Jump to content

Varoşları tartışalım mı?


TTT

Recommended Posts

Bu evrende, en itici bulduğum insânlar, varoş çatlaklarıdır.

Bir ikinci tür de, yalaklardır.

Varoş çatlaklarından, ilk örneği vereyim.

"Köyyyy-lü! Köyyyy-lü! Köyyyy-lü!"

Sanırsınız ki; köylüler, başka türden varlıklardırlar!

Aslında; bir köylü ve kentli arasında, çok büyük aykırılıklar var.

Bir insân, köyde doğup; orada büyümüşse; onun beyni, sağlıklıdır. Çünkü tertemiz bir ortamda yaşamıştır. Hava, temizdir; su, temizdir...vs!

Ayrıca; sevgi kavramını anlayabilmekk için; diğer hayvanlarla da, yan-yana yaşamak gerekir. Kentte yaşayan insânlarımızın aşırı çoğunluğu, bir inek bile görmemiştir!

Kentlerde yaşayanlar, beton yığınlarıyla boğuşuyorlar; ve birer beton kafaya dönüşüyorlar

Son yıllardaki siyâsî ortamı izlediğinizde; köylü olmanın, ne kadar değerli olduğunu gözlemleyeceksiniz (en azından; Türkiye'se).

Köylülerde kalalım...

Bizim varoş çatlakları, "köylü kurnazlığı" diye bir kavram kullanırlar.

O kavramın aslı, "varoş kurnazlığı"dır.

Zavallı varoş çatlağı, ne yapsın!

İleriki ikletilerimde, örneğin; narsistik bozukluğuna değineceğim. Bu rahâtsızlık; yalnızca ve yalnızca varoş çatlaklarında bulunur.

Ayrıca; algı bozukluğu ve anlama bozukluğu gibi alanlara da değineceğim.

Elbet de; gerginliğe ve saldırganlığa da değiniceğim. Aşağılamalar, hakâretler..!

Ayrıca; oksimoron! Bir varoş çatlağı, ardı ardına oksimoron üretir!

Ve sizlerden de, eklemeler ricâ ediyorum.

Link to comment
Share on other sites

Tartışalım.:D

Varoşlara demediğini bırakmamışsın...

İyi de bunlar uzayda yetişmiyorlar. Kim olursa olsun, insanların hal ve hareketini ve karakterini yaşadığı çevre büyük ölçüde etkiler. Bu bilinen bir şey.

Artı; bu insanların kaçta kaçı o doğduğu çevreden çıkıp kurtulabiliyor?

Sen şanslı sayılırsın, çünkü Avrupa´ya gitme şansını bulmuşsun. Bu imkan herkeste yok. Hasılı onlara fazla yüklenmemek gerek.

Link to comment
Share on other sites

Varoşluk bir zihniyettir ve onu şehrin kenarlarına sığınmış insanlara yapıştırmak yanlış olur. Varoş zihniyet her yerde var. Ben onlara GAVAT diyorum ( Gelişmekte olan avam takımı). İşte onlar parayı bulduklarında herkese tepeden bakan ve  büyüdüğü ortamı şehrin kenarlarına iten tiplerdir. Parası yokken zengine düşman olurlar parası varken de fakire düşman olurlar. Bu zihniyet avantacı, komisyoncudur. Toplumun her kesiminde vardır, Sanat dünyasından iş dünyasına, siyasete kadar. Parayı bulunca kendilerini “ oldum” zannederler.

Kentlerin dışında yaşamak zorunda olanlara varoş genellemesi yapmak doğru olmaz.

Varoşluk bir yerleşim bölgesi değil , zihniyettir. Rezidansda yaşar , villada yaşar, sarayda yaşar, gecekonduda da , köyde de yaşar. Bu varoşluğu yaratan da daha çok toplumun zengin GAVAT' larıdır. Onlar üretemedikleri için iyi tüketiciler. Lüks arabasına binip giderken otobüs durağının önünde hava atmayı unutmaz. Bu davranış da toplumda ters etkileşime yol açar ve yeni varoşları üretir. Rahatsız olduğu sisteme özenir ve sonra onlar da rahatsızlık vermeye başlar.

Link to comment
Share on other sites

Evet, Kafir İmam; aynen öyle.

"Varoş", bir "yer" ya da "semt" değildir.

Varoş, bir "ortam"dır. Varoş çatlakları, genelde; düşük eğitmlidirler

Ancak; yüksekeğitimli varoş çatlakları da, işin cabası!

Örneğin 08 mayıs 2021 târihinde yayımladığım bir yazımda, Almanya'daki tüm polislerin, savcıların ve yargıçların; katıksız varoş çatlağı olduğunu açıkladım; gerekçemi de, ardından ekledim

Ve o varoş çatlakları; beni, artık rahâtsız etmiyorlar.  Sokaklarda, beni gören polisler, sevimli kediklere bürünüyorlar!

Son günlerde ise; belirli makâmlardan, tehditvârî mektupar aldım!

Sözkonusu kişilerden birine bir iletke gönderdim. Kendisini, varoş teröristi olarak tanımladım.

Geçtiğimz günlerde, Almanca ağbağımda; yeni bir bölüm açtım; ve ileride yayımlayağm yazılarımın, başlıklarını ve tanımlarını ekledim.

Yâni; kurumsal yüksekeğitim, varoşluktan kurtarmaz! Âîleiçi eğitim ve kişisel gelişmişlik, kaçınılmazdır

İşte o başlıklar:

Vorgesehene Kolumnen
Woran erkennt man die Gosse?
Ist man Gossengesindel, bloß weil man geringfügiges Einkommen hat?
Richter/innen: Terroristen der Gattung tiefste Gossengrube!
Völlig belanglos brüllt der Gossenterrorist wutentbrannt: "Sie müs-sen sich an-pas-sen!"
Halleluja! Ich muss mich einem Gossengesindel anpassen! Welche Logik aber auch!
Grit Bismarck: Schlimmer als nur Gossenschlampe!
Beim Anblick und beim Sozialverhalten dieser Gossenschlampe staunt sogar die Gosse!
Kim Kardashian: Reich durch Gossengehabe!
"Ich bin nur ein Körper; alle können mich benutzen!" Beim Anblick dieses Gossenluders bin ich nah daran, mich zu übergeben!
Die Gossenschlampe: Die unverzichtbare Göttin!
Was denn? Du kannst auf eine göttliche Gossenschlampe verzichten? Schwul bist Du!
Das Gossengesindel: Der Grund weltweiten Wirtschaftsaufschwungs!
"Mein Nachbar hat ein Auto; also muss ich auch eins kaufen!"
Die Gosse im öffentlichen Dienst
Wo sollen sich denn die Gossengesindel sonst aufhalten? Im Polizeiwesen, in den Staatsanwaltschaften und natürlich auch in den Gerichtsgebäuden!
Die Spitze der Gosse: Die lieben Heuchler!
Sollte es tatsächlich einen Weltuntergang geben; Heuchler werden der Grund sein!
Psychiater: Die tiefste Gosse unter Gebildeten!
Ausnahmslos alle Psychiater und die meisten Ärzte sonstiger Art leiden in gefährlichem Ausmaße unter "getrübter Wahnehmung"!
Religionen und Götter: Die Ursprünge der Gosse!
Warum hat der Papst einen Edelmann namens Knigge verdammt und verflucht?!
Was bedeutet Gosse?
Die Gosse ist keine Örtlichkeit! Die Gosse ist lediglich die Projektion von blöden Gehirnen!

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, TTT yazdı:

Yâni; kurumsal yüksekeğitim, varoşluktan kurtarmaz! Âîleiçi eğitim ve kişisel gelişmişlik, kaçınılmazdır

Buna tamamen katılıyorum. Bir yazımda demiştim ki insanlara okullarda saçma sapan dersler öğreteceklerine , en başta sosyal ilişkiler dersi versinler. O dersi geçmeyeni de mezun etmesinler çünkü  onların okuyup diploma alması insanlığın başına beladır.

 

Eğer böyle yapılırsa aileler çocuklarının meslek sahibi olabilmesi için daha dikkatli ve özenli davranırlar.

 

Şimdiki sistemde , vur çocuğum , ittir cocuğum , yapış kızım, kandır evladım...kendini kurtar.. Tarzında yönlendirmeler yapılıyor.

Link to comment
Share on other sites

2 saat önce, TTT yazdı:

Örneğin 08 mayıs 2021 târihinde yayımladığım bir yazımda, Almanya'daki tüm polislerin, savcıların ve yargıçların; katıksız varoş çatlağı olduğunu açıkladım; gerekçemi de, ardından ekledim.

 

Bu iddia da tamamen yersiz, saçma sapan bir saptama. Çünkü kendi bireysel tecrübelerinden ötürü tümünü  kapsayan bir genellemeye gidiyorsun. Tıpkı ilk iletinde yaptığın gibi. Var mı elinde tüm polislerin, savcıların veya yargıçların varoş çatlağı olduklarına dair bir iki bilimsel çalışma veyahut araştırma?

Olduğunu zannetmiyorum, ki yok zaten.

 

 

 

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

Bu iddia da tamamen yersiz, saçma sapan bir saptama. Çünkü kendi bireysel tecrübelerinden ötürü tümünü  kapsayan bir genellemeye gidiyorsun. Tıpkı ilk iletinde yaptığın gibi. Var mı elinde tüm polislerin, savcıların veya yargıçların varoş çatlağı olduklarına dair bir iki bilimsel çalışma veyahut araştırma?

Olduğunu zannetmiyorum, ki yok zaten.

 

 

 

 

Âh, kavak; âh!

Keşke eklediğim linklere tıklasaydın!

Üzüyorsun ben; sorumsuzluk yapıyorsun!

Link to comment
Share on other sites

23 dakika önce, TTT yazdı:

 

Âh, kavak; âh!

Keşke eklediğim linklere tıklasaydın!

Üzüyorsun ben; sorumsuzluk yapıyorsun!

Dostum, böyle de olmaz ki!:D

O bağlantılara basmama gerek yok, çünkü ne olursa olsun herkesi kapsayan genellemeler sıkıntılıdır.

 

Dipnot: Türkçe cümlenin içinde link kelimesini kullanmanı yadırgadım açıkçası, halbuki sen böyle şeylere çok önem verirdin. Yoksa sen de mi varoşlaştın?:D

Link to comment
Share on other sites

1 dakika önce, kavak yazdı:

Dostum, böyle de olmaz ki!:D

O linklere basmama gerek yok, çünkü ne olursa olsun herkesi kapsayan genellemeler sıkıntılıdır.

O yazı, orada; bir yıldan beri duruyor.

O yzıyı, hiç kimse mi okumamıştır?

Bir kişiyi, yalancılıkla suçlama sorumsuzluğuna başvurmadan önce; kendine sor: "Acabâ birisiş, beni, yalancılıkla yaftalasaydı; nasıl bir sezintiyle karşılaşrdım?"

Kendine yapılmasını istemediğini; sen de, başkalarına yapma!

Şu linke tıklarsan; orada, kendini de bulacaksın:

Die Spitze der Gosse: Die lieben Heuchler!
Sollte es tatsächlich einen Weltuntergang geben; Heuchler werden der Grund sein!

Erdemli inasân, üç kez düşünür; sonra konuşur!

Evrendeki en acı sıkıntı; varoş çatlakları ve yalaklardır!

Link to comment
Share on other sites

1 saat önce, kavak yazdı:

 

 

 

Sırf, kavak okusun diye.

Link: http://bonn.sebat.net/woerter.php?subaction=showfull&id=1620465730&ucat=39&template=woerterbuch&

Alıntı

Unangemessenes Verhalten

Ich habe wahrlich zu viele Gossengesendeln kennengelernt, und auch erlebt! Aber Polizisten, Staatsanwälte und Richter...

Auf Erden kann man einfach keinen Maßstab oder kein Messgerät finden, womit man die allgemeinen Verhaltensformen von diesen Gossengesindeln messen könnte.

Wenn man dieses unpässsliche Verhalten, nämlich Gossengehabe, an einer Skala messen könnte; würde man den Mond erreichen! Sogar noch weiter; die Spitze der Messung würde beim Sirius vorbeischweben!

Wenn ich in Gegenwart eines Polizisten damit anfange: "Wenn Sie gestattan..."

Kommt ein 130-Dezibel-Gebrüll: "Schnauze!"

Wenn ich frage: "Was werfen Sie mir vor?"

So erhalte ich wieder ein 130-Dezibel-Geschrei: "Ruhig!"

Selbstverständlich erfahre ich wieder nicht, was ich verbrochen haben soll!

Später erfahre ich, dass ein Eintrag erfolgt hat:
- "Beobachtungsbericht: Unangemessenes Verhalten!^

Das bedeutet: Wer eine gute Erziehung erhalten hat; verhält sich stets unangemessen!

Wer Niveau und Stil besitzt; verhält sich stets unangemessen.

Wenn man ein unmessbares Gossengesindel-Verhalten darstell; wass bei Polizisten ausnahmslo immer der Fall istverhält man sich sehr angemessen!

Wer sich wie ein Mitgleid eines Schlägertrupps verhält; stell angemessenes Verhalten dar!

Wer mit völliger Absicht das Gesetz missachtet und mit den Füßen darauf trampelt, und wer Menschen auf Derbste peinigt; verhält sich völlig angemessen!

Wer sich wie in der Zeit von vor 70.000 Jahren verhält; besitzt Benimm und Anstand!

Ein Schlussbeispiel...

Ich sagte einem 
Terroristen (Polizist): "Ich bitte Sie in aller Höflichkeit, mich nicht zu duzen."

Der 
Gossenterrorist antwortete wütend und forsch: "Schnauze! Ich darf dich duzen; ich bin Polizist!"

PS: Bei Gelegenheit werde ich auch über meine Erfahrungen mit dem Terrosistenanführer (Polizeipräsiden) von einem Gossengesindel berichten; mit schriflichen Beweisen wohlgemerkt!

 

Link to comment
Share on other sites

Yadeller,

Sana naçizane tavsiyem vokal müzik veya edebiyatla uğraşmaman

Yok eğer müzik dünyasının ve sanat dünyasının ... koyacağım diyen bir anarşik başkaldırı peşindeysen devam et, 

Ama müzik, sanat, edebiyat yapıyorum şeklinde kategorize etme kendini.

Dinamit koymak senin yaptığın.

Ama sana bir fikir vereyim

Sen varoşluğu sevmiyorsun ya?

Varoşluğun müziği arabesktir Türkiye'de.

Yerinde olsam bilinen arabesk şarkıları o yaptığın gibi yorumlar ve .... koyardım 

Madem yapıyorsun, müzik ve sanat anarşistliğini orada yapardım.

 

:)

  • Haha 1
Link to comment
Share on other sites

Dahâ da aşırı varoş örneklerine gelmeden önce; sizlere, çok ilginç bir varoşluluk örneği sunacağım. Bu aktaracağım örneğin benzerlerini, ara-ara yaşadım. Ama yalnızca bir örnek aktaracağım.



Taşınmaz bakımcılığı yıllarda; sevgilim, bir iş arkadaşına önerdi beni. Bir konut tâtilâtı işiydi.

Genç kadın, telefonla aradı beni; ve randevulaştık.

Zilini çaldım; kapıyı açtı.

Karşımdaki görünüm, donduruverdi beni! Kadının böylesi, yoktu yeryüzünde!

Ama işinsânı olduğum için; içimdeki fırtınayı, hiç de belli etmedim.



(İşte bu tutumum; bir varoş çatlağı ve bir yücekişinin (varoş çatlağının tersi) arasındaki farktır. Varoş çatlağının yüzünden; düşüncelerini, bire-bir okuyabilirsiniz. Yücekişi ise; böyla durumlarda, yalnızca zerâfetle gülümser.)



Pantolon giyen kadınlarla, hiç flört etmemişimdir. Ama o daracık pantolon; karşımdaki tanrıçaya, çok yakışıyordu! Ayrıca; yine tenine yapışan bir tişört giymişti; bu da, başka bir aymazlık! Ama yakışyordu.

Bir klişe Brezilya kadını görüntüsündeydi; ince bel ve dolgun kalçalar!

En güzel yanı ise; güzel yüzü, sıfır makyajlıydı!

Yaklaşık beş dâkîka kadar görüştük. Kendisine, çok güzlünç bir keklif yaptım; bana ödeyeceği parayla, belki de; yalnızca on paket sigara alabilirdim.

Amacım, bambaşkaydı; o güzel tanrıçayı, yakından tanımak istiyordum. Çünkü ben, gelişigüzel her kadınla sevişmem!

Neyse; bir-kaç gün sonra, tâdilada başladım.

Danırım; ikinci gündü. Bana dedi ki: "Yeni bir yatak ısmarladım; yakında gelir."

Aynı günün akşamına doğru, o tanrıçasal yüze baktım. "Yeni yatağınızda, seks yapacağını ilk erkek; ben olmak istiyorum."

Hemencecik, "Bakarız," dedi. Ama yüzü ve gözleri parıldıyordu!

İşimin bitmesinin önceki günü; beni, Fransız lokantasına dâvet etti. Ücreti de, kendisi ödedi.

Bir ara, çatı penceresini tâmir etmiş; çerçevesini de boyamıştım.

Son iş gününde, güzel tanrıça; bir merdiven yakalayıp; pencerenin altına koydu. Merdivene çıkıp; süslü-püslü perdeyi astı.

Merdivenden aşağıya inerken; kıçını öpmek istedim. Am o, "Hâyır!" dedi. Sesini, biraz yükselmişti!

Ben, iki adım geri çekildim.

Bana döndü; özür dilercesine gülümsedi. "Şimdi olmaz," diye ekledi.

İş bitiminden sonra; her günde, sırasıyla; Fransız, İtalyan ve Çin lokantasına gittik. Hesâbı, hanımefendi ödedi.

Son olarak da, bilardo oynamaya gittik. Hesâbı, hanımefendi ödedi.

Bir-kaç gün sonra, telefonum çaldı. "Patron! Yatağım geldi!"

Çevirisi: "Patron! Gel; sevişelim!"

Hemen arabaya atladım ve kapısına dayandım. Doğrudan yatak odasına gittik. Yatağı gördüm; çok beğendim!

Arkama döndü ve çıkış kapısına vardım; o da, ardımdan geldi.

Hanıefeninin elini kendi elimin içine aldım. Sol aucumu da, onun bileğinin üzerine kondurum. Elini, öper gibi yaptuı. İyi günler, Bayan (...) dedim ve dışarı çıktım."



Ve değerli okuyucularım afaladılar! "Ne oluyor burda!"

Evet; bu tutumum, neden?

Ortalama bir Ortadoğulu erkek, o tanrıçayla çiftleçmek için; nelerini fedâ ederdi!

Ama ben, ortalama bir Ortadoğu erkeği değilim.

Okuduğunuz bu yaşanmışlıkta; tek suçlu ve tek varoş çaklağı var; o da, o güzel tanrıçasının annesiydir!

Kimileri soracak: Haydâaa! Annesiyle de mi 5anıştuın?!

Hâyır! Annesini, hiç görmedim. Ama psikoloji ve sosyoloji ile ilgilenirim.

Almanya'daki varoş sürtükler, Ortadoğu'dakilere benzer tutumlar sergilerler; kızlarını, yanlış yetiştirirler!

"Gızım! Hauüğ erkelerın goyinlarina hamancacuk girma, gızım! Olari sürundurecesın, gızım! Unutma, gızım; kaçan; kovalanır!"

Ve böyle yetişirilen varoş sürtükleri sanıyorlar ki; "Erkeklerin topu, aynuı maldır!"

Sanıyorlar ki; erkekler arasındai, pek birey bulunmaz! Sanıyorlar ki; tüm erkekleri tek amacı, birazcık düvermcedir!

Biliyorum; hâlâ pek bir şey anlamadınız.



Şu kısmı, yeniden okuyun:

Merdivenden aşağıya inerken; kıçını öpmek istedim. Am o, "Hâyır!" dedi. Sesini, biraz yükselmişti!

Ben, iki adım geri çekildim.

Bana döndü; özür dilercesine gülümsedi. "Şimdi olmaz," diye ekledi.




Benim yoldaşım olmak isteyen kadın; bana karşı, boyuneğer olmalıdır!

Benim kalitemi tatmak isteyen dişi; bana, alâ itirâz edemez!

Bir kadın; bu kuralaları, bir kez bile savsaklarsa; ona, yaşamımın sonuna kadar dokunmam! Hiç bir koşulda!



İşte; varoş çatlakları ve varoş sürtükleri; bu konuları anlayamazlar!

Link to comment
Share on other sites

4 saat önce, TTT yazdı:

O yazı, orada; bir yıldan beri duruyor.

O yzıyı, hiç kimse mi okumamıştır?

Bir kişiyi, yalancılıkla suçlama sorumsuzluğuna başvurmadan önce; kendine sor: "Acabâ birisiş, beni, yalancılıkla yaftalasaydı; nasıl bir sezintiyle karşılaşrdım?"

Kendine yapılmasını istemediğini; sen de, başkalarına yapma!

Şu linke tıklarsan; orada, kendini de bulacaksın:

Die Spitze der Gosse: Die lieben Heuchler!
Sollte es tatsächlich einen Weltuntergang geben; Heuchler werden der Grund sein!

Erdemli inasân, üç kez düşünür; sonra konuşur!

Evrendeki en acı sıkıntı; varoş çatlakları ve yalaklardır!

Ben sana yalancısın demedim. Tamam mı, Yadel Efendi!

Bu yaptığın terbiyesizlik!

Artı; senin yaptığın resmen şu: Tüm polisleri, yargıçlar ve varoşlarda yaşayanları vs. bir çırpıda karalıyorsun.

Peki, bunları neye dayanarak iddia ediyorsun? Sadece kendi yaşadıklarına dayanarak, herkesi kapsayan genelleme yapma yanlışına düşüyorsun.

Hasılı önce sen onu bunu karalamadan evvel kendine bir çeki düzen ver.

Link to comment
Share on other sites

Gânimet belirtisi!

Diğer deyişle: Gânimet psikolojisi!

Biliyorum; hiç duymadınız.

Müslümânlar'dan, arar-ara duyarsınız: "Bu işi yaptırmak için, bir enâyi bulurum!"

Diğer yandan; bir Müslümân'ın; size, işi düşer. İstenen işi yaparsınız; ve ücretinizi istersiniz.

Karşınızdaki kişinin yorumu: "Ne yâni! Ayda-yılda bir, işimiz düştü; para mı istiyorsun?" (Ama aynı Müslümân, kendi hizmeti karşılığında; çatır-çatır ücretini alır!)

Bu ve benzeri davranış biçimlerini, neredeyse yalnızca Müslümânlar'a özgüdür.

Nedenini biliyorsunuz; Kuran'ın ayetleri ve İslâm'ın yayılım biçimi!

Bu belirtiyi, kendi ürünlerimde farkettim.

Türkiye kökenli olmayan insanlar, videolarıma tıklıyorlar; sonuna kadar dinliyorlar; ardından da indiriyorlar.

Ağırlıklı olarak, Türkiye kökenli kişilerin uğradğı ortamlarda; videolar, hemen indiriliyor!

Çok az Türk, indirdiği o videoyu; sonraları izliyor ya da dinlilor!

Eğer izleserler ya da dinleselerdi; neredeyse sınırsız bir mutluluğa ulaşabilirdim.

Zâten isteğiğim de; videolarımın indirilmesidir.

Ama Müslümânların öncelikli amacı; gânimet toplamaktır!

Üzücü!

Link to comment
Share on other sites

Hadi bende katılayım tartışmaya. 

Öncelikle varoşluk bence yerle yurtla olacak şey değildir. Aşağılık kompleksiyle ortaya çıkar. Mesela çalıştığı halde her sene yeni telefon alan ya da arabasının sürekli üst modelini almaya çalışmak ya da en basitinden bir malı sırf gösteriş için kullanmak varoşluktur. Diğer bir varoşluk örneğine zaten başlıkta değinilmiş ama ekleyelim. Kadınlara sadece mal gözüyle bakmak da varoşluktur. 

Link to comment
Share on other sites

2 dakika önce, navigarre necesse est yazdı:

Hadi bende katılayım tartışmaya. 

Öncelikle varoşluk bence yerle yurtla olacak şey değildir. Aşağılık kompleksiyle ortaya çıkar. Mesela çalıştığı halde her sene yeni telefon alan ya da arabasının sürekli üst modelini almaya çalışmak ya da en basitinden bir malı sırf gösteriş için kullanmak varoşluktur. Diğer bir varoşluk örneğine zaten başlıkta değinilmiş ama ekleyelim. Kadınlara sadece mal gözüyle bakmak da varoşluktur. 

+1 😄

Link to comment
Share on other sites

On 06.02.2022 at 12:50, TTT yazdı:

Müslümânlar'dan, arar-ara duyarsınız: "Bu işi yaptırmak için, bir enâyi bulurum!"

Diğer yandan; bir Müslümân'ın; size, işi düşer. İstenen işi yaparsınız; ve ücretinizi istersiniz.

Bunu yapanlar sadece Müslümalar arasından çıkmaz bilakis kendini akıllı başkalarını enayi görenler neredeyse her toplumda vardır. Yani Alman olsun, Fransız olsun, Italyan olsun hatta Japon, Kanadalı, Amerikalı vs. olsun, farketmez. Bunların ve diğer toplumların arasında da böyleleri var. Zaten olmasa şaşardım.

Senin çevren nasıl bilmiyorum ancak benim çevremde pırıl pırıl olan ve kimsenin hakkını yemeyen müslüman insanlar var.

Link to comment
Share on other sites

22 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

Hadi bende katılayım tartışmaya. 

:D

22 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

 Mesela çalıştığı halde her sene yeni telefon alan ya da arabasının sürekli üst modelini almaya çalışmak ya da en basitinden bir malı sırf gösteriş için kullanmak varoşluktur.

Ben buna daha çok özenti diyorum. Ekonomik sebeplerden ötürü arzu ettiği yerde olmamasına rağmen, mesela en azından son model bir telefonla başkalarını etkilemek istiyor olabilir. Ben bu tip olaylara biraz iyimser bakmaya çalışıyorum, çünkü muhtemelen hepimiz başkaları tarafından beğenilmek isteriz. Bu durum, doğamızda olan bir şey aslında.

Mademki varoşları deşifre ediyoruz, o zaman ben de derim ki...

Her ortamda kendini merkeze koyan, ha bire başkalarını karalayan, özeleştirilere hiç tahammülü olmayan, hep "ben...ben...ben..." edebiyatı yapmaya yeltenenler de varoştur bana göre. Bunlarda narsistlik bir hayli yaygındır. Hadi buyurun.:D

 

Link to comment
Share on other sites

3 saat önce, kavak yazdı:

:D

Ben buna daha çok özenti diyorum. Ekonomik sebeplerden ötürü arzu ettiği yerde olmamasına rağmen, mesela en azından son model bir telefonla başkalarını etkilemek istiyor olabilir. Ben bu tip olaylara biraz iyimser bakmaya çalışıyorum, çünkü muhtemelen hepimiz başkaları tarafından beğenilmek isteriz. Bu durum, doğamızda olan bir şey aslında.

Bir şey olamamışlığını bilgisiyle kapatabilir aslında ama halkımız sanki çok bilgiliymiş gibi bilgiye aşırı tok davranıyor. Nerelere gelmiş adamlar her sene sırf gösteriş için araba değiştiriyor. Bence bunda iyi bakılacak yan yok. İnsanlara gösterişi ben yaparsam bilgimle yaparım. Onun dışında yapmaya gerek duymuyorum pek. Çünkü aşırı gereksiz. Zaten sizin kuşağın başımıza ördüğü şeylerden biri de bu. Neymiş efendim, modası geçecekmişmiş... Eeee?.. 

3 saat önce, kavak yazdı:

Mademki varoşları deşifre ediyoruz, o zaman ben de derim ki...

Her ortamda kendini merkeze koyan, ha bire başkalarını karalayan, özeleştirilere hiç tahammülü olmayan, hep "ben...ben...ben..." edebiyatı yapmaya yeltenenler de varoştur bana göre. Bunlarda narsistlik bir hayli yaygındır. Hadi buyurun.:D

Katılıyorum bunlar bir de kendilerini üst perdeden görürler. Kötü bir şey dediğinde sanki onu kıskanıyormuşsun gibi algılarlar. Halbuki bir halt olamamış insanlardır gözümde nerelere gelirse gelsinler. Biliyorsun benim insanları yargılama şeklim çok farklı kendi kuşağıma göre. :D 

Link to comment
Share on other sites

11 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

 Nerelere gelmiş adamlar her sene sırf gösteriş için araba değiştiriyor. Bence bunda iyi bakılacak yan yok. İnsanlara gösterişi ben yaparsam bilgimle yaparım.

İşte bu konu!

Varoşlar başlığındaki bölümüme; bu konuyla ilgili, bir duyuru yapmıştım.

Das Gossengesindel: Der Grund weltweiten Wirtschaftsaufschwungs!
"Mein Nachbar hat ein Auto; also muss ich auch eins kaufen!"

En düşük varoş oranını, Japonya'da gözlemleyebiliriz.

Japonya sokaklarında gezindiğinizde, gözlemleyeceksiniz ki; insanların ellerinde, takozlar (cep telefonu) var.

O takozlar bozulmadığı sürece; gibip; yenisini almazlar!

Varoş çatlakları olmasayd; dünyâ ekonomisi, çok geride kaldırı!

Şaroş çatlakları, kemdilerini maşvarlığ ile özdeşleştirirler.

"Arabam varsa; değerli ve önemli bir kişiyim!"

"Hele çok pahâlı bir arabam varsa...!"

Not: Benim, 2005 yılından beri; cep telefonum yoktur.

Almany'daki Almanlar bile, şaşkınlıklar içerindeler!

"Ne?!! Cep telefonun yok mu?!!"

😁

Link to comment
Share on other sites

On 05.02.2022 at 17:22, TTT yazdı:

Dahâ da aşırı varoş örneklerine gelmeden önce; sizlere, çok ilginç bir varoşluluk örneği sunacağım. Bu aktaracağım örneğin benzerlerini, ara-ara yaşadım. Ama yalnızca bir örnek aktaracağım.



Taşınmaz bakımcılığı yıllarda; sevgilim, bir iş arkadaşına önerdi beni. Bir konut tâtilâtı işiydi.

Genç kadın, telefonla aradı beni; ve randevulaştık.

Zilini çaldım; kapıyı açtı.

Karşımdaki görünüm, donduruverdi beni! Kadının böylesi, yoktu yeryüzünde!

Ama işinsânı olduğum için; içimdeki fırtınayı, hiç de belli etmedim.



(İşte bu tutumum; bir varoş çatlağı ve bir yücekişinin (varoş çatlağının tersi) arasındaki farktır. Varoş çatlağının yüzünden; düşüncelerini, bire-bir okuyabilirsiniz. Yücekişi ise; böyla durumlarda, yalnızca zerâfetle gülümser.)



Pantolon giyen kadınlarla, hiç flört etmemişimdir. Ama o daracık pantolon; karşımdaki tanrıçaya, çok yakışıyordu! Ayrıca; yine tenine yapışan bir tişört giymişti; bu da, başka bir aymazlık! Ama yakışyordu.

Bir klişe Brezilya kadını görüntüsündeydi; ince bel ve dolgun kalçalar!

En güzel yanı ise; güzel yüzü, sıfır makyajlıydı!

Yaklaşık beş dâkîka kadar görüştük. Kendisine, çok güzlünç bir keklif yaptım; bana ödeyeceği parayla, belki de; yalnızca on paket sigara alabilirdim.

Amacım, bambaşkaydı; o güzel tanrıçayı, yakından tanımak istiyordum. Çünkü ben, gelişigüzel her kadınla sevişmem!

Neyse; bir-kaç gün sonra, tâdilada başladım.

Danırım; ikinci gündü. Bana dedi ki: "Yeni bir yatak ısmarladım; yakında gelir."

Aynı günün akşamına doğru, o tanrıçasal yüze baktım. "Yeni yatağınızda, seks yapacağını ilk erkek; ben olmak istiyorum."

Hemencecik, "Bakarız," dedi. Ama yüzü ve gözleri parıldıyordu!

İşimin bitmesinin önceki günü; beni, Fransız lokantasına dâvet etti. Ücreti de, kendisi ödedi.

Bir ara, çatı penceresini tâmir etmiş; çerçevesini de boyamıştım.

Son iş gününde, güzel tanrıça; bir merdiven yakalayıp; pencerenin altına koydu. Merdivene çıkıp; süslü-püslü perdeyi astı.

Merdivenden aşağıya inerken; kıçını öpmek istedim. Am o, "Hâyır!" dedi. Sesini, biraz yükselmişti!

Ben, iki adım geri çekildim.

Bana döndü; özür dilercesine gülümsedi. "Şimdi olmaz," diye ekledi.

İş bitiminden sonra; her günde, sırasıyla; Fransız, İtalyan ve Çin lokantasına gittik. Hesâbı, hanımefendi ödedi.

Son olarak da, bilardo oynamaya gittik. Hesâbı, hanımefendi ödedi.

Bir-kaç gün sonra, telefonum çaldı. "Patron! Yatağım geldi!"

Çevirisi: "Patron! Gel; sevişelim!"

Hemen arabaya atladım ve kapısına dayandım. Doğrudan yatak odasına gittik. Yatağı gördüm; çok beğendim!

Arkama döndü ve çıkış kapısına vardım; o da, ardımdan geldi.

Hanıefeninin elini kendi elimin içine aldım. Sol aucumu da, onun bileğinin üzerine kondurum. Elini, öper gibi yaptuı. İyi günler, Bayan (...) dedim ve dışarı çıktım."



Ve değerli okuyucularım afaladılar! "Ne oluyor burda!"

Evet; bu tutumum, neden?

Ortalama bir Ortadoğulu erkek, o tanrıçayla çiftleçmek için; nelerini fedâ ederdi!

Ama ben, ortalama bir Ortadoğu erkeği değilim.

Okuduğunuz bu yaşanmışlıkta; tek suçlu ve tek varoş çaklağı var; o da, o güzel tanrıçasının annesiydir!

Kimileri soracak: Haydâaa! Annesiyle de mi 5anıştuın?!

Hâyır! Annesini, hiç görmedim. Ama psikoloji ve sosyoloji ile ilgilenirim.

Almanya'daki varoş sürtükler, Ortadoğu'dakilere benzer tutumlar sergilerler; kızlarını, yanlış yetiştirirler!

"Gızım! Hauüğ erkelerın goyinlarina hamancacuk girma, gızım! Olari sürundurecesın, gızım! Unutma, gızım; kaçan; kovalanır!"

Ve böyle yetişirilen varoş sürtükleri sanıyorlar ki; "Erkeklerin topu, aynuı maldır!"

Sanıyorlar ki; erkekler arasındai, pek birey bulunmaz! Sanıyorlar ki; tüm erkekleri tek amacı, birazcık düvermcedir!

Biliyorum; hâlâ pek bir şey anlamadınız.



Şu kısmı, yeniden okuyun:

Merdivenden aşağıya inerken; kıçını öpmek istedim. Am o, "Hâyır!" dedi. Sesini, biraz yükselmişti!

Ben, iki adım geri çekildim.

Bana döndü; özür dilercesine gülümsedi. "Şimdi olmaz," diye ekledi.




Benim yoldaşım olmak isteyen kadın; bana karşı, boyuneğer olmalıdır!

Benim kalitemi tatmak isteyen dişi; bana, alâ itirâz edemez!

Bir kadın; bu kuralaları, bir kez bile savsaklarsa; ona, yaşamımın sonuna kadar dokunmam! Hiç bir koşulda!



İşte; varoş çatlakları ve varoş sürtükleri; bu konuları anlayamazlar!

Yeni sevgili bulan ergenler sokakta öpüşmek için bahane ararlar. Bunu da ancak varoş fetişistleri anlatır. Kusura bakma ama görgüsüzsün biraz🧠

Link to comment
Share on other sites

11 dakika önce, Kafir İmam yazdı:

Yeni sevgili bulan ergenler sokakta öpüşmek için bahane ararlar. Bunu da ancak varoş fetişistleri anlatır. Kusura bakma ama görgüsüzsün biraz🧠

Bu yaptığın yorum; seni, hiç de andırmıyor; Ateist-Bakış adındaki varoş çatlağı, seni; yanlış yönlendirdi. 🤪

kavak'ın açtığı bir konuda, buna değinmiştim. Ama orada, yalnızca kısa bir açıkjama yapmıştım:

İleriki süreçlerda, toplumsal evrilim konusunda, uzunca tartışabiliriz.

Unutma; insânlık târihi, dün başlamadı.

 

Link to comment
Share on other sites

Varoşluk bence inansanın genlerinde olan bir şeydir. Tıpkı yağmacı , biriktirici, kıskanç duygular gibi... Eğer doğru eğitilmezse her aileden çıkabilir.

 

Bakınız gösteriş konusu, yeni dil öğrenmiş birinin bağıra bağıra konuşmaya çalışması, arabada ayrıcalıklı hissetmeye çalışması gibi..

 

Eskiden okullarda görgü kuralları öğretirlermiş. Şimdi onları kaldırdılar. Görgü kurallarını dizilerden ve reklamlardan öğreniyor gençler. Çünkü sermayenin dürtmesi ile yeni sınıfların tüketim anlayışının şekillendirilmesi gerekir.

 

Bugün metrodaki baştan sona reklam akıtan ekrana uyuz olmamın sebebi buydu. Sevgililer günü reklamları, yılbaşı reklamları, ramazan reklamları, yeni mobilyalı mutlu aile reklamları, araba ile baştan çıkan kadın , dondurma ile orgazm olan insanlar, yeni traş bıçağı ile mahallede kız bırakmayan erkekler, yeni saç bakımıyla erkekleri peşine takan kızlar...yeni kameralı telefonu ile göz kamaştıran elit bayanlar..

 

İşte içgüdüsel gelen varoşluğun kapitalizm tarafından eğitilmesi böyle birşey.

 

Buna sosyalistler bile karşı değil.

  • Like 1
Link to comment
Share on other sites

19 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

Bir şey olamamışlığını bilgisiyle kapatabilir aslında ama halkımız sanki çok bilgiliymiş gibi bilgiye aşırı tok davranıyor. Nerelere gelmiş adamlar her sene sırf gösteriş için araba değiştiriyor. Bence bunda iyi bakılacak yan yok. İnsanlara gösterişi ben yaparsam bilgimle yaparım. Onun dışında yapmaya gerek duymuyorum pek. Çünkü aşırı gereksiz. Zaten sizin kuşağın başımıza ördüğü şeylerden biri de bu. Neymiş efendim, modası geçecekmişmiş... Eeee?.. 

Herkesin zekası ve yetiştiği ortam aynı değil bir kere. Haliyse bu mevzuda ne dersek diyelim, kendi subjektif görüşümüzden öteye gitmez. Sen gösterişe prim vermeyebilirsin ancak gösterisi bir hayat felsefesi gibi görenler de yok değil. Çevresinde ve medyada öyle görmüş (@Kafir İmam, yukarıda buna değinmiş), öyle yetişmiş. Bu nedenle fırsatını bulunca da kendisi de yapıyor.

19 saat önce, navigarre necesse est yazdı:

Katılıyorum bunlar bir de kendilerini üst perdeden görürler. Kötü bir şey dediğinde sanki onu kıskanıyormuşsun gibi algılarlar. Halbuki bir halt olamamış insanlardır gözümde nerelere gelirse gelsinler. Biliyorsun benim insanları yargılama şeklim çok farklı kendi kuşağıma göre. :D 

Valla, bunlara(!) laf anlatamazsın.:D

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...