Jump to content

Güçsüz birisine ahlaklı demek ne kadar doğru?


Plütoncu

Recommended Posts

Güçsüz bir insan için iyilikten-kötülükten bahsetmek ne kadar doğru? Potansiyelini açığa çıkarmayan bir nesne için hareket edemez demek ne kadar mantıklı?

"Ne çok gülmüşümdür keskin pençeleri olmadığı için kendini iyi zanneden zayıflara..." demiş Nietzsche.

Sevmediğiniz bir insanın hayatı, sizin ellerinize bırakılsa ve eğer ölmesine karar verirseniz suçsuz olacağanız söylenirse, o adamın ölüm hükmünü verir miydiniz? Şu an nefret ettiğiniz ve var olmasına bile katlanamadığınız bir insanı öldürmenize engel olan tam olarak nedir? Dini korkular mı, yasa korkusu mu, toplum baskısı mı, cesaretiniz olmaması mı? Sizi cidden bir cinayetten iten nedir? Nedir önünüze geçen? Eğer dini endişeleriniz olmasa, yasaların size etki etmeyeceğini bilseniz, toplum tarafından ayıplanmayacağınızı bilseniz ve cesaretiniz olsa, bu cinayeti işlemekten şimdiki gibi çekinir miydiniz? Ahlak sandığınız şey güçsüzlüğünüz mü? Yoksa cidden içinizde iyi bir öz mü taşıyorsunuz?

Eline güç vermediğiniz hiçbir insanı tanıyamazsınız. Bir insanın eline sizi incitme şansı verdiğinizde o kişi sizi incitiyorsa, bu kişiye hala iyi diyebilir misiniz? Zararsız ve yardımsever bir insan cidden bu özellikleri mi taşır yoksa güçsüz müdür?

Peki bahsettiğim güç ne?

Katiller, tüm bu kaygılarına rağmen cinayet işliyorsa, bu onları güçlü mü yapar?

İnsan kaygıları ve çekinceleri olan, ne olursa olsun sosyal kaygılar barındıran bir canlıdır. Gerekli cesareti taşıyan bir insanın elinden kaygılarını aldığınızda, güçlü bir konuma getirmiş olursunuz.

Cesur olmak için önce korkak olmak gerekir, katiller bizim taşımadığımız güçleri taşır içlerinde. Bazısı kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığı için, bazısı psikolojik olarak dengesiz olduğu için kaygı barındırmazlar içlerinde. Toplum tarafından ayıplanmak, cehenneme gitmek, hapse girmek onlar için önemsizdir. Tek gereken bir fırsat, anlık bir cesarettir. Doğasında vahşet yatan insanoğlu, evrim sürecinde kazandığı kaygılardan arındığında potansiyel bir katildir.

Bu durum sadece cinayette mi geçerli? Güçlü olduğunuzda cinayet işlemediniz diye iyi mi oldunuz? Hayır, bu güç her şey için geçerlidir. Yerde yemek arayan bir karıncanın karşısındaki gücünüz, insafınıza kalmış bir insan, yerde duran dolu bir cüzdan, size fazlaca güvenmiş bir dost. Karşısında en ufak güç kazandığınız canlılar, gerçek karakterinizi ortaya çıkaran bunlardır.

Uçuk bir soruyla sizi düşünmeye bırakayım: O kadar güçlüsünüz ki, insanlık sizin için bir karınca kolonisi. Uçaklar, tanklar, mermiler size işlemiyor, insanları hafifçe sıksanız paramparça oluyor. Yasalar sizi tutabilir miydi? Ahlakınız istediğiniz her şeyi elde etmenize engel olabilir miydi? Böylesine muazzam güçlü olduğunuz bir durumda, sizi tutabilecek bir şey yokken, cidden toplumun içinde normalce yaşayıp gider miydiniz, bunu başarabilir miydiniz? Belki de iyi olduğunuzu düşünmeden önce, gücünüzü hayal etmelisiniz.

Link to comment
Share on other sites

  • 1 ay sonra...

Nietzsche'nin düşünce tarzını yansıtan fikirler bunlar. Ben katılmıyorum. Çünkü, çoğumuz diğer insanlar karşısında mutlak güçlü değilsek de, bazıları karşısında yeterince güçlüyüz. Hepimizin kendimizi çevremizdeki herkesten daha güçlü hissettiği yerler, ortamlar var. En azından çocukların bulunduğu bir ortamı düşünün. O ortamda bir yetiştin olarak çevrenizdeki herkesten çok daha güçlüsünüzdür. Burada fiziksel güçten bahsetmiyorum sadece. Her türlü güç. Kendilerine zarar verip, bir karşılık görmeyeceğimizden emin olacağımız türde bir güç. Ama buna rağmen çoğumuz yine de olmadık yerde başkalarına zarar vermemeyi seçeriz. İnsanlar olarak milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin içimize işlediği bir içgüdü bu. Toplum olarak başkalarının desteğiyle yaşamanın diğer alternatiflere göre daha avantajlı olması sebebiyle yaşam tarzımıza işlemiş bir eğilim başkaları ile geçinmeye çalışmak. Başkalarıyla geçinebilmek için ise en önemli gereksinim gereksiz yere başkalarına zarar vermemek elbette. Bu sebeple insanlığın ahlaki prensiplerinin temeli bu konu. Tabi insanlar kompleks varlıklar. Aynı zamanda bencil yönleri de var. Bu yüzden de eline güç geçtiğinde ahlaki prensipleri terkedecek insanlar da çok. Ama bunu genel bir kural, veya çoğu kişinin sahip olduğu bir eğilim olarak görmek ne kadar doğrudur emin değilim.

Link to comment
Share on other sites

15 saat önce, mantik yazdı:

En azından çocukların bulunduğu bir ortamı düşünün. O ortamda bir yetiştin olarak çevrenizdeki herkesten çok daha güçlüsünüzdür. Burada fiziksel güçten bahsetmiyorum sadece. Her türlü güç.

Bu gücü kısıtlandıran çok önemli bir gerçeği unutmuşsunuz ama: Bilinçdışındaki sosyal baskılar.

Link to comment
Share on other sites

Evet ama bir insan kendisini yoğurup ortaya çıkaran tüm faktörlerin bir ürünü. Sadece genetik yapısı ve fiziksel bünyesinin değil. Bebekken ormanda kaybolan ve anne babası öldüğü için hayvanlar tarafından büyütülen iki kardeş bulmuşlardı bir tarihte. Bunun başka örnekleri de var. Bu şekilde insan toplumundan kopuk büyüyenler, bırakın konuşmayı, doğru dürüst yürümeyi bile öğrenemiyor. Dört ayak üstüne koşmaya çalışıyor. Hele de ahlaki kaygılar ve prensipler gibi tamemen soyut ve insan toplumunun bünyesinde öğrenilip benimsenecek şeylerden elbette tamamen kopuk olacaktır bu kişiler mesela. Ama insanlığı incelerken, tipik bir insanın temsilcisi olarak bunları alıp ona göre sonuç çıkarmak doğru olmayacağına göre, insanı insan yapan bir ölçüde de toplum içinde öğrendikleridir. Buna o tür sosyal şartlanmalar da dahil olacaktır. Dolayısıyla, bence nasıl bakarsak bakalım, insanın güç sahibi olursa mutlaka acımasız ve bencil olacağını söyleyemeyiz bence. Bunun o tür örnekleri de çok olacaktır elbette, ama tam tersi örnekleri de olacaktır. Yüzde olarak nasıl olur durum bilemiyorum. İlginç bir araştırma konusu olabilir bu. Ama araştırılması pek mümkün veya pratik olan bir konu değil.

Link to comment
Share on other sites

On 04.10.2021 at 21:07, mantik yazdı:

Dört ayak üstüne koşmaya çalışıyor.

Ayna nöronlar ve taklit. 

On 04.10.2021 at 21:07, mantik yazdı:

Hele de ahlaki kaygılar ve prensipler gibi tamemen soyut ve insan toplumunun bünyesinde öğrenilip benimsenecek şeylerden elbette tamamen kopuk olacaktır bu kişiler mesela.

Ahlaki kaygılar içgüdü temellidir. 

On 04.10.2021 at 21:07, mantik yazdı:

Dolayısıyla, bence nasıl bakarsak bakalım, insanın güç sahibi olursa mutlaka acımasız ve bencil olacağını söyleyemeyiz bence

Herkes olmaz zaten, herkes farklıdır. Olay burada Nietzsche'nin sözü. Tek anlatmaya çalıştığım "elinize güç geçmeden kendinizi iyi sanmayın."

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...