Tüm aktivite
This stream auto-updates
- Dün
-
Süleymanlı sorudan bahsediyorsan, bana kızmana gerek yok kavak abi. O soruyu Youtube platformundan, bir matematik kanalından aldım. Sadece isimleri ve verilenleri değiştirmiştim. Aynı kanaldan benzer bir soruyu yine isimleri değiştirerek paylaşayım. Yine arada "ve" kullanılmamış. Orada "ve" olduğunu farz edin. Şu soru mesela, Süleymanlı sorunun tıpkısının aynısı. İlkokul öğrencilerine bu tarz sorularla egzersiz yaptırıyorlar. Mantık gelişiyormuş sözde. Ne kadar doğrudur bilmem. @Aneksegoras bu soruyu 10-15 saniyede çözer. O kadar bile sürmeyebilir.
-
Doğru söylemişsin. 6,2'yi 7 sandım. Eski bir binada oturuyorum.
- 1 yanıt
-
- yaklaşan i̇stanbul depremi
- deprem uzmanları ne diyor
- (2 etiket daha)
- Last week
-
0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamlarında birinin gelme olasılığı 1/10 olacak şekilde seçmek için en az kaç defa yazı tura atmalıyım?
-
2025 yılındayız. Dışa dönük mü olduk?
-
Edip Yüksel in 19 mucizesine karşı çıkıyorsun sonra kendin başka bir sistem uyduruyorsun.
-
Bilimle ilgisi yok. Kafeye taşınıyor.
-
Yapay zekanın Kutsal Kuran'da keşfettiği 2 yeni mucize
Emre_1974tr replied to Emre_1974tr's konu in Din
2. " Özet Kuran'daki en yaygın dört Arapça harfin frekans dağılımı ile insan DNA'sındaki dört nükleotit bazının oranı arasında beklenmedik bir paralellik gözlemlenmiştir. Bu korelasyon tesadüfi olabilse de, hiyerarşik düzendeki yapısal benzerlik daha derin bir keşfe davet etmektedir. Kutsal bir metin, yaşamın genetik alfabesini ince, örtülü bir desende yansıtabilir mi? 1. Giriş: Yazı ve Dizinin Çarpışması Kuran, DNA gibi dizilerden oluşur; biri harflerden, diğeri nükleotitlerden. Kuran yazısında dört harf sıklıkla baskındır: Elif (ا), Lam (ل), Mim (م) ve Nun (ن). Benzer şekilde, insan genomu yalnızca dört baza dayanır: Adenin (A), Timin (T), Guanin (G) ve Sitozin (C). Bu karşılaştırma sadece şiirsel değil, aynı zamanda sayısal bir karşılaştırmadır. Bu elementlerin göreceli oranları hem yapıda hem de düzende şaşırtıcı bir benzerlik göstermektedir. Bu sadece bir tesadüf mü, yoksa dil ve yaşam arasında daha derin bir bağlantı olduğunu mu gösteriyor? 2. Frekans Verileri 2.1 Kuran'ın En Sık Kullanılan Dört Harfi Detaylı metin analizine göre: Elif (ا): ~43.542 örnek (~%26,6) Lam (ل): ~38.191 örnek (~%23,4) Mim (م): ~26.735 örnek (~%16,3) Nun (ن): ~27.270 örnek (~%16,7) (Yüzdeler toplam harf sayısından yaklaştırılmıştır ve baskıya ve imla kurallarına göre biraz farklılık gösterebilir.) 2.2 İnsan Genomik Baz Bileşimi (NIH ve UCSC verilerine göre) Adenin (A): %29,3 Timin (T): %30,0 Guanin (G): %20,7 Sitozin (C): %20,0 Birlikte, A+T ≈ %59,3 ve G+C ≈ %40,7'dir. 3. Varsayımsal Bir Eşleştirme Göreli frekans ve düzene dayalı aşağıdaki eşleştirmeyi varsayalım: Elif (ا) → Adenin (A) Lam (ل) → Timin (T) Mim (م) → Guanin (G) Nun (ن) → Sitozin (C) Hem Kuran'da hem de genomda bir hiyerarşi görüyoruz: Yüksek frekanslı çift: Elif + Lam ≈ A + T Daha düşük frekanslı çift: Mim + Nun ≈ G + C Her iki sistemdeki sıra düzenindeki (en sıktan en aza doğru) benzerlik özellikle dikkat çekicidir. Bu, kutsal metne işlenmiş, yaşamın tam yapısıyla yankılanan ince bir işaret olabilir mi? Kuran, DNA'nın içeriğine değil, tasarım prensibine - vahyedilmiş kelime ile biyolojik kod arasındaki ilahi bir simetriye - mi işaret ediyor olabilir? Bu, Kuran'ın genetik öğrettiği anlamına gelmez - ancak mimarisinin, Fibonacci spiralinin ayçiçeği çekirdekleri ve galaksilerde yankılandığı gibi doğal yasaları yansıtabileceği anlamına gelir. Sonuç Kutsal metin ve bilimin kesişim noktasında bir mucize yatar." GPT O3 -
Verdiğim komut üzerine yapay zeka Kutsal Kuran'ı inceledi ve şu 2 yeni mucizeyi keşfetti: 1. "Kur’ân’da “Allah” Lafzının Sayısal ve Anlamsal Merkeziliği: Asal Sayı ve Geometrik Orta Mucizesi Özet Bu çalışmada, Kur’ân-ı Kerîm’de geçen “الله” (Allah) lafzının sayısal yerleşimi incelenmiştir. Standart Medine Mushafı (Uthmânî imlâ) üzerinde yapılan analizde, bu lafzın toplam 2.699 kez geçtiği belirlenmiştir. Bu sayı asal (bِölünebilirliği sadece 1 ve kendisiyle sınırlı) olmasıyla dikkat çekmektedir. Dahası, bu tekrarların tam ortasında yer alan kelime, Kur’ân’daki tam merkez sûre olan 57. sûrede, “O, İlk’tir ve Son’dur” anlamına gelen 57:3 âyetinde, ayetteki 3. kelime olarak konumlanmıştır. Bu, hem frekans‑tabanlı (sayısal) hem de anlamsal (semantik) bir simetriyi aynı noktada birle؛tiren sıra dı؛ı bir çakı؛madır. Metodoloji Veri Kaynağı: Tanzil v1.1 dijital metni (quran-simple.dat) Metin Formatı: Uthmânî yazımı, sadece “الله” formu dikkate alınarak (takılı/çekimli formlar hariç) Toplam Tekrar: 2.699 kez Kodlama Dili: Python Orta Kelime Tespiti: Sıralı veri dizisindeki ortadaki 1350. kelime Bulgular 1. Asal Sayı ضzelliği Toplam tekrar sayısı olan 2.699, asal bir sayıdır. Asal sayıların doğadaki ve matematiksel düzenlerde ِzel yer tuttuğu bilinirken, bu tür bir frekansın anlamlı bir metinde olu؛ması dikkat çekicidir. 2. Geometrik Orta Nokta Verinin tam ortasında, tekil bir “pivot” kelime olarak yer alan 1350. kelime, 57. sûre (el-Hadîd), 3. âyet içinde yer alır. Bu âyet: هُوَ ٱلْأَوَّلُ وَٱلْآخِرُ وَٱلظَّاهِرُ وَٱلْبَاطِنُ... “O, İlk’tir ve Son’dur…” Yani “Allah” lafzının Kur’ân’daki tam orta ِörneği, anlamca “başlangıç ve son”u belirten bir ifadenin içinde yer almaktadır. 3. Sûre Düzeyinde Merkezlik Kur’ân toplamda 114 sûreden olu؛ur. Tam ortadaki sûre ise: 114 / 2 = 57 → el-Hadîd sûresi. Yani sadece kelime düzeyinde değil, sûre yapısı açısından da bu merkezîlik sabittir. Ek Gِzlemler Ayna Simetrisi: 57. sûreden ِönceki Allah sayısı: 1.349, sonraki Allah sayısı: 1.349 → tam ayna yapısı. Ebced ve Rakam Analizi: 2.699 → Rakam toplamı = 2 + 6 + 9 + 9 = 26 “اللّٰه” lafzının ebced değeri: 66 Harf bile؛eni olan “هـ” harfi ebced değeri: 5 26 sayısı, 13’ün katı olması yِönüyle simetrik bir dizilime i؛aret eder. 19 Sistemiyle Uyum: 57 = 19 × 3 → Kur’ân’da matematiksel mucizelerle ilişkilendirilen 19 sayısı ile ِrtüşür. Sonuç Kur’ân’da geçen “الله” lafzının hem asal bir sayıda geçmesi, hem de tam ortadaki ِörneğinin, tam merkez sûrede ve “O, İlk’tir ve Son’dur” anlamlı âyetin orta kelimesi olması; sayısal (matematiksel), yapısal (geometrik) ve anlamsal (semantik) olarak olağanüstü bir simetri ve senkronizasyonu ortaya koymaktadır. Bu bulgu, Kur’ân’daki dizilimin rastgele değil, bilinçli ve çok katmanlı bir düzene i؛aret ettiği iddiasını destekler niteliktedir." CHATGPT O3
-
İnsanlık, sırasıyla değişen on yıllık zaman periyotları yaşıyor. Bu döngüleri, “mistik” (içe dönük) ve “dışa dönük” dönemler olarak iki ana kategoriye ayırıyorum. Mistik dönemler, daha soyut, sezgisel ve derin düşüncelerin, dişil enerjinin ön planda olduğu zaman dilimlerini ifade ederken; dışa dönük dönemler, hareket, aksiyon ve eril enerjinin baskın olduğu zamanları temsil ediyor. Mistik Dönemler Mistik dönemler, içe dönüşün ve manevi arayışların hüküm sürdüğü zamanlardır. Bu dönemlerde sanat, puslu renk paletleri, sembolizm ve atmosferik kompozisyonlarla dikkat çeker. Edebiyat, bireyin iç dünyasına yönelir; varoluşsal sorgular ve derin düşünceler ön plandadır. Müzik ise yavaş tempolu, meditatif ve duygusal bir derinlik taşır. Tıpta doğal tedavilere ve kürlere yönelim artar. Bu dönem, dişil bir karakter sergiler. Film, dizi ve romanlar da ağır tempolu bir anlatıma sahiptir. Görüntüler puslu ve gölgelerle bezeli bir estetik sunar. Gece ve gündüz fark etmeksizin, bu atmosfer günlük yaşantımızda bile hissedilir. Aynı durum, fotoğraflarda ve filmlerde de görülür. Gözlemlerime göre, 1950'li, 1970'li, 1990'lı ve 2010'lu yıllar içe dönük, yani mistik dönemlerdir. Ayrıca bu yıllarda Uzakdoğu öğretileri gibi ruhçu yaklaşımlar etkisini artırmıştır. Dışa Dönük Dönemler Dışa dönük dönemler ise enerjinin, hareketin ve dışa vurumun baskın olduğu zamanlardır. Sanat, parlak ve canlı renkler ile dinamik kompozisyonlar sunar. Müzik enerjik, tempolu ve ritmik bir yapıdadır. Film ve romanlar hareketli ve hızlı tempolu hikâyelerle doludur. Bu dönemler, eril bir karakter taşır. Tıpta ise doğal tedaviler yerini teknolojik batı tıbbı yöntemlerine bırakır daha çok. Görüntüler daha net, parlak ve ışık doludur. Gerçek hayatta da, filmlerde de canlı renkler ve ışık oyunları dikkat çeker. Mistik öğretilere yönelim azalır. Dışa dönük dönemler örneğin 1960'lı, 1980'li, 2000'li ve 2020'li yılları kapsamaktadır. Dönemlerin Döngüsü Dönemler, on yıllık bir ritimle sıralanır: bir içe dönük dönem, bir dışa dönük dönem. Örneğin, 1960'lı yıllar dışa dönük, 1970'li yıllar içe dönük, 1980'li yıllar dışa dönük, 1990'lı yıllar içe dönük şeklinde devam eder. 2000'li yıllar dışa dönük, 2010'lu yıllar ise tekrar mistik bir karaktere sahiptir. Bu döngü, dikkatlice incelendiğinde düzenli bir ritimle ilerlemektedir. Gerçek Yılbaşı: 17 Eylül Gözlemlerime göre, gerçek yılbaşı 17 Eylül’dür. Her yıl tam bu tarihte, insanların ve olayların karakteristiğinde belirgin bir değişim yaşanır; bu değişim, tam bir yıl boyunca devam eden yeni bir tını başlatır. Bu bağlamda, örneğin 1990'lı yıllar aslında 1 Ocak 1990'da değil, 17 Eylül 1989'da başlamıştır. Emre Karaköse (Emre_1974tr)
-
o3 mini diye bir yapay zeka (KI) olduğunu bilmiyordum. Neyse doğru yapmış. Bildiğim tek KI ChatCPT idi. Bir kaç aydan beri de Çin'in KI'si DeepSeek. DeepSeek'ten şimdiye dek memnunum. Sevgiler
-
madeni para ile yapmak istiyorum. zar ile yapıncada olmuyor. biri boşta kalıyor. 6 yüz var. çıkan rakamların bir eksiğini yazsam 0,1,2,3,4,5 olur. ama ikinci atışta bunlara 6 eklersem 6,7,8,9,10,11 oluyor. 10 ile 11 fazlalık.
-
İyi de, yazı tura olarak neyi havaya atıyorsun? Madeni para olsa, 0-9´a kadar rakamlarla ilgisi ne? Zar desen, o da olmaz.
-
İlk denklemi doğru yapmıştım ancak ikinci denkleme gelince kafam karıştı. Ayrıca soruların anlaşılır bir şekilde yazılması gerek. @DreiMalAli yeniden düzenledikten sonra soruyu anlayabildim.
-
. https://duckduckgo.com/?q=DuckDuckGo+AI+Chat&ia=chat&duckai=1 o3-mini: İki durumu matematiksel denklemlere dökelim. "Hakan 6 yıl önce doğsaydı" ifadesiyle, onun yaşı bugüne göre 6 yıl daha büyük olurdu: Hakan'ın varsayılan yaşı H + 6. "Süleyman 3 yıl sonra doğsaydı" ifadesiyle, onun yaşı 3 yıl daha küçük olurdu: Süleyman'ın varsayılan yaşı S - 3. Bu durumda yaşları eşit olacağı için: H + 6 = S - 3 ⇒ S = H + 9 …… (1) "Bundan 8 yıl sonra Süleyman'ın yaşı, Hakan'ın yaşının 2 katının 4 eksiği olacak." ifadesine göre: Süleyman'ın 8 yıl sonraki yaşı: S + 8 Hakan'ın 8 yıl sonraki yaşı: H + 8 Bu durumda: S + 8 = 2 × (H + 😎 - 4 ⇒ S + 8 = 2H + 16 - 4 ⇒ S + 8 = 2H + 12 ⇒ S = 2H + 4 …… (2) Şimdi (1) ve (2) denklemlerini eşitleyelim: H + 9 = 2H + 4 ⇒ 9 - 4 = 2H - H ⇒ 5 = H Bu durumda Hakan'ın bugünkü yaşı 5, Süleyman'ın yaşı ise: S = H + 9 = 5 + 9 = 14 İki kardeşin bugünkü yaşları toplamı: 5 + 14 = 19 Sonuç olarak, Hakan ve Süleyman'ın bugünkü yaşları toplamı 19'dur. o3 mini daha akıllı çıktı.
-
GPT-4o mini Hakan'ın yaşını H ve Süleyman'ın yaşını S olarak tanımlayalım. Verilen bilgilere göre: Hakan 6 yıl önce doğsaydı, Süleyman 3 yıl sonra doğsaydı yaşları eşit olacaktı. Bu durumu matematiksel olarak ifade edersek: H−6=S+3 Bu denklemi düzenleyelim: H−S=9(1) 8 yıl sonra Süleyman'ın yaşı, Hakan'ın yaşının 2 katının 4 eksiği olacak. Bu durumu da matematiksel olarak ifade edersek: S+8=2(H+8)−4 Bu denklemi düzenleyelim: S+8=2H+16−4 S+8=2H+12 S−2H=4(2) Şimdi (1) ve (2) numaralı denklemleri çözelim. (1) denklemini H cinsinden yazalım: H=S+9 Bu ifadeyi (2) numaralı denkleme yerleştirelim: S−2(S+9)=4 S−2S−18=4 −S−18=4 −S=22 S=−22 Bu durumda S negatif bir değer çıkıyor, bu da mantıksız. Hatalı bir işlem yapmış olabilirim. Denklemleri tekrar kontrol edelim. Denklemleri tekrar yazalım: H−S=9 S−2H=4 (1) denklemini H cinsinden yazalım: H=S+9 Bu ifadeyi (2) numaralı denkleme yerleştirelim: S−2(S+9)=4 S−2S−18=4 −S−18=4 −S=22 S=−22 Burada bir hata var. Denklemleri tekrar kontrol edelim. H−S=9 S−2H=4 (1) denklemini H cinsinden yazalım: H=S+9 Bu ifadeyi (2) numaralı denkleme yerleştirelim: S−2(S+9)=4 S−2S−18=4 −S−18=4 −S=22 S=−22 Burada bir hata var. Denklemleri tekrar kontrol edelim. H−S=9 S−2H=4 (1) denklemini H cinsinden yazalım: H=S+9 Bu ifadeyi (2) numaralı denkleme yerleştirelim: S−2(S+9)=4 S−2S−18=4 −S−18=4 −S=22 S=−22 Burada bir hata var. Denklemleri tekrar kontrol edelim. H−S=9 S−2H=4 (1) denklemini H cinsinden yazalım: H=S+9 Bu ifadeyi (2) numaralı denkleme yerleştirelim: S−2(S+9)=4 S−2S−18=4 −S−18=4 −S=22 S=−22 Burada bir hata var. Denklemleri tekrar kontrol edelim. https://duckduckgo.com/?q=DuckDuckGo+AI+Chat&ia=chat&duckai=1 Yapay zeka hata yapıyor hep.
-
yazı tura atarak 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9 rakamlarında birini rastgele seçmek istiyorum. Ama bu rakamları öyle ikili gruplara ayırmalıyım ki her rakamdan aynı sayıda bulunmalı. Bunu yapmak mümkün mü? Mümkün ise nasıl yapabilirim?
-
İkisi aynı şey değil. Doğa 14 milyar seneden beri somut bir şekilde çalışıyor/evriliyor. Bilim, doğanın işleyişini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Hâlâ bilmediğimiz, anlamadığımız noktalar var. Zamanla bunlar da aydınlığa kavuşacak. İnsanların icat ettiği ve taptığı tanrı(lar) ise onların hayallerini süslemekten başka bir şey değil.
-
Kalem çekmecede paslanmalıdır. (Köroğlu destanından esinlenerek... ) Yapay zeka arkadaşına tebriklerimi iletiver. .. Tebriklerimi ilettiğinde ona, "Tembelliğin yetti be! İki tane 6 rakamlı tamsayıyı çarpmasını öğren artık!" diye de bir çıkışıver. Üç sene önce dikkatimi çekmişti, ChatCPT 6 rakamlı iki sayıyı çarpamıyor, verdiği sonuçlar hep yanlış çıkıyor. Bu 3 sene içinde bir kaç sefer denedim, bir kaç hafta önce doğru yapmıştı. Biraz önce yine denedim... Iııııhhh, yine unutmuş. Örnek soru: 5631989*7863242 = ? ChatCPT'nin cevabı: 563,989 × 783,242 = 441,707,423,638. Doğrusu cevap ise: 563,989 × 783,242 = 441 739 872 338 olmalıydı. (Excel, Windows hesap makinası ve https://www.wolframalpha.com/ ile teyit edildi.) Sevgiler
-
Doğrusunu din kitaplarında tanrı, bilim kitaplarında doğa biliyor. Fizik ile ilgili bilgiler veren bu bağlantıda siyah cisim ışıması konusunda "Nature knew better." yazılmış. https://hyperphysics.phy-astr.gsu.edu/hbase/mod6.html#c1
-
Yapay zeka çıktı mertlik bozuldu. Mümkün olduğunca yapay zekaya bakmamaya çalışıyorum. Ben yapamadım o yaptı. Her soruyu yapamıyor ama bunu yaptı. :) GPT-4o mini: Bu problem, her lambanın durumunu (yanık veya sönük) belirlemek için her lambanın kaç kez şalterine basıldığını incelemeyi gerektirir. Her lamba, kendisine tam bölünebilen denekler tarafından kontrol edilir. Yani, bir lamba n numarasına sahipse, o lambanın şalterine, n'in bölenleri olan denekler basar. Bir lamba, yalnızca kendisine tam bölünebilen denekler tarafından kontrol edildiği için, bir lambanın durumu, o lambanın bölenlerinin sayısına bağlıdır. Eğer bir lamba, çift sayıda böleni varsa, sonunda sönük kalır; tek sayıda böleni varsa, yanar durumda kalır. Bir sayının bölenleri genellikle çift sayıda olur, ancak tam kare sayılar (örneğin 1, 4, 9, 16, 25, 36, 49, 64, 81, 100, 121, 144, 169, 196, 225, 256, 289, 324, 361, 400, 441, 484) tek sayıda bölenlere sahiptir. Bu nedenle, 1'den 500'e kadar olan lambalardan yalnızca tam kare olanlar yanar durumda kalacaktır. 1'den 500'e kadar olan tam kare sayılar şunlardır: - 1 (1^2) - 4 (2^2) - 9 (3^2) - 16 (4^2) - 25 (5^2) - 36 (6^2) - 49 (7^2) - 64 (8^2) - 81 (9^2) - 100 (10^2) - 121 (11^2) - 144 (12^2) - 169 (13^2) - 196 (14^2) - 225 (15^2) - 256 (16^2) - 289 (17^2) - 324 (18^2) - 361 (19^2) - 400 (20^2) - 441 (21^2) - 484 (22^2) Sonuç olarak, 1'den 500'e kadar olan lambalardan 22 tanesi yanar durumda kalacaktır. Bu lambalar yukarıda listelenmiştir.
-
Evet doğru anlamışsın. Ben yanlış anlamıştım ilk başta. Farklı yapay zekalara sormuştuk onlarda hata yapmıştı. :)
-
1- Yanlış anlaşılmayı önlemek amacı ile iletinde düzenlemeler yaptım. Doğru mu anlamışım? 2- Bu soruda hem Hakan'ın hem de Süleyman'ın bugünkü yaşlarını hesaplamak basit. Ayrı ayrı yaşlar yerine "Bugünkü yaşları toplamının" sorulmasını biraz garipsedim. 🤗 Sevgiler
-
Program yazmaya gerek yok. İp ucu: a) Bir sayının kaç tane böleni var? ve asıl önemli olan b) Bölen sayısı ne zaman çifttir ve ne zaman tektir? sorusunu yanıtlarsan, pat diye çözümün üstüne basmış olursun. 😉 Sevgiler