Hami

E sen anlat madem ben üfürüyorsam sen doğrusunu anlat senden dinleyelim.Ama evrenin yaratılışından başla sonra canlılar sonra insan. bugünkü bilime mi güveniyorsun yoksa 100 sene öncekine mi?

:)) çok komiksin sanki kuranın diğer kısımlarını anladında sır kısmını anlayacaksın..aile sırlarının söylenmediği için sinirlenen çocuk gibisin. -incili ,Tevrat’ı koruyacağım dememiş ki sen böyle yazıyorsun.onları insanların insiyatifine bırakmış. Ama kuaranda öyle birşey yok zaten bozulmadan duruyor. -Doğurmak neden kötü olsun o Allah’ın yarattıklarına ait birşey. Allah tektir o doğmamıştır ve doğrulmamıştır . Doğuranlar onun yarattıklarıdır. Bir çok hıristiyan insan ,üçlemede hz İsa’nın tanrının oğlu kavramı yüzünden dinden çıkıyor. Çünkü doğan ve doğuran bir tanrıyı kabul etmek istemiyor. Bunu birde Allah kadını aşağılıyora bağlaman yanlış anlama ama çok ucuz bir çamur atma olmuş.çünkü bu bir fikir değil laf çakma -Allah çok öfkeli demişsin o öfke değil nasihat..!.Yaşamda güzel olan herşeyin bedeli ağırdır.Bu sebeple herkes bunu kaldıramaz .Daha çok ,kolay olan sahte güzellikleri seçer insan.Dürüst ,namuslu, sözünün eri ,adil, merhametli, yardım sever olmak zordur bu dünyada.Böyle hazinelere sahip olabilenler türlü sıkıntılara katlanabilenlerdir.Çocuğunu bu değerler ile yetiştiren her ana baba ,Allahın verdiği nasihat gibi nasihat çocuğuna verir. Üzülecek, sıkılacak, kazıklanacak, kandırılacaksın.Böylece hayatı öğrenecek sıkılaşacak tecrübe sahibi olacaksın ve aslını bozmadan kendini korumayı öğreneceksin.Senden öncekiler yani bende ,deden de onun babası da hayatı böylece öğrendi. Kuranda adamına göre ayet inmez. O bir yaşam rehberidir. Onda birine yada biri için inen ayet ,aynı durumda kalan müslümanlara örnek teşkil eder.Tüm müslümanlar yaşadığı duruma,olaya şartlara göre oradan kendine feyz alır. not: yeni mezun avukatlar gibisin çok ucuz savunmalar yapıyorsun. Bence biraz daha uğraşmalısın

Sende olmadığını ispat et.haydi anlat evrenin ,gezegenlerin,canlıların, insanın yaratılışını . Haydi izah et. Yaşamı hayatı anlat.Bu soruyu sana daha önce de sormuştum verdiğin tek cevap “insan işini düzgün yapsın doğru yapsın yeter birde uyanık olmalı etrafındakilere kendini kazıklattırmamalı “demiştin. Bütüüün yukardaki sorulara karşı verdiğin tek cevap buydu. Ben sana denizleri ,okyanusları sordum sen bana bir kova sudan bahsetmiştin.Böyle tartışma olmaz. Madem benim tezime karşısın kendi tezini anlat.

Bütün yazdıklarımdan bunu mu çıkarttın.Bunun nesini anlamadınki bahsettiğin şeyler ahlak değil islam hukuku. Toplumsal örf ve adetler.Ahlak İslamiyetten öncede vardı Yahudilikten önce de.Ahlak insanın manevi değerlerinin değerine verilen isim .bahsettiğin şeyler ahlak değil ahlak dinle açıklanacak bir şey değil. Müslüman olupta ahlaksız olan çok. Ahlak dinin üstünde bir şey dedim anlamadınmı?Söylediklerin doğru dedim islam hukukundan bahsettin hepsi o….senin fikrin değil yani. yarım yamalak din bilgisiyle konuşunca böyle oluyor. Dinden çıktın çıkmadın diye ahkam keser olursun.

Hz Adem ve Hz Muhammed arasında kimi kaynaklara göre 125 bin kimine göre 200 bin civarı peygamber gönderildiği söyleniyor. Bizim bildiğimiz ve konuştuklarımız isimleri kuranda geçen en bildiklerimizdir. Mesela idris peygamber kimi kaynaklarda Osiris kimi kaynakta ise Toth. .Ama onun yaşadığı dönem Mu ve Atlantis zamanına denk geliyor. mısırlılar onu tanrı yapıyor.Oğuz kağanın da ve belki Buda da peygamber olduğu araştırma konusu.Orhun kitabelerinde ihlas suresi ve Nisa suresinden cümleler bulunuyor.biz henüz batının anlattığı tarihi açıkladığı kadar biliyoruz. Geçmiş medeniyetlerde Allahtan iz arıyorsan Arapça aramamalısın.zira her medeniyete kendi dilinden peygamber gönderilmiştir.Bu dediklerimi araştırırsan bulabilirsin

Anladım siz tartışmaya ,istişareye açık değilsiniz Ön yargılarınızın esiri olmuşsunuz.Amacınız tartışmak değil , bir fanatik gibi düşüncenizi kabul ettirmek için konuşuyorsunuz. Daha önce anlattıklarımı sanki anlatmamışım gibi tekrar tekrar soruyorsunuz.Siz ateist falan değilsiniz ateis olan sorgular ve tartışır. Siz sadece Allaha dinine ve müslümanlara düşmansınız hepsi o.Yani fanatik ,yani yobaz. Zira ne yaradılış ile ilgili ne yaşam, ne ölüm, bunlarla ilgili kendinize ait hiç bir fikriniz yok.Öyle değil doğrusu budur dediğiniz bir cümleniz yok.Sadece olana konuşuyor, karşı tez üretemiyorsunuz .Arap peygamber 1 tane geri kalanların onlarcası yahudi. Hiç yahudileri İsrail’i konuştuğunuzu duymadım. Ama sizin derdiniz Araplar olmuş. Biz Türkler akil anlamında hiç bir zaman Araplar ile yakın olmadık.Bizim islam öğretilerimiz orta Asya Horasan damarından gelir.Mevlana ,Hacıbektaşi Veli, hacı bayram veli, Yunus Emre, Taptuk Emre,Niyazi Mısri ve daha bir çokları. Bunlar bizim değerlerimizdir.Biz Türklerin islam öğretileri bu damardan gelir. Burada Arap yok. Osmanlı divanında Arap vezir hiç olmamış.Müslümanlığı kabul etmiş boşnak ,Rus, Azeri,Rum olmuş ama arap hiç olmamış.Saray görev kademelerinde bir çok ermeni ,yahudi olmuş ,ama çok çok az arap olmuş. Selçukluyu söylemiyorum bile. Yani Türkler tarih boyunca araplara uymadı.Fetihlerimiz ,gücümüz ,adaletimiz ve merhametimiz sebebiyle araplar Türklere uymuşlar,tabi olmuşlardır.Tek sorun kuranın Arapça olması ise ,inanmayan için hangi dilde olduğunun hiçbir önemi yok .Kuran Arapça olsada içindeki değerler evrenseldir.Müslüman olan amerikan ,Japon ,fransız,İngiliz hepsi kuran öğretilerine bakar Arap kültürüne değil.Biz inananların inancımızda , yaşayışımızda , arap öğretileri yokken siz niye bu kadar dert ediyorsunuz anlamadım. bütün bu tarihi bilgiler ışığında bilimsellikten uzak ,bu laf çakmalı ucuz konuşmanız pek sakil duruyor

Ya ben anlatamadım ya sen.söylediklerin yanlış değil ama ahlak ile alakalı değil.bunlar miras hukuku ve diğer toplumsal hukuk veya adaplar. Ama ahlak dinin de üstünde dir.Dinin de amacıdır.Muhyiddin Arabinin sözünü yazmıştım orada yazan ile senin yazdıkların farklı şeyler.Birde o zamanlar olan yaşayışı bu günle kıyaslamak yerine diğer coğrafyalardaki toplumlar ile kıyaslamak gerek. kadının Avrupa ve Asya’daki durumuyla kıyaslamak daha objektif olacaktır.

Hiç bir dediğin hiç bir dediğini tamamlamıyor tüm tuşlara basıp aklına geleni söylüyorsun.Söylediklerinin bir mantığı yok yaptığın tartışmak değil ucuz bir laf dalaşı .buna vaktim yok

Dediğin gibi görememişsin.Arabistan yerine Japonya veya Çin’e inseydi o zaman dünya Asya’dan mı ibaret derdin.Dünyanın neresine inmiş olsa ,biz yine bu konuyu konuşuyor olacaktık. Tüm insanlara anlayabilme potansiyeli ve kapasitesi verildi.Cehenneme veya cennete girecek kişiyi de kendi tercihleri belirleyecek. Kıvıracak bir şey yok inanmadığım şeyleri yazmıyorum .yeterince iyi anlatamamış olabilirim ama bilmediğime de bilmiyorum derim.

“İnsanın varoluş sebeb”i başlıklı bir yazı yazmıştım.onu okursan sana daha iyi cevap verebilirim

Bu gereklilik meselesi değil.Arap mevzusunu yukarda yazdım aynı şeyi tekrar yazmayayım.İnanç işi gönül işidir ,zorlama yok .Zaten insana inkar edebilme özgürlüğü de verilmiş.Dolayısıyla inanmayana ispatlanacak bir şey yok.

Sana boş bana hoş. Ne yapalım bu da benim yolum :)) Allah’ın sevgisi hepimizin yaratılış kodlarında var bize düşen bizdekini keşfetmek,bulmak ,bilmek. Ne demiş yunus kendini bilen rabbini bilir.İnanmayacaksın ama sende de var.

Sence nereye inseydi doğru olurdu? Sanırım kendi cevabını bulmuş olabilirsin.Şuara 198 :”Eğer biz kuranı Arapça bilmeyen(başka millet,başka dilde) birine indirseydik de bunu onlara o kişi okusaydı onlar yine iman etmezlerdi “ Allahı bulamayan ve inanmayanlardan bazıları neden Arapça neden Araplara indirilmiş kuran diye itiraz ediyor .Bu ayet bu itirazlarda bulunanlara Şuara 200:”işte böylece biz onu (kuranı)günahkarların kalbine soktuk” Buradaki kalp ,kalbi akıl ile edilen idrak anlamında .yani inanmayanlarında idrakinde kuranı anlayabilmek için imkan var. Kişinin isteyip,arayıp kendini keşfetmesi ve hakikat yolculuğuna başlayabilme imkanı herkese verilmiş… Ama bazı inanmayanlar kötü ve zalim olanlar kalpleri mühürlenmiş olanlar ancak azabı görünce iman ederler .

Eğer milyonlarca insanın inancına basitçe saçmalık diyebiliyorsan yazmaya gerek yok …. nasıl olsa aynı cevapları vereceksin . Sadece Siyahı ve beyazı bilenden renkleri konuşmak beklemek te galiba benim hatam

Benim hakkımda hiç birşey bilmiyorsun.sadece inanıyorum diye bunları söylemen ne akla,ne mantığa uygun değil.Siyah ve beyazsın. inananlar saf ve cahil, inanmayanlar ise akıllı. Tabi renkler iki tane olunca üretim kısıtlı oluyor. Bence en akılcı olan karşındakini tartarak konuşmaktır..Bakıyorumda kendinden çok eminsin pek tartmaya ihtiyacın yok

Yine aceleci davranıyorsun.Bende onu dedim ya ,bana göre yazdığın bahai gibi sahtekarlar tarihte çok olmuş.e sana göre de hepsi sahtekar .yani biraz daha araştırsak 2-3 peygamber daha buluruz.yani bulduğun gibilerden çok var

Senin düşüncene göre dediğin mantıklı görünebilir.Ama insan sevdiğini nasıl ispat edebilirki.ben okuduğum için bulmadım, bulduğum için sevmedim.sorguladım bilmek istedim aradım bulmak istedim bulduğumu sevdim hemde çok sevdim.Ne cennet için nede cehennem …onu gören göz göremez,ancak seven göz görür.Bilirim sana ne desem beyhude ,sevenin halinden ancak seven anlar.

Dünya tarihi kendini peygamber ilan eden nice sahtekarlar ile doludur.Ama peygamberlik ve alametleri ve onun anlaşılması senin düşündüğün gibi olmaz.inanmayan için nasıl olsa farketmez ,kendi peygamberliğini bile ilan edebilir.

Bence harika bir başlangıç.Bir çoğumuz bildiğimizi zannederek yaşıyoruz.Sonrada yaşadığımız kötü tecrübelere öfkemizi, acımızı da ekleyerek önyargılarımızla hayatımızı beter ediyoruz.Hatta başkalarının hayatlarını da.Hayatımızda en büyük hataları en çok bildiğimiz yerde yapıyoruz.En büyük ihanetleri en bildiğimiz insanlardan görürüz.Yunus Emre derki “ bildim dediklerim bilmedim çıktı”.İnsan bilmediğine inandığı zaman sorgulamaya başlar.Ama kibirdir onu engelleyen .Sen kibrini kırabilmilşin tebrik ederim.Şimdi sorgulama kendini bilme,bulma zamanı. Hayatın amacı yoktur insanın amacı vardır.Bu dünya senin amacını bulman için yaratılmış bir simülasyondur.Hayata illa bir misyon yüklemek istersen anlamını sorgulayabilirsin.hayatı anlamak ve anlamlı yaşamak güzel olandır.bilki hayat denilen similasyonun amacı zaten sensin senin için var.

Müslümanların yaptığı yanlışlar ,kuranın doğruluğuna ve temizliğine leke getiremez.Bir çok yerde inananlar dahil herkezin hata yaptığından ve yapacağından bahseder.madem kurandan bahsediyorsun doğru ve objektif olmalısın. Ayrıca Mekke’ye indirdik demiyor..Mekke ve çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz diyor.Tabiki indirdiği yerin dili olacak bunu nasıl düşünemezsin Arabistan’a inan kitap Fransızca olacak değil ya.gerçi ozaman da niye Fransız kaldık biz derdin

:))) senin beynin aşağı düşmüş hep oradan çalışıyor.yazdığın yazılara bak her sözün oraya bağlanıyor.Kendine bu kadar kötü davranma iyice ağzına vurmuş böyle olmaz. Yoksa senide küpe takıp kısırlaştırdılarmı? Ne diyeceğini biliyorum sapıklıkla itham ederek hakaret hakaret hakaret.

Sorgulayanların dünyasına hoş geldin. Sorgulamak kolaycılıktan kurtulmaktır.Sorgulamak hem inanan hemde inanmayanların yapması gerekendir.Zira bir çok Müslüman bu topraklarda doğduğu,ana babadan öyle gördüğü için müslümandır. “İnsanın varoluş sebebi “ diye bir yazı yazdım orada belki aradığın cevaplar için faydalı birşeyler bulabilirsin

İç güdü kelimesini yeterince anlatamamış olabilirim.bahsettiğim şey hayvani bir iç güdü değil.bahsettiğim şey sevenin sevdiğini bulma çabasıdır .Beyinden ile değil yürekten gelir.Yaratılış icabı insanda iki tür akıl vardı. Birincisi beyni ikincisi kalbidir.Bilim henüz ispatlayamadı diye kalpten akıl olur mu deme.Bununla ilgi çalışmalar var ,bence orta vadede ispat olacaktır.Beyin ve kalp terazi gibidir bize düşen ikisini eşit tartıda tutabilme çabasıdır.Doğruyu ve iyiyi kimi zaman mantık ile kimi zaman yürek ile buluruz. Güzel Türkçem de bir sürü özlü sözler vardır. Sevenin halinden seven analar bekara karı boşamak kolaydır(evli olmayan bilmez evlinin halini) Bir gün evlat sahibi olduğunda beni anlarsın. İnsan bunları bulmadı diye bilemez, bulamaz değildir.Bir gün sever, evlenir ve evlat sahibi olur o da bilir..Bulsa da hâlâ bilmeyenler elbette olur ama hakikat yolu her daim açıktır.Her insanın son anına kadar kapıya ulaşma imkanı vardır.Gören gördü diye onu deli ,cahil bilme onu hor görme, bir sor ona sen ne gördün diye insanın varoluşu ile ilgili bir yazı yazmıştım orada biraz daha geniş bahsetmiştim okursan memnun olurum

Buna kuran felsefesi olarak cevap vermek gerekirse en kıymetli olan ahlak ve samimiyet. Bu konuda zaten din suistimale çok açık.Ama müslümanların bunu suistimal ediyor ,çıkarlarına göre kullanıyor olması dinin saflığını ,temizliğini değiştirmez.islamda en tehlikelisi münafıktır(müslüman görünen) ve hep olacaktır.benim fikrimi sormuşsun söyliyeyim.İnancıma hakaret etmediği sürece beni ilgilendiren, insanın ahlakıdır ,samimiyeti ve dürüstlüğüdür. İnancını sorgulamak ,yargılamak benim haddim değildir. Güzel ahlaka sahip kafir olanın cennete gidebileceği ile ilgili birşey okumadım , duymadım.Benim düşünceme göre zaten kafir olanın ne Allah ile ne din ile ne de cennet& cehennem ile işi olmaz,çünkü bu saydıklarıma inanmaz.Ama şunuda unutmamak lazım etrafımızdaki insanlar sevdiğimiz ,sevildiğimiz için yanımızdalar,doğru ve dürüst oldukları için değil. İyi insan olan ama bizi yok sayanları bizde yok sayarız.Etrafta başka düzgün çocuklar olsa da ,Ailelerin kendi evlatları kötü olsada ,hayırszlık yapsa da yine kendi evlatlarını sever korur ve gözetirler.Bu ailelerin haksızlık yapacağı anlamına gelmiyor.kendi çocuklarına hak ettikleri bedeli ödetir ,cezalandırır.Ama elbet ceza biter hayat normal akışına döner.