda yaptığı Ae7 yerine Ad4 oynadı Ae7 oynadığı maçı Spassky hiç hata yapmadan yendi 9.hamlede siyahla yenilik yaptı ama o yenilikle kazanamadı maç berabere oldu hemde zorlayan taraf beyazdı ) ve 9.hamlede çok kuvvetli bir yenilik yaptı (beyazın yaptığı Ac1 Ab3 manevrasını taklit etti konumda 2 tane doğal hamle olmasına rağmen )makinenin bulması bile biraz zaman alıyor açılışta eşitledi hemde iyi konuma geçti Spassky doğru hamleyi bulamadı sonra çürük bir feda yaptı oyunu kaybetti ve turnuvayı kazandı (resmi olmayan Dünya şampiyonası) ) 28.oyunda 12.oyunu takip etti 12.oyunda 8.oyunu (8.Oyunda 10.Fh6 oynadı Fischer çok güzel bir şekilde yendi Spassky zor bir hamle kaçırdı bulamadı kaybetti ) 8.oyunda 2. oyunu takip etti fakat Karpov Kasparov maçına bakarsanız sürekli aynı varyantlar olur bu gösterdiğim örnekten daha çok ve Kasparovun Shorta karşı hazırladığı varyantlar günümüzde çöp oldu bazı varyantlar bunu diyen Kasparov 2000lerde teoriler çok ağırdı ama 2020ye gelince bambaşka bir hal aldı makineler bir sürü varyantı çürüttü örneğin Benoni açılışı çok meşhurdur veya Şah hint ama yazışmalı veya çok üst düzeylerde (ağır tempo ) nadiren rastlanır teoriler satranç seviyeniz yükseldikçe önemi artıyor ama 2200 elo birisinin 2500 eloya karşı açılıştan iyi çıkması gayet normal ama fikirleri doğru oynayamıyorlar üst düzeyde bunu yapıyorlar teoriyi doğru oynuyorlar ondan sonra oluşan konumları analiz ediyorlar 2018 Caruana Carlsen maçı yazışmalı satranç maçı olmamasına rağmen bir sürü berabere oldu Capablanca , Capablanca satrancını çıkardığı zaman satrançta beraberlik oranı yükselmişti ondan çıkardı Lasker ise oyuncuların gücünü pratik oyunsonunda belli olacağını söyledi Fischer zamanı daha da arttı ama satrançta bir sürü olasılık var insanın onları kafasında tutması veya tutsa bile hata yapma olasılığı var en üst düzeylerde bu nadiren oluyor ama yine de bence ölmedi satranç bir amatör için kesinlikle ölmedi üst düzeyde öyle ama yazışmalı satranç öldüğü gerçektir ajurneler kalktı masabaşında hızlı tempolar arttı ama git gide daha da çok kitleye ulaşıyor satranç Düzenleme : Şu an rastgele bir internet maçı izledim zor bir taktiği buldu fili piyonun önüne koydu normal bir konumda ama 1 hamle önce de vardı kaçırdı zamandan kazanamadı online ortama geçildi korona yüzünden masabaşı ile ciddi fark var bambaşka bir ülkeden oyuncuyla oynuyorsun masabaşında onlineda öyle ama tipini görmüyorsun ve taşlara dokunmadan oynuyorsun