gun Konu tarihi: 29 Ocak Report Paylaş Konu tarihi: 29 Ocak rabıta (ra:bıta), Arapça rābiṭa isim Bağlayan şey, bağ: "Bu dünya öyle bir dünya ki zengin ile fakir arasında kardeşlik rabıtaları bile kalmıyor." - Reşat Nuri Güntekin isim İki şeyi birbirine bağlayan ip. isim İlgi, ilişki: "Bu rabıtamı sizden gizlemek pek fazla azap veriyor." - Peyami Safa isim Birbirini tutma, tutarlık. isim Düzen, sıra. isim Birbirine geçmeli tahtadan bir döşeme türü. isim Tarikatlarda müridin şeyhi aracılığıyla kalbini Allah'a bağlaması. Tdk sözlükte anlamları böyle . Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 29 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 29 Ocak Alıntı https://tr.wikipedia.org/wiki/Râbıta_(tasavvuf) Râbıta, bir tasavvuf terimi. Tasavvufta belirli tarikatlarda bulunan bir uygulamaya verilen isimdir. Etimolojik açıdan râbıta sözcüğü rabt kökünden türemiştir ve “birleştirmek” ve “bağlamak” anlamlarına gelmektedir. Tasavvufta ise müridin, konsantre olup şeyhini aklında canlandırarak şeyhinden yardım istemesi, şeyhinin yardımı ile Allah'tan feyz alması anlamına gelir. Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 29 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 29 Ocak râbıta, en az onbeş dakîka sürer. Dahâ az olursa, te’sîri de az olur. Râbıtasız zikr etmek, insanı ilerletmez. Zikr etmeden râbıta yapmak, ilerletir buyurmuşlardır. Râbıta, her işde yardımcıdır. Zikr etmeğe yardımı ise, pekçokdur. Allahü teâlânın evi olan kalbi, nefsin pisliklerinden ve şeytânın aldatmasından temizler. Zikrin yerleşmesi için kalbi hâzırlar. Râbıta, üç kısmdır: 1 — Velînin yüzünü, karşısında bulunuyormuş gibi, hâtırlamakdır. Böyle râbıta, zikre başlarken yapılırdı. 2 — Yüzünü kendi kalbinde bulundurmakdır. Böyle râbıta, zikr ederken, kendiliğinden hâsıl olunca, kalbde durduğunu düşünerek, zikr etmek olurdu. 3 — Kendisini, Velînin şeklinde, kıyâfetinde görmek, ya’nî böyle râbıta yapmakdır. Kur’ân-ı kerîm okurken ve dinlerken, ders, va’z dinlerken, nemâz kılarken, her ibâdeti yaparken, kendini o kıyâfetde düşünür. Bunları yapan, kendi değil, odur der. Böyle yapılan ibâdetlerden çok lezzet duyulurdu. Râbıta yapmakla çabuk ilerlerdi. Allahü teâlânın rızâsına kavuşurdu. Üçüncü kısma (Tam râbıta) denirdi. saadeti edebiyye sayfa 921-922 Kaynak: http://www.huseyinhilmiisik.com/kitaplar/00ilmihal.pdf Hinduizmden alıntı yapacaktım. Tanrıçaları ölünce sayfayı kaldırmışlar. Onlarda aynı rabıta yöntemini aşağıdaki resimde görülen tanrıçaları için kullanıyorlardı. Bu kadının güzel yüzünü gözlerini kapatıp canlandıracakmışsın. Sonra dileğini isteyecekmişsin. https://en.wikipedia.org/wiki/Nirmala_Srivastava Link to comment Share on other sites More sharing options...
gun Mesaj tarihi: 29 Ocak Yazar Report Paylaş Mesaj tarihi: 29 Ocak https://www.ateistforum.org/index.php?/topic/29315-rabıta-yapan-var-mı/&do=findComment&comment=502492 Sayfalarını değiştirmişler. O zamanlar alıntıladığım bu uygulamayıda kaldırmışlar. Yeni sayfaları bu imiş. http://www.sahajayoga.com.tr Link to comment Share on other sites More sharing options...
alpinçayırı Mesaj tarihi: 5 Haziran Report Paylaş Mesaj tarihi: 5 Haziran Rabıta'nın iki anlamı vardır: 1) Arapça bağ. 2) Arapça'da Dünya İslam Birliği anlamına gelen rabitat'-ül-alem'ül-islami'nin(رابطة العالم الاسلامي), Türkçe'deki karşılığıdır. Link to comment Share on other sites More sharing options...
Recommended Posts
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now