Jump to content

Evren aslında bir beyin mi?


hegel

Recommended Posts

@Deadanddark

Nesnelerin birbiri etrafında dönmesini ya da bir nesnenin başka bir nesne üzerinde kalmasını sağlayan, 
ışığa yol veren, merceklenme etkisi yaratan, kütle çekim dalgalarını yayan şey.

Nesneler hangi maddeden oluşur? ışığa nasıl yol verir? Olmayan bir şey nasıl yol alır? Lütfen bunları bana blimsel olarak açıkla?

 

Hubble ile görebildiğimizin ötesine webb ile geçemedik. Gelecek yıllarda çok daha güçlü bir teleskop gönderecekler. 
Fakat şimdiye kadar görülebilen en uzak nesne 13,3 milyar ışık yılı uzakta.

Hubble teleskobu nedir? 13,3 Milyar ışık yılı uzakta ne var? Allah mı?

İlk olarak, "13,3 Milyar ışık yılı uzaklıktaki allah parçacığı":

Büyük Patlama (Big Bang = allah parçacığı" = "Gottesteilchen"), "karanlık madde" ve "karanlık enerji" gibi kavramların ortak noktası nedir?

("Gottesteilchen", türkçe "allah parçacığı" terimini ben icat etmedim. Bu terim çakma bilimciler ve onların takipçileri olan bilim meraklıları tarafından kullanılıyor!)

Onlar sadece kavramlardır, gerçeklik üzerinde hiçbir etkileri yoktur, ne şekilleri ne de lokalizasyonları vardır, hiçbir yerde bulunamaz veya gözlemlenemezler. Onlar sadece "allah parçacığı" arayışındaki "büyük patlama" bilimcilerin ve takipçilerinin dünyasında var olan fikirler ve matematiksel halüsinasyonlardır!

Evrenin 13,3 milyar yıl önce yaratılmış olduğu Vatikan Kilisesi'nin bir icadıdır:

Evrenin yoktan var olduğu şeklindeki orijinal büyük patlama hipotezi, belçikalı Georges Lemaitre, fizik ve matematik eğitimli bir Katolik kilisesi rahip öğrencisi tarafından ortaya atılmıştır. Lemaitre'in genç yaştan itibaren bu fikirden etkilendiği söyleniyor, bilim ve katolik yaratılış doktrini ile bir teori oluşturmak için.

"Allah parçacığı" arayan bu bilim insanları aptal değiller, doğru düşünüyorlar, ancak geçersiz fikirlere sahipler. Kurgu (konseptler) ile gerçeklik (objeler) arasında ayrım yapamıyorlar!

Şimdi "Hubble teleskobu":

Doktora öğrencisi Robert Bassano, Hubble Uzay Teleskobu'ndan gelen veri ve görüntüleri yeniden inceleyerek 2016 yılında Hubble'ın var olmadığı sonucuna vardı. Bilim gazetecilerinin de bunu neden keşfetmedikleri sorusu hala ortada duruyor.

1. Bu ağır teleskobun 1990 yılında beş astronot ve yük uzmanlarıyla birlikte 27,000 pounddan fazla bir yük ile fırlatıldığı iddiası, en önemli iki kamu veritabanında bir uzay faaliyeti olarak listelenmemiştir. (bkz. https://fai.org/commission/icare ve http://www.unoosa.org )
(Robert Bassano ile 04.07.2016 tarihinde yapılan crrow777 radyo röportajını
https://youtu.be/PN9ii20vfuo adresinden dinleyebilirsiniz)

2. Hubble ve SOFIA teleskoplarından aynı gün çekilmiş aynı galaksi görüntüleri var. Bu ne kadar olası?

3. Havadan uzay teleskobu SOFIA (bir Amerikan-Alman ortak projesi) neredeyse aynı teknik özelliklere sahiptir ve bu da onun gerçek Hubble teleskobu olduğu şüphesine yol açmaktadır. (bkz. SOFIA 747 SP - Uçan gözlemevi SOFIA / Die fliegende Sternwarte SOFIA, 16 Şubat 2017 tarihli DLR, https://youtu.be/km2c79_Pqwg)

4. Hubble Uzay Teleskobu 25 yıldır Dünya'nın fotoğrafını çekmedi mi? Bu ilginç olmaz mıydı? (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden https://youtu.be/ZSo5LTHP6Ks "Hubble Teleskobu Bir Sahtekarlıktır" haberini dinleyin)

5. Hubble teleskobu komşu yıldız sistemimiz Alpha Centauri'nin hiçbir görüntüsünü çekmedi mi? Robert Bassano, bilgisayar tarafından üretilen bu sahte görüntülerin (CGI) diğer gözlemler tarafından çok kolay bir şekilde ortaya çıkarılabileceğini söyledi. Bu nedenle teleskop sadece uzayın en uzak köşelerine (derin uzay) "bakıyor".

6. NASA'da 25 yıl boyunca Hubble operasyonları yöneticiliği yapan Mike Myslinski, Hubble'dan hiç canlı görüntü görmediğini söylüyor. Milyarlarca dolarlık teleskoba hiçbir yerleşik kamera takılmamalı mıydı?
(konuşmayı dinleyin https://m.youtube.com/watch?v=7-5mJV72cPM&feature=youtu.be "İnanılmaz! "Hubble" operasyon müdürü 25 yıldır teleskobu hiç canlı görmedi" KulturstudioTV'den Almanca çeviri)

7. Hubble'ın tam konumu internet üzerinden izlenmesine rağmen, Dünya'dan hiçbir mercek, bir okul otobüsü büyüklüğünde olan ve sadece 500 kilometre yükseklikte uçan bu cismi fotoğraflamayı henüz başaramadı.

8. Hubble, yolları kesiştiğinde, sadece 100 kilometre aşağıda yörüngede bulunan Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan (UUİ) da neredeyse çıplak gözle görülebilmelidir. Ve zaman zaman yolları kesişiyor.

9. Hubble'ın 27 yıl sonra, minimum sürtünme nedeniyle sürekli irtifa kaybettiğinden ve kendini düzeltecek yakıtı olmadığından, uzun zaman önce okyanusa çakılmış olması gerekirdi.

10. "MrThriveAnsSurvive" YouTube kanalında, 1980'lerin teknolojisinin sert güneş panellerinin 28 yıl sonra bile volanlar için yeterli gücü sağlayacağına dair şüphelerini dile getiriyor. Ancak, ağırlıksız uzayda hareket için eylemsizlik gereklidir. (bkz. video Hubble hareket edebilir - PLEASE!!!! 09/04/2018 tarihli bir başka NASA HOAX'ı, https://youtu.be/CkMQ7Ux-7Fk )

Ek: 11. Veri tabanlarında 1999 yılında Chandra teleskobunun fırlatılmasıyla ilgili herhangi bir kayıt da bulunmamaktadır. (Bkz. https://youtu.be/fzOF_wMKmTY )

Kaynak: Hubble Uzay Teleskobu sahte miydi?

https://de.m.wikipedia.org/wiki/Hubble-Weltraumteleskop

https://de.wikipedia.org/wiki/SOFIA

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Dosya:SOFIA_with_open_telescope_doors.jpg

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Chandra_X_ışını_Gözlemevi

- çeviri sonu -

James Webb teleskobunun yalanları da yakında ortaya çıkar!

Astronomların güneş sistemimizin dışında teleskopla gözlemleyip gördükleri şeyler plazma (örn. bir gök cisminin embriyosu), gaz (bir gök cisminin oluşumu), katı (gök cisimleri) ve "patlamalardır" (plasma, gaz ve katı). Nokta!

Farklı bir şey gören herkes matematiksel bir halüsinasyon görüyor. Bunu görenler genelde astrofizikçilerdir!

Evrende sadece gözlemlenen gerçekler vardır, yorumlanan gerçekler yoktur!!!

 

Bahsettiğim konu galaksilerin belli yönlere hareket etmesidir. Sonsuz evrende harekete ne sebep oldu. 

Evrende (sonsuzlukta) yön yoktur, mümkün değil. Yön dediğin şey senin bakış açındır!

 

Galaksinin kendi ekseni etrafında dönüşünü sonsuz evren ortamında anlayabilirim ama bir yöne doğru hızla 
yol almalarını anlayamam. Bir kuvvet onları harekete zorluyor. Buda genişleme ve kütle çekimle açıklanabilir. 
Sonsuzluk eşittir durgunluk olmalı. Okyanusları çalkalayan kuvvetler var mesela.

Kuvvetin ne olduğunu yukarıda yazmıştım, okumadın mı? ya da okuyup düşünmedin mi?

Kütle çekimi nedir? (Bu saçmalığı kim anlatıyor?) Ya da daha basit bir soruyla: Yerçekimi nedir? Yerçekim nasıl çalışır?

 

Paralel evrenlerde olabilir.

Sen paralel beyinler mi kullanıyorsun? Bu paralel beyinlerin hangi saçmalıkları anlattıklarını hiç araştırdın mı?

 

Sonsuz bir evren demek yaşı yok demek. Tanrı gibi yani.

Tanrı'nın Türkçe'deki gerçek anlamı gökdür! Gök = eter, evren, uzay, universum, kozmos vb.

Eğer çakma Tanrıyı (allahı) kastediyorsan, arada bir fark var: Tanrı vardır (= Gök = proton/ekektron), allah yoktur, hayali bir üründür!

Canlı ve cansız bütün maddeler tanrının kendisidir. Tanrı proton ve elektrondur.

Yani biz tanrıyız!

Tanrı (proton ve elektron) 4 düzenlenme hali alabilir: plazma, gaz, sıvı, katı

Gökcü (Tengrici) olan Türklerin ataları da bunu biliyordu, sadece farklı şekilde tanımlıyorlardı: ateş (plazma), hava (gaz), su (sıvı), toprak (katı)!

Link to comment
Share on other sites

14 saat önce, Kahin yazdı:

Nesneler hangi maddeden oluşur? ışığa nasıl yol verir? Olmayan bir şey nasıl yol alır? Lütfen bunları bana blimsel olarak açıkla?

Tek bir oksijen atomu da maddedir.

Evren sadece proton ve elektrondan değil atom altı parçacıklardan da oluşur diyorum neyini anlamiyorsun bunun! 

Evrenin ilk halinin kuark gluon karışımı olduğu deneylerle anlaşıldı CERN'de.

Evren içindeki herşeyle evren olur. Bunun içine galaksileri birbirinden uzaklaştıran enerjiyide dahil etmen gerekiyor. O enerji yoktan var olmadı. Evrenin içindeydi ama bir şeydi, neydi bilmiyoruz? Bu yüzden kara enerji diyorlar.

Üstelik sen şimdiye kadar neyi bilimsel açıkladın da aynısını bekliyorsun.

Ben bilim adamı değilim seni de ikna edebilmek için ne cerne ne de herhangi bir bilim laboratuvarina sokamam. Sen ise farklı birşey yapmıyor oradan buradan, başkalarından, komploculardan duyduklarını her nasıl ikna olduysan burada bize anlatıyorsun.

Hubble ile ilgili bir sürü yalan yanlış bilgiyi buraya taşıdın. Orada söylenenlerin aksininin olabileceğini hiç arastirdin mı? 

Yerden mercekle bakınca görülmeli diyorsunda sen hiç çok pahalı ekipmanlarla çekilmiş uzay ustasyonu fotoğraflarına baktın mı. Futbol sahası büyüklüğünde kendisi ve görüntüler hiç o kadar net değil. Sen ondan daha uzaktaki çok daha küçük bir cismin fotoğrafını bekliyorsun. Üstelik atmosferin ne kadar fotoğraf kirletici olduğunu düşünmeden. Çeksene uzay istasyonunuda görelim. Bakalım ne kadar beceriklisin. Öyle oturduğun yerden sallamak kolay. Hayatın komplo. Hayatın yok, aslında sen yoksun.

Diğer yazdıklarına cevap vermeye değmez, belliki anlamayacaksin. Sen iskembe-i kübradan devam et böyle.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Tek bir oksijen atomu da maddedir.

Tek bir oksijen atomu görünüyor mu?

Fizik ders kitaplarında, madde kavramı genellikle daha kesin bir tanım olmaksızın varsayılır.

Benim sınıflandırmam aşağıdaki gibidir:

Madde parçacıkları = Proton/Elektron (maddenin temel yapı taşları).

Madde = Atomların (bir molekül oluşturan) bir kombinasyonu ve maddeden gelen her şey fiziksel bedenler oluşturulabilir - plazma, gaz, sıvı ve katı.

Örneğin atomik kuvvet mikroskobu altında bir pentasen molekülü açıkça görülebilir:

Tek bir molekülün görüntüsü (Resim 2.)

Evrenin ilk halinin kuark gluon karışımı olduğu deneylerle anlaşıldı CERN'de.

Bu inançdır ve inancın bilimde yeri yoktur!

CERN'deki çakma bilimciler oradaki deneyle neyi kanıtlamaya çalışıyorlar?

Söyleyeyim: "allah parçacıklarını"!

Çakma bilimcilerin deney hakkında söylediklerini buradan bir oku:

"LHC'nin (Parçacık hızlandırıcı) amacı, bilim insanlarının Higgs bozonu ya da 'allah parçacığının' özelliklerini ölçmek de dahil olmak üzere parçacık fiziğinin farklı alanlarındaki tahminleri doğrulamalarını sağlamaktır."

Ve işte tam burada Noel Baba'nın peri masalı var: "higgs-bozonları" = "allah parçacıkları"!

"Parçacıklar, ilgili parçacık hızlandırıcı deneyi sırasında neredeyse anında bozunmalarına rağmen, varlıklarını ortaya çıkaran bir iz bıraktılar."

Burada saçmalık en uç noktaya taşınmıştır: Parçacıklar görünür ve kaybolur (anında bozunur!).

Peki burada enerjinin korunumu yasası, ihlal edilmiyor mu?

 

Evren içindeki herşeyle evren olur. 

Bu doğru!

 

Bunun içine galaksileri birbirinden uzaklaştıran enerjiyide dahil etmen gerekiyor. 

Galaksilerin birbirlerinden uzaklaştığını kim ne zaman fark etti?

 

O enerji yoktan var olmadı. Evrenin içindeydi ama bir şeydi, neydi bilmiyoruz? 

Noel Baba'ydı!

Üstelik sen şimdiye kadar neyi bilimsel açıkladın da aynısını bekliyorsun.

Ben bilim adamı değilim seni de ikna edebilmek için ne cerne ne de herhangi bir bilim laboratuvarina sokamam. 
Sen ise farklı birşey yapmıyor oradan buradan, başkalarından, komploculardan duyduklarını her nasıl ikna olduysan 
burada bize anlatıyorsun.

Evren hakkındaki tüm açıklamalarım bilimsel açıklamalardır!

Sadece onları kontrol etmen ve bana neyin yanlış olduğunu açıklaman gerekiyor!

 

Hubble ile ilgili bir sürü yalan yanlış bilgiyi buraya taşıdın. Orada söylenenlerin aksininin olabileceğini hiç arastirdin mı? 

NASA'da 25 yıldır Hubble operasyonları yöneticisi olan Mike Myslinski, Hubble'ın canlı bir görüntüsünü hiç görmediğini söylüyor, peki sen ya da başka biri Hubble'ı gördü mü?

Ve kesin konuşmak gerekirse, bir şeyin varlığını iddia eden kişiler kanıt sunmakla yükümlüdür. Bu şekilde, başka türlü değil!

Yerden mercekle bakınca görülmeli diyorsunda sen hiç çok pahalı ekipmanlarla çekilmiş uzay ustasyonu fotoğraflarına baktın mı.
Futbol sahası büyüklüğünde kendisi ve görüntüler hiç o kadar net değil. Sen ondan daha uzaktaki çok daha küçük bir cismin 
fotoğrafını bekliyorsun. Üstelik atmosferin ne kadar fotoğraf kirletici olduğunu düşünmeden. Çeksene uzay istasyonunuda görelim. 
Bakalım ne kadar beceriklisin. 

Uzay istasyonu dünyadan fotoğraflandı

 

Öyle oturduğun yerden sallamak kolay. Hayatın komplo. Hayatın yok, aslında sen yoksun.

Gerçeklere ve nesnel argümanlara karşı söyleyecek bir şeyi olmayanlar, bunları ortaya koyanları eleştirirler. Bu dünyanın en eski numarasıdır!

Yemezler!

 

Doktor Watson, bana katılıyor musunuz? Elbette, Sherlock!

 

@somebody

Beş lira ver söyliyim , sanki anlatsam anlıycan.

Kendini bu kadar ucuza satma!

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark Bulaşma bence üstat. Adam bilim camiasının fikir birliği içinde onayladığı şeyi "çakma bilimciler" diyerek reddediyor. Belli ki bu konuları onlardan daha iyi biliyor. Sezgilere aykırı parçacık fiziği üzerine uzmanlığı olduğunu sanmıyorum ama internette araştırma yapmış anlaşılan. Kendinden bu kadar emin olduğuna göre Higgs field ve Boson'un tespitinde kullanılan gelişmiş teknolojiye (LHC, ATLAS, CMS detector vs) de hakim, tespit ve tanımlama yöntemlerine aşina ve istatistiki analizleri (veri analizi, önem derecelendirmesi, çapraz doğrulama) de yalayıp yutmuş olmalı. Bağımsız değerlendirme raporlarını bilmiyor olması da mümkün değil. Her bilimsel hipotezde olduğu gibi bunun için de yazılan bir düzine kadar raporu da incelemiştir. İnternette bu konuyla ilgili dezenformasyonu da görüp, analiz edip, dikkate almayıp kendi çalışmalarını yaparak elde ettiği bulguları, teorik olsa da, kendi makalesinde açıklayarak bilim camiasına sunmuştur hatta. Yoksa niye bu kadar kendinden emin konuşsun? Gerçi ben emin olamadım şimdi... Bunlar doğru olsa burada bizimle tartışmak yerine bilim dünyasını yerinden oynatacak makalesini yayımlıyor olurdu. Şimdi ya bu arkadaş büyük bir yanılgı içinde, ki bu durum oldukça üzücü olurdu, harcanmış zamana yazık hiçbir şeye değilse; ya da bilim camiası aslında büyük bir komplo içinde bizden bir şeyler saklamaya veya bizi bir sebeple uyutmaya çalışıyor. Bir de takmış allah parçacığı falan... Lederman kitabında "goddamn particle" kelimesini kullanmak istemiş olsa da yayınevinin "god particle yapalım, daha çok ilgi görür" teklifini kabul ettiğine pişman olmuştur. Neyse, olan olmuş bir kere. Vur Hitchens usturasını geç. Kompleksli ergenlerle vakit kaybetmeyelim. 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

evrene uzaktan bakinca beynin nöral ağina benziyor.yakindan bakinca bi b. Ka benzemiyor.yani, bir mars ile venusun arasında ne gibi bir bilgi aktarimi var?iki galaksi arasında da bi bilgi aktarimi yok.ama beyinde nörotransmiter adı verilen sinirsel iletimi sağlayan kimyasallar var.evrende böyle bişe yok.evrenin nörotransmitterleri fotonlar desek bile bu iletim bilmem kaç işik yılı sürüyor.bu da evrenin kafasi, beyni yavaş çalişiyor demektir.kaldiki gördüğümüz evrenin yüzde 5i bile değil.hoş bilince ne olacak ak bi ayağim çukurda kalmiş şurada 10-15 yil sonra yokum.günde 50 kere çişe mi gidilir aw.bu yaslilik çok bktan.hayat çok boş gencolar.anlamsiz,amaçsız, manasiz... 

Link to comment
Share on other sites

@Mantılı

Ne hakkında yazdığını bilmiyorsun, ama yazıyorsun!

 

Bu çakma bilimciler 60 yıldır hayaletlerin (büyük patlama, Higgs bozonu, karanlık madde, karanlık enerji) peşindeler.

Şimdiye kadarki sonuç nedir?

Sonuç: sıfır nokta sıfır!!!

Kısaca, parçacık hızlandırıcı hakkında iki alıntı:

"Parçacık fiziğinin devasa pahalı laboratuarları, en iyi ihtimalle firavunların piramitleri inşa etmesiyle kıyaslanabilecek egoist, otokratik bir işe yaramazlığın anıtlarıdır."

SPIEGEL 1984'te böyle yazmıştı!

Aşağıdaki alıntı daha da iyi:

"Kuark-gluon plazması fizikçiler için yeni ve heyecan verici bir oyuncak olacaktır."

Bilim dergisi "Science" 2000 yılında aynı deney vesilesiyle böyle yazmıştı!

 

Link to comment
Share on other sites

1984'te ve 2000'de yazıldığını söylediğin o makaleleri o gün okumuşsun gibi "yazmıştı" deme bari, "yazmış" falan de.

Bilgiler biraz eski kalmış. 2012'den sonra çıkan makaleleri oku biraz da.

22 dakika önce, Kahin yazdı:

Ne hakkında yazdığını bilmiyorsun, ama yazıyorsun!

Bunu sana aynen iade ediyorum. 

Bir insanın kendine kahin diye isim seçmesi için ne tür kompleksleri olması gerekiyor, bir ara da bunu anlatsana bize. Hiçbir zaman hatalı olduğunu kabul etmeye yanaşmayan insanlarda tanrı kompleksi var derler ama psikolog olmadığım için tanı koymaktan imtina edeceğim. Boş vakitlerinde bir boy aynası bulup karşısında secde falan ediyor musun?

24 dakika önce, Kahin yazdı:

Şimdiye kadarki sonuç nedir?

Sonuç: sıfır nokta sıfır!!!

Kendi pozisyonunu özetlemişsin burada. Boş konuşuyorsun. 

Link to comment
Share on other sites

@Mantılı

Bunu gözden kaçırmışım:

Adam bilim camiasının fikir birliği içinde onayladığı şeyi "çakma bilimciler" diyerek reddediyor.

Fikir birliği doğanın değil, dilin bir parçasıdır ve bu nedenle de zihinsel bir üründür. Dindar insanlar da allahın var olduğu konusunda fikir birliği içindedirler!

Bir fikir birliğinin doğa, kimya ve biyoloji kanunları üzerinde hiçbir etkisi yoktur!

 

Bilgiler biraz eski kalmış. 2012'den sonra çıkan makaleleri oku biraz da. 

Periyodik tabloda hayaletler (büyük patlama, Higgs bozonu, karanlık madde, karanlık enerji) listelenmiyor! Az evvel baktım!

 

Bir insanın kendine kahin diye isim seçmesi için ne tür kompleksleri olması gerekiyor, bir ara da bunu anlatsana bize.

Özel hayatımın konuyla hiçbir ilgisi yoktur ve kesinlikle seni hiç ilgilendirmez!

 

Gerisi, Laga Luga!

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

14 saat önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

Tek bir oksijen atomu da maddedir.

Tek bir oksijen atomu görünüyor mu?

Fizik ders kitaplarında, madde kavramı genellikle daha kesin bir tanım olmaksızın varsayılır.

Benim sınıflandırmam aşağıdaki gibidir:

Madde parçacıkları = Proton/Elektron (maddenin temel yapı taşları).

Madde = Atomların (bir molekül oluşturan) bir kombinasyonu ve maddeden gelen her şey fiziksel bedenler oluşturulabilir - plazma, gaz, sıvı ve katı.

Örneğin atomik kuvvet mikroskobu altında bir pentasen molekülü açıkça görülebilir:

Tek bir molekülün görüntüsü (Resim 2.)

Evrenin ilk halinin kuark gluon karışımı olduğu deneylerle anlaşıldı CERN'de.

Bu inançdır ve inancın bilimde yeri yoktur!

CERN'deki çakma bilimciler oradaki deneyle neyi kanıtlamaya çalışıyorlar?

Söyleyeyim: "allah parçacıklarını"!

Çakma bilimcilerin deney hakkında söylediklerini buradan bir oku:

"LHC'nin (Parçacık hızlandırıcı) amacı, bilim insanlarının Higgs bozonu ya da 'allah parçacığının' özelliklerini ölçmek de dahil olmak üzere parçacık fiziğinin farklı alanlarındaki tahminleri doğrulamalarını sağlamaktır."

Ve işte tam burada Noel Baba'nın peri masalı var: "higgs-bozonları" = "allah parçacıkları"!

"Parçacıklar, ilgili parçacık hızlandırıcı deneyi sırasında neredeyse anında bozunmalarına rağmen, varlıklarını ortaya çıkaran bir iz bıraktılar."

Burada saçmalık en uç noktaya taşınmıştır: Parçacıklar görünür ve kaybolur (anında bozunur!).

Peki burada enerjinin korunumu yasası, ihlal edilmiyor mu?

 

Evren içindeki herşeyle evren olur. 

Bu doğru!

 

Bunun içine galaksileri birbirinden uzaklaştıran enerjiyide dahil etmen gerekiyor. 

Galaksilerin birbirlerinden uzaklaştığını kim ne zaman fark etti?

 

O enerji yoktan var olmadı. Evrenin içindeydi ama bir şeydi, neydi bilmiyoruz? 

Noel Baba'ydı!

Üstelik sen şimdiye kadar neyi bilimsel açıkladın da aynısını bekliyorsun.

Ben bilim adamı değilim seni de ikna edebilmek için ne cerne ne de herhangi bir bilim laboratuvarina sokamam. 
Sen ise farklı birşey yapmıyor oradan buradan, başkalarından, komploculardan duyduklarını her nasıl ikna olduysan 
burada bize anlatıyorsun.

Evren hakkındaki tüm açıklamalarım bilimsel açıklamalardır!

Sadece onları kontrol etmen ve bana neyin yanlış olduğunu açıklaman gerekiyor!

 

Hubble ile ilgili bir sürü yalan yanlış bilgiyi buraya taşıdın. Orada söylenenlerin aksininin olabileceğini hiç arastirdin mı? 

NASA'da 25 yıldır Hubble operasyonları yöneticisi olan Mike Myslinski, Hubble'ın canlı bir görüntüsünü hiç görmediğini söylüyor, peki sen ya da başka biri Hubble'ı gördü mü?

Ve kesin konuşmak gerekirse, bir şeyin varlığını iddia eden kişiler kanıt sunmakla yükümlüdür. Bu şekilde, başka türlü değil!

Yerden mercekle bakınca görülmeli diyorsunda sen hiç çok pahalı ekipmanlarla çekilmiş uzay ustasyonu fotoğraflarına baktın mı.
Futbol sahası büyüklüğünde kendisi ve görüntüler hiç o kadar net değil. Sen ondan daha uzaktaki çok daha küçük bir cismin 
fotoğrafını bekliyorsun. Üstelik atmosferin ne kadar fotoğraf kirletici olduğunu düşünmeden. Çeksene uzay istasyonunuda görelim. 
Bakalım ne kadar beceriklisin. 

Uzay istasyonu dünyadan fotoğraflandı

 

Öyle oturduğun yerden sallamak kolay. Hayatın komplo. Hayatın yok, aslında sen yoksun.

Gerçeklere ve nesnel argümanlara karşı söyleyecek bir şeyi olmayanlar, bunları ortaya koyanları eleştirirler. Bu dünyanın en eski numarasıdır!

Yemezler!

 

Doktor Watson, bana katılıyor musunuz? Elbette, Sherlock!

 

@somebody

Beş lira ver söyliyim , sanki anlatsam anlıycan.

Kendini bu kadar ucuza satma!

Molekül dediğin zaten atomlar. O fotoğrafta atomlar var zaten. 

https://www.foxnews.com/science/amazing-first-ever-photograph-inside-a-hydrogen-atom

Sana hubble fotoğrafı versem tatmin olmazsın değil mi? Uzay istasyonunu göndermişler buna inanıyorsun ama hubble olunca konu inanmam. Belki o paylaştığın uzay istasyonu fotoğrafı gerçek değil. İşine gelmiyor değil mi?

https://phys.org/news/2015-04-hubble-space-telescope-sky.html

Bana bu alttaki fotoğrafta olanı sebepleriyle açıkla.

image.thumb.png.2e102cca6f5936aa7e448b2a0d08c6a2.png

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Sana hubble fotoğrafı versem tatmin olmazsın değil mi?

("Hubble" in) Bilgisayar tarafından üretilen sahte görüntüleri mi, SOFIA'nın fotoğrafı mı?

 

Uzay istasyonunu göndermişler buna inanıyorsun ama hubble olunca konu inanmam.

Benim için inanç kelimesi bilimde yoktur! Hala anlamadın mı?

 

Bana bu alttaki fotoğrafta olanı sebepleriyle açıkla.

Noel Baba ve ren geyiği Rudolf'u görebiliyorum. Hediyeleri paketlediğini de görebiliyorum.

Yine Noel yaklaştı mı?

Link to comment
Share on other sites

21 dakika önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

Sana hubble fotoğrafı versem tatmin olmazsın değil mi?

("Hubble" in) Bilgisayar tarafından üretilen sahte görüntüleri mi, SOFIA'nın fotoğrafı mı?

 

Uzay istasyonunu göndermişler buna inanıyorsun ama hubble olunca konu inanmam.

Benim için inanç kelimesi bilimde yoktur! Hala anlamadın mı?

 

Bana bu alttaki fotoğrafta olanı sebepleriyle açıkla.

Noel Baba ve ren geyiği Rudolf'u görebiliyorum. Hediyeleri paketlediğini de görebiliyorum.

Yine Noel yaklaştı mı?

Verdiğim linkte hubble teleskobunun dünyadan çekilmiş fotoğrafı var. Bakmadin değil ki?

Boş tenekesin, zaman kaybisin. Boş tenekeye çiçek dikerler. Bari o işe yara. 

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Hubble'ın dünyadan çekilmiş bir fotoğrafını göremedim! Tam olarak nerede?
 

Şimdi hidrojen atomu:

Görünürlüğün mümkün olmadığını zaten biliyordum. Fotoğrafı çekilen şey monitörün ekranı. Alttaki bağlantıda yer alan resme bak!

"Son zamanlarda yapılan lazer iyonizasyon deneyleri, bir atom veya molekülün dinlenme durumundaki ilk dalga fonksiyonunu kodlayan aşırı UV aralığında ışık üretmeyi mümkün kılmıştır.

Bu tutarlı fikri deneysel gerçekliğe dönüştürmek hiç de kolay olmadı. Hidrojen atomları kimyasal olarak kararlı olmadığından, öncelikle uygun bir öncü molekülün (hidrojen disülfür) lazerle ayrıştırılmasıyla üretilmeleri gerekiyordu.

Daha sonra hidrojen atomlarının ilgili elektronik durumlara uyarılması gerekiyordu ki bu da hassas bir şekilde ayarlanmış iki lazer kaynağı daha gerektiriyordu. Elektronlar uyarıldıktan sonra, atomun fiziksel boyutlarını milimetre ölçeğine kadar büyütmek için son derece hassas bir elektrostatik mercek kullanılması gerekiyordu; bu mercekler daha sonra iki boyutlu bir görüntü dönüştürücü üzerinde çıplak gözle gözlemlenebilecek ve bir kamera sistemi ile kaydedilebilecekti."


Kaynak: https://mbi-berlin.de/de/forschung/highlights/details/wasserstoffatome-unter-der-lupe

Link to comment
Share on other sites

On 03.07.2024 at 22:27, Kahin yazdı:

Örneğin atomik kuvvet mikroskobu altında bir pentasen molekülü açıkça görülebilir:

Tek bir molekülün görüntüsü (Resim 2.)

Görünen şey bizzat molekülün kendisi değil. Kör bir insanın kabartma noktalar üzerinde parmağını gezdirerek yazıyı okumasına benzer bir durum.

Ölçüm sonuçları: Molekül tarandığında üç boyutlu kuvvet diyagramı oluşturuldu. IBM araştırmacısı Nikolaj Moll, ölçülen kuvvetlerin uçtaki CO molekülü ile pentazen arasındaki Pauli itmesinden kaynaklandığını söylüyor. Bu itme kuvveti, iki özdeş elektronun birbirine çok yaklaşmasını önleyen kuantum mekaniksel bir etkiden kaynaklanmaktadır.

Neyse, uzay dokusu konusuna dönersek Casimir etkisini duymuş olmalısın. Yalıtkan iki levha içi atomlardan elektronlardan arınmış bir vakum ortamında zamanla bir birlerine doğru itiliyor ve yapisiyorlar. Ortamda hiç madde yok levhalar dışında. Bunu nasıl açıklıyorsun?

 

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

Pentasen ile ilgili alıntıyı nereden kopyaladın? Alıntı bir tanım hatası içeriyor:

"... kuantum mekaniksel bir etkiden kaynaklanmaktadır."

Kuantum mekaniği saçmalıktan başka bir şey değildir!

 

Neyse, uzay dokusu konusuna dönersek Casimir etkisini duymuş olmalısın. 

Casimir etkisi oldukça basit bir şekilde elektromanyetik bir etkileşim olarak açıklanabilir ve icat edilen sanal parçacıklarla hiçbir ilgisi yoktur. "Sanal parçacıklar" teriminin zaten ima ettiği gibi, bu "parçacıklar" gerçek değil, sadece matematiksel halüsinasyonlardır.

Elektromanyetik etkileşim her yerde mevcuttur (bir Attometre boşluk bile yoktur) ve kalkanlanamaz.

Uzay-zaman eğriliği ve gravitasyon eğrilerinin bir sonucu olarak uzay-zaman kendisiyle çelişir. Casimir etkisinin bir sonucu olarak nicelleştirilen gravitasyon sadece spekülasyon değil, aynı zamanda gülünçtür!

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

Pentasen ile ilgili alıntıyı nereden kopyaladın? Alıntı bir tanım hatası içeriyor:

"... kuantum mekaniksel bir etkiden kaynaklanmaktadır."

Kuantum mekaniği saçmalıktan başka bir şey değildir!

 

Neyse, uzay dokusu konusuna dönersek Casimir etkisini duymuş olmalısın. 

Casimir etkisi oldukça basit bir şekilde elektromanyetik bir etkileşim olarak açıklanabilir ve icat edilen sanal parçacıklarla hiçbir ilgisi yoktur. "Sanal parçacıklar" teriminin zaten ima ettiği gibi, bu "parçacıklar" gerçek değil, sadece matematiksel halüsinasyonlardır.

Elektromanyetik etkileşim her yerde mevcuttur (bir Attometre boşluk bile yoktur) ve kalkanlanamaz.

Uzay-zaman eğriliği ve gravitasyon eğrilerinin bir sonucu olarak uzay-zaman kendisiyle çelişir. Casimir etkisinin bir sonucu olarak nicelleştirilen gravitasyon sadece spekülasyon değil, aynı zamanda gülünçtür!

Verdiğin molekül fotoğrafı ile ilgili sayfadaki açıklama aynen böyleydi, kendin kontrol edebilirsin.

Casimir etkisine gelince,

Deney vakum ortamında gerçekleşiyor.

Anlaşılması gereken şey vakum ortamında tüm elektronlar ve protonlar çıkarılmış olsa da bir boşluk oluşmadığıdir. Orada elektron ve proton dışında hep birşeyler var anlamına da gelir.

Link to comment
Share on other sites

@Deadanddark

 Casimir etkisine gelince,

Deney vakum ortamında gerçekleşiyor.

Anlaşılması gereken şey vakum ortamında tüm elektronlar ve protonlar çıkarılmış olsa da bir boşluk oluşmadığıdir. 
Orada elektron ve proton dışında hep birşeyler var anlamına da gelir. 

Uzun zamandır böyle gülmemiştim. Sana gülmüyorum, kafana soktukları saçmalıklara gülüyorum!

 

Hubble'e henüz cevap vermediğine göre, şimdi ana yörüngedeki bir teleskobun neden çalışamayacağını acıklıyacağım.

Yörüngedeki bir teleskop yaklaşık 27.000 km/s hızla hareket ediyor olacaktır!

Akla gelen ilk soru, bir teleskop bu hızda fotoğraf çekebilir mi? Cevap evet olacaktır.
İkinci soru ise: Dünyadan evrene doğru bu kadar yüksek bir hızla çekilen fotoğrafların kalitesi ne kadar iyi olur?

Kötüden boktanlığa, üzerindeki hiçbir şeyi tanıyamazsın!

Bu da demektir ana yörüngedeki teleskop kaliteli resim yapamaz. NASA bunu biliyorsa, neden yörüngeye pahalı bir hurda parçası göndersin ki?
 

Peki bir teleskop (SOFIA) saatte 800 km hızla uçan bir uçakla yüksek kaliteli fotoğraflar çekebilir mi?

Sadece fotoğrafların çekildiği evrenin yönünde (referans noktası) "0 km/s" hıza ulaşırsa.
Bunun için, Dünya'nın dönüş hızını ve dönüş yönünü dikkate almak gerekir.

Dünyanın (Enlem 0) hızı yaklaşık 1.670 km/s ve rotasyonu doğu yönündedir. Boeing uçakları 800 km/s civarında bir seyir hızına ulaşabiliyor. Dünyanın ekvatordaki hızının yarısı kadar olan 0,5'lik bir kosinüse ihtiyac var. Bu da 60 derece ve üzeri enlemlerde mümkündür.

Eğer uçak bu enlemlerde batıya doğru uçarsa, en iyi fotoğrafları çekmek için "0 km/s" hıza ulaşabilir.

Ve NASA'nın SOFIA ile yaptığı da tam olarak budur!

 

Link to comment
Share on other sites

5 saat önce, Kahin yazdı:

Dünyadan evrene doğru bu kadar yüksek bir hızla çekilen fotoğrafların kalitesi ne kadar iyi olur?

Kötüden boktanlığa, üzerindeki hiçbir şeyi tanıyamazsın!

Bu da demektir ana yörüngedeki teleskop kaliteli resim yapamaz. NASA bunu biliyorsa, neden yörüngeye pahalı bir hurda parçası göndersin ki?

Hubble'ın nasıl fotoğraf çektiğini, ne gibi teknikler teknolojiler kullandığını bilmiyorsun anlaşılan. 

Bu kadar boş bir insanla tartışmak da anlamsız. Internetten okuduğu üç beş yazıyla her şeyi konunun uzmanlarından daha iyi bildiğini iddia edecek özgüven bizde yok, anca sende var. Kendin ürettiğin hiçbir şey yok, anca başkalarının üzerinde yıllarca çalıştığı işlere bok atarsın sen. Ciddiye alınacak bir insan değilsin. Daha önce uzmanlık alanın ne diye sorduğumda konuyla ne alakası var demiştin. Bir uzmanlık alanın varsa onun üzerinden konuş ve seni ciddiye alalım, yoksa boş yapma. 

 

Link to comment
Share on other sites

7 saat önce, Kahin yazdı:

@Deadanddark

 Casimir etkisine gelince,

Deney vakum ortamında gerçekleşiyor.

Anlaşılması gereken şey vakum ortamında tüm elektronlar ve protonlar çıkarılmış olsa da bir boşluk oluşmadığıdir. 
Orada elektron ve proton dışında hep birşeyler var anlamına da gelir. 

Uzun zamandır böyle gülmemiştim. Sana gülmüyorum, kafana soktukları saçmalıklara gülüyorum!

 

Hubble'e henüz cevap vermediğine göre, şimdi ana yörüngedeki bir teleskobun neden çalışamayacağını acıklıyacağım.

Yörüngedeki bir teleskop yaklaşık 27.000 km/s hızla hareket ediyor olacaktır!

Akla gelen ilk soru, bir teleskop bu hızda fotoğraf çekebilir mi? Cevap evet olacaktır.
İkinci soru ise: Dünyadan evrene doğru bu kadar yüksek bir hızla çekilen fotoğrafların kalitesi ne kadar iyi olur?

Kötüden boktanlığa, üzerindeki hiçbir şeyi tanıyamazsın!

Bu da demektir ana yörüngedeki teleskop kaliteli resim yapamaz. NASA bunu biliyorsa, neden yörüngeye pahalı bir hurda parçası göndersin ki?
 

Peki bir teleskop (SOFIA) saatte 800 km hızla uçan bir uçakla yüksek kaliteli fotoğraflar çekebilir mi?

Sadece fotoğrafların çekildiği evrenin yönünde (referans noktası) "0 km/s" hıza ulaşırsa.
Bunun için, Dünya'nın dönüş hızını ve dönüş yönünü dikkate almak gerekir.

Dünyanın (Enlem 0) hızı yaklaşık 1.670 km/s ve rotasyonu doğu yönündedir. Boeing uçakları 800 km/s civarında bir seyir hızına ulaşabiliyor. Dünyanın ekvatordaki hızının yarısı kadar olan 0,5'lik bir kosinüse ihtiyac var. Bu da 60 derece ve üzeri enlemlerde mümkündür.

Eğer uçak bu enlemlerde batıya doğru uçarsa, en iyi fotoğrafları çekmek için "0 km/s" hıza ulaşabilir.

Ve NASA'nın SOFIA ile yaptığı da tam olarak budur!

 

Sen aynaya bakta kendine gül.

Google earth nedir hiç duydun mu sen?

Hubble dan daha hızlı dönen gözlem uyduları o fotoğrafları nasıl çekiyorlar.

Gir nasanin hubble sayfasına öğren nasıl çalıştığını. Ben zamanında merak edip öğrendim.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...