Jump to content

Insanlik Algisinin Ters Isleyisi


evrensel-insan

Recommended Posts

Gunumuz ve gecmis olarak insanoglunun insanlik tarihine baktigimizda, o tarih ve donemde bazi bolgelere gore medenilesmis ve hatta cagdas olan ulkelerde degil de, insanlik dusunce ve davranisinin o tarih ve donemdeki cagdasliga gore geri kalmis diger bolgelerde insanligin dusunce ve davranista daha onde oldugunu goruruz.

Buradaki gozlemin verdigi ilk algi, insanligin gelismislik ve modern/medenilige ve cagdasliga gore geri gitmesidir.

Ikinci algi uygulanan insanligin bilisselsizligi sadece duygusal, inancsal temelde olmasi; uygulanmayaninin ise aklin cikari ile onlenmesidir.

Buradan cikan sonuc, aklin duyguyu her zaman yonetmesi kandirmasi ve yonlendirmesidir.

Bunun en guzel ornegini Avustralyalilar dile getirir. Bir zamanlar Britanya'dan Avustralya'yasurgunler oluyordu. Boylece Avustralyada bu bati beyinli surgunler zamanla toplumsal bir guc haline geldi.

Avustralyalilar dediki "Britanyalilar buraya gelmeden once bizim her seyimiz vardi, onlardasadece incil vardi. Zamanla bir baktik ki bizim herseyimiz onlarin olmus ve bizde incil sahibi olmusuz" iste bu aciklama aklin duyguyu nasil cikari ugruna somurdugunun ve su istismar ettiginin en guzel ornegidir. Iste burada somurulen ve su istismar edilen duygunun insanligi akil somurusunden ondedir.

Aslinda burada devreye vicdan girer. Yani vicdan duygu yukludur, akil ise vicdansizdir.

Gunumuze soyle bir bakalim. Kim sorunsuz, rahat, huzurlu, v.s. olarak halk deyimi ile "tuzu kuru" ise onun insanligi, rahatsiz ve sorunlu, huzursuz ve mutsuz hissedenden daha geridedir.

Kisaca bilincsiz ya da bilincli kendine hak ve ozgurluk savasi verenler, daha bir insanliga bu savasi vermeyenlerden ya da bunu kendine cikar etmis olanlardan yakindir.

Yani insanlik insanoglunun huzuru, rahati, sorunsuzlugu, v.s. "tuzu kurulugu" ile ters orantilidir.

Bugun dunyanin hangi cografya ya da toplumunda "diken ustunde" olanlarin verdigi mucadele bu mucadeleyi vermeyen "tuzu kuru" lardan dahas insanlik olarak ondedir.

Bu her turlu hakimiyet sahibi olan icin de gecerlidir. Mesela siyah irk beyaz irktan daha insanliga yakindir. Cunku ezilen ve hak ve ozgurluk savasi veren odur.

Bugun dogu batidan daha cok insanliga yakindir, cunku her turlu sorun icinde bogusan toplum dogudur.

Buradaki en onemli dikkat edilmesi gereken nokta, bu insanligin savasimi elde edilen anda gerilemesi olmasidir. Yani huzursuz huzura ererse, insanligi geriler. Cunku huzursuz iken duygu, huzurlu iken akil insanoglunu yonlendirir. Iste bu temelde DUYGU SOSYAL, AKIL BIREYCI/KISISELDIR.

INSANLIK SOSYALLIGIN BILISSELLIGI ILE PARALELDIR.

Iste burada insanoglu ne kadar cok kendi varligini birsel ve tursel olarak algiladikca ve bilisselligine tasidikca, insanliga o kadar yaklasir; aksi ya duygunun insanliga ihaneti ya da aklin insanligi somurusudur.

Yalniz ilginc olan sorgulanmayan core faith lerde yani bilincalti sartlanmisligin otomatik ideolojik inancsal dusunce ve davranis sahipligi ve sabitliginde; akil ile duygu ayni insanlik somurusunu gerceklestirir. Cunku amac ideolojik inancsal cikarin elde edilmewsidir ve bunun icin de her yol "mesru ve mubah" tir.

Tum bu temelde olan insanligimizi kaybetmek istemiyorsak; bunun bilisselligine varmamiz gerekir. Yoksa insanoglu her turlu ilerledikce insanligini tarihe gommektedir.

Aslinda buradaki ters oranti ayni marx'in dedigi ters orantidir. Marx "gelismis ulkelerde devrimi yapmak zor ama sosyalizmi yerlestirmek kolay iken, geri kalmis ulkelerde devrimi yapmak kolay, sosyalizmi yerlestirmek zordur" demis ve tarih bunu bize gostermistir. Peki neden?

Cunku sosyalist bilinci gelismis ulke beyni alabilir, ama tuzu kuru oldugu icin devrime yanasmaz. Devrim bilincini de gelismemis ulke alabilir, ama bilissellik olarak sosyalizmi algilayamaz.

Iste burada devrimi yaptiran da sosyalizmi getirmeyen de insanligindan uzaktir. Bunun en tarihi ornegi Stalindir.

Devrimi yaptiran cikar icin yaptirken, sosyalizmi onleyen de cikar icin onler.

Simdi dusunursek insanlik adina stalin ile hitler arasinda bir fark olmadigini algilariz. Cunku HER IKISIDE INSANLIGI KATLETMISTIR. BUNUN NEDENI NE OLURSA HANGI INANCSAL IDEOLOJIK CIKAR OLURSA OLSUN, BU GERCEK DEGISMEZ VE ONLARI HAKLI KILMAZ.

Iste o yuzden insanlik algisi ve bilisselligi sosyal olmasina ragmen; ancak BIREYSEL OLARAK KAZANILABILIR.

Ilk bilincalti yasam bolgesel, parcasal, ayrimsal, degersel v.s. iken-toplumsal kisilik-duygusal

Ilk bilincli yasam bireysel, kisisel kendinsel, bencil, bananeci, bireyci cikar, guc ve otorite temelindedir.-Bireyci akilcilik

Iste asil insanligin bilisselligi bu parcasalligi evrenlestirerek tum insanligin mekanina yaymak ve de bireyciligi turlestirerek tum insanoglu turunu kapsamak. Iste BIR TOPLUMSAL KISILIGIN BIREYCI AKILCILIGININ EVRENSEL VE TURSEL BUTUNLUGUNU BIR KISININ KENDI BIREYSEL DEVRIMI SAGLAR.

Yani insanlik ne turden ne de toplumdan baslar, BIRDEN BASLAR.

Iste bu da birin turu ile butunlugudur.

O yuzden kim "diken ustunde" ise "tuzu kuru" olana kadar insanligini bilincsiz korur. Tuzkurur, insanlikta kurur.

Bu tuzu kuruluk ve diken ustundelik her turlu deger veri tabu ideoloji inanc icin gecerlidir. Cunku diken ustu ile baslayan mucadele tuzu kuruluk ile sona erer. Cunku DEVRIMCI SORGULAMA BILISSELLIGI YOKTUR.

Devrimci sorgulama bilisselligi ise tuzu kuruluk ve diken ustundelikten bagimsizdir. Sadece insanlasmadiginin bilinc ve farkinda olarak kendini insanlastirmaya devam eder.          

  • Like 21
Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...