Jump to content

Seven Kadın Ne Yapar?


somebody

Recommended Posts

Haydi seks yapalım da sen 5-10 dakika mutlu ol demez.

Kadınlar bana babunları çağrıştırıyor.

Babunlar avını canlı canlı uzun uzun yer.

O heyecanla atan kalp atışı avlarını taze ve lezzetli yapıyor.

Lezzetli olsun diye Japonlar da çoğu deniz hayvanını canlı canlı dilimler pişirir.

Kadınlar da heyecanı sevdiğinden, benzer bir durum söz konusu.

Tek parça ısırıkla avının serbest kalmasına izin vermez hiç bir kadın.

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

47 dakika önce, Ateist-Bakış yazdı:

Haydi seks yapalım da sen 5-10 dakika mutlu ol demez.

Kadınlar bana babunları çağrıştırıyor.

Babunlar avını canlı canlı uzun uzun yer.

O heyecanla atan kalp atışı avlarını taze ve lezzetli yapıyor.

Lezzetli olsun diye Japonlar da çoğu deniz hayvanını canlı canlı dilimler pişirir.

Kadınlar da heyecanı sevdiğinden, benzer bir durum söz konusu.

Tek parça ısırıkla avının serbest kalmasına izin vermez hiç bir kadın.

Evet seks konusunda böyle olabilir de, aşık olsa ne yapar ?

Yani iletişim yolları nedir merak ediyorum. Aslında merak da değil, sadece çevremde gördüğüm iletişim yollarının gerçekten kadınların tercihi olup olmadığının sağlamasını yapmak istiyorum.

 

Şimdi bir kız  kendine göre çekici bulduğu bir erkeği görüyor ve ertesi gün ağzıyla iletişim kurmak yerine bedenin alt kısmını kullanıyor. Tahrik edici bir kıyafet ile karşısında dikiliyor, erkekten bir hamle yapmasını bekliyor. Ama çevrede onu gören başka abazalar ilgilenmeye başlayınca onlarla temasa geçiyor.

Yada etklemek istediği erkeği başka bir enayi ile kıskandırmaya çalışıyor. Böylece rekabet yaratıyor.

Yada namus kasıntısına geçip senin hamlene cevap vermiyor. Ama bakıyorsun her tarakta bezi var.

O zaman bütün bunlar piyasa yükseltme , ucuza gitmeme yada zaafdan faydalanmaya çalışma, rekabete sokup fiyatı yükseltme gibi yöntemler oluyor.  Bence bunlar aşk değil , menfaat elde etme yöntemi yada blöf.

 

Yani anlamak istediğim şu, ben bir erkek olarak sevdiğim kişiye kıskandırma numarası yapmam , yada kendimi ortaya koyup isteyen ilgilenebilir demem.

Yanlış mı düşünüyorum , başka iletişim yolları var da ben mi görmüyorum.

Link to comment
Share on other sites

Yakalandın; Türkiye'de yaşadığını, öğrenmiş olduk. 🤪

Atasözlerini ve kalıplaşmış sözleri sevmem. Ama atalarımz, ne güzel söylemiş: "Davul, dengi-dengine göre çalar!"

Erdoğan'ın yönettiği bataklıkta, insân erdemi kalmamış! İnsânlarımız, yükümlülükte; yalnızca karın tokluğunu düşünüyorler; kâhredici bir gerçek!

Cımbızla bile dokunamayacağım bir yaratığıın yatağına, aslâ giremem! Ama demek ki; insânlarımız, iyice umutsuzluğa gömülmüşler! Başka bir çözümyolu göremiyorlar!

Örneğin; Ali Ağaoğlu gibi çirkin bir yaratığa dokunmaktansa; kadınlar, ölümü göze almalılar! Ama yeğlerini, o tiksinç yaratıktan yana kullanıyorlar!

Diyebilecek, sözüm yok!

Link to comment
Share on other sites

6 saat önce, Kafir İmam yazdı:

Merak ettiğim den soruyorum. Çünkü çevremde gördüğüm kadınların tavırları hep menfaat ve rekabet yönünde , belki ben mi yanlış düşünüyorum diyorum , bir de sizi dinleyeyim..

Yani bir kız bir erkeğe aşıksa ilk önce neler yapar?

Bu sorunun yanıtını olsa olsa kadınlar verebilir.:D

Ben bu yaşıma gelmeme ve 26 seneden beri evli olmama rağmen, kadınları tam olarak anlayabilmiş veya onları çözebilmiş değilim.  Ancak şunu söyleyebilirim: Seven kadın, erkeğe nazaran, sevdiği erkeği sulu götürüp susuz getirir. Tabii bu benim şahsi görüşüm.

Link to comment
Share on other sites

6 hours ago, Kafir İmam said:

Evet seks konusunda böyle olabilir de, aşık olsa ne yapar ?

Yani iletişim yolları nedir merak ediyorum. Aslında merak da değil, sadece çevremde gördüğüm iletişim yollarının gerçekten kadınların tercihi olup olmadığının sağlamasını yapmak istiyorum.

 

Şimdi bir kız  kendine göre çekici bulduğu bir erkeği görüyor ve ertesi gün ağzıyla iletişim kurmak yerine bedenin alt kısmını kullanıyor. Tahrik edici bir kıyafet ile karşısında dikiliyor, erkekten bir hamle yapmasını bekliyor. Ama çevrede onu gören başka abazalar ilgilenmeye başlayınca onlarla temasa geçiyor.

Yada etklemek istediği erkeği başka bir enayi ile kıskandırmaya çalışıyor. Böylece rekabet yaratıyor.

Yada namus kasıntısına geçip senin hamlene cevap vermiyor. Ama bakıyorsun her tarakta bezi var.

O zaman bütün bunlar piyasa yükseltme , ucuza gitmeme yada zaafdan faydalanmaya çalışma, rekabete sokup fiyatı yükseltme gibi yöntemler oluyor.  Bence bunlar aşk değil , menfaat elde etme yöntemi yada blöf.

 

Yani anlamak istediğim şu, ben bir erkek olarak sevdiğim kişiye kıskandırma numarası yapmam , yada kendimi ortaya koyup isteyen ilgilenebilir demem.

Yanlış mı düşünüyorum , başka iletişim yolları var da ben mi görmüyorum.

Ben bu olayı da bir ara incelemeye çalışmıştım.
Ama genel bir formül geliştirmek zordu.
Ama tüm kadınlarda ortak olan bir şey var mı diye soracak olursan.
Şu kesin cevabı verebilirim.
"Heyecan anı" veya "Anın heyecanı" diye bir kavramla açıklamaya çalışmıştım önceden bu durumu.
Kadınlar cesareti sever.
Ama bu cesaret bizim bildiğimiz türden bir ölüme meydan okuma, kahramanlık, fedakarlık cesareti değil.
Yaşam cesareti.
"Heyecan anı" veya "Anın heyecanı" işte bu cesareti biraz yansıtır.

Biz erkekler oldu bittiye getirmeye odaklıyız.
Bir an önce amacımıza ulaşmak isteriz.
Kadınlar da anın içinde çarpan kalple, heyecanla, kesilen nefesle, vs ne varsa onunla birlikte yer alıp o anla ve aşkla cesurca yüzleşmeyi seviyor.
Burada dansı yönlendiren erkek olmalı. Kadına kolaylık olur bu.

Kadınlar kolay ağlayıp, duygu ifadelerini kolay yansıtıyorlar.
Ama biz erkeklerde durum öyle değil.
Bize duygularımızı saklamamız öğretildi.
Bir kadınla bunu yaptın mı, yani duygularını sakladın mı, o kadın karşısında büyük bir külfet görür.
Her şeyini saklayan bir adamla nasıl bir olup derin bir arkadaşlık, dostluk, aşk geliştirebilirsin ki?

Yani özetle bir kadın sende elini ayağını birbirine dolaştırma etkisi yaratıyorsa bunu ona göstermelisin.
Nefesini kesiyorsa kekeliyorsan bunu görmesinden, hissetmesinden, tanık olmasından çekinmemelisin.

Fazla küstahlaşmadan anların heyecanına birlikte dalacak kadar cesur olursan, sevilirsin.
Sırdaşlık da işte bunla bağlantılı.

Kabaca anlatayım.
Teknik olarak kadınla ilişki geliştiriyorsan onun götünü göğsünü görmek istiyorsundur.
Kadın götünü göğsünü ancak sırdaşına gösterir.

Bu özetler, kaba, kötü ama özet bu.

Link to comment
Share on other sites

Kötü gerçekten .

Şöyle düşündüm , bir araba aldım ve her kullandığında seni heyecanlandırıyor, çoşku ve mutluluk veriyor. Yol bitsin istemiyorsun onunla bir ömür dünyayı gezmek istiyorsun. Ama bir süre sonra heyecan kalmıyor , sorun arabada değil aslında kullanıcıda , hevesini almış ve arabayı değiştirmek istiyor. 

 

İşte buradaki araba erkek olabilir mi?

Sonuçta insanlar birbirini sevmiyor galiba. Kendini seviyor. Erkeklerin çoğu da kadından seks tadı alamayınca heyecanı söner. Sorun kimdedir bilmem ama sonra başkalarına meyleder.

Fuzulinin bir şiiri aşkı güzel tarif ediyor.

Canı kim Cananı için sevse cananın sever

Canı için kim ki cananın sever canın sever..

Bu öz türkçe ama yoğun anlam taşıdığı için açıklama yapayım.

Kim kendini aşkı için severse gerçekte aşkını sevmiş olur, kim ki aşkını kendi için severse aslında kendini sevmiş olur.

 

Yani ülkedeki aşkların çoğunda durum bu. Sevgi ile bencillik karışmış adına aşk deniyor.

 

Bu yüzden aşk bir görüşte olmaz. Onun adına bence heves denir. O da heyacan bitince biter gider.

 

Aşk bence konuşarak tanışarak gerçekleşir. Tanıdıkça daha çok aşık olursun. Nezaketine , hitabetine, özverisine aşık olursun.

 

İşte ben buna çok içerliyorum.  Diyalog yok, tanışma yok, istiyorlar ki kızın tipini ve fiziğini gören erkek uçkurunun doğrultusuna ağzının suyu aka aka peşinden koşsun. Bir gecelik heves için onu tepeye çıkarsın , tapsın..erkek için de aynısı tabi. Kız onun tipine ve parasına baksın , fit olsun peşinden koşsun. Falan filan.

 

Bunun adı kusura bakmayın da fahişelik ve pezevenkliktir.

@TTT demiş ya Türk toplumunda çoğu kavram tersine algılanmış diye. İşte fahişelik ve pezevenklink kavramıda yanlış anlaşılmış.

Link to comment
Share on other sites

22 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Sonuçta insanlar birbirini sevmiyor galiba. Kendini seviyor.

Evet, insanlar ilk etapta kendini sever. Bunda şaşılacak bir durum yok, hatta çok doğal bir durum. Kendimizi sevemezsek eğer, başkalarını nasıl seveceğiz?

Bence sıkça gözardı edilen bir durum daha var. Bizler, tıpkı diğer hayvanlar gibi, doğanın bir parçasıyız ve onlardan çok fazla bir farkımız yok. Haliyle cinselliğimizin esiriyiz bir bakıma. Üremek ve neslimizi nevam ettirmek üzerine programlanmışız bir kere. Önce bu gelir.

Başkasına sevgi beslemek veya başkasına aşık olmak...bunların olması şart değil. Acı ama gerçek.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

56 dakika önce, kavak yazdı:

Evet, insanlar ilk etapta kendini sever. Bunda şaşılacak bir durum yok, hatta çok doğal bir durum. Kendimizi sevemezsek eğer, başkalarını nasıl seveceğiz?

Bence sıkça gözardı edilen bir durum daha var. Bizler, tıpkı diğer hayvanlar gibi, doğanın bir parçasıyız ve onlardan çok fazla bir farkımız yok. Haliyle cinselliğimizin esiriyiz bir bakıma. Üremek ve neslimizi nevam ettirmek üzerine programlanmışız bir kere. Önce bu gelir.

Başkasına sevgi beslemek veya başkasına aşık olmak...bunların olması şart değil. Acı ama gerçek.

 

 

 

Ama hayvanlar birbirlerini seçerken cinsellikten önce alışma süreci yaşarlar. Koklaşır dans ederler, karakterini beğenirse sonra ilişki süreci gelir.

Aşk içerisinde cinselliği reddetmek mümkün değil ki . Ama bunu zaaflardan faydalanma olarak görmek işte pislik nokta burası.

Evet hayvanlar üremek için cinselliği kullanır ama hiçbir zaman cinselliğini beslenmek için ticaret için kullanmaz. Sadece üreme döneminde sadece üremek için kullanır.

İşte bunu yapamayan birtek insandır. Tam evrimleşmemiş bir hayvanımsıyız.

Aşk bireysel değil birlikte yaşanır, hayvanlar bunu yapıyorlar.

Link to comment
Share on other sites

22 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Ama hayvanlar birbirlerini seçerken cinsellikten önce alışma süreci yaşarlar. Koklaşır dans ederler, karakterini beğenirse sonra ilişki süreci gelir.

Aşk içerisinde cinselliği reddetmek mümkün değil ki . Ama bunu zaaflardan faydalanma olarak görmek işte pislik nokta burası.

Evet hayvanlar üremek için cinselliği kullanır ama hiçbir zaman cinselliğini beslenmek için ticaret için kullanmaz. Sadece üreme döneminde sadece üremek için kullanır.

İşte bunu yapamayan birtek insandır. Tam evrimleşmemiş bir hayvanımsıyız.

Aşk bireysel değil birlikte yaşanır, hayvanlar bunu yapıyorlar.

Hayvanlar ălemindeki bizim gibi memeli türlerinde (aslan, fil, maymun, geyik vs.) güçlü olan erkek, tüm dişilere sahip oluyor ve onlarla çiftleşiyor. Yani koklaşmadan ziyade kaba kuvvet var önce.:D

Ayrıca aşka fazla anlam yüklenmemeli diye düşünüyorum. 

Link to comment
Share on other sites

11 dakika önce, kavak yazdı:

Hayvanlar ălemindeki bizim gibi memeli türlerinde (aslan, fil, maymun, geyik vs.) güçlü olan erkek, tüm dişilere sahip oluyor ve onlarla çiftleşiyor. Yani koklaşmadan ziyade kaba kuvvet var önce.:D

Ayrıca aşka fazla anlam yüklenmemeli diye düşünüyorum. 

Hayır öyle değil. Dişi istemezse yanına bile yaklaştırmaz. Çünkü sürüyü besleyen dişilerdir. Onlar avlanır.

 

Aşkın anlamı karşılıklı sözleşmedir bana göre. İki kişi ne konuda bielikte olmaya anlaştıysa öyle yaşar.

 

Örneğin Avrupa'da evli kadın yada erkek akşam karşı cinsten bir arkadaşının evinde kalabiliyor , tatile gidebiliyor. Doğrusu başta böyle kabul etmişler birbirlerini.

 

Türkiye'de @TTTnin de dediği gibi oksimoronluk çok. Yani hem namus kasıp hem pazarlık yapmak garip. Kendi kızına bakanı öldürüp başkasının karısını ayartmaya çalışmak falan filan..

Gündüz namuslu , otobüste bile çekinir ama Kadıköy'e geldiğinde etek kısalır , makyaj yapılır ve kafelerde ortam aranır. Erkek de kendi ailesine yasakladığı herşeyi gider Kadıköy'de kendi yapar.

Oksimoron ilişki böyle bir şey. Dediğinin tersini yapmak , sözünü tek tarafa indirgemek...

Bu yüzden diyorum , seven kadın ne yapar nasıl belli eder ayırt etmek zor.

Türkiye'de oksimoronluk örneklerindeb biri de haremlik selamlıktır. Evine davet ettiğin arkadaşına sapık muamelesi yapmak , iki zıt kavramı bir arada anlamak zor.

Karşı cins ilişkileri de böyle birşey

 

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Hayır öyle değil. Dişi istemezse yanına bile yaklaştırmaz. Çünkü sürüyü besleyen dişilerdir. Onlar avlanır.

Yanılıyorsun.  Çifleşme zamanı geldi mi, sürüdeki kendine güvenen erkek hayvanlar kavgaya tutuşur, kavgayı kazanan, sürüdeki dişileri sahiplenir. Tee bir sonraki çitleşme zamanı gelene kadar. O zaman yine bu döngü başlar.

1 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

 

Aşkın anlamı karşılıklı sözleşmedir bana göre. İki kişi ne konuda bielikte olmaya anlaştıysa öyle yaşar.

Aşk olup olmadığı yaşanarak öğrenilir. Yaşamak lazım.:D

1 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

 

Örneğin Avrupa'da evli kadın yada erkek akşam karşı cinsten bir arkadaşının evinde kalabiliyor , tatile gidebiliyor. Doğrusu başta böyle kabul etmişler birbirlerini.

Ne güzel işte.

 

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, kavak yazdı:

Yanılıyorsun.  Çifleşme zamanı geldi mi, sürüdeki kendine güvenen erkek hayvanlar kavgaya tutuşur, kavgayı kazanan, sürüdeki dişileri sahiplenir. Tee bir sonraki çitleşme zamanı gelene kadar. O zaman yine bu döngü başlar.

Aşk olup olmadığı yaşanarak öğrenilir. Yaşamak lazım.:D

Ne güzel işte.

 

Tama sen haklısın polemiğe girmeye gerek yok bence.

Link to comment
Share on other sites

Konuyu bir kere özetliyeyim

1 Havanlar cinsel ihtiyaçlarını menfaat karşılığı gidermez. Sadece üremek için belli dönemlerde kullanır. Gerisi konunun dışında kalıyor.

2 AŞK ve ROMANTİZM  kadınlar tarafından çok büyütülen bir konudur. Erkekler tarafından değil. Bu yüzden seven kadın ne yapar diye soruyorum. Buradadaki çelişki kadının aşka yüzeysel bakıp çok da önemsememesi mıdır yoksa aradığı AŞKI ve ROMANTİK erkeği  bulamaması mıdır.

3 İşine geldiğinde AŞK ve ROMANTİZMİ erkeğin yüzüne çarpan kadın değil mi?

 

Dürüst olalım , herkes bir süre sonra birbirinden sıkılır. Olabilir ama her iki tarafın bunu baştan birbirine gizlemesi sorunun kaynağı gibi. Herkes kendisine tapılsın istiyor.

Bu yüzden Avrupa örneği verdim. Baştan nasıl konuşursan verdiğin sözü tutmalısın. Aksi halde oksimoron üretirsin.  Türkiye’dedurum bu. Cinselliğini kullanarak erkek avına çıkan kadın sonra aldatılmaktan şikayet ediyor.

O mu bu mu hangisi ?

Ya mertçe konuşup baştan tanıyıp birlikte olmaya karar vereceksin yada Aşk namus romantik rolu oynamayacaksın. Erkek ve kadın ikisi için de geçerli.

Her sevgiliye aynı yalanı söyleyip sonra vazgeçmek mi ?

Burada tutarsızlığın büyüğü kadında gibi.

Link to comment
Share on other sites

1 hour ago, Kafir İmam said:

Örneğin Avrupa'da evli kadın yada erkek akşam karşı cinsten bir arkadaşının evinde kalabiliyor , tatile gidebiliyor. Doğrusu başta böyle kabul etmişler birbirlerini.

Bu dünyada aşk çok tehlikeli bir duygudur.

Kontrol edilmezse en normal insana bile katliam yaptıracak, intihar ettirecek bir duygudur.

Mantıkla bağlantı kopar bir anda çocuk katletmek de dahil her şey rasyonalize edilebilir.

 

İşte bu duyguya hükmetmek ve aşkın esiri olmak yerine aşkı esaret altına almak için bazı etkinlikler düşünmüş bazı olağan dışı insanlar.

Eş değiştirme, grup halde sevişme, herkese açık sevişme, çıplaklar kampı vs bilinen yaygın aşk kontrol tatbikatlarıdır.

Böyle tuhaf etkinliklerde insanlar en büyük korkularının şokuyla değişirler.

Böylece aşkın yapabileceği her türlü ölümcül yan etkiye bağışık hale gelirler.

Ama tehlikelidir bunlar. İnsanı değiştirir.

Bu tür maceralara girişmek isteyenlere 5-6 ay veya 1 sene eşler olarak çıplaklar kampını denemeyi öneririm.

Yani aşka hükmetme tatbikatlarıdır bunlar.

Daha güçlü daha farklı yapar insanları.

Kıskançlığın, ihanet edilmişliğin, aldatmanın darbesiyle öldürmeyeceği kesin olur insanı.

Mesela şu anda insanların büyük çoğunluğu terk edilince, aldatılınca, sevilmeyince enerjisi yok olacak haldedir.

İşte o çoğunluktan olmak istemeyenler tuhaf tatbikatlar geliştirmiş.

Arkasındaki mantık bu

Yoksa birbirimize şeyimizi sokalım mantığı yok ortada yetişkin sitelerinin yansıttığı gibi.

 

 

Link to comment
Share on other sites

48 dakika önce, Ateist-Bakış yazdı:

Bu tür maceralara girişmek isteyenlere 5-6 ay veya 1 sene eşler olarak çıplaklar kampını denemeyi öneririm.

Bir ara Avrupa´da çıplaklar kampları bir haylı yaygındı, şimdilerde ne durumdalar bilmiyorum, çünkü gençken meraktan bir iki kez arkadaşlarla gitmiştik bu tip yerlere. Tam bir hayal kırıklığı yaşamıştım, çünkü bir sürü insan tamamen çıplak halde bir arada olunca, tamamen itici gelmişti bana. :D

Türkiye gibi halkın çoğu dindar ve muzafakar olan bir memlekette buna benzer kampları hiç düşünemiyorum, çünkü imkansız gibi bir şey.

Link to comment
Share on other sites

Bir ara sscb döneminde çıplak yaşam denemeleri yapılmış. Mantıklı geldi . Çünkü insan çıplakken kadın yada erkek olsun farketmez  o kadar çekici olmuyor. Aslında kıyafet ve boyalar insanın kendini ve çevresini kandırdığı şeyler.

Seks ve aşk konusu gerçekten toplumun büyük ölçüde zihnini meşgul edip zamanını çalıyor. Çıplak yaşam denemesi de bunun için yapılmış zaten. Sonuçları ne bilmiyorum ama tahminen olumludur. Çünkü zihinde yadsınan görüntüler sıradanlaşıyor ve etkisini kaybediyor. Eskiden dar kot çok seksi bir kıyafetmiş , hatta haramdır diye fetvalar verilmiş. Şimdi bakan yok .

İnsanlar aşkı ve seksi sıradanlaştırısa başka konulara daha fazla vakit ayırır.

Ama bu toplumda alınacak mesafe çok fazla , dini ve mahalli baskılar karşı cins çekimini daha çok artırıyor.

Steeve jobs hep aynı siyah t- shirt ü giyerek ekrana çıkıyordu. Bir gazeteci bunun anlamını sorduğunda şöyle cevap verdi, ne giyeceğimi düşünmeye vakit harcamıyorum. 

İnsanların da artık cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için çok vakit harcamaması gerekir diye düşünüyorum.

 

Tabiki birde sosyal mühendislik var. Toplumu oyalamak için kullanılan güzel bir silahıdır aşk ve romantizm..

 

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...