Türkiye'de AKP ve Tayyip Erdoğan'ın kurmak istediği teokratik islam devleti projesi neredeyse sonuçlandırılmış, geriye kalan son rötuşlar da 22 Haziran 2011'de yürürlüğe girecek internet sansürü yasasıyla tamamlanmıştır.
Çocukları koruma yasası kılığında insanlara sunulan yasa, Türkiye'deki internet özgürlüğünü bu konudaki en geri İran, Çin gibi ülkelerin düzeyine indirmektedir.
Bu yasa ile mahkeme kararı bile gerekmeksizin istedikleri yasaklamayı daha merkez noktada yapabilecekler ve internette istedikleri siteye olan erişimi vana kapatıp açar gibi kontrol edebileceklerdir.
Özgür düşünceyi ve basını susturma gayesi, diktatörlüklerin ve diktatörlüğe özenen rejimlerin ortak noktasıdır. Çünkü serbest düşünce ve fikirlerin özgürce ifadesi, baskıcı diktatörlüklerin önündeki en büyük tehlikedir.
Baskıcı, teokratik bir islam devletini de elbette basın, yayın ve günümüzün bu alandaki en büyük nimeti olan interneti kontrol etmeden sağlam bir şekilde sağlayamazsınız. Bu yüzden bu çabanın kendileri için anlamını ve önemini görebiliyoruz.
Göremediğimiz şey, Türk insanının buna nasıl izin verdiğidir. İnsanımızın bu kadar koyun olduğuna inanmak istemiyorum.
Eldeki özgürlüklerin değerini bu derece bilememek, bu özgürlüklerin hak edilmediğinin bir göstergesidir belki de.
Kazanılmadan tepeden indirilerek verilmiş bu özgürlükleri Türk halkı tam olarak bir türlü benimseyememiştir. Batı'nın bu konuda yaşadığı kavgaları, mücadeleleri biz yaşamak zorunda kalmadık. Atatürk gibi ileri görüşlü liderler ve onların takipçileri sayesinde bu ayrıcalıklara hazır konduk.
Ne yazık ki son yıllarda bu özgürlüğün değerinin bilincinde olmayanların seçtiği, eski padişahçı zihniyetin günümüzdeki temsilcisi olan bir kesim, emperyalist ülkelerin de desteğiyle güç kazanmaktadır.
Bu kesim, ülkeyi neredeyse ele geçirmiştir. Atatürkçülüğün koruyucusu Türk ordusunu ve pek çok gazeteci ve aydını zan altında bırakan pek çok bel altı taktik ve çirkin politika ile, aynı zamanda da emperyalist dış sermayenin desteği ile, zamanında vatan haini padişahçıların yaptığının benzerlerini günümüzün AKP hükümeti yapmaktadır.
Halkımız ise malesef bu kişilere destek vermeye ve yaptıklarının altındaki gerçeği görmemeye devam etmektedir.
Tüm laik ve Atatürkçü kesim susturulduğu gibi, tüm yargı sistemi ele geçirilmiş, kuvvetler ayrılığı prensibi çiğnenmiş, baskı ve sansür uygulamaları ile tüm politik rakipler susturulmuştur.
Şimdi sansür uygulaması ile bu ulaştıkları noktayı daha da sağlamlaştırmaya ve herhangi bir yumumaşamanın ve geri dönüşün mümkün olmasını da engellemeye çalışmaktadırlar.
22 Haziran'dan sonra bu sitede yazılanları okuyamayabilirsiniz.
Sadece bu site değil, hükümetin işine gelmeyen içeriğe sahip pek çok site, vana kapatır gibi merkezden, sadece bir telefon direktifi ile kapatılabilecek. Mahkeme kararına bile gerek olmadan.
Bu adım ile artık son noktayı da koymuşlar ve teokratik islam devletini kurmuşlardır.
Başımıza ise Padişah 1. Tayyip geçmiştir.
Umarız halk bu yapılanların yanlışlığını gördüğünde çok geç olmaz ve hasarlar geri dönülemez boyuta ulaşmaz.
Recommended Comments
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountGiriş yap
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now