Kuaförden Vergi Alınsın

[somebody]

Mehmet Şimşek'in akla ziyan vergi uygulamalarını görünce aklıma kaförler geldi.

Hepsi götürü vergi sisteminde çalışıyor. Üstelik bir de ürün satışı yapıyorlar. Ödedikleri vergi yıllık beş onbin civarında.

İki makas atıp ver 100 TL diyor. En ucuzu böyle. Bir de cilt bakımı saç bakımı yap dedin mi 1000 TL lik oluyorsun. Masrafı 150 TL , gerisi kar.

Vergisi yok.

Yıllardır devletin görmediği yada görmek istemediği bir sektör nedense.

Biraz pahalı bir kuaföre gitsen resmen soymaya kalkıyor seni.

Kendi aralarında diyorlar ki müşteriyi koltukta sikeceksin.

Hele bayan kuaförleri evlere şenlik sadece bir saç boyası 1000 TL . Bunun masrafı 200 TL etmiyor.

Motokuryeden bahşiş vergisi alacağına git kuaförü sorgulasana.

 

[somebody]

Siz hiç fakir kuaför gördünüz mü , hepsinde havalar tavandadır.

Neden?

Çünkü vergi ödemiyor.

Mehmet Şimşek emeklinin maaşından , motokuryenin bahşişinden kesinti yapacağına kuaförleri götürü vergi sisteminden çıkartıp gelir vergisi sistemine bağlasın. Kuaförler de pos cihazı kullanıp fiş kessinler.

Ayrıca işyerinde sattıkları bütün ürünlerden de vergi ödesinler.

 

[somebody]

Kuaförler, çaycılar ve sanatkarlar da KDV ödesin. Mehmet Şimşek duy bunu.

Müzik enstrümanı yapan bir işletme , kayıt altında sanat evi olarak gözüküyor sıfır vergi ödüyor. Ama bir tane ud 8 bin dolara satılıyor bir keman 5 bin dolara satılıyor. Üstelik önünde kuyruk. Daha da beter olan ne biliyor musun #mehmetşimşek onlara bu akılı veren maliye müsteşarı.

Kuaförlerin çoğu işyerinde kozmetik ürün satıyor. 70 TL ye aldığı kremi 500 TL ye müşterisine satıyor. Vergisi yok.

Çaycılar götürü vergiye tabi. En kötü çaycı 100 bardak satıyor günde 1000 lira yapar vergisi yok.

 

[Röpteşambırlı Uzaylı]

eskiden kuaföre haftada bir giderdim.

sonra ayda 3e düştü

Sonra2

şimdi 1, 5 ayda bi gidiyorum. :  D

[Mantılı]

Şahsen şu covid çıktığından beri tıraşımı kendim hallediyorum. Ayda bir sıfıra vuruyorum. Böylece berberin gereksiz muhabbetlerini de dinlemek zorunda kalmıyorum. 

Vergi konusunda... Geçenlerde kitaplara da %10 vergi geleceğini duydum. Ülkemizde zaten kağıt avro ile alınıyor, zaten kitap fiyatları sürekli zamlanıyor, zaten insanlar fazla kitap alamıyor ve zaten pek de okumuyor. Kitaplara konan vergiyle hem üretici hem de tüketici mağdur olacak. 

Bunun yanında zenginlerin vergi borçları kaşla göz arasında siliniyor. Olan yine bu milletin orta ve düşük gelirli vatandaşlarına oluyor. Ülkenin itibarı Arap ülkelerinden alınan borçlarla döndürülmeye çalışılan ekonomi sayesinde zaten iki paralık oldu ama yetmez. Yine halkın sırtına yüklenecek ihalelerin ardı arkası kesilmiyor. 

Ne demişler... Herkes hak ettiği gibi yönetilir. Kurunun yanında yaş da yanar. Düzen değişir, düzülen değişmez. Lafla peynir gemisi yürümez. Halkımıza da "la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyul azim" deyip üstüne bir bardak soğuk su içmek düşer.

Ekonomide, siyasette, adalette, eğitimde ve sağlıkta yaşanan değişimin röntgenini çektiğiniz zaman kötü huylu tümörlerin metastaz olup halka da nüfuz ettiğini görürsünüz. Yolsuzluk, yobazlık, yalancılık ve nihayetinde yozlaşma denen bu kanser artık tedavi edilemez. Çözüm getirmeyecek ilaçlar, mucize tedaviler ve tesellilerle hastaya umut aşılamak bence bu durumda daha büyük bir gaddarlık olur. Anka kuşu da değiliz ki küllerimizden doğalım tekrar. Bir gün cumhuriyetin cenaze namazında buluşuruz nasıl olsa. Merhumu nasıl bilirdiniz sorusuna iki grup iyi bilirdik diyecek. Yıllar boyunca çayına civa katarak yavaş yavaş öldüren failleri ile bunu seyretmekle yetinen halk. Sonra kol kola girip pilavını ve bulurlarsa helvasını yemeye gidecekler. Bir şeyler yapmaya uğraşan birkaç kişi ise konuşamayacak kadar kederli olacak. 

[somebody]

Yo bu halk cenaze namazına gelmez. Helva yemeye gelir. Beleşe avantaya alışmışlar zaten.