Kuhn: Bilimsel Devrimlerin Yapisi
Thomas S. Kuhn, bir fizikci ve bilim tarihcisidir. 1960'larda cok tartisilan ve neredeyse goruslerine deginmeden bilim felsefesi uzerine yazi yazilmayacak kadar merkezilesen bir dusunurdur. 20. yuzyilin ikinci yarisinda bilim felsefesiyle ilgili tartismalar bilimsel rasyonalitenin zaman icinde degismedigi noktasinda birlesen Mantiksal Pozitivizm ve Elestirel Akilcilik'in elestirisi uzerine yogunlasmaya baslamisti. Bu iki akim, bilimsel bilginin diger bilgilerden farki ve elde edilis yontemi konusunda farklilasiyor iseler de bir bilimsel rasyonalitenin varligi konusunda ittifak halindeydiler.
Bu standart anlayisa alternatif gosterilen bir gelenek, bilimsel degisme, bilim adamlari toplulugunun icsel yapisi, kendi iclerinde ve diger topluluklarla aralarindaki iktidar iliskileri, inanclari, icinde yasadiklari toplumdaki diger kesim ve arastirma gruplarina bakis bicimleri, bilimle toplum arasindaki karsilikli iliskiler uzerine yogunlasiyordu. Bu calismalar arasinda Kuhn'un "paradigma" kavrami oyle yaygin bir kullanim alani buldu ki, bilim felsefesiyle alakasiz pek alanda da kullanilmaya baslandi.
Yukarida degindigimiz gibi Wittgenstein'in "dil oyunlari" kurami, dilin kendine ozgu kurallariyla bir butun olusturdugunu, dili olusturan ogelere anlamlarini bu butunlugun verdigini savunuyordu. Buna gore, dilin hicbir ogesi veya kurali butunlugun verdigi anlami bozmadan veya donusturmeden disaridan anlasilamazdi. Kuhn'un bu yaklasimi bilim tarihine uygulamayi denedigi soylenebilir. Buradaki "dil oyunlari"na karsilik gelen kavram "paradigma"dir. Aynen dil gibi, paradigmalar da belirli bir gercekligin paylasilan ortak terimlerle algilanmasi ve anlasilmasi iicn bir kavramsal cerceve islevi gormektedirler.
Peki paradigma ne demektir? Isin ilginc yani bu derece yaygin kullanimi olan paradigma kavraminin net bir tanimina rastlanmamaktadir. Masterman, Bilimsel Devrimlerin Yapisi kitabindan Kuhn'un bu kavrami birbirinden farkli yirmi degisik anlamda kullandigini tespit etmistir. Materman'in tespit ettigi anlamlardan bazilari sunlardir: Bilimsel basarilar, mitler, felsefe, birbirine bagli sorular kumesi, klasik eser, ders kitabi, gelenek, anoloji, metafizik kurgu, model, araclar, siyasi kurumlar kumesi, standart, orgutleyici ilke, epistemolojik bakis acisi, yeni gorme bicimi, vs.
Kuhn, paradigma kavramini dogal bilimlerin gelisim seyrinin anlasilmasinda kullanilacak bir kavramsal arac olarak onermesine ragmen, asagi yukari tum sosyal bilim dallarinda da bu terimin kullanildigini gormekteyiz. Degisik bilim dallarinda ve degisik yazarlarin kaleminde paradigma kavrami birbirinden cok farkli anlamlarda ve cogunlukla da tanimlamadan kullanilmaktadir.
Fakat onca farkli anlamina ragmen, yakindan bakildiginda bu kavrama yuklenen iceriklerin kesistigi bir ortak nokta vardir. Bu ortak noktanin, bilginin icinde uretildigi topluluga izafeten tanimlanmasi oldugunu soyleyebiliriz.
Kuhn'a gore, herhangi bir bilim dali paradigma olusturmadan once daginik bir dizi faaliyetlere sahip olabilir. Fakat duzensiz bu etkinlikler paradigma sayesinde duzenli ve kendi icinde tutarli hale gelirler. Paradigma sadece calisma tekniklerini, disiplinin temel varsayimlarini degil, bunun yaninda, sozkonusu varsayim ve yontemlerin dogruluguna iliskin bilim adamlari toplulugunun ortak inanclarini da icerir. Bilim adamlari paradigmanin diliyle dunyayi uyusturmaya, uzlastirmaya calisirlar. Paradigma onlar icin dunyaya bakilan bir standartlar veya olculer yumagidir. Gercekligin belirli kurallara ugun olarak algilanmasini, kavranmasini ve kavramsallastirilmasini saglayan bir sablondur. Bu sablonun bizzat kendisinin dogru veya yanlisligindan bahsetmek anlamli degildir. Anlamli olan, sablonun uygulandigi gerceklik ile uyum saglayip saglayamadigidir.
Newton'un fiziginden ve evren anlayisindan Einstein'inkine gecis, bir paradigma kaymasidir. Bilimde bir teoriden digerine gecis ve ilerlemeler paradigma kaymasiyla olur. Peki neden bilim adamlari bir paradigmadan digerine gecer? Kuhn'a gore bir paradigmanin terkedilis nedeni, paradigmanin belirledigi cercevede cozulemeyen sorunlarin yeni arayislara surukleyecek kadar fazlalasmasidir. Paradigma degisikliginde bir algi donusumu sozkonusudur. Yeni paradigma, insanlara dunyayi daha iyi acikliyor gibi gorunur. Fakat bunun rasyonel bir dayanagi yoktur. Cunku rasyonalitenin kendisi paradigmanin bir urunudur Kuhn'a gore.
Bir paradigmanin icinden bakan kisiye gore, o paradigma digerlerinden daha dogru, yahut iyi, veya elverislidir. Zaten bu yuzden o paradigmaya baglanmistir bilim adami. Fakat her paradigma, kultur, medeniyet veya teori icin bu durum gecerli oldugundan, bu durumda tam bir gorecelik icine saplanilmakta ve icinden cikilmasi zor bir kisir donguye girilmektedir.
Bu konuda Kuhn, aldigi elestirilere verdigi cevapta goruslerini biraz yumusatmakta, kendisinin mutlak anlamda bir relativist olmadigini soylemektedir.
Kuhn, elestirmenlerine verdigi cevapta, gelismeyle ilgili gorusunun temelde evrimci oldugunu soyler: "Bana gore bilimsel gelisme, biyolojik evrim gibi, tekyonlu ve geri donulmezdir". (Kuhn, 1986, s 264).
Paradigmalar her zaman aciklanmayan orneklerle karsilasirlar. Karsilasilan sorular, ilk bakista, ya onemsiz, ya baska bir bilim alanina giren ya da anlamsiz kabul edilirler. Bu karsit ornekler birikince paradigma eski guvenilirligini yitirerek sarsinti gecirmeye baslar. Bunu devrim izler. (Yani paradigma degisimi). Yani kisaca, Kuhn'a gore bilim iki sekilde yapilabilir: Bir, paradigmanin dikte ettigi ilke ve arastirma konularina uygun olarak yapilan bilim. Buna "normal bilim" der Kuhn. Bir de "devrimci bilim" vardir; devrimci bilimde bilimsel etkinligin ilkeleri degisir.
Kuhn'a gore bilim birikimsel bir surec izlemez, dolayisiyla bilimsel gelisme yahut ilerlemeden degil, ancak bilimsel degismeden soz edilebilir. Ilerleme ve gelisme, "normal bilim" surecinde, yani bir paradigma icinde sozkonusu olabilir, fakat paradigmalari karsilastirip bir paradigmanin digerinden daha iyi acikladigini gosterecek ortak kriterler olmadigi icin paradigmadan digerine gecis devrimsel bir nitelik tasir.
Goruldugu gibi Kuhn'un fikirleriyle, bilim felsefesinde relativizme yaklasilmaktadir. Kuhn ne kadar fikirlerini yumusatip, mutlak bir relativist gibi gorunmekten kacindiysa da, soylemleri ve aciklamalari, daha sonra daha asiri (hatta bilim karsiti) bazi relativist fikirleri de beslemistir.
Recommended Comments
Create an account or sign in to comment
You need to be a member in order to leave a comment
Create an account
Sign up for a new account in our community. It's easy!
Register a new accountSign in
Already have an account? Sign in here.
Sign In Now