Aang

Sana tamamen katılıyorum. Birçok kişi ChatGPT ile şöyle doya doya sohbet bile yapmamış ve onu soru-cevap makinesi zannediyor. Bence korkuyorlar. Ben de geliştiriciyim ama dahî olanlarından :)) Projelerimde DALL-E ve diğer platformları kullanmak için API'yı didik didik ediyorum. Gerçi şu aralar fizik projelerime de zaman ayırdığımdan onu makinelerimde zeka faktörü olarak kullanmayı hedefliyorum. Sen neler yapıyorsun?

Ben bir software developerım ve bu amaca yönelik 9-10 adet projem var ve halihazırda bu projelerle ilgileniyorum. Bir önceki soruma içten ve samimi bir cevap bekliyorum ve sonra sana birlikte çalışmayı teklif edebilirim. Açık sözlü ve amaca yönelik net fikirleri olan birine bedava bile çalışabilirim. Benim para problemim yok, yazılım ile ilgili projeler üretmeyi seviyorum ve bunu iyi öğrendim, uyguluyorum. Pek çok niş projem var.

Şu ana kadar ben seni erkek ya da normal heteroseksüel bir erkek olarak algıladım. Bunu cidden mi söylüyorsun yoksa seni erkekten saymayan toplum motivasyonlarına mı atıfta bulunuyorsun? Ben senin kadar dürüst olabilen LGBTQ vb. bir insan olabileceğini sanmıyorum, bence senin başka sorunların var ya da cidden çok sevgisiz kalmışsın. Benim amacım psikopatiye yönelik savaş verip bu savaşı kazanmak ve zeki, erdemli insanların ya da genel olarak insanın pozitif özelliklerinin değer gördüğü anlamlı bir hayat için mücadele vermek... Aynı amacı taşıyorsak senin pozitif olmaya uzak yegane özelliğin cinsel potansiyel ise bunu görmezden gelebilirim. Bu mücadele geçmişte dinler olarak tarihimize kazındı ancak bu bakış açısı ve tedavülde yaşananlar bu amaca hizmet etmiyor. Hayat amacının bu olduğu bir teşkilat, örgütlenme vb. motivasyonlara sahip bir mücadele arıyorsan daha açık sözlü, dürüst olmalısın? Sen bir erkek ile cinsel ilişki yaşadın mı?

Faraday kafesi, alüminyum kafesler vb. ya da yüksek güç harcayarak elektromanyetik dalga sönümleyici vb. yöntemler ilk aklıma gelenler ancak yer altı sığınağı çok daha mantıklı bir fikir olur kanaatindeyim. Bence iyi kötü bir ya da birkaç konteyner bul ve onları en az 10 metre derinliğe yüzeye çıkış yolu bırakarak yerleştirmeye çalış ve içlerine de yeteri kadar yiyecek depola ve an az bir tanesinde de topraksız tarım yapabilecek ve havadan su elde edebilecek yöntemler geliştir. Havadan su elde etmek kolaydır. Küçük 12V elastik bir panel ile 45-60 dk. da 1 litre su elde edebiliyorsun. Yine ateş vb. lazım olursa da elektroliz ile hidrojen elde eden bir gaz ocağı bulursan işlerin daha da kolaylaşır. Youtube'da pek çok örnek proje var. Güneş panellerinin ve rüzgar tribünlerinin böyle zamanlarda çalınma tehlikesine karşılık size bahsettiğim diğer atmosferik elektriğin hasadı, mekanik amplifikatörler vb. yöntemlerle enerji eldesi sağlayabilirsin. Detayları benden öğrenebilirsiniz. Ben hazırlıklara başladım. Burada bahsettiklerimin tümünü yapıyorum ve hatta antigravity propülsiyonlu araç da yapıyorum ve yapınca görürsünüz.

Her ne olacaksa bunu bildiklerine göre bu belirli döngüler şeklinde tekrar eden jeolojik, klimatolojik ya da enerjisel bir döngü olmalı Negatif tekilliğin ya da bir başka deyişle 0 Kelvin'e kadar soğutulmuş bir cismin soğutulmaya devam ettikçe negatif tekillik denilen özel bir duruma geçmesi ve bu esnada sıcaklığı düşürmek istedikçe sıcaklığın negatif tekillikte(!) sıcaklığın değişmesi yerine negatif kütlenin oluşması ve soğutma durdurulduğunda da (pozitife geçerken) bu negatif kütlenin hızla parçalanarak çok büyük miktarda ısıya dönüşmesi termodinamik kanunlarının bel kemiği olan simetriye uygun olmadığından bu enerjinin bedava (free) olduğunun anlaşılması hiçbir yakıt kullanmadan bu yöntemle de ısı motorları vb. yöntemlerle enerji elde edilmesine sebep! Bulunan en düşük hacimdeki en verimli yolun bu olması Dünya'da pek çok şeyi değiştirdi. "Güneş yaptık vb." açıklamaların ardındaki teknoloji budur. Bunun dışında yine daha az verimli de olsa sizlere anlattığım gibi pek çok yol var. Dolayısıyla tahminime göre bu alanda kendilerini geliştirmiş medeniyetler hayatta kalabilirlerken ki --özellikle de kaynaklara erişimi olan bazı zümreler-- neslin devamını mümkün hale getirecekler ve Dünya'nın kalanında birileri hayatta kalır ve yaşamaya devam ederlerse de onlara petrol, doğal gaz satmaya devam ederek bu bilgileri sır gibi saklamaya devam edip onları yine paranın kölesi yapacaklardır.

Bana göre El ilah (Allah), ilah, ilim, ilham gibi kelimelerin aynı kökten gelmesiyle (ilm kökü) anlam bulan ve bir kişinin bünyesinde vukuu bulan bir fenomendir ve kutsal ruh da bunu daha iyi açıklar. Baba oğul bu 450 bin yıllık sarışın/kumral fenotipli ön insanların kut anlayışına, kutsal ruh da El ilah (Allah) kavramına bir atıftır. Sümer tabletlerini detaylı incelemiş biri tüm dinlerin kaynağını kolaylıkla anlar. Bu öğretidir ki Sümerlerin ilk kralı ve atası An'a (Bence aynı zamanda Aang) zuhur etmiş bir düşünce olup dünya kaynaklı bu gelişmiş medeniyetin başka gezegenlerde bir süre daha yaşadıktan sonra Warp yolculukları sırasında zamanda da geriye giderek Dünya'ya ulaşıp buradaki bir primat türü ile kendilerini melezleyerek hem bizim atalarımız hem de benim torunlarım olan bir soydur. Zekeria Sitchin ve James Chuchward gibi dahîlerin bu alanlardaki çalışmalarını dikkatlice incelerseniz gerçeği sizler de öğrenirsiniz. Hatta dilimize özellikle Arapça ve ona da İbranice'den geçen "Mu" ile başlayan "Muallim, Muhteşem, Mucize, Mumya, Muhammed, Musa" gibi kelimelerin Mu'ya atıf olduğuna yemin edebilirim. Bu benim etimolojik bir tezim ancak kesin kanıtlar için daha çok araştırma gerekiyor. "İsa niye bu kurala uymuyor" derseniz de o Osiris yani Atlantis soyundandır.

Sende yukarıda açıkladıklarımı düşünebilecek yetiler olsa zaten o fotoğraf karelerine yansıyan kucakta taşınan çocukların yine Gazze'deki alçak bazı zümreler tarafından ailelerinden kaçırılarak savaş alanına zorla getirip kendilerine siper ettiklerini ve objektiflere yansırlarken de duygu sömürüsü yaparak onları kucaklarına alıp koşturduklarını ve kendilerini aklama çabalarını anlar ve gerekeni yaparsın. İşte İsrail askerlerinin ve ABD'nin bu alçakları görüp dünya ile paylaşmaması için de pek çok sebep var çünkü çoğunluk anladığını kopyalayan özelliklere sahipler ve bunu da gizlemek gerekiyor ancak burada hepiniz az biraz daha sağlıklı düşünmeye daha meyilli insanlar olduğunuzdan ben bir sakınca görmedim. Anlayacağınız şekilde Gazze de tıpkı Türkiye gibi tek vücut değil ve orada da kutuplaşmış ve birbirlerine çocuklarını kaçırabilecek kadar düşman olan insanlar var. Sen de o fotoğraflara bakıp Gazze'ye ve oradaki tüm insanlara yardım peşindesin. Bunları anlayamadığın için utanman gereken yine sensin. Bunlara sebep olanlara öyle bir öfke duy ki onları eline geçirdiğinde bir taraflarını fare deliği haline getirmek için sebeplerin olsun. İşte ben onlara bu seviyede düşmanım ve İsrail'in az da olsa normal zamanlarda da fazlaca yaşanan bu zorbalığa biraz müdahale etmeleri sebebiyle hak, adalet yerini buluyor diye düşünüyorum.

Ben İsrail'i desteklemiyorum ve zaten tüm vasat esmer çoğunluğun (ateist, teist ya da ideolojik ve teolojik bakışın da ötesinde) dünyaya bela olduğunu düşünüyorum. Bana esmer ağırlıklı popülasyona sahip huzurlu, gelişmiş, güçlü bir toplum gösterebilir misiniz? "Neden sarışın/kumral popülasyonların daha yoğun olduğu ülkeler daha gelişmiş, huzurlu ve hatta güçlüdür?" Bunu hiç düşündünüz mü? Swarm behaviour olgusuyla açıklanabilen ve kendi fenotipinden bağımsız (yani sarışın/kumral da olsan, esmer de olsan) daima çoğunluğun fenotipi olan vasat esmerleri savunma güdünü sorgulayabildin mi? Örneğin Ukrayna'da savaş varken sesiniz neden çıkmıyordu? Şimdi mi haksızlık yapılıyor? Ukrayna'ya savaş açan Rusya değil de bir Arap ülkesi olsaydı da bu tavrın değişir miydi? İşte bunları sorgulayın ve neden vahşi insanlara düşman olunduğunu ancak yine de ne hikmetse sadece onlara karşı birileri tavır aldığında neden bu kadar kavga kıyamet koptuğunu ve onların ölümüne savunulduğunu sorgulayıp gerçeği görmeye çalışın.

Şu arsızların tiyatral yeteneklerine bakar mısın? Eylül Öztürk Özkan'ın aynı isimli kendi kanalı da var ancak şu basına yansıyan ağlama zırlamanın saiklerini biraz sorgula, anlayacaksın!

Şimdi bu olayları tek tek incelerseniz anlamaya başlatacaksınız. Örneğin Engin ve Dilan Polat çiftinin güya suçlarını bir listeye dökelim ve bunların ardında kimler var kendin görebilirsin. Bu çiftin suçları(!); 1. Güya çok zenginlermiş. Komik değil mi sürekli bunlar anlatılıyor. :)) 2. Güzellik salonları varmış ve kişi başı 50000 TL'ye kadar çeşitli hizmetleri veriyorlarmış. :)) Suç mu? :)) 3. Ayrıca bahis şirketleri varmış ki bahis şirketine sahip olmak suç değildir ve o şirketlerden güzellik salonlarına para aktarıyorlarmış. Şirketler arası para transferi suç mu? :)) 4. Kendi yerel ağları varmış ve bu özel ağlarla iletişim kuruyorlarmış. Kendi özel ağına sahip olmak ve bu yöntemle kriptolu haberleşmek ne zaman suçtu? Evet Bylock operasyonları da bununla ilgiliydi ancak sence bunlar suç mu? Bu anlayacağın üzere zenginliğe düşman, hakkaniyete uzak sazan bir zümre oluşturma peşindeki seküler/laik maskeli çok zengin insanlardır ki haksız olarak elde ettikleri gelirleri böyle sonradan yalanıp yutulacak yargıtay kararlarıyla aklamak isteyen bu zümre, kendi görüşündeki haber/medya/Youtuber kanalları ile haber terörü diyebileceğimiz bir mantalite ile zemin oluşturma peşindeler. Nevşin Mengü, Ünsal Ünlü gibi Youtuberların desteğini de alan yine benzer fenomenleri fonlayarak bu yalan ve iftira dolu tiyatrolarla bahsettiğim gibi güdük, zenginlik düşmanı ve hakkaniyetten uzak bir zümreyi ki --muhtemelen hedeflerinde siyasal İslamcılar ve diğer milliyetçi muhafazakarlar var-- daha da ezmek için hukuksal zemin oluşturmaya çalışıyorlar. Eylül Öztürk Özkan, Seçil Erzan(aslında bu şahıs linç edildi ve onlardan biri değil ancak kendi lehlerine kullanıyorlar) ve diğer Engin Polat ve Dilan Polat benzeri çiftlerin paraları havaya atarken, çeşitli komedi saçmalığı gibi abartılı tiyatrovari videolarıyla haber terörü diyebileceğim bir kıvamda bu zümreyi ateşlemek için kullanıyorlar ve amaçları da haksız kazançlarını garanti altına alarak gündemi bunlarla meşgul edip sonraki karşı davalarla da onları aklayıp kendilerini haklı çıkarabilmektir. Saiklerini anlattığım şekilde bu olaylara haber ve hukuk terörü diyebiliriz.

Akademik işler konusundaki akademik terör konusu da işin başka bir boyutu ve zaten liyakati/zekası ve gerekli temel bilgileri olmayanların resmi akademik ünvanlara sahip olabildiği bir eğitim sisteminde senin bahsettiğin yolsuzluklara da şaşırmamak gerekir.

Hem ateist ya da seküler/laik çevrelerin dünyanın ortalamasının vasat çoğunluğunun fenotipine yakın olmasından kaynaklı onlara sağlanan fazladan konforla şımarıp arsız bir para iştahıyla hemen her ürüne yapmaları gerekenden çok daha fazla zam yaparak tek haneli enflasyonu korkunç seviyeye ulaştırmalarından kaynaklı olarak ve tüm suç raporlarının bu vasat esmer çoğunluğu işaret etmelerine rağmen kadınların onlara sunduğu fazladan konforu dikkate alırsan ülkenin neden bu kadar büyük bir kaosa doğru sürüklendiğini anlaman çok zor olmaz. Ben tüm bu olanların sayı-özellik ilişkili normal dağılım eğrisindeki en çok özelliği bakımından bu eğrinin orta noktalarına yakın özellikte olan vasat insanların fazla şımartılıyor oluşundan kaynaklandığını bilimsel bir tez olarak daha detaylı açıklamak istiyorum. Buna dünya ortalamasını dikkate alarak esmer milliyetçiliği(!) de diyorum. Bana bunu sorun ve daha detaylı açıklayabilmeme olanak tanıyın!

Bir araştırmaya göre İngiltere, Kanada, Finlandiya gibi ülkeler ve Türkiye'de çok yüksek oranda akıl hastası varmış ancak diğer ülkelerdeki sebeple Türkiye'deki akıl hastası oranın fazla olması tam aksi sebeplerdenmiş. Saydığım diğer ülkelerde rutinden, huzurdan ve ilgisizlikten bunalan insanlar hastalanırken Türkiye'de ise kaostan, her an gündemin çok dinamik şekilde değişkenliğinden ve savaş korkusundan kaynaklanıyor oluşu çok dikkat çekici ancak ben diğer ülkelerde de akıl hastalıklarına sebep olanın esmer milliyetçiliği(!) dolayısıyla sarışın/kumralların linç edilişi olduğunu düşünüyorum ve görece Türkiye'de de aynı durum var ve korelasyonlar bakımından daha açık tenli olan muhafazakarlar linç ediliyorlar ve akıl sağlıkları bozuluyor. Bu gerçeği göremiyor olmalarına üzülüyorum. Haluk Özdil'in gündeme getirdiği bu araştırma hakkında daha detaylı bilgi verebilecek arkadaşların ilgili bu araştırmanın makalesini bulup paylaşmalarını rica ediyorum. Bununla ilgili şiirimi de paylaşayım;

Hükümete ve İslam'a karşı olmanın saikleri açısından seküler/laik ya da ateist çevrelerin motivasyonları mevcut hükümet dolayısıyla teröristlerle de aynı şekilde hükümete tavır alan bir tablo çizdiğinden, zaten ekonomi bu haksız hegemonyanın elinde ve bu arsızların para iştahı sebebiyle enflasyonun da önüne geçilemediğini anlayamıyor olmanıza üzülüyorum. Her ateist ya da seküler/laik olup hükümete tavır almış kişi senin kadar züğürt mü sanıyorsun? Korelasyonlar bakımından zaten ekonomik anlamda daha iyiler ve sorunun kaynağı da bu olduğu halde bunu anlayamıyor olmana üzülüyorum.

Cumhuriyeti bilmem de Atatürk'ü gerçekten anlayan ve onu idol seçenler zaten Atatürk ile aynı fenotipe sahip olan insanlardır. Ben de diğerlerinin sözde Atatürk sevgilerini lanetliyorum. Bize Atatürk'ün elleriyle vurmaya çalışan o hainleri, Atatürk'ün onlara hak ettiklerinden fazla konfor sağlamış olmalarıyla şımarmış olduklarından bize Atatürk ile ayar verip onu sahipleniyor görünmeleri Türkiye'de gördüğüm en aşağılık davranıştır. Cumhuriyet mevzusu ise bambaşka bir olgu ve ben zeki erdemli ve sarışın/kumral kralların yönetimde olduğu monarşiyi tercih ederim.