Jump to content

Kadın hakları dernekleri gerçek yüzü


Sputnik

Recommended Posts

Türkiye'deki derneklerin hepsi siyasidir. Kadınları düşündükleri için yapmıyorlar kendi siyasetlerine malzeme yapıyorlar.

Aşiret , mafya ,siyaset , medya içindeki kadın istismarlarını hiçbiri gündeme getirmez.

Medya içerisinde asgari ücret bile ödemedikleri birçok çalışan var ama komik olan şu ki hepsi işçi hakları savunucusu.

Uğur Dündar'ın geçmişte yaptığı gibi. Fırıncıyı pastacıyı tuvaleti pis diyerek reklam etti insanlara ama gıda fabrikalarında at eti satanları görmezden geldi. Elbette karşılığını aldı.

Tarikatlar neyse dernekler de o dur. Ajan barınağıdır.

  • Thanks 1
Link to comment
Share on other sites

Çoğu derneğin kurucuları arasında birkaç yabancı vardır. Ya doğrudan bağlantılı yada aileden anne yada baba tarafından bir dış bağlantıları olmaktadır. Her zaman kaşıyacak bir konu bulurlar. Seçtikleri konularher zaman kaşıma amaçlıdır çözüm amaçlı değildir.

Örneğin krt televizyonunda derin yoksulluk diye program yapan bir kadın türedi. Program tamamen kaşıma amaçlı üretilmiş bir provakasyon ürünüdür. Fakir insanları orada görüntüleyip mesleki açıdan utandırmanın anlamı yok.

Toplum zaten fakiri zengini biliyor. Bunu TV programıyla duyurmak bence insanlık suçudur.

Fakirlikle başetmek istiyorsa programı sunan kadın 10 sn lık reklam gelirini her gün bir kağıt toplayıcısına vererek işi kökten çözebilir.

Ama amaç çözüm değil.

Hacer FOGGO adlı program sunucusuna duyurulur.

Bence derin şımarıklık , derin sahtekarlık gibi başka programlarda yapmasını isterim.

Link to comment
Share on other sites

Ateizm derneğindeki sürekli kadın haklarından bahseden elemanın seri tecavüzcü ve katil çıkması... İnsanların hala onun yayınlarına katılmaya devam etmesi... 

 

Ben "kadın hakları" safsatasına inanmıyorum. Bunlar tamamen politik ve birilerinin reklam malzemesinden ibaret.  

Link to comment
Share on other sites

3 dakika önce, Sputnik yazdı:

Ben "kadın hakları" safsatasına inanmıyorum. Bunlar tamamen politik ve birilerinin reklam malzemesinden ibaret.  

Uzakdoğu ülkelerinde bu kadın hakları derneklerini filan bulamazsınız. Bu tür oluşumlar batı ve bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yuvalanmış oluşumlardır. Bunun sebebi ne acaba? 

Link to comment
Share on other sites

Bre zındıklar. Kadınlardan ne alıp veremediĝiniz?:D

Şaka bir yana; kadınlar bir çok alanda erkeklere nazaran dezavantajlı durumda. İş yerlerindeki yüksek pozisyondan tutun, onlara karşı şiddet ve gelir dengesizliĝine kadar çoĝu şey kadınların aleyhinedir. Dünyanın her ülkesinde buna rastlamak mümkün. Hele ki bazı(!) ülkelerde onların mutfaktan dışarı çıkmasını dahi istemeyenlar var.  Bu nedenden ötürü kadın haklarını koruyan ve savunan dernekler ortaya çıkmıştır. 

Peki, erkek haklarını koruyan dernekler var mı acaba? Sanmıyorum, çünkü erkekler her yerde baskın. Savunulmaya ihtiyaçları yok.:)

Kadınlar için aynısı elbette iddia edilemez.

 

Link to comment
Share on other sites

Her türlü fikir, ideoloji, düşünce oluşumu içerisinde yalancılık yapanlar da olacaktır.
Popülerliği ne kadar fazlaysa yalancılar da o kadar fazla olur.
Guguk kuşlarının başka yuvalara yalan dolanla yavru yerleştirmesine benziyor bu.
Bu yalancılar sizleri sömürüyor, kandırıyor, kullanıyor, çünkü sizlerden daha gelişmişler.

Bütün bu aldatmacayı yok edecek, elenmesi gereken bu yalancı ve üçüncü sınıf masal anlatıcılarını dünyadan silecek bir yol var.
O yolun içerisinde mış gibi yapmak veya yalan dolanla kandırma yok. Çalışmıyor.

Şiddet ekseni etrafında toplanmak.

Sizler hümanizm, insan hakları, eşitlik, ahlak gibi bu inanan insanlar tarafından oluşturulan sahte yemlere yakalanıyorsunuz.

Unuttuğunu bir şey var,
Siz radyoaktif olarak kirlenmiş bir toprakta tarım yapmaya çalışıyorsunuz.
Üreteceğiniz, yiyeceğiniz her meyve ve sebze kirli ve yok edici olacak.
İnanan insanların düzeni içinde oluşturacağınız tüm insan hakları, kadın hakları, özgürlük, hayvan severlik gibi girişimler inanan insanların kirli meyve ve zebzeleri olacaktır.

Çözüm yok etmektir.
İnanan insanların düzenini, toplumlarını, nüfuslarını, ideolojilerini yok etmelisiniz.
Ancak ondan sonra bir şey inşa edebilirsiniz.

Şu anda büyük devletlerin 3-5 noktada birbirleriyle kafa kafaya geldiği savaş riski oluşmuş durumda.
Bu riskin gerçekleşmesi lazım, bu devletler savaşmalı. Dünya yıkıma uğramalı.
Ancak ondan sonra hayal ettiğiniz empati merkezli insan etkileşimleriyle dolu toplumlar inşa edebilirsiniz.

Siz bir kölesiniz.
İnanan insan her yerinizi sarmış.
Size bir ahır ayırmış, orada kendinizi özgür sanıyorsunuz.
Savaşı körükleyin.
Askerlerin birbirine girmesini sağlayın, kızıştırın

İnanmayan insanlar için bayram günü ilk nükleer füzenin ateşleneceği gündür.
Bu iş oraya gidiyor. Bir an önce olmazsa daha da ağır sonuçları olur.

Nükleer savaşlarda doruk noktaları arasında kuş uçuşu 10 mil olan dağların aralarına girin.
Ya da özetle bir vadi bulup her hangi bir yamacına yarısına kadar tırmanın.
Bu %99 hayatta kalmanızı sağlar.
Oradaki flora fauna (hayatta kalan bitki ve hayvanlar) ile de 90 güne kadar rahat yaşarsınız.

Bulunduğunuz yerdeki vadileri bulun Google'dan.
Gidip görmenize gerek yok.
Herkes yollara düşüp başka şehirlere kaçışan kalabalıklar oluştururken vadi yamacına sakince ulaşırsınız.
Her yerde bir vadi olur. Bulun yerini öğrenin.
İleride işinize yarayacak.

Sık ormanlara yerleşmek için girmeyin.

Ama vadi yamacında kazma kürekle 2 metre derinliğinde çukur kazıp şimdiden içine hava almayan plastik torbalarda kurutulmuş ekmek doldurabilirsiniz.
Sebze ve meyveleri kurutabilirsiniz. Eti bile.
Çöl bedevileri 2-3 ay kullanabiliyor kurutulmuş etleri. Bozulmuyor.
Bunları sığınacağınız yamaçta açık bir yere gömebilirsiniz.
Kesinlikle ormana girmeyin.
İnsanlar içgüdüsel olarak ormanda hayatta kalacağını sanır ama insan savaşlarında ormanlar %90 yanar.
Yanarak veya dumandan boğulup ölürsünüz.
Ayrıca ilaç da lazım olacak.
Çok fazla antibiyotik.
Bunun için herkes eczanelere koşar genelde. %99 herkes.
Ecza depolarının yerini öğrenin oralara koşun.

Daha fazla hayatta kalma ve acil durum hareket planı için Survivalist topluluklarını inceleyebilirsiniz.
Çoğu ABD'de.

Şimdi hayat durulursa bile her yıl başka bir gerilim olacak ve benim gibi düşünen biri ilk füze kesinlikle ateşleyecek.
Ağaçtan ok yaparım hayaline kesinlikle kapılmayın.
Okun öldürücü etkisi olması için ağacın eğilmesi işi ustaların yaptığı bir şey.
Yapamazsınız. Bir tavşanı bile vuracak ok yapamazsınız.
Metal parçalar kullanın.
Metal tel ve metal gövde gibi.
Bu her hayvana ve insana ölümcül derecede saplanacak güç üretir.

İnanan insanlara, düzenlerine, eylemlerine güvenmeyin
Hayatta kalmalarının hiç şansı yok.
Teknik ve planlı düşünemiyorlar çünkü.
Bunları acil durum ek bilgisi olarak aklınızda bulundurun.

 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...