allah adaleti ve karekteri üzerine

[Índio do Buraco]

Diyelim ki kendi halinde dini içinde yaşayan  karekter sahibi bir ressam var

bir de  koyu müslüman ama omurgasız velakin mümin birisi var

bir gün ressam sattığı resimler karşılığında aldığı ücret ile zor durumda ki insanlara yardım etmeye giderken 

müslüman zat parayı fark eder ve çalar

bu davranışının sebebi aslında bilinçaltında ihtiyaçtan çok biraz da ressamın gerçekten düzgün bir insan olmasını hazmedememesidir

Yalnız bu sırada ressamın resimlerini yaptığı kolunu sakat bırakır özellikle

müslüman zat ve ailesi kısa sürede parayı bitirmiştir ailelerine bir cariye ve birkaç çocuk daha eklenmiştir

ressam sanatını icra edemediği için ruhsal bunalıma girer üstüne bir de sakatlık geçim sıkıntısı ve bir de bu olayın çok sevdiği peygamberinin sözünü yerine getirip yetimlere yardım etmeye giderken başına gelmesi onu düşüncelere daldırır

Ressam bir gün bizim müslümanı iftar da oruç açıp teravih kılarken görür 

adalete başvurur fakat davanın lokalliği zaman aşımı vs der ressamı bir de tersler gönderirler

hacı sakallı namazında niyazında dindar ve kindar nur yüzlü müslümana ise yaşanılan sıkıntıdan dolayı özür diler ve hürmet ederler

ressam kendi adaletini sağlamaya karar verir fakat günlük ihtiyaçlarını bile insan üstü bir çaba ile görebilmektedir bu yeni hali ile son çare beddua ve hakkını haram edip çirkefleşmez ama allahın adaletini ve doğrunun yanında olmasını bekler sonuçta allah bizzat kendisi kendisini bu şekilde tanıtmıştır 

ancak ressam için işler daha da kötüye gider hem artık geçmişteki olay da unutulmuş müslüman zat hacca bile gitmiş sevap işlemekten imandan uçacak hale gelmiştir 

ressam artık toplum tarafından dışlanırken müslüman zat ise artık toplumun ileri gelenlerindendir

derken bu iki zat aynı gün ölür ve allahın huzuruna çıkarlar 

allah müslüman zatı imanı ve allaha olan itaati için cennete koyar huri şarap vs verir

hergün cemaalini gösterir

hırsızlık ve sakat bırakma olayını sormamıştır 

çünkü ressam zamanında herkese hakkını helal etmiştir 

sıra ressama gelir yalnız kendisini sakat bırakan ve çektiği acıların sebebi olan müslümanın cennete girdiğini görmüştür bir kere ve yaşadıkları onu ateist yapmıştır 

öyleki son nefesinde bizzat muhammed gelir iman etmesi için fakat o esnada sakat kalmasa yapabileceği sanat eserleri geçmektedir ressamın gözünün önünden

allah yüzüne bile bakmaz atın bu kafiri cehenneme der bütün heybeti ile

ressam sadece sen ikiyüzlüsün mükemmel bir ilah da değilsin der

bize de olmayan allahın karekterini sorgulamak düşer

[Hami]

Ooo maşallah diyelimki ile başlamışsın herkesin yerine (hatta Allah’ında ) sen konuşmuşsun.kendin yazmış kendin oynamış kendin bitirmişsin.Ama sen herşeyi yanlış anlamış çorba etmişsinsin.birincisi sakalla .hac ile namaz ile cennete girilmez. Din güzel ahlaktır.Dinin insanlara gelme sebebi ve amacı edep ve ahlaktır.eğer kişi bunlardan yoksun ise dinin amacı dışındadır.Maun suresi 4. Ayet yazıklar olsun o namaz kılanlara diye başlar.Ayrıca Allah adaletlidir. Kafir mümin diye ayırmaz. Öyle olsaydı bütün kafirler fakir, güçsüz ,cahil ve zayıf olurdu.böyle bakarsan son 250 yıldır müslümanlar daha güçsüz taraftadır.çünkü gaflete,cehalete düştüler.bu gün en çok acı çeken ülkeler hep müslümandır. demekki neymiş Allah müslümanlara torpil yapmıyormuş.ikincisi Allah’ın adaleti kimi zaman bu dünyada kimi zaman öbür dünyada tecelli eder.insan için en hayırlısı burada tecelli etmesi.çünkü öbür tarafa kalan hesap daha  çetin sorulur.Alahın adaletinde  kişi hakkını helal etmeme hakkına sahiptir. Eğer helal ederse mükâfatını alır. Ayrıca çok çelişkidesin hem Allah ile ilgili senaryo yazıp yargılıyorsun hemde olmayan Allah’ın karekterini sorguluyorsun.farkında değilsin ama var olduğunu biliyor ama kafandaki tanımladığın Allahı kabul etmek istemiyorsun. Belkide yanlış müslümalara bakıp Allahı,dini,kuranı  bu fikriyata göre sorguluyorsun. 

[Índio do Buraco]

Hikayem de kişiler ve olaylar değiştirilmiş ölümden sonraki kısım kurgu olsa da gerçek olaylardan ilham almıştır

ki anlatmaya çalıştığım şeyi bizzat ben gözlemledim gerçek hayatta böyle bir hikaye yaşanmış olamaz mı 

iki zatta bahsettiğim hal üzere öldüğü zaman ise benim bahsettiğim den farklı bir son düşünülebilir mi

en sonunda da kinaye yapmaya çalıştım 😀

2-3 ay önce bizzat beni karakola çağırıp müslüman kimliğinin bütün dış görünüşüne sahip yaşlı bir insanı tehdit ediyorum diye ifademi aldılar yüz kızartıcı suç işlemişim gibi muamele de bulundular 

bu hep bahsettiğim müslüman kimliğini kullanan münafığa ise hürmet ettiler 

şimdi ben bir kafirim benim dinden çıkmama bahsettiğim zat sebep oldu 

bu zat yüzünden sanatımı icra edemiyor bu sebeple para kazanamıyorum yani toplum dan da dışlanıyorum

fakat şimdi tam bir fabrika çıkışlı hacı amca 

ikimiz ölsek allah ikimiz arasında ne hüküm verir

benim yazdığımdan farklı olur mu

şimdi hikayem de yanlış eksik bir yer var mı hala

[Kovulmuş Üye]

On 03.12.2023 at 02:45, Frankenstein yazdı:

bu davranışının sebebi aslında bilinçaltında ihtiyaçtan çok biraz da ressamın gerçekten düzgün bir insan olmasını hazmedememesidir

Çünkü kendi inandığı tanrı en büyüktür , en güçlüdür , en iyisidir. Ondan daha iyisinin olması demek ona inanalarin büyük bir aptal olduğunun ispati demektir. Kolay mı oruç tut , namaz kıl , iyi gibi görün , arkadaş edinme, sağa sola düşmanlık yap falan filan bir sürü yasak var.

 

Hani Kemal Sunal'ın üçkağıtçı filminde adamın biri sahtekar hocaya diyor ki , yağmur yagdirmasi lazım elli binlira saydık. İşte aynen bunun gibi o kadar amigoluk yapıp karşısinda takla attıktan sonra ikinci sırada bir tanrı olmasi mümkün değil.