Jump to content

Bilim Felsefesi Makaleleri - Antibilim


site_admin

spacer.png

1960'li yillarin sonu ve yetmisli yillarin basindan itibaren, bilime olumsuz bir bakis acisiyla yaklasan ve bilimin yuzyillardir suren hegamonyasini sorgulayan bir sosyal ve dusunsel hareket ortaya cikti.

Kendi icinde ne teorik ne de pratik bir butunlugu olmayan, fakat modern bilim ve teknolojiden rahatsizlik ortak paydasinda bulusan, ve "Antibilim" olarak nitelendirilen bu hareketin uc ana kaynaktan beslendigi soylenebilir.

Bu kaynaklarin birincisi, modern bilim ve onun uygulamasi olan teknolojinin ortaya cikardigi beklenmeyen ve istenmeyen sonuclarin kamuoyunda uyandirdigi tepkilerdir. Bir digeri dogu dusuncesi ve mistisizmin bati bilimi uzerine etkisi, digeri ise neo-marksist bilim elestirisi teorileridir.

Neo-marksist yaklasim taraftarlari, bilim felsefesi veya sosyolojisi tartismalarinda daha cok bilginin sosyal islevi uzerinde durmaktadirlar. Onlara gore, modern bilim hem tarihsel olarak ortaya cikisi hem de gunluk kullanilis bicimi acisindan toplumsal celiskilerden ve bu celiskilerin kurumsal yeniden uretiminden bagimsiz degildir. Bilim de somuru sisteminin bir urunudur ve onun isleyisinin en guclu araclarindan birisidir. Somurulenlere sundugu imkanlar, aynen devletin sunduklari gibidir. Devletin tarafsizligi ile bilimin tarafsizligi arasinda sadece bir alan farki vardir.

Bu bakis acisi elestirel bakmanin otesinde bilime bir alternatif yaklasim getirmedigi icin cok yaygin olarak paylasilmamakla birlikte, aslinda onemli sorunlara isaret ettigi pek cok kisi tarafindan ortaya konulmaktadir.

Antibilimin temel tezleri

1. Modern bilim ve onun uygulamasi olan teknoloji insanogluna daha onceki donemlerde gorulmemis oranda bir enerjiyi kullanabilme olanagi vermistir. Bu hem sosyal yasam, hem de ekosistem icin onemli bir tehdit unsurudur ve bunun da sorumlusu buyuk oranda bilimdir.

2. Bilim, sahip oldugu totaliter niteligiyle bir din bicimine burunmustur. Dinin ortacagda ustlendigi pek cok islevi gunumuzde bilim ustlenmektedir. Bu islevler ozetlenirse, ortaya kabaca sunlar cikmaktadir:

- Din, hem evrene hem de onun icinde yeralan tum varliklara bir tanim getirmekteydi.

- Toplumsal duzeyde kabul gorecek ve baglayici nitelikteki mesru bilme bicimi ile bilgilerin olculerini, icerigini ve sinirlarini belirlemekteydi.

- Din, hem sosyal hem de bireysel hayatin idamesi amaciyla gerek duyulan sosyal denetimin saglanmasi icin devletle isbirligi yapmaktaydi.

- Bireylere sosyal gelisimleri icin yol ve yordam gostermekte, onlara ruhsal destek saglamakta ve olumsuzluklari asmalari icin teselli vermekteydi.

Gunumuz bilimine bakildiginda ise, ozellikle batida bu islevlerin asagi yukari tumunu artik bilimin ustlendigi gorulecektir:

- Bilim, nesnel dunyayi tanimlamakta, evrendeki varliklarin yapi, konum ve davranis bicimlerini ortaya koymaktadir.

- Saglam ve guvenilir bilgi yontemleri gostermektedir.

- Ilerleme ve refahin nasil elde edilebileceginin yollarini gostermektedir.

- Her turlu fizyolojik, biyolojik, sosyal, siyasal, psikolojik sorunun tek cozum kapisini olusturmaktadir.

3. Bilim, toplumsal orgutlenme icerisinde, sanki herkesin yararinaymis gibi bir goruntu altinda, belirli toplumsal kesimlerin lehine isleyen bir ideoloji islevi gormektedir.

4. Bilim, insanligin buyuk bir cogunlugunun aleyhine olan atom bombasi, nukleer silah, kitalar arasi fuze veya askeri teknoloji gelistirmeye hizmet etmektedir. Bu imkanlar uluslararasi gucler dengesini gucluler lehine guclendirmekte, uluslarin kendi kaderlerini tayin haklarini elde etmelerini imkansizlastirarak tam bir bagimlilik yaratmaktadir.

5. Bilim adamlari, sahip olduklari imkanlarla siyasetcilerle de isbirligi yaparak toplum uzerinde hegamonya kuran guclu bir baski grubu haline gelmektedirler.

6. Bilim, insanin diger tum alternatif bilgi uretme imkanlarini sadece devre disi birakmakla kalmayip, ayni zamanda onlari koreltmektedir de.

7. Bilimin gelistirdigi kimyasal ilaclar ve tedavi yontemleri bir taraftan insan sagligini koruyor gorunurken, diger taraftan da yeni hastaliklarla daha cok insanin neredeyse aliskanlik duzeyinde yaygin olarak hasta olmasina neden olmaktadir.

8. Her toplumda onemli bir sinif haline gelen, basta doktorlar olmak uzere tum saglik personeli icin hasta insanlar bir gecinme nesnesi haline geldiginden insana bakis niteligi degismis, insanlar bu sektor gozunde ne kadar caresiz hasta olurlarsa o kadar degerli hale gelmislerdir.

9. Bilimin gelistirdigi uretim ve medya teknolojisi sonucunda tum insanlar tekduzelesmeye ve kitlesellesmeye baslamistir.

10. Bilimsellik soylemi, nesnellik adina ortaya ciktigi ve onu tekeline aldigi icin genel anlamda elestirinin onunu kapamakta, ozel anlamda da farkli dusunce bicimlerini yok etmekle totaliter bir bakis acisinin yerlesmesine uygun zemin saglamaktadir.

11. Bilimsel ve teknolojik gelisme, dunyanin bir tarafinda aclik, sefalet, yetersiz beslenmenin oldugu, diger tarafinda ise korkunc israflarin yapildigi dengesiz bir kaynak dagilimina yardimci olmaktadir.

12. Arastirmalarda oncelik sirasi degismektedir. Bilimsel uretim, arz ve talebe gore isleyen pazara yonelik bir meta uretimi haline geldigi icin kaynaklar toplum icin gerekli olandan cok pazar degeri olan bilgi alanlarina kaydirilmaktadir.

13. Bilimin degerden uzaklastirilmasi sebebiyle, bilim neden oldugu olumsuz sonuclardan ayri gibi sunulmaktadir. Bu yuzden de tum insanligi yok edecek projelerde calisan bilim adamlari herhangi bir ahlaki kaygi tasimamakta, bunu ahlaki tercihlerinden bagimsiz yaptiklarini dusunmektedirler.

***

Goruldugu gibi, Antibilimcilerin bakis acisi, uzume kizip bagciyi dovmek gibidir. Insanlarin gunumuzde kurduklari ekonomik, siyasal ve sosyal duzenin carpikliklarindan kaynaklanan sorunlari, bir gunah kecisi gibi gordukleri bilimin uzerine atmaktadirlar. Halbuki bilim, kendisiyle mesgul olanlarin amaclari ve niyetlerinden bagimsiz, objektif bir bilgi edinme cabasidir. Dogru bilgi edinmenin yontemleri ve kurallarinin bir butunudur. Kendisini kullanan insanlarin yaptiklarindan bilim sorumlu tutulamaz.

Bilimin, baska bilgi alanlarinin onunu kapamasi ve bu sekliyle bilgi alaninda totaliter bir bakis acisini yerlestirmesi ise, bize gore insanliga bir faydadir, zarar degil.


User Feedback

Recommended Comments

There are no comments to display.



Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now

×
×
  • Create New...