Jump to content

Algınıza nasıl güveniyor olabilirsiniz?


Emirhan

Recommended Posts

Güvenmeyip ne yapmayı planlıyorsunuz? Günün sonunda net hükümlere varmak bir mecburiyettir. Aksi taktirde hayat o belirsizlikte yaşanmaz.

Aksiyon al -> sonuçları analiz et -> yeniden planla -> aksiyon al -> ...

Bu döngüde gidildiği, birey kendini gözetimde tuttuğu ve rasyonel olduğu sürece sorun olmayacaktır.

Link to comment
Share on other sites

Görme yanılsamalarında bakış açımı değiştirip kontrol ediyorum.

Beş duyumu birden kullanmaya çalışıyorum.

Rüya ve hayallerde görme duyusu yanında dokunma duyumu kullanıyorum.

İki kontrolu birden geçen daha çıkmadı. :)

Birde duyularımın yetersiz kaldığı alanlarda ölçme ve gözlem araçlarını kullanmaya çalışıyorum.

 

Not:Beni en çok akvaryumda gözlemlediğim havadan ağır kabarcıklar zorlamıştı. Patlayınca yok oluyorlardı. :)

 

 

Link to comment
Share on other sites

Ben tüm sensörlerime güveniyorum, çünkü başka çaresi yok bunun. Ancak bazıları (görme ve duyma) bir hayli zayıfladı son senelerde. Ne konuşulanları net anlayabiliyorum ne de gördüklerimi net görebiliyorum. Hal böyle olunca, iki durumda da hayal gücümü kullanıyorum. Ancak bu yöntem her zaman verimli olmayabiliyor. Yaşlılıktandır, diyerek kendimi avutuyorum.

Aklıma savaş karşıtı eski bir sinema filmi geldi. Filmin kahramanı savaş esnasında tüm uzuvlarını ve duyu organları kaybetmişti. Sadece gövdesindeki teni/cildi sayesinde çevresiyle baĝlantı kurmaya çalıışıyordu. Beni çok sarsmıştı ilk izlediĝimde.

Link to comment
Share on other sites

On 27.09.2022 at 22:40, Emirhan yazdı:

Kusursuz değiliz. Beyin kendi kandırabilir. Optik İllüzyonlar var. Evrende çok küçüğüz ve algıladıklarımız sınırlı. Bunun gibi bir sürü sebep varken nasıl algınıza güveniyorsunuz? Eğer algısına güvenen varsa.

Biz ve tüm varlıklar evrene kendi özellikleri ile bağlanırlar. Algılarımıza güvenmemek yanlış olur. Asıl böyle düşünmen senin beyninin bir oyunudur.

Leş yiyen hayvanlar için o koku ve tat çok lezzetlidir ama bizim için değil.

Ama algı derken bütün olarak ele almalıyız. Örneğin ilaç acıdır normalde hasta bile olsan böyle birşeyi yemezsin velakin iyileştirici olduğunu da yine algılarımızla öğreniyoruz.

Sonuç olarak algılarımız bizi geliştirip beynimizi kodluyor. Beynimiz buna göre gelişiyor.

Link to comment
Share on other sites

  • 5 ay sonra...
On 29.09.2022 at 20:23, kavak yazdı:

Ben tüm sensörlerime güveniyorum, çünkü başka çaresi yok bunun. Ancak bazıları (görme ve duyma) bir hayli zayıfladı son senelerde. Ne konuşulanları net anlayabiliyorum ne de gördüklerimi net görebiliyorum. Hal böyle olunca, iki durumda da hayal gücümü kullanıyorum. Ancak bu yöntem her zaman verimli olmayabiliyor. Yaşlılıktandır, diyerek kendimi avutuyorum.

Aklıma savaş karşıtı eski bir sinema filmi geldi. Filmin kahramanı savaş esnasında tüm uzuvlarını ve duyu organları kaybetmişti. Sadece gövdesindeki teni/cildi sayesinde çevresiyle baĝlantı kurmaya çalıışıyordu. Beni çok sarsmıştı ilk izlediĝimde.

Johnny got his gone mıydı film Metallica nın one klibi fenadır

Link to comment
Share on other sites

On 28.09.2022 at 15:31, TAO yazdı:

Görme yanılsamalarında bakış açımı değiştirip kontrol ediyorum.

Beş duyumu birden kullanmaya çalışıyorum.

Rüya ve hayallerde görme duyusu yanında dokunma duyumu kullanıyorum.

İki kontrolu birden geçen daha çıkmadı. :)

Birde duyularımın yetersiz kaldığı alanlarda ölçme ve gözlem araçlarını kullanmaya çalışıyorum.

 

Not:Beni en çok akvaryumda gözlemlediğim havadan ağır kabarcıklar zorlamıştı. Patlayınca yok oluyorlardı. :)

 

 

Az önce 4-5 katmanlı bir rüya gördüm 

Her katmanın sonunda uyanıp bilinç kazandım 

İlk katmanda 6 yaşına kadar annem ile dedemgilin yanında yaşadığım mutlu zamanlarımı gördüm 

Sonra yetişkin oldum etrafımdaki insanlarda yaşlandı 

Ama bir zaman sonra kendimi tekrar 6 yaşında üstündeki silüetlerin 3 boyutlu bir şekilde var olup yaşadıkları kendim de dahil bu 3 boyutlu tablonun zaman içerisinde ki değişimlerini yanımda göremediğim ama sevip saydığım birisiyle izlerken buldum yanımdaki varlığın sağ eli sol omzumda idi

Daha sonra yaşadığım ailevi trajediler ve ihanetleri gördüm Kalbim göğsüm sıkıştı bir çocukluk halime bir gençliğime bir yetişkinliğime gidip geldim 

Aglayarak yanımdaki varlığa baktım ve sonra tablo ile benim onu seyrettiğim boyut birleşmeye herkesin mutlu olduğu alternatif yaşanmamış bir gerçeklik oluşmaya başladı

Birleşmenin ortasında dedem tablodan çıkıp   yanımıza geldi birden annemin beni yetimhaneye bıraktığı günü anımsadım ve dedemin o günkü halini tablo da gördüm 

Dedem benden nefret edip beni o mutlu tablo da istemediğini söyleyip tabloya geri döndü bu noktada dedemin sesini duyup kokusunu bile almıştım

Ugradıgım ihanet doğa da annesi tarafından terk edilmiş hayvanlara benzer şekilde hissettirdi ve bir çılgınlık halinde ihanetin soğuk bıçak yarası benzeri acısıyla benden izole olan tablodaki insanları ve hayatı izlemeye devam ettim Hiç beklemediğim akrabalarım beni merak edip ne zaman döneceğimi sordu onlarda üzgündü 

Dedem onlara artık benim o aileden olmadığımı ve çok mutlu olduğunu söyleyip benim yerime üvey babamı tanıttı ve mutluluğu yüzünden okundu çocukken beraber oynadığımız kuzenim de benim kadar üzgündü

Gerçekte yaşananlar gözümün önünden geçti ve bunun bir rüya olduğunu anlayıp bir hapishane yemekhanesinde uyandım

Sonra tekrar uyanıp hapishaneden ve polislerden kaçmaya başladım

4.katmanda bu hapishane ve kaçma olayının bir video oyunu olduğunu anladım tuşlara basmaktan parmaklarım ağrıdı

Daha sonra 2 3 ve 4. katmanları rüyamda gördüğümü ve uyandığımı gördüm

İlk katman beni biraz sarsmıştı bende bir ps kafeye gidip hapishaneden kaçılan bir oyun oynarken birden kendimi yanımda 20-25 yaşlarında bir kadınla buldum kadın adeta feromon yayıyordu libidosunu hissedebiliyordum gözlerimin içine baktı ve hadi yapalım şu işi dedi 

yüz üstü uzandı ve pantolonunu sadece yeteri kadar indirmemi istedi bende öyle yaptım gerçekten çok büyük mü diye sordu bende hayır küçük ama sürem iyidir dedim ve sertçe penetre ettim canı yanarak bir yandan da zevk alarak ah diye bağırdı daha 3/2 sini kullanıyordum ben de canı yanmasın diye bu şekilde gidip gelmeye devam ettim zevkten titriyordu

Tam daha fazlasını istemişti ve bende tam istediğini veriyordum ki kendimi yatağa sürtünür katlanmış battaniye ile çay kaşığı pozisyonun da gördüğüm en kötü kabusa uyanmış halde buldum 

Bu kabustan bir türlü uyanamadım

Link to comment
Share on other sites

  • 2 ay sonra...
On 9/27/2022 at 1:40 PM, Emirhan said:

Kusursuz değiliz. Beyin kendi kandırabilir. Optik İllüzyonlar var. Evrende çok küçüğüz ve algıladıklarımız sınırlı. Bunun gibi bir sürü sebep varken nasıl algınıza güveniyorsunuz? Eğer algısına güvenen varsa.

 

Descartes, supheci sorgulamalarina bu soru ile baslamistir. Ilgin. Umarim devamini getirirsin.

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...