-
İçerik sayısı
10 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
Sitemizdeki itibarı
0 NeutralSon profil ziyaretçileri
Son ziyaretçiler bloğu devre dışı bırakıldı ve diğer kullanıcılara gösterilmiyor.
-
Merak etme ben dialogun ne olduğunu herkesten iyi biliyorum. Empati nedir bunu da biliyorum. İnsan ilişkilerim biraz fazla güçlü olduğu için şu başlıktaki yazıyı yazıyorum. Ben insanların hangi yemeği sevdiğine karışmam. Hangi spor dalına ilgi duyduğuna karışmam. Ama cinsellik, tanrı gibi gayet şahsi bölüm içeren konularda belli bi eminlik seviyesine ulaşmışım ki, tutup senin hayatına keskin bir yorum getirme cürretini gösteriyorum. Bu eminliğin ne olduğunu merak ettiğini bana gösterebilen herkese bunun nerden geldiğini tüm gücümle anlatmaya çalışırım. Bunu görmessem ama, anlatmam. Yalnız bi hayat sürerim. İsteyen herkes gelip burda yazdıklarımı aşağılayabilir. Aşağılıyor da zaten. Bunların aşağılık bir yazı değil, HAYATİ bir yazı olduğunu kim görüp anlarsa, işte ben o ana kadar beklerim. Son kez söylüyorum yazdıklarım HAYATİ şeylerdir. Ya dalga geçersiniz, ya da merak edip hayatınızı kurtarırsınız. Tercih sizlerin.
-
Bu başlığa geliyorsan ve benimle tartışmak istiyorsan, kendi kişisel yaşamını getireceksin. Diğer tüm başlıklara kişisel hayatından uzak fikirler yazabilirsin. Bu başlığın derdi zaten çok özel çok hassas bişeyi anlatmak. Bunların çok zor anlaşılcak şeyler olduğunu söylüyorum. Bu yüzden benim ilk söylediğim şey "insan arıyorum ", ve bir an önce özel msg ile irtibata geçip daha kanlı canlı bir sohbet yapmak istiyorum. Bu forum başlığında bişeyleri tartışmak benim ilk amacım değil, çünkü yazdıklarımdan eminim Çok forumda yazdım çizdim, forumlarda tartıştığım şeyler ne bana ne de diğer insanlara bişey kattı. Ama forum dışında birebir konuştuğum insanlar bana daha çok şey kattı. Çünkü anlattığım şeylerin ne kadar özel olduğunu ancak o şekilde anlatabildim. Ve asıl konuya geliyim. Önceki mesajımda da sölemiştim. Senin düşünce tarzın ve söylediklerin benim için hiç bişey ifade etmiyor. Bu sadece senin kafanın içindeki şeyler. Hayatı bu kadardan ibaret görüyosun. Benim ise saklayacak bişeyim yok. Benim farklı bir yüzüm yok, benim normal hayat ve internet adı altında 2 yüzüm yok. Benim dış dünyaya sergilediğim soğuk, mesafeli, objektif olmaya çalışan (ne demekse artık) bi yüzüm ve hayatımdaki özel insanlara sergiledğim başka sıcak bir yüzüm yok. İşte bu yüzden ben kişisel hayatımı ve ondan çıkan fikirleri buraya açıyorum, siz de eğer tartışacaksanız açın diyorum. Çünkü yaşamın sırrı burda gizli. Tek bir surat olabilmekte gizli. Subjektif yorumuna güvenmekte gizli. Biri yazdıklarını değil senin şahsını da eleştiriyorsa şayet ve bunu küfretmeden daha güzel bir dille yapıyorsa, işte bu insandan kaçma. Bu insan sana hayatındaki en doğru şeyi sana söylüyor olabilir. Subjektif ve objektif adı altında bişeye takmışsınız kafayı, bunu bi meziyet olarak görüyosunuz. Oysaki bu sizlerin sorunuydu. Kendi iç dünyanızdan kaçmak ve başkalarının iç dünyasından kaçmak adına, kendinize bir maske inşa ettiniz. Kendi subjektif gözlemlerinizden değil, kitaplardan edindiğiniz bilgileri geldiniz karaladınız burda. Çünkü ancak bunla üstünlük sağladınız. Senin yazıya girişin o kadar soğuk ki aslında. Bunları diğer okuyan kişiler(varsa şayet) için yazdım. Biraz daha iyi anlaşılmak için. Senin ise sıcak bakıcağını sanmıyorum. Manyak diyip kapatıcaksın evrensel insan. Veya saygısız diyeceksin. Çünkü ben her mesajımın sonuna saygılar-sevgiler yazmıyorum.
-
evrensel insan baştan söylediklerine karşı çıkıyorum. Ben tartışmanın içine kişisel yaşamlarımızı karıştıralım diyorum. Kişisellik-sataşma-hakaret anlayışını terk etmen lazım. Ben "bu benim" demiyorum, herkes böyle olmalı diyorum veya herkes niye böle olamadı onu anlatmaya çalışıyorum. Bişeyler tartışmaya olan merakın güzel ancak diğer herşeye bakışımız farklı. Aslında tüm fikirlerini edindiğin kitaplardan alıyorsun, başka insanların gözünden hayatı anlatıyor ve yaşıyosun. Oysaki ben sadece kendi yaşadıklarım üzerinden tüm hayatı yorumluyorum. Benim kaynağım orasıdır. Sadece kendi adıma değil tüm insanlar için bişeyler söylüyosam şayet , kendimi bu derece emin hissettirecek bişey yaşamışımdır.
-
Meditasyon gibi basit birşey değil. Açmış olduğum bir başlık var eğer oraya bakarsan tüm yaşam ve konu başlıkları hakkındaki gözlemlerimi görebilirsin.
-
Sahtelerine değil gerçek sevgiye saygıya önem veriyorum. İnsanın doğuştan boş ya da yıkıcı olduğunu değil, tüm hayatı yiyip bitirdiğini söylüyorum. Kitap gibi ordan burdan edinilen bilgileri konuşmaya değil, samimiyete önem veriyorum. İnsan olmak için bişeylerimizi geliştirelim değil, tüm bildiklerimizi unutalım diyorum.
-
evrensel insan yazından hiç bişey anlamıyorum. Ama muhtemelen tamamen zıt bakıyoruz. İnsanlığa-bilince-gelişmeye-saygıya-sevgiye haddinden fazla önem veren bir üye daha. Bunu tüm yazılarını gözlemleyip de söylüyorum sırf burdaki değil.
-
Başlıktaki yazının keşke daha samimi bir dili olsaydı.
-
İnsan doğduğunda dünyaya her konuda TAM olarak gelir. Sizlerin şu an kafaya taktığınız şahsi problemleriniz, tanrı olsun, ilişkiler olsun, okudunuz kitaplar olsun, kafaya taktığınız ne varsa ve geleceğe atfedilmiş olan hayallerin içinde ne varsa, işte insan bunların hepsini çözmüş olarak gelir. Geleceğe atfedilmiş daha huzurlu yaşama, o baştan sahip olarak gelir. O bir bütündür. Onun dile ihtiyacı yoktur. Onun bilgiye ihtiyacı yoktur. Çünkü kendisidir. Çok yoğun duygular yaşar. Şu an içinizde ketlediğiniz ve dışa vuramadığınız öfkeyi, o anında dışarı vurur. Sizin ancak şansa bulduğunuz bir insana duyduğunuz aşkı, o o sırada yaşar. Yaptıklarınızın yapamadıklarınızın sizden çalınmış olanların ve gelecekteki "sizin" bir toplamını düşünün. İşte bir bebek odur.
-
Mantığa yüklenen anlam aslında insanların bir zaafı olabilir. Şöyleki ; bazı düşünceler ya da duygular insana anlamsız gelir, ben o yoldan gitsem nereye ulaşıcam ki der ve en iyisi mantığımın yolundan devam ediyim der. İşte burdaki mantık matah bişey değildir. Sizin yazdığınız mantıklı zihin sağlıklı zihindir, mantıktan uzaklaşıldıkça memelilere yaklaşırız gözlemi bana göre yanlıştır. Önemli olan şey mantıksız gelenleri ve mantıklıları tek bir potada eritebilmektir. Bunun için de şu anki mantık algımızı bi kenara bırakıp, mantıksız işler yapmalıyız.
-
İşte kaydolduğum 15034. forum. İnsan arıyorum. Dediklerimi anlayacak insan arıyorum. Dediklerimi tam olarak anlamasa bile merak edecek insan arıyorum. Dediklerimi merak etmese bile karşı çıkışlar yapabilecek cesarette birilerini arıyorum. Tanrı net olarak yoktur. İnsanın kendisi aslında tanrıydı, fakat açığa çıkartamadığı benliği derinlerde kaldı, içindeki gücü başka bir figüre yükledi. Tanrıyken bir başkasını da tanrı gibi görmek durumundaydık, tanrı gibi gördüğümüz anne ardından baba, gücü elinde bulundurarak, bunu ufak ufak kırılmalarla bizden aldı. En son noktada bu güç kişilerle bağlantısız bir hale geldi ve toplumun içinde kafamızda tanrıyla başbaşa kaldık. Artık kimsenin inancını sorgulamıyoruz, kendimizinkini de sorgulattırmıyoruz. Süreç bitmiştir, artık ölüyüz. Cinsellik dünyadaki en önemli başka bi açıdan en önemsiz konudur. 2 insanın yakınlaşması, cinselliğin hakkını vererek yaşaması bu dünyadaki en zor iştir. Çünkü benlik kayıptır, benlik kaybolduğu için benliğin çok önemli bir temsilcisi olan bedenimize uzağızdır. Uzak olduğun bir bedenden zevk alamassın. Alıyormuşsun gibi yaparsın. İşin içine sadistik öğeleri sokarsın. İşin içine "güç" karıştırmak zorunda kalırsın. Kafa rahat değildir, iç sesler-iç sorular-iç çaresizlikler bir türlü susmaz, susması için söylediklerimi yapmak durumunda kalırsın. Sorunlu olduğun için, seçtiğin partner de sorunludur. İnsan hayat karşısında deliremediği için, yapa yalnız kalamadığı için, içindeki yoğun duygularla başa çıkamadığı için, cennetini kaybettiği için, dışardan sunulan hayatı yaşar. Kendi çocukluğunu yeniden var edebilmek için çocuk yapar. Sonra ilk paragrafta anlattığım sistem üzerinden çocuğunun tanrısı olur ve bu güçle yine onu yabancılaştırır. Sonra o çocuk da aynı yoldan geçer. Bunlar hiç bitmez. Bebekler ve çocuklar, özünde herşeye sahiptir. Bilmedikleri hiçbişey yoktur. Hayata atılmaları için hiç bi sebep yoktur. Yaşamın anlamına hepimizden daha yakındırlar. Ama bizler onları tam aksi şekilde zannettiğimiz için, hayatı anlatırız. Tek yapılması gereken hayata dair bildiğiniz herşeyi unutup çocuğun karşısına geçmektir. Ona sorular sormaktır. İşinizi okulunuzu arkadaşlarınızı neyiniz varsa herşeyi bırakın ve çocuklara kulak verin. Son olarak kadınlar üzerine bir kaç şey söyliyim. Nasıl tanrı üstünden dönen büyük bir yalan varsa, kadın üzerinden dönen büyük bir yalan da var. Kadın tanrılaştırılmıştır. Kadının yarattığı etki, aşırı görkemli bir seviyeye çıkmıştır. Görüntünün yarattığı etki, benliğin gerçek seslerini katletmiştir. Kadın bu yüzden sadece görüntüsüne önem vermiştir, bu yüzden görüntülere dayalı bir hayat yaşamaktayız. İstisna kadınlar her zaman olacaktır, ben genel "kadınlık" üzerine konuşuyorum. Kadınların özünde "çocuk yapmak" ya da "çocuk bakmak" ya da "duygusal olmak, duygusal hareket etmek" gibi bir dürtü falan yok. Hatta çoğu kadın aşırı derecede duygusuzdur. Bu duygusuz kadın öyle güzel maskelenmiştir ki, hayatımızı katleden şeyin annemiz olduğunu bilmeyiz. Çünkü bi annelik sorgulanmaz, çünkü annenin duygusallığı sorgulanmaz, onun haricinde herşey sorgulanır. Hayatınızı anneniz katletti, her kadının otomatik olarak ince-duygusal varlıklar olduğunu düşündünüz, ama yine gidip duygusuz bir kadına kapılacaksınız. Çünkü bu yanlışı içselleştirdiniz, onun katliamını artık seksilik olarak algılıyorsunuz. Kadınlar konusunda çok daha acı ve hayati şeyler var ancak şimdilik bu kadarını yazabildim. Burda değil daha karşılıklı bi şekilde konuşmak isteyen varsa özel msg atmaktan çekinmesin. Bu fikirleri daha tane tane anlatabilirim, daha arkasını doldurarak anlatabilirim, tüm yaşadıklarımı ve aradaki bağlantıları aktarabilirim. Çünkü bu fikirler direk olarak benim yaşadıklarımdan çıkan sonuçlardır. Şimdi söz sizde. Karşı çıkışlar yapıyorsanız, inancınızı, ailenizi, işinizi gücünüzü, eşinizi, cinselliğinizi kısaca herşeyi tartışmaya açıyorsunuz demektir. Ben direk olarak bunları da eleştirebilirim. Eleştiremeyeceksem zaten tartışmanın derinleşmesinin pek bir imkanı yok.