Kovulmuş Üye

Gaylere verilmemeli , çünkü ne kadar gay tanıdıysam yada lezbiyen tanıdıysam gerçekten normal değiller. İyi çocuk eğitmenin kuralları vardır. Bunun için illaki Ana baba ikisi birlikte olmak zorunda değil. Yurtlarda yetişebiliyorlarsa sadece anne yada sadece baba ile de büyüyebilirler.

Belki bekar olanların çocuk büyğtebilme yeteneği daha iyidir nereden biliyorsun. En azından anne baba kavgası görmezler. Evli olanlar kendi öz çocuklarını bile zor büyütüyor.

Bu forumda odasında bioloji laboratuvarı olan biri olacağını sanmıyorum. Soruyu İsviçreli bilim insanlarına yada tanıdığın bir prof.a sorabilirsin.

Evet durumu bildiğim için kasten öyle yazdım. Çocuk sevgisi oraya kadar. Kendi malları ağızlarına sıçsa sesleri çıkmaz. Ama lafa geldi mi Muhammed yetimdi martavalları ağızlarından hiç düşmez.

Çocuk diye deliren varsa yetimhaneden de alabilir. Daha iyi olur.

Ben okumadım ama öneririm. Dinin ne olduğunu merak edenler için başlangıç olur.

Histamin balıkta bulunur , bozulduğu zaman histidine dönüşür. Yani bozuk balık zehirlenmesinin kaynağı budur. Dünyadan bir maddedir. Yoğurt ye ama doğal olan yoğurtu ye. Bedenimizde bunu etkisizleştiren bir mekanizma vardır. Ancak fazla miktarda olursa enzim yetersiz kalıyor o zaman zehirleniyorsun. Enzim düzeyi kişilere göre değişir. Bazı kişilerde karaciğer az çalışır enzimler yetersiz kalır en ufak bozuk gıdada kusma başlar. Bazılarında da enzim çok fazla olur kokmuş yemek bile zarar vermez. Bununla ilgili ARGE yapıyorlar ama tersine ARGE yapıyorlar. Rafine konserve balık ürünleri tükettiğiniz için çocukluktan bu maddelere bağışıklık gelişmiyor. Karaciğer tembelleşiyor. Çocuğunuza arcivit içirmeyin veya ona benzer diğer merdiven altı Ediz gibi markaları içirmeyin. Fabrikasyon beslenme sonucunda karaciğer enzim tepkimeleri azalır. Çünkü karaciğer anne karnında gelişimini tamamlamaz. Çocuk doğduktan sonra karaciğer beş yaşına kadar gelişmeye devam eder. Çocuk yaşta alerji oluşmasının temel nedeni budur. Sağlıklı ve güçlü beslenme ile bu alerjenlerr karşı karaciğer bağışıklık geliştirir ve ileriki yaşlarda alerji kaybolur. Çoğu çocuk yumurtaya , ete , balığa alerjik doğar. Sebebi budur. Ama çocukta elerji var dokunuyor diye gidip de rafine gıdalar tüketmeyin. Azar azar verip çocuğun metabolizmasını 5-6 yaşına kadar alıştırın.

Talk pudrası tablet ilaçlarda da kullanılıyor. Demek ki kanser yapmayan çeşitleri de var. Genelde bu tür kanser haberleri ticaridir. Birileri ithal ettiği malı satabilmek için eldekine kanser damgası yapıştırır.

Aslında güzel bir düşünce ama ataistler organize bile olamıyorlar. Evliliği nasıl becerecekler.

İllaki kalkmış olarak göreceksin , geç anladım seni. İktidarsızlık hayranı yahudilerdir. Sende Yahudilik seziyorum. Erkeğin sünnet olması da cinsel gücü azaltmak için Yahudi geleneğidir.

Allah denen ucube kendi sebep olduğu ve yarattığı şeyi eleştiriyor. İslam'da ve Kuran'da "kölelik yasaktır" diye net bir tanımlama yok. Zaten yasak da değil. Örneğin zina yasaktır , hurma şarabı yasaktır , allahı reddetmek yasaktır gibi net açıklamalar varken köle yasaktır diye net bir açıklama yok. Allah dedikleri hayalet insanlardan çekiniyor galiba. Bu nedenle birden yasak edemiyormuş. Bu nasıl allah ki mükemmel yarattım dediği sistemin kötü yanlarını kendi eleştiriyor.

Mısır'da oruç halk arasında değil sadece rahiplerin ve devleti yönetenlerin uyması gereken bir ritüeldir. Rahiplerin uyması gereken kuralları şöyledir; saçlarının üç günde bir kesilmesi, sünnet olunması, iki kez gündüz ve iki kez gece yıkanılması, beyaz elbise giyinilmesi, fasulye (?) ve domuz etinin yenilmemesi, suyun kaynatılarak içilmesi… Ayrıca doğanın değişim ve dönüşüm zamanlamasına dek gelen, güneş günü (Pazar/Sunday), ay günü ( Moonday ) Pazar ertesi, inanç kültürü bağlamında çalışılmayan, Tanrıya adanmış gün olarak kabul edilen Cuma günü (Friday ) ve ertesi günü olan Cumartesi (Saturday ) günlerinde oruç tutarlardı. Bu oruç günlerini tutukları zamanlama dilimi, ayın hilal ve dolunay günlerine denk gelen günlerde hem oruç tutarlar hem de tanrıya yakınlaşma anlamında özel ayinler düzenlerlerdi. Bir özel günleri de 26 Haziran’a dek gelen Güneş Günü’ydü! Bu gün, hasadın toplanması anısına, tanrıya bir şükür ifadesi olarak kutlanırdı. Bugünün anısına yapılan ayinlerde, ilk topladıkları hasadı yakarak, kokusunun tanrıya ulaşmasını sağlarlardı. Böylece tanrının, verdiği bereketi kutsamasını dilerler, bugünün anısına da şenlikler düzenlerlerdi. Gördüğünüz gibi Ortadoğu dinlerinin kökü mısır firavunlarından gelir. Oradan yahudiliğe oradan da İslam'a kopyalanmıştır. Aslında İslam ve Yahudilik bire bir firavun dininden araklanmıştır. Böylece mısır köleleri de firavunlar ve rahipler gibi yaparsa onlar gibi asil olacaklarına inandılar. Mısırlılar o dönemin en katı dindarlarıydı. Halkın oruç tutması zorunlu değildi ancak isterlerse tutabiliyorlardı. Yahudi köleler daha sonra firavuna isyan etmiş ve dinlerini de kopyalamışlardı. Oradan da türeyerek İslam ve mezheplerine kadar ulaşmış.

Taliban da aynı şeyleri söylüyor. Herkes barış , eğitim ve sağlık gönüllüsü. Fitne çıkarıyoruz , ülkelerin altını oyuğ içine sızıyoruz , İslam'ı kullanıp siyasete güç devşiriyoruz diyecek hali yok ya.

Mutlu insanlar birşeyleri başarmak için uğraşırlar ve yaşadıkları toplumu kalkındırmak isterler. Gelir dağılımları adil olduğundan insanlar temel yaşam gereksinimlerine kafa yormuyorlar. 12 yaşında başlayan manita kavgası 75 yaşına kadar yaşamlarını meşgul etmiyor. Çünkü medeni bir kız erkek ilişkileri var. Sivil toplumları güçlü. Siyasete ve hayaletlere tapmıyorlar. Haklarını arayacakları güçlü kurumları var. Birbirlerine haksızlık yapmayı da düşünmüyorlar. İllaki çirkefleri vardır ama adalete güveniyorlar. Düzgün bir kent yaşamları var. Yolda yürürken bile mutlu olabiliyorlar. Kaldırımın üstünde araba yok. Sosyalleşme alanları geniş. Kurallara uyuyorlar , uymanyanları uyardıkları zaman silah yada sopa ile saldıran itler yok. Bunların çoğu doğru siyasi seçim yaptıkları için gerçekleşiyor. Ödedikleri verginin karşılığını aldıklarını biliyorlar. Milletvekili diye seçtikleri heriflerin kendilerine hesap vermekle yükümlü olduğundan eminler. Kimse hileyle , torpille , orospulukla yada tehditle başkasının önüne geçmeyi başarı olarak görmüyor. Ayrıca birbirlerini aşağılamıyorlar. Tam tersine takdir etmeyi biliyorlar. Trafikte benim arabam seninkini yolda bırakır tarzında öküzce bir düşünceleri yok. ( Gerçek öküzlerden özür dilerim lafın gelişi) Bu saydıklarımız tam tersini yapan Türkiye gibi ülkeler var. Oralarda yaşam berbat. Kafa dinlemek için parka gidiyorsun heryer tıklım tıkış , çünkü park sayısı insan sayısına oranla çok az. Bir yerde iki laf edecek birini bulsan ya hemen allah din diyerek tükürmeye başlıyor yada para karı orospuya getiriyor lafı. Böyle ülke yetersiz ve mutsuz insanlarla dolu olduğu için gelişemiyor.

Evet var , gidip görebilirsin. Medresenin sponsorları arasında rotary kulupleri var. https://blog.rotary.org/tag/pakistan/ Buradan faaliyetlerini izleyebilirsin. Kabaca okul dedikleri yer medresedir.

Dindar Yahudileri kastediyor. Pakistan'da Yahudiler İslam medreseleleri işletiyorlar. Ayrıca Siyonistler için İslam çok kullanışlı bir istila aracıdır. Çin Rusya gibi ülkelere sızmak için müslüman Türk söylemini icad ettiler.

Yağmur yağarken yolların nasıl köpürdüğünü farkettiniz mi. Çevreyi deterjanlar ile kirlettik ve bu kirlenme topraktan bize de geçiyor. Normalde asfalt ve beton köpürmez. Egzost gazları ve arabalardan akan yağlar ise köpüren bir madde değildir tam tersine yağlar sulu ortamda köpürmeyi önler. Bazıları yağmurın asidik olduğu için tepkime vererek köpürdüğünü söylüyor ancak o kadar köpürmesi için derimizi yakacak kadar asidik olması gerekir. Ki bu şimdilik saçma bir iddia. Öyleyse ortada büyük bir deterjan kirliliği var demektir. Denizlerdeki musilajın temel nedeni de deterjan varlığının artmasıdır. Suyun yüzey gerilimi düşünce bakteri türleri varlıklarını korumak için koloni oluşturuyorlar.

Sen kaç tane karı vaad ediyorsun onu söyle. Kadın değil ha dikkatini çekerim heriflere karı lazım. Diğer vahiyleri ittir gitsin. Kaç tane huri kaç yaşında kızlar vereceksin.

Okulların hastanelerin ve mülteci kamplarının içine saklanarak savaş yapılmaz. Buna teröristlik denir. Hamas teröristleri karargahlarını okul hastane ve mülteci çadırlarının içine yerleştiriyor. Kadınların eteği altına girerek kahramanlık yapılmaz , çocukları kendine kalkan olarak kullanıp da insanlıktan söz edilemez. Ölenlerin tamamından Hamas sorumludur. Filistin'de işler normale dönmüşken İran'ın kışkırtması ile İsrail'e dandik füzeleri fırlatan Hamas katil bir teröristtir.

Çok para harcayınca daha eğitimli olmuyorsunuz. Eğitimdeki ücretler yine uçmuş. Yıllık 500 bin lira yani günümüz ederi ile 250 g altın. Okulda öğrettikleri hiçbirşey yok. Sadece paranızı alıyorlar. Sadece ticarethane. Çocuğa eğitimi en iyi anne babası verir. Aileden görmüyorsa okuldan alacağı da fazla birşey yoktur. Anne babalar , çocuklarınızı değil önce kendinizi eğitin. Yada gönderin yurtdışına o kadar paraya yazık etmeyin. En azından düzenli bir şehir hayatını görür ve bir de yabancı dil öğrenir. Türkiye'de bunu veren eğitim kurumu yok. Paranızı boşa harcamayın. Yüz liralık kitaba 1000 TL ödeyerek daha iyi öğrenemezsiniz.

Resmen tanınmış ve dünyada etkili olan bir devlete karşı Arabın masallarını kanun olarak gören bir örgütü savunursanız bunun uluslararası alanda bir karşılığı olur. Türkiye devleti ve akp hükümeti bunu iyi biliyordur. Bir daha hiç kimse sizi ciddiye almaz. Hatta tekmeyi vururlar. Ortada iki devlet yok , tek devlet var onun adı da İsrail. Konu inanç özgürlüğünün çok ötesindedir. İnanç özgürlüğü bir maske olarak İslamcılar tarafından kullanılmaktadır. İsrail'in hedefinde İslam yoktur , Hamas teröristleri ve ona destek olanlar vardır. Ancak iki yüzlü İslamcılar konuyu çarpıtarak inanç özgürlüğüne getirmektedirler. Müslümanların Kudüse girmesi yasak değil , mescidi aksada namaz kılması da yasak değil. Yasak olan , mescid aksada eylen yapması , İsrail askerlerine ve sivillerine saldırması , İsrail'den izinsiz gösteri ve yürüyüş yapmasıdır. Şimdi düşünün bir kere , Ayasofyada namaz kılmak serbest ama pazar ayini yapmak yasak. İsrail hükümeti bu İslamcılar kadar zorba değil. Kabeye girmek bile yasak. Şerefsiz İslamcılar özgürlükten söz ederken önce kendilerine baksınlar

Herifin hırkız olduğunu tüm dünya biliyor artık , ilk vukuatı değil ki. Seninle de otobüse binilmez.

İslam'ın adem mitolojisi güme gitti. Bulunan mezar gayet normal insan boyutlarında. 15 bin yıl önce de insanlar ölülerini gömmeyi biliyorlarmış. Üstelik mezarda herhangi bir İslami şekile rastlanmadı. Kefen mısır firavunlarının mumyalanma olayından araklanmıştır. Kimbilir daha ne kadar eski zamana dayanıyor insanlık. Bu eski mezarlar şunu gösteriyor ki , insanlar İslam'dan birşey öğrenmedi. Tam tersine İslam diğer medeniyetlerden birer ikişer araklama ile oluşturulmuştur. İslam'dan önce de medeniyetler vardı. Eskiden insanların boyu 30 metreymiş yalanını da yahudiler uydurdu. Yuşa (yeşu) adlı yahudi papazının da yalan olduğunu gösteriyor bu değerli kalıntılar. https://www.pasurunsesi.com/14-bin-500-yillik-oldugu-degerlendirilen-mezar-bulundu/

Türkiyede beyin yok ki göç etsin. Bu beyin göçü lafını duyan da sanacak ki dünyada bilimi Türkler sırtlıyor. Beyin göçü dedikleri şey iş gücü göçüdür. Gelişmiş ülkelerin senin bilgine ihtiyacı yok zaten. Türkiye'de de beyine ihtiyaç yok. İşveren devleti soyuyor nasılsa. Devlet de zengini koruyor nasılsa. Arada bu sömüri sistemini taşıyacak ucuz cahil niteliksiz elemanlara gereksinim var. İşte Türkiye'den göçenler bunlar. Çünkü aynı eşekliği Amerika'da yapıp üç beş ayda bir araba alabiliyor en azından bir de dil öğrenmiş oluyor. Aynı işgücüyle restrona gidebiliyor , araba alabiliyor , özgürce yolculuk yapabiliyor. Türkiye'de bunlar yok. Çalıştığın iş senin yolcuşyk yapmanı , restrona gitmeni , kaliteli giyisi almanı sağlamıyor. Ama Filistin kan ağlıyor. Ne alaka işte.

Bakın üstüne basa basa konuyu başa alıyorum ama it muhalefet ve enikleri bunu medyasına taşımıyor. Bilmemeleri olanaksız. Yaser Arafat müslümanları nasıl tokatladıysa şimdi de aynı yöntemle tokatlıyorlar