Jump to content

ilgi

Members
  • İçerik sayısı

    250
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    8

ilgi last won the day on 5 Temmuz 2014

ilgi had the most liked content!

Sitemizdeki itibarı

68 Excellent

Profile Information

  • Gender
    Not Telling
  1. 1- Boldladığım cümlede yanlışlık var. "Çünkü deistin tanrısı dini olan bir teistin tanrısına terstir;" olacaktı. 2- Link Yok. Okuyabilirdim. 3- Yazıyı beğendim. Teşekkürler.
  2. Futbolla pek ilgilenmiyorum ama dikkatimi çekti baktım. Güzel bir buluş. Toplam 2-3 dakika inceleme sonrası nasıl kullanılacağını anladım. Sanırım tablo senin buluşun. Senin çok yönlü olmanı takdir ediyorum. Şiirlerini de ilgi ile okumuştum. Kimbilir daha ne yeteneklerin var. Bu tip yetenekli insanlardan öğrenilecek çok şeyler olabilir. Biatçılık değil tabiiki. Elbette devrimci sorgulamayla. Ah bir de basit, kolay anlaşılır, yormayan yazıların olsa. Son yıllardaki idolümsün desem yeridir. Yavaş ama, istek ve ilgi ile takip ediyorum.
  3. Bu günün toplumlarında zor, ama gereklilik.. İtaate karşı olma, düşünce ve davranışlara saygı, ancak serbest düşünen toplumlarda olası..
  4. Özü olarak kopyaladığım bu cümleye ait yazın senin için bir özeleştiri olmuş. Bana göre de daha kapsamlı olması gerekirdi. Elbette ki senin gibi bilgi, bilinç, ve bilişselliğin üst seviyelerinde olan birisi, hedef kitlenin algı seviyesinin ne/nasıl olduğunu da bütün ayrıntıları ile bilebilmeli. Neden demişler ki; "senin bildiğin, karşı tarafın anladığı, algıladığı kadardır" diye.. Ben ve diğer arkadaşlar senden çok şeyler öğrenmeliydik. Ama olmuyor, olamıyor. Daha önce yazmıştım diğer arkadaşlar da yazmıştı, çok üst seviyelerden yazıp hitap ediyorsun. Yukarda söylediğin gibi felsefeni veya görüşünü güncel yada insanların acil sorunlarına giydirerek sunman daha bir algılanır olabilir, oluyor da.. Üst seviyeden kurduğun cümleler bile halkın güncel konuştuğu cümlelere benzemiyor. Bir cümleyi bile dönüp bir kaç kez okumak gerekiyor. Bu da insanı çok yoruyor ve bir süre bırakmak zorunda kalıyor. Benim gibi bilgiye ihtiyacı olan bir insan da bırakmıyor, o da başka tabi. Şu bir gerçek; eğer kitleye hitap edeceksek onların anladığı dilden, şekilde hitap etmek gerekiyor. Aydın ve entellektüel kesim halkın seviyesine inemediğinden, hep halktan soyut kalıyorlar. Bu, sol kesim için bariz bir gerçek. "Marks şunu dedi yok öyle demedi, Engels şunu dedi ama şu anlama geliyor" şeklinde kendi aralarında bir kısır tartışmadır gidiyor. Onları ne soma ne cumhurbaşkanlığı ne de sıfırlanan paralar, hırsızlıklar pek ilgilendirmiyor. Kendi farklı dünyaları ve varsa yoksa teorileri. Halk da teorilerinden anlamıyor maalesef. Halbuki teorileri, toplumun güncel sorunları ve onların çözümü için, çok rahatça bağdaşlaştırılacak teoriler. Söylenecek çok şey var ama az ve öz yazmak benim tabiatımda var. Yani kısaca hitap edilen hedefin anladığı dilde ve onları bilginin, tartışmanın içine çekerek bilgi paylaşımı en somut olanı. Eğer tabi, amaç, özgür ve devamında serbest düşünür bir toplum özlemliyorsak.
  5. Bu başlığı da bu sabah bir kaç kez okudum. Gerçekten çok değerli ve öz bilgiler var. Üzerinde çalışmayı bir başka güne erteledim. Konuyu sonra da seninle birlikte çalışmayı düşündüm. (benim için bir-iki yıldır anlamaya çalıştığım ama zorlandığım konular) İsteğin beni daha da heveslendirdi. Benim için zaten anlaşılması ve özümlenmesi çok gerekli konular. Tamam, önce konunun üzerinde çalışıp sonra da döneceğim.
  6. Neyse bunlar şimdilik sende kalsın. Daha günümüzde, sömürüye yol açan doğal zihniyete ait değerleri kutsal sayan bireylerin algılarıyla uğraşıyorsun. Sıra onlara gelene kadar çok yolu(n)muz var.
  7. Çözüm, bu sorulara verilecek bilimsel cevaplarda sanırım. Bunun cevabı da serbest düşünce toplumunda, zaten PARA'nın soyut bir sömürü değeri olduğunun farkına varıldığında otomatikman çözülür diye düşünüyorum.
  8. Hatta serbest düşünceyi de etkileyeceğini iddia edebilirim.
  9. Yani çağdaş yaşam, çağdaş olmayan yaşama ait değerlerin taleplerinin farklarının farkındalığından doğuyor. Ne güzel. Şimdi çok iyi anladım. Zaten bilimsel gelişim, aşama bu değil mi?
  10. Bir de; serbest düşünceyi farklı değerlere bakışımızla sağladık diyelim, ekonomide nasıl sağlayacağız? Ekonomideki özgürlük ve serbestlik, yani artı değerin oluşup çoğalması, bireylerin farklı güçlerde olmasını sağlarsa, sömürü, dolayısı ile özgürlük sekteye uğramayacakmı? Zira iktisadi yapı sosyal özgürlükleri de temelden etkiliyor.
  11. Birinci cümle ile, ikinci cümledeki anlamlar çelişiyor gibi..
  12. Geziyi haksızlıkları protesto, baş kaldırış(mücadele) olarak düşünüyordum. "Bu daha başlangıç mücadeleye devam", "Hükümet istifa" şeklinde. Devrim hareketi yukarda sayılan fiiliyatlar olmadan olabilir mi?
  13. Düşünce ve davranış bir olgu değil mi? Düşünce ve davranış gözlemlenemiyor mu? Davranışın gözlemlendiği kesinliği ile birlikte, düşünce bile gözlemlenebiliyor. Birisine soru sorarsın, düşündüğünü gözlemlersin. Sonuçta, düşündüğünü olumlu yada olumsuz pratiğe koyar zaten. Hem vicdan nedir ki? Sence beyin dışında faaliyet sürdüren bir olgu mu? Beyinde ise, bunun adı algı, düşünme ve pratiğe koyma değil midir?
  14. Burada sorulan inanç değil vicdan. Vicdan bana göre, bireydeki bilincin/bilginin pratiğe konulması/yansıması. Nasıl gözlemlenen bir fenomen değil? Affetmeyi düşünüyorum ve ve affettiğimi söylüyorum, koruma gereğini düşünüyorum, koruyorum vs. Bunlar gözlemsel değil mi? Pratiğe yansımayana nasıl "vicdan" denilecek? Kaldı ki ben vicdan denen bir olgu da kabullenmiyorum. Buna dense dense bilinçle hareket denilebilir.
×
×
  • Create New...