Jump to content

Merhabalar, sizden bir ricam olacaktı.


Recommended Posts

Dinlerin saçmalığını, ve hatta allahın, peygamberlerin vs, zaman zaman denk geldiğim gerizekalılara karşı kanıtlayabileceğim somut örnekler verebilir misiniz ? Mesela kadınlara cennette hiçbir şey verilmemesi, ki erkeklere gılmanlardan tutun göğsü yeni büyümeye başlamış kızlara kadar her şey serbest. Ya da ne bileyim Meryem Ana'nın kendi kendine hamile kalması, veya kuranın gökyüzünden inmesi ( şimdiye kadar ne indi ki gökyüzünden ? ) ya da allahın 50 tane din 1000 tane peygamber gönderip savaşlara ve milyonların ölmesine sebep olması gibi. Buna benzer somut söylemlere ihtiyacım var, bir iki bir şey yazarsanız çok makbule geçecek. Sonsuz teşekkürler.

Link to comment
Share on other sites

Gönderilen peygamberlerden çok gönderilmeyen paygamberler bize cevap verir. Kabile hayatı denilen bir hayat vardır ki, peygamber gönderilmesi için tüm şartları sağladığı halde peygamber gönderilmeyen fakat helâk da edilmeyen kabileleri nasıl açıklıyorlar? İçinde putperestlik, çocuk öldürme, bedene zarar verme, haram hayvanları yeme, çıplaklık vs gibi onlarca neden varken bunlara bir uyarıcı gönderilme ihtiyacı neden duyulmamış? Gönderilmediğini kesin olarak biliyoruz çünkü aksi bir durumda helâk edileceği bizzat Kur'an-ı Kerim'de geçer. Kaldı ki, saydıklarımın daha azını yapmalarına rağmen yok edilen medeniyetlerin olduğu İslami kaynaklarda geçer. Olayın bir başka boyutu, örneğin !Kung kabilesi İslam'dan haberdar olmadığı için çocuk öldürme de dahil pek çok yanlış hareketi yaptıkları halde cehenneme girmeyecek lâkin tüm inançların insan zihninin bir ürünü olduğunu bilen ve karıncaya bile zarar vermemiş bir ateist cehenneme girecek. Mantık bunun neresinde?

Link to comment
Share on other sites

Trilyonlarca yıldız ve galaksi dinleri yeterince çürütüyor. Buradan anlamıyorlarsa bulunan dinozor ve eski insan fosillerini hatırlat. 

Söz konusu tanrı nasıl olurda 1 milyar yıl boyunca gezegende dolaşmış canlıları kutsal kitabına eklemeyi unutabilir?

Yada mesela, Adem'e yazmayı öğreten tanrı gerçekse, neden hala taş devrini yaşayan kabileler var? 

Yukarıda yazdıklarım, temiz bir zihnin dini reddetmesi için yeterli sebepler. Tabi bunlar olmasaydı da bu dinlere inanmak için geçerli bir sebep yine olmayacaktı.                         Nuh tufanı, iki insandan yaratılış, dinlerde dünyanın düz olması gibi sebeplere hiç girmiyorum bile. 

10 saat önce, Archaeopteryx yazdı:

Gönderilen peygamberlerden çok gönderilmeyen paygamberler bize cevap verir. Kabile hayatı denilen bir hayat vardır ki, peygamber gönderilmesi için tüm şartları sağladığı halde peygamber gönderilmeyen fakat helâk da edilmeyen kabileleri nasıl açıklıyorlar?

Çin ve Japonya'da da yok bu peygamberlik masalları. Ya da yoktu desek daha doğru olur çünkü son 120 yıldır onlarda misyonerlik faaliyetleri yüzünden bu saçmalıklara kapılmaya başladılar. 

Roma'nın Yahudiye valisi Pontius Pilatus İmparator Tiberus'a yazdığı mektupta şunları demiş; "Burası peygamber kaynıyor." 

 

Link to comment
Share on other sites

On 05.09.2022 at 03:09, rigormortis yazdı:

Dinlerin saçmalığını, ve hatta allahın, peygamberlerin vs, zaman zaman denk geldiğim gerizekalılara karşı kanıtlayabileceğim somut örnekler verebilir misiniz ? Mesela kadınlara cennette hiçbir şey verilmemesi, ki erkeklere gılmanlardan tutun göğsü yeni büyümeye başlamış kızlara kadar her şey serbest. Ya da ne bileyim Meryem Ana'nın kendi kendine hamile kalması, veya kuranın gökyüzünden inmesi ( şimdiye kadar ne indi ki gökyüzünden ? ) ya da allahın 50 tane din 1000 tane peygamber gönderip savaşlara ve milyonların ölmesine sebep olması gibi. Buna benzer somut söylemlere ihtiyacım var, bir iki bir şey yazarsanız çok makbule geçecek. Sonsuz teşekkürler.

gerizekalilara karsi birsey kanitlamana gerek yok, somut ornek onlarin gerizekali olmasi.

Link to comment
Share on other sites

On 05.09.2022 at 02:09, rigormortis yazdı:

Dinlerin saçmalığını, ve hatta allahın, peygamberlerin vs, zaman zaman denk geldiğim gerizekalılara karşı kanıtlayabileceğim somut örnekler verebilir misiniz ? Mesela kadınlara cennette hiçbir şey verilmemesi, ki erkeklere gılmanlardan tutun göğsü yeni büyümeye başlamış kızlara kadar her şey serbest. Ya da ne bileyim Meryem Ana'nın kendi kendine hamile kalması, veya kuranın gökyüzünden inmesi ( şimdiye kadar ne indi ki gökyüzünden ? ) ya da allahın 50 tane din 1000 tane peygamber gönderip savaşlara ve milyonların ölmesine sebep olması gibi. Buna benzer somut söylemlere ihtiyacım var, bir iki bir şey yazarsanız çok makbule geçecek. Sonsuz teşekkürler.

Şaşıracaksın ama dindarların birçoĝu gerizekalı falan deĝil. Doĝuştan itibaren insanların beyni, doĝdukları yörenin dini ve kültürüyle bir güzelce yıkanıyor. Bu beyin yıkamanın en güzel örneklerinden birisi mesela şudur: Kutsal kitapların önemli kısmı akla ziyan hikayelerden, mitlerden oluşur. Hiçbir safkan dindar çıkıp bunları irdelemek istemez. Çünkü bu hikayelerin %100 doĝru ve yaşandıĝına inandırılmış bir kere.  Halbuki piyasadaki yazılı ve sözlü eserlerin hepsini bizler yazdık. Hiçbirisi gökten zembille inmedi.

Beyni yıkanmış birisi Meryem´in cinsel ilişkiye girmeden hamile kalmasına inanır, erkeklerin üstün yaratıldıĝına inanır, tanrıyla iletişim kurulduĝuna inanır, kutsal kitapların her yazdıĝına ve kendine önder seçtiĝi hacılara, hocalara, şeyhlerin söylediklerine körü körüne inanır. Çünkü inandırılmış ve iliklerine kadar işlemiş bir kere bu din/inanç.

Meleklere, şeytana, cinlere inananlara fazla bir şey anlatamazsınız. Kendinizi boşu boşuna hiç yormayın. Günümüze kadar binlerce tanrı piyasaya sürülmüş ve birbirlerini beĝenmeyen dinler, mezhepler ve cemaatler ortada cirit atıyor. Hepsi kendini tek haklı görüyor. Hepsi  "Aman da benim dinim şahane, aman da benim tanrım çok yakışıklı" minvalinde güzelleme yapma derdinde.

Yahu hepsi de haklı olamaz ya!:D

Link to comment
Share on other sites

Ezberledikleri tek bir cümle var, hepside papağan gibi aynı cümleyi sarfediyor,

"Tüm bunlar kendiliğinden mı oldu? "

İyi tamam da güzel kardeşim hadi diyelim kendiliğinden olmadı ama insaf yahu. Sizin dediğiniz, kitabınızda yazdığı gibi de olmamıştır herhalde. Biraz insaf et. Az biraz kafanı yor.

Gerçekten sinir bozucular.

Bu kadar şey kendiliğinden olmamıştır madem gidip Müsloş , hiristoş ya da götoş falan olayım. Ne güzel kafalar bunlar.

Link to comment
Share on other sites

Kendi adıma konuşacak olursam, belli bir süre önce dinlerin insan yapımı olduğunu kesin olarak keşfetmiştim. Bunda da en büyük pay böyle forumlardaki tartışmaları okumak oldu bu arada. Geçmişle kıyasladigimda şu an daha akılcı, mantığa göre hareket eden biriyim ve bu büyük bir artı.

Ama bazen aklıma takılıyor, sanki gerçekten iyi kapli bir tanrinin var olduguna inanmaya devam edebilsem daha mutlu olurmuşum gibi. Aslında şu anda mutsuz oldugumu da söyleyemem ama bu konu bana biraz karmaşık geliyor. Sanirim biraz fazla duygusal yapıdayim. Dinler evrimsel süreçte insanın ihtiyaçları sebebiyle olustu. Bugünlere gelene kadar kafamizda adalet diye bir kavram üretmisiz, merhamet diye hakkaniyet diye vs. vs. Bunlar duygusal yanımızla ilgili ve dinlerin de bu noktada rolü büyük gibi.

Yani bazen, şu dinler zamanla güncellenerek gelse, saçmalıklardan arınmış olsa biz de sorgulama ihtiyacı hissetmeden devam etsek nasıl olurdu diye merak ediyorum. Sanırım bu da deizme kayacak cinsten bir şey olurdu.

Link to comment
Share on other sites

10 saat önce, Deadanddark yazdı:

Ezberledikleri tek bir cümle var, hepside papağan gibi aynı cümleyi sarfediyor,

"Tüm bunlar kendiliğinden mı oldu? "

İyi tamam da güzel kardeşim hadi diyelim kendiliğinden olmadı ama insaf yahu. Sizin dediğiniz, kitabınızda yazdığı gibi de olmamıştır herhalde. Biraz insaf et. Az biraz kafanı yor.

Gerçekten sinir bozucular.

Bu kadar şey kendiliğinden olmamıştır madem gidip Müsloş , hiristoş ya da götoş falan olayım. Ne güzel kafalar bunlar.

Zaten kendiliğinden oluyor. Bu olasılık 50000 katrilyon da bir diyorlar. Ama evrenin yaşına bak ve bir de her saniye gerçekleşen tepkime sayısına bak , o zaman kendiliğinden olabileceğini daha rahat görürsün.

Canlılığın oluşma ihtimali neyse o kadar da reaksiyon meydana geliyor her saniye deneniyor. Bu açıdan yaşam ihtimali bir kez gerçekleşmiş olsa zaten 100 milyon yılda kendini geliştirip bugüne kadar gelebilmiş. 

Ayrıca yaratılışçı düşünce insanın ve doğanın kusurlarını görmezden geliyor. Hala binlerce ihtiyacımız var. Bakın doğada yavruların çoğu hasta yada ölü doğuyor. Dinciler bunu görmezden geliyorlar.

Şu oranı hesaplarsak aslında tesadüfen var olmamızın çok da zor olmadığını görürüz;

Evrende her sanye gerçekleşen olay sayısı / bir hücrenin tesadüfen oolm ihtimali

Bu oran oldukça yüksektir.

Canlılık yani ilk DNA 100 milyon yıldan daha eski olmasının sebebi bu zaten. Canlılığın gelişmesi de bu kadar zaman almış.

Link to comment
Share on other sites

12 saat önce, Anubis yazdı:

Ama bazen aklıma takılıyor, sanki gerçekten iyi kapli bir tanrinin var olduguna inanmaya devam edebilsem daha mutlu olurmuşum gibi. Aslında şu anda mutsuz oldugumu da söyleyemem ama bu konu bana biraz karmaşık geliyor. Sanirim biraz fazla duygusal yapıdayim. Dinler evrimsel süreçte insanın ihtiyaçları sebebiyle olustu. Bugünlere gelene kadar kafamizda adalet diye bir kavram üretmisiz, merhamet diye hakkaniyet diye vs. vs. Bunlar duygusal yanımızla ilgili ve dinlerin de bu noktada rolü büyük gibi.

Küçük çocuklar anne ve babalarının yanında kendilerini huzurlu hissederler, çünkü onlardan hiçbir kötülüĝün gelmeyeceĝine inanırlar ve onlara %100 güvenirler. Canlıların doĝasında vardır, güvenli bir liman aramak. Kendilerini huzurlu hissettiren bir varlıĝın olduĝuna inanmak isterler.

Dinlerdeki tanrı tasavvuru da bu şekilde tarif edilmeye çalışılıyor ancak orada yazılanlarla hayattaki yaşadıklarımız önemli ölçüde çelişiyor. Tanrının hem iyi olduĝu hem de her şeye gücü yettiĝi iddia edilir. Halbuki gerçekçi olmak gerekirsek, tanrı iyi falan deĝildir. Her şeye gücü yeten de deĝildir.

İyi olsaydı doĝadaki canlılar yaşamak uĝruna birbirilerini öldürmezler veya yemezlerdi.  Ölmeyi/ öldürmeyi canlılara bir çözüm olarak sunmazdı. Masum çocukların tecavüze uĝramasına izin vermezdi. Örnekler çoĝaltılabilir.

İste tam bu noktada dindarlar sınavdan bahsetmeye kalkarlar ancak saçmalıktan başka bir şey deĝildir. Beceriksiz bir tanrı figürünü bu şekilde kamufle etmeye çalışıyorlar. Yahu tecavüze uĝrayan bir bebek veya çocuk, sınavdan ne anlar?

Efendim, çocuklar zaten cennetlikmiş...miş. Cennetlik olsalar ne yazar?

Aslında bu sınav zımbırtısını savunmaya yeltenenlere şu soruyu sormak lazım: " Kendinin ve kendi çocuĝunun tecavüz edilmesini ister misin?"

 

12 saat önce, Anubis yazdı:

Yani bazen, şu dinler zamanla güncellenerek gelse, saçmalıklardan arınmış olsa biz de sorgulama ihtiyacı hissetmeden devam etsek nasıl olurdu diye merak ediyorum. Sanırım bu da deizme kayacak cinsten bir şey olurdu.

Dinleri güncellemeye veya yeniden çaĝa uydurmaya kalkarsanız, güçlerini büyük ölçüde yitirirler.  Hele ki kutsal kitaplar ve metinler geniş kitleler tarafından insanların anlayacaĝı dilde okunmaya başlanırsa, dinler daha çabuk erozyona uĝrar. Bunun en güzel örneĝini Hrıstiyanlık oluşturuyor, çünkü bu din tamamen kiliseye tıkılmış vaziyette. Orta Çaĝdaki ezici ve baskıcı gücünün yerinde yeller esiyor ve bunun böyle olmasının yegane sebebi,  Eski ve Yeni Ahit´in halkın çoĝunluĝunun anladıĝı dile tercüme edilmesi yatar. Ayrıca matbaanın icadı bu süreci hızlandırmıştır.  Avrupa bu şekilde aydınlanmayı yakalamıştır ve çaĝdaş olma yolunda önemli adımlar atmayı becermiştir.

Müslümanlık ise henüz yolun başında denilebilir, çünkü İslam, kuralları çok katı olan inanç sistemidir ve halkın çoĝunluĝu (Araplar hariç) hâlâ anlamadıĝı dilde okuyor kendi kutsal kitabını. Hâlâ anlamadıĝı dilde duasını yapıyor. Tercümeler son 40-50 seneden beri yazılmaya ve raĝbet görmeye başladı.  İnsanlar bilgilendikce ve aydınlandıkça dinlerdeki çarpıklıkların farkına varmaya başlıyor. Hadisleri reddedenlerin ve sadece kutsal kitap diyenlerin sayısı bu nedenle günden güne çoĝalmaktadır. Gün gelecek; kutsal kitabını da eleştirme cesaretini bulacakların sayısı da çoĝalmaya başlayacak.

Link to comment
Share on other sites

Başka bir konuda Kuran'ın düz Dünyasını anlatmıştım. Mollalar Kuran'ı düzgün okuyacak kabiliyete sahip olmadıklarından bu mevzuyu fark edemiyorlar. Birde Kuran okunurken mutlaka Tevrat ile mukayese etmek gerekiyor ki ayetlerin neden Dünya'yı düz olarak tasvir ettiği ortaya çıksın. 

Gerçi bu sefer de düz Dünyacı olurlar. Belki Yahudi ve Hristiyanların yaptığı gibi görmezden de gelebilirler.

Dinlerin gerçek olmadığını her türlü anlıyoruz evet, peki biz bu kadar net şekilde anlarken nasıl oluyor da milyonlarca insan inançlı kalmaya devam edebiliyor? Halüsinasyon mu görüyorlar acaba diye düşündüğüm oluyor. Yani bir çeşit şizofreni olma ihtimalini göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum. 

Mesela, Adem'e yazı öğretildi ayetini okuyan bir Müslüman, balta girmemiş amazon ormanlarındaki yazmayı bırak konuşmayı bile bilmeyen kabileleri görünce ne düşünüyor? Yada milyonlarca yıllık insan ve dinozor fosillerini gördüklerinde inançlarından hiç mi şüphe duymuyorlar? Kutsal kitapların insanlığı hatta Dünya'yı 7 bin yıllık tarihe sığdırmaya çalışması da ayrı bir saçmalık, bunun içinde kıvırtarak 7 bin yıl derken 7 evre kastedildi demeye getiriyorlar. 

https://www.hurriyet.com.tr/seyahat/amazonda-dil-kullanmayan-en-mutlu-kabile-piraha-40700936

Alıntı

Bu kabilenin en şaşırtıcı özelliği ise; dilleri. Dillerinin bir alfabesi yok, rakamları yok. Dolayısıyla ortada yazıya dökülebilen bir dil yok. Sesler çıkarıyorlar, ıslıklar çalıyorlar, zaman zaman hayvanları ve doğadaki diğer sesleri taklit ediyorlar. Bu konuda o kadar ustalar ki, maymunları uzaklaştırıp kartalları bile çağırabiliyorlar. Piraha dilinde geçmiş ya da gelecek zaman kavramları yok: Yarın yok. Dün yok. Ay, yıl, hafta yok; onlar için ya “şimdi” var, ya da “şimdi değil” var!

22 saat önce, kavak yazdı:

Efendim, çocuklar zaten cennetlikmiş...miş. Cennetlik olsalar ne yazar?

Şu cennet-cehennem olayı Müslümanları da rahatsız ediyor olmalı. Dünya'da yasak olan, cennette tamamen serbest. Sırf bu yüzden farklı din yorumları da var.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

On 12.09.2022 at 10:10, Sputnik yazdı:

Başka bir konuda Kuran'ın düz Dünyasını anlatmıştım. Mollalar Kuran'ı düzgün okuyacak kabiliyete sahip olmadıklarından bu mevzuyu fark edemiyorlar. Birde Kuran okunurken mutlaka Tevrat ile mukayese etmek gerekiyor ki ayetlerin neden Dünya'yı düz olarak tasvir ettiği ortaya çıksın. 

Gerçi bu sefer de düz Dünyacı olurlar. Belki Yahudi ve Hristiyanların yaptığı gibi görmezden de gelebilirler.

Bu saatten sonra hiçbir müslüman düz dünyacı olma gafletine düşmez. Kutsal kitaplarda ne yazarsa yazsın, günümüzdeki bilgileri inkar etmek mümkün deĝil. Tam tersine, kitabın içeriklerini günümüzdeki bilgilere uyarmalaya çalışıyorlar. Bunların en başında mesela kainatın genişlemesi yatar.  Diĝer yandan tarihselci müslümanlar diye yeni bir akım bile yeşermeye başladı. Bunlar ise kitaplardaki bilgilerin bir kısmının evrensel olmadıĝına vurgu yapıyorlar ve birçok pasajın sadece o devirde geçerli olduĝunu dile getiriyorlar. Yani müslüman dünyası kendi içerisinde yeni bir kutuplaşmaya gebe gibi.

 

On 12.09.2022 at 10:10, Sputnik yazdı:

Dinlerin gerçek olmadığını her türlü anlıyoruz evet, peki biz bu kadar net şekilde anlarken nasıl oluyor da milyonlarca insan inançlı kalmaya devam edebiliyor? Halüsinasyon mu görüyorlar acaba diye düşündüğüm oluyor. Yani bir çeşit şizofreni olma ihtimalini göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum. 

Her şeye raĝmen inançlı kalmalarının sebeplerini yukarıda açıklamıştım. Bana göre beyin yıkanmasından başka bir şey deĝil.

 

On 12.09.2022 at 10:10, Sputnik yazdı:

Mesela, Adem'e yazı öğretildi ayetini okuyan bir Müslüman, balta girmemiş amazon ormanlarındaki yazmayı bırak konuşmayı bile bilmeyen kabileleri görünce ne düşünüyor?

Bunu sorun olarak görmüyorlar, çünkü onlara göre İslam´dan bi haber olanların herhangi bir yükümlülüĝü yok.

Ne zaman İslam´ı duydular, işte o zaman ayvayı yediler. :)

 

On 12.09.2022 at 10:10, Sputnik yazdı:

Yada milyonlarca yıllık insan ve dinozor fosillerini gördüklerinde inançlarından hiç mi şüphe duymuyorlar? Kutsal kitapların insanlığı hatta Dünya'yı 7 bin yıllık tarihe sığdırmaya çalışması da ayrı bir saçmalık, bunun içinde kıvırtarak 7 bin yıl derken 7 evre kastedildi demeye getiriyorlar.

Adı üstünde inanç. İnanç dünyasında süpheye yer olmaz. Mantıklı olup olmadıĝına da bakılmaz.

 

On 12.09.2022 at 10:10, Sputnik yazdı:

Şu cennet-cehennem olayı Müslümanları da rahatsız ediyor olmalı. Dünya'da yasak olan, cennette tamamen serbest. Sırf bu yüzden farklı din yorumları da var.

Olabilir, çünkü hergün yaşanan/yaşatılan vahşeti onlar da görüyor. Taptıkları tanrı ise hiçbir eylem yapmadan sadece seyrediyor. Bu nedenle umutlarını tahtalı köye havale ediyorlar. Nihai adaletin orada olacaĝını umuyorlar. Boş ve kuru bir umut.

Link to comment
Share on other sites

On 11.09.2022 at 09:28, Kafir İmam yazdı:

Zaten kendiliğinden oluyor. Bu olasılık 50000 katrilyon da bir diyorlar. Ama evrenin yaşına bak ve bir de her saniye gerçekleşen tepkime sayısına bak , o zaman kendiliğinden olabileceğini daha rahat görürsün.

Canlılığın oluşma ihtimali neyse o kadar da reaksiyon meydana geliyor her saniye deneniyor. Bu açıdan yaşam ihtimali bir kez gerçekleşmiş olsa zaten 100 milyon yılda kendini geliştirip bugüne kadar gelebilmiş. 

Ayrıca yaratılışçı düşünce insanın ve doğanın kusurlarını görmezden geliyor. Hala binlerce ihtiyacımız var. Bakın doğada yavruların çoğu hasta yada ölü doğuyor. Dinciler bunu görmezden geliyorlar.

Şu oranı hesaplarsak aslında tesadüfen var olmamızın çok da zor olmadığını görürüz;

Evrende her sanye gerçekleşen olay sayısı / bir hücrenin tesadüfen oolm ihtimali

Bu oran oldukça yüksektir.

Canlılık yani ilk DNA 100 milyon yıldan daha eski olmasının sebebi bu zaten. Canlılığın gelişmesi de bu kadar zaman almış.

Ne söylense ne anlatılsa havada kaliyor. Dönüp dolaşıp ayni yere geliyorlar. Neymiş efendim , bu kadar şey kendiliğinden olmamıştır.

Çiçeğin yaprağını dalını koparıp suda bekletince kokleniyor ama işte kendileri diyorki bunuda tanrı yaptı. Anlatabiliyor muyum. Ben o çiçeği buyutene kadar uğraşıyorum ama her ne hikmetse megersem o çabayı ben degil aslında tanrı harcıyor.

Böyle sınav degil şöyle sınav olsa fena mı olurdu diyorsun, yok efendim adamlar bu sınavdan gayet memnun. Tanrının hikmetinden sual olmaz. Lan bi yürü git diyorum sonunda.

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, Deadanddark yazdı:

Ne söylense ne anlatılsa havada kaliyor. Dönüp dolaşıp ayni yere geliyorlar. Neymiş efendim , bu kadar şey kendiliğinden olmamıştır.

Çiçeğin yaprağını dalını koparıp suda bekletince kokleniyor ama işte kendileri diyorki bunuda tanrı yaptı. Anlatabiliyor muyum. Ben o çiçeği buyutene kadar uğraşıyorum ama her ne hikmetse megersem o çabayı ben degil aslında tanrı harcıyor.

Böyle sınav degil şöyle sınav olsa fena mı olurdu diyorsun, yok efendim adamlar bu sınavdan gayet memnun. Tanrının hikmetinden sual olmaz. Lan bi yürü git diyorum sonunda.

O zaman o dincilerin hiçbir şeyden şikayet etmeye hakkı yok.

Evrende olasılık sayısı kadar olay meydana geliyor. Bir şeyin varlığı çevresel etkilerle olur.

Bütün gücü birtek hayalete vermek evrendeki tüm varlığa hakarettir.Her varlığın yeri ve etkisi kabullenilmek zorundadır.

Neden karpuz ektiğinde fareye dönüşmüyor da hep karpuz oluyor diye oyun yapıyorlar. Hani tesadüfen oluyordu diyorlar. DNA nın kendini kopyalaması sonucunda böyle olduğunu anlamıyorlar. Sanıyorlar ki bir anda oluveriyor. Tanrıları ol deyince oluyormuş😆

Bir DNA nın oluşması için bilmemkaç trilyonda bir olasılık varsa o kadar olay meydana geliyor zaten.Ve hiçbir kopyalama tam tamına öncekinin aynısı olmuyor. Çevresel etkilerin izlerini küçük küçük üzerine işliyor. Bir hücrenin oluşması için evrende yeteri kadar olay meydana geliyor.

Dinciler sürekli olarak matematik oyunu yapıyorlar kendi kendilerine zar atıp imkansızı arıyorlar.

Ama şunu anlamak istemiyorlar ki , evrendeki canlıların sayısı , her an meydana gelen olay sayısının yanında çok küçük kalır. Bu zaten kendi kendine olduğunun kanıtıdır. Çünkü bir trilyon olay meydana geliyorsa ancak bir tanesi çeşitleniyor. Geri kalanları ise boşa gidiyor ve tekrar döngüye giriyor. Ama evrenin yaşı ve akış hızı bize göre çok yavaş olduğundan herşeyi durağan görüyoruz. İşte dincinin en büyük hatası burada başlıyor. Evrimi anlayamayanların düştüğü  çukur bu.

 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...