
osho
Members-
İçerik sayısı
103 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
İçerik türü
Profiller
Forums
Store
Makaleler
Everything posted by osho
-
neden anlayışımız farklı herhalde sen nedeni niçin anlamında anlıyorsun; genel kabul ise neden=fiziksel sebep öyle olunca da fiziksel sebep ancak gözlemden çıkar ne için ne gaye ile gibi şeyler ise dediğin gibi akıldan çıkar
-
evet gözlem veriyor uzayın eğriliği kanıtlanmış durumdadır; tabiiki yanlışlanabilme olasılığı bakidir
-
neden kelimesini ben ne amaçla anlamında almıyorum fiziksel neden ya da eski ifade ile sebep anlamında alıyorum bu yüzden bana eğriliğin amacı nedir diye soramazsın; ama ben yine de söyleyeyim yani evrenin ve içindeki olayların ve olguların hiçbir amacı yıktur çünkü hepsi fizikseldir evrenin eğriliği Einstein'in denklemlerine göre belirleniyor buna göre evren düze yakın içbükeydir
-
uzayın eğriliğinin nedeni de kütlenin uzayı eğriltmesidir bu böyle bilim geliştikçe devam edecek
-
görelilik suyun neden aktığını açıklıyor ya (uzayın eğriliği; uzay eğri olmasaydı su akmazdı) uzayın eğriliği suyun akmasının nedenidir
-
Tamam o zaman düşündüğüm gibi nedensizlik akılcılıktır. Ama neden sonuç ilişkisi olmaksıızın nasıl? bilinemez ki.. Yani nasıl demek neden sonuç ilişkisini ortaya koymaktır. Yani nedensellik bilim için bir zorunluluktur. Yani herhangi bir neden ve sonuç olmaksızın bir şeyi açıklamak mümkün değildir.
-
Ama Heisenberg ve yandaşları; nedensizliği ilke olarak kabul ediyorlar!?
-
yani mutlak nedensizliği kastediyorum; hiçbir neden olmaksızın bir şey var olabilir mi; çünkü bu da yanlışlanabilir
-
peki nedensizlik bilimsel midir
-
İngilizcesini veremem ama üstteki mesajım zaten konuya açıklık getiriyor.
-
Nedensizliğin, bilinmezlik ve anlasilmazlikla ayni sey olduğu, determinist bir bakis acisinin urunudur. Bu düşünceye göre, nedensiz bir şey oluşabilir. Ve bu durum nedenini bilmediğimiz şeyler kategorisine girmez; çünkü nedenini bilmediğimiz şeylerde biz bilmiyor olsak da nedenler vardır. Uncertainty / belirsizlik, kesinsizlik ilkesini Heisenberg vb bilimciler nedensiz de birşeylerin oluşmasının mümkün olduğu şeklinde kabul ederler . Ki kuantum dünyasının böyle özellikleri olduğunu ileri sürerek bunların (akla aykırı gelse de) olduğu gibi kabul edilmesi gerektiğini söylerler. Yapılandırmacı epistemoloji doğrultusunda, benim düşüncem şöyledir. Nedensiz bir şeyin olabileceğini söylemek kesin/mutlak bir söylemdir, bu yüzden bilimsel değildir. Çünkü bu söylem biase, yansız bir söylem değildir. Yansız bir söylem şöyle olmalıydı: Bir şey oluştu; nedenini bimiyoruz; hatta nedensiz olarak bile oluyorsa bunu dahi bilmiyoruz. Çünkü bir şeyin nedensiz olarak oluştuğunu ileri sürmek için bunu olgusal olarak göstermek gerekir. Gerçi ben nedensiz olarak bir şeyin oluşmasını mantıkdışı olarak görsem de yine biase olmayı sürdürerek, bunun olgusal olarak gösterilmesini bekliyorum.
-
Kuantum kuramı mutlak rastlantı öngören matematiksel bir temel üzerine kuruludur. Bu durum bilimin kesinliksiz olma ilkesine aykırı değil midir?
-
Bir seyin varolmasi algilaniyor olmasindan bagimsizdir. Varolan birseyin algilanabilir olmasi gerekir. Bu iki tümceye ilişkin görüşlerini (tabii ki yapılandırmacı epistemoloji doğrultusunda) öğrenmek istiyorum: Ben şöyle düşünüyorum: Birinci tümce zaten bilimdışıdır. Çünkü gözlem vermeyen bir şeyin var/yok konusu felsefidir. İkinci tümceye gelince algılanabilir olmayı bilimce algılanabilir olmak, yani gözlem vermek anlamında anlıyorum. Böyle olunca bu tümce geçerlidir. (bilimin sınırları içinde kalınca iki tümcedeki felsefesel paradokslar da kalkmış oluyor.)
-
Ateistforumda bir başlık açmıştım: evrenin bütünsel (davranışları demiştim ama düzeltiyorum) hareketleri veya ilkeleri var mıdır? Şimdi ise, yapılandırmacı epistemoloji göz önüne alındığında bu soru geçersiz bir sorudur: Tabii kasteddiğim evrenin kendisi değil evrenin gözlemine ilişkin bilimin ortaya koyduğu böyle ilke ya da yasalar var mıdır? Ama bu da bilim dışıdır; çünkü bilim evreni bütünüyle gözlemleyemez. Ve bu soru da evrenin ne olduğu ile ilgili soru gibidir yani felsefi ve metafizikseldir. Öyle ise evren bütündür evrendeki her şey birbiriyle bağlantılıdır gibi söylemler felsefidir; bilimsel değildir; öyle değil mi?
-
evren nedir? öncesinde ne vardı ya da ne oldu ve niçin oldu? asıl sorun gözlem vermeyen şeyler hakkında soru soran beyinlerimizde? bu boşa kürek çekmek değil midir?
-
Varlıksal/ontolojik olarak varlık ne anlamını geliyor. Yani evrenden/doğada başka bir varlık yokki; hadi tanrıyı anladım ama varlık da ne oluyormuş.
-
Yani şimdi Cern'deki deney sonuçlarında Higgs bozonu bulunamadığı takdirde Higgs bozonu diye bir şey yoktur diyemeyiz mi? Bence bilimsel olarak diyebiliriz çünkü bu zaten mutlak yokluk anlamını değil göreli yoktur anlamını içerir öyle değil mi?
-
Bir şey; tanrı; ya da tanrı demiyelim A diyelim (tabii Higgs bozonu da olabilir): var olduğuna ilişkin bir varsayım ileri sürüldü ama kanıtlanamadı. Bu durumda aşağıdaki ifadelerden hangisi daha bilimsel bir ifadedir: 1-A varsayımı geçersizdir. 2-A yoktur; çünkü A yoktur demek bilimsel olarak mutlaklığı/kesinliği ifade etmez. Çünkü bir şeyin yokluğu kanıt gerektirmez; varlığının kanıtlanamaması yokluğunun kanıtı anlamını taşır. 3-A gözlem vermediği için bilimdışıdır.
-
Aslında düşünüyorum demem daha doğru; inanıyorum diyerek düşünüyorum demeyi kastetmişim; bu farkın farkına varmamı sağladın; teşekkürler. Mesajı yazdıktan sonra kendi kendime düşününce inancın zararlı olduğunu anladım, ama yeni bir şey yazmaktansa senin yanıtını beklemeyi oygun gördüm. Salt inançta bir durma ve durdurma var; çünkü inanan insan artık başka bir arayışa girişmez. yani inanç durdurucu ve engelleyici; bu açıdan bakınca zararlı demektir. Umma ya da temenni ise hiçbir çabayı gerektirmediğinden ve çabaya özendirmediğinden, bu da pasifleştirici ve zararlı demektir. Düşünmede ise dediğin gibi bir gerekçe bir açıklama var; ama inançta olduğu gibi nokta koyma yok, ucu açık, geliştirebilir, değiştirebilir ve yenileyebilirsin.
-
Mantıksal bilgi ile bilimsel bilgi arasındaki fark nedir? (mantıksal bilgiyi bilimde de kullanıyoruz)
-
Ben: İnsanlığın, evren sürdüğü sürece, süreceğine inanıyorum. Sosyal sosyalizmin bir gün gerçekleşeceğine inanıyorum. Ölümsüzlüğün bir gün bulunacağına inanıyorum. Bunlar olumlu inançlardır; bu gibi inançlar da bilimdışıdırlar ama insana psikolojik güç veriyorlar. Yoksa bunlar da zararlı mıdırlar?
-
örneğin ben kendimin hafif de olsa metafizik natüralizme eğilimli olduğumu fark ettim bu fark ediş aynı zamanda o eğilimin bırakılmasını da sağlıyor
-
Kısaca söylemek gerekirse: Ne kadar akla yakın gelse de; hatta 2+2=4 gibi gelse bile; gözlem vermeyen durumlarda, akılcı her türlü ilke ve kararlardan kaçınarak nötr, yansız kalmak. İşte budur. Değil mi ?