Jump to content

Dine Inanilmaz, Din Uygulanir


evrensel-insan

Recommended Posts

Din kavrami ile ilgili kullanilan fiilde ve eylemde, gozlemledigim kadariyla yanlis bir fiil kullaniliyor. Bu fiil Inanmak.

 

Halbuki din icin kullanilacak olan fiil uygulamaktir.

 

Inanmak beynin bir fonksiyonu ve genelde eyleme ve dusunceye davranisa acilan bir fiildir.

 

Din ise somut, dinine gore sartlari olan dunyevi ve sistem/duzen temelinde bir uygulamalar butunudur.

 

Burada bir kisinin dindarligi ya da dinsizligi INANCTAN DEGIL, UYGULAMADAN ortaya konur.

 

Yani bir kisi DINININ GETIRDIKLERINI UYGULUYORSA, DINDAR; HERHANGIBIR DININ GETIRDIKLERINI UYGULAMIYORSA DA, DINSIZDIR.

 

Burada herhangibir dinin getirdiklerini uygulamanin nedeni, her bir uygulayana gore degisir. Bunun nedeni dinin yaraticisi olabilir, yasam sonrasi amaci tasiyabilir, korku olabilir ya da tamamen aileden gelen bir biatin sorgusuz devamidir.

 

Mesela, Islam dinine baktigimizda; sartlari

 

ISLAMIN ŞARTLARI

1-Kelime-i şahadet getirmek (Eşhedu enlâ ilâhe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu).

2-Namaz kılmak.

3-Oruç tutmak.

4-Zekat vermek.

5-Hacca gitmek.

 

Iste burada bir inanc yoktur ve sadece uygulama vardir. Bu uygulamanin nedeni, imanin sartlari olabilir, ya da dinin yaraticisi ve yasam sonrasi ya da korku olabilir.

 

Iste Islam dinini uygulamak ve dindar olmak, yukaridaki 5 sartin uygulanmasi ile belirlenir.

 

Bunlarin HICBIRINI UYGULAMAYAN DINDAR DEGIL, DINSIZDIR. Zaten temelde kisinin bu sartlari kendi algisinca ve duzeyince uygulamasi ve bu uygulamanin ona yeterli olup olmamasi, imanin sartlari ile kendisinin yaptigi mukayeseye basglidir.

 

İMANIN ŞARTLARI

1-Allah'ın birliğine inanmak.

2-Meleklere inanmak.

3-Kitaplara inanmak.

4-Peygamberlere inanmak.

5-Ahiret hayatına inanmak.

6-Hayır ve şerrin Allah'dan geldiğine inanmak.

 

Iste INANC BURDADIR. Yani burada uygulamali bir sart yoktur, sadece beynin yukarida belirtilenlere inanci yeterlidir.

 

Iste bu temelde islam dini HEM INANCSAL HEM DE UYGULAMALIDIR.

 

Deizmden de INANCTA DEGIL, UYGULAMADA FARKLILASIR. Cunku deistin bir dini uygulamasi yoktur. Varsa, zaten deist olamaz; teist olur.

 

Kisaca herhangibir inanca bir uygulama eklemek teizmdir, inanc uygulamasiz ise deizmdir.

 

Toplumumuzda islamin uygulamali hic bir sartini uygulamayan bir suru inancli vardir. Yani Imanin sartlari onu inancli yapar. Bunun tek biri bile yeterlidir. Cunku hic birisi DUNYEVI DEGILDIR. Yani sekuler degildir. DUNYA OTESI dir.

 

Dunya otesi veya doga ustu temelde fizik otesi bir inanc icin, herhangibir uygulama yapmak, kisiyi dindar yapar; uygulama yapmamak ta dinsiz yapar.

 

Dindarin inanclisi teist, dinsizin inanclisi da deisttir. Buradaki dinsiz "herhangibir dini ve dini uygulamasi olmayan" demektir.

 

Inanc konusu ise herhangibir fizik otesi(aklin yaratimi soyut varliksal) ya da teolojik (tanrisal varliksal)/ontolojik(somut varliksal) yaratici, tanri, akilli tasarimci v.s. temelli INSANOGLU DISINDAKI BASKA BIR FENOMENE INSANOGLU BEYNININ HER TURLU ZIHINSEL YETISINI EKLEMEK ve EKLEDIGI FENOMENDE BOYLE BIR OZELLIK/OZNELLIK OLDUGUNA INANMAKTIR.

 

Aslinda imanin sartlarinda da INANCSAL CELISKI vardir.

 

İMANIN ŞARTLARI

1-Allah'ın birliğine inanmak.

2-Meleklere inanmak.

3-Kitaplara inanmak.

4-Peygamberlere inanmak.

5-Ahiret hayatına inanmak.

6-Hayır ve şerrin Allah'dan geldiğine inanmak.

 

Yukaridaki sartlardan, 3. su INANCSAL DEGIL, SOMUTTUR. Burada denmek istenen kanimca, "Kitaplarin icinde yazilanlara inanmak" olabilir.

 

Yukaridaki sartlardan 4.su de INANCSAL DEGIL, SOMUTTUR. Yani tarihte yasadigi soyleyen bir kisiden bahseder. Burada da denmek istenen kannimca "peygamberlerin yazdiklarina/soylediklerine inanmak" olabilir. Zaten diger sartlarda, BU 3. VE 4. SARTLARA BAGLIDIR.

 

Yani kitaplarin icinde yazilanlara ve peygamberlerin soyledikleri/yazdiklarina INANMAMAK otomatikman, diger sartlari da, inanctan kurtarir ve islamin uygulamali sartlarina da gerek kalmaz.

 

Demekki islam dininin ve inancinin ana temeli "kitaplarin icinde yazilanlara ve peygamberlerin soyledikleri/yazdiklarina INANMAK" ta temellesir.

 

Dini olarak soylemek gerekirse " "Kitaplarin Allah tarafindan peygamberlere vahiy yoluyla indirildigine inanmak"

  • Like 2
Link to comment
Share on other sites

  • 2 hafta sonra...

Uygulamayı ve inancı birbirlerinden soyutlamanız her zaman mümkün olmayabilir.

Bunların arasındaki ilişki burada ifade edildiği gibi basit değil, grifttir.

Zaten çoğu kere uygulamanın nedeni inançdır. İnsan önce inanır sonra uygular.

Din bir inanç sistemi olarak uygulanabilir.

Ama bu inanç sistemi dinin uygulanması için yeterli olmayabilir. Hatta gerekli bile olmayabilir. O zaman din inançsız uygulanır. Bunun çok sayıda örnekleri sayılabilir.

İnanç sistemi dinsel  uygulamayı pekiştirir.

Link to comment
Share on other sites

Uygulamayı ve inancı birbirlerinden soyutlamanız her zaman mümkün olmayabilir.

Bunların arasındaki ilişki burada ifade edildiği gibi basit değil, grifttir.

Zaten çoğu kere uygulamanın nedeni inançdır. İnsan önce inanır sonra uygular.

Din bir inanç sistemi olarak uygulanabilir.

Ama bu inanç sistemi dinin uygulanması için yeterli olmayabilir. Hatta gerekli bile olmayabilir. O zaman din inançsız uygulanır. Bunun çok sayıda örnekleri sayılabilir.

İnanç sistemi dinsel  uygulamayı pekiştirir.

Zaten teizm genelde bunu iki farkli sart olarak birbirine baglar. Yani dini uygulamanin yapilmasinin nedeni inanilan baska bir seydir. Bu bir ideoloji ya da bir insanoglu disi bir guc olabilir. Zaten inancin bir yaptirimi yoktur. Ayni deizm gibi, yaptirim bu inancin getirdigi uygulasmadadir ve bu da din ya da izm dir.
Link to comment
Share on other sites

Zaten teizm genelde bunu iki farkli sart olarak birbirine baglar. Yani dini uygulamanin yapilmasinin nedeni inanilan baska bir seydir. Bu bir ideoloji ya da bir insanoglu disi bir guc olabilir. Zaten inancin bir yaptirimi yoktur. Ayni deizm gibi, yaptirim bu inancin getirdigi uygulasmadadir ve bu da din ya da izm dir.

Teizm onları iki farklı şart olarak birbirlerine bağlamaz.

Onlar zaten dolaşıktırlar ve teizm onları birbirlerinden ayırmaz.

Teizm dinini yaşamına uygulayan bir insanı inançlarını açıklamaya, ya da onları dini ile bağdaştırmaya zorlamaz.

Teizm için dinine inanan da dindardır, onu yaşamına uygulayan da.

Link to comment
Share on other sites

Teizm onları iki farklı şart olarak birbirlerine bağlamaz.

Onlar zaten dolaşıktırlar ve teizm onları birbirlerinden ayırmaz.

Teizm dinini yaşamına uygulayan bir insanı inançlarını açıklamaya, ya da onları dini ile bağdaştırmaya zorlamaz.

Teizm için dinine inanan da dindardır, onu yaşamına uygulayan da.

Ben ayirma ya da baglamadan bahsetmiyorum. Farktan bahsediyorum. Bu farkin varliginin en buyuk kaniti teizm ile deizm farkidir.

 

Senin bahsettigin teizm, deizmi bilmeyen teisttir. Ulke ve toplumumuz da genelde bu bilincsizliktedir.

Link to comment
Share on other sites

  • 1 ay sonra...

Dini olmayan demedim. Dini uygulamayanın sadece deist, ateist , agnoistik , panteist v.s. olabileceğine hükmetmek yanlıştır dedim. Dini uygulamayan bir kişi dine inanıyor da olabilir, ya kendince haklı sebepler görüp uygulayamıyordur, ya da yine kendince uygulamanın gereksiz olduğunu, kendince başka türlü de uyguladığını düşünüyordur.  Yani bir kişinin dini uygulamaması onu Deist yapmaz. Deist olması için dünya ötesi ceza-ödüle, kitaba, dogmaya vs. inanmaması gerekir.

 

Ayrıca, Sekülerlik dünyevilik demektir. Sekülerlik dünya ötesi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir yargı belirtmez. Dolayısıyla, dini uygulayan bir dindar da kişisel ilişkilerinde seküler olabilir.

Link to comment
Share on other sites

Dini olmayan demedim. Dini uygulamayanın sadece deist, ateist , agnoistik , panteist v.s. olabileceğine hükmetmek yanlıştır dedim. Dini uygulamayan bir kişi dine inanıyor da olabilir, ya kendince haklı sebepler görüp uygulayamıyordur, ya da yine kendince uygulamanın gereksiz olduğunu, kendince başka türlü de uyguladığını düşünüyordur.  Yani bir kişinin dini uygulamaması onu Deist yapmaz. Deist olması için dünya ötesi ceza-ödüle, kitaba, dogmaya vs. inanmaması gerekir.

 

Ayrıca, Sekülerlik dünyevilik demektir. Sekülerlik dünya ötesi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir yargı belirtmez. Dolayısıyla, dini uygulayan bir dindar da kişisel ilişkilerinde seküler olabilir.

Inanc baskadir, yasam ve iliskideki yasanan baskadir.

 

Bir deist eger deizmin hakkini veriyorsa, kendi yasam ve iliskisi olarak bir din tasimaz. Inanc olarak ta bir yaratici/tanri v.s. nin olduguna inanir.

 

Dini olan ve dini uygulamasi olan zaten deist olmaz, teist olur.

 

Din ile tanri farkli kavramlardir. Ikisini birlestiren teisttir, sadece tanriya inanan ise deisttir. Ateist te ikisi de yoktur. Panteist bir deist cesididir.

 

Neyi anlatmaya calistigini algilamis degilim.

Link to comment
Share on other sites

Dini olmayan demedim. Dini uygulamayanın sadece deist, ateist , agnoistik , panteist v.s. olabileceğine hükmetmek yanlıştır dedim. Dini uygulamayan bir kişi dine inanıyor da olabilir, ya kendince haklı sebepler görüp uygulayamıyordur, ya da yine kendince uygulamanın gereksiz olduğunu, kendince başka türlü de uyguladığını düşünüyordur.  Yani bir kişinin dini uygulamaması onu Deist yapmaz. Deist olması için dünya ötesi ceza-ödüle, kitaba, dogmaya vs. inanmaması gerekir.

 

Ayrıca, Sekülerlik dünyevilik demektir. Sekülerlik dünya ötesi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir yargı belirtmez. Dolayısıyla, dini uygulayan bir dindar da kişisel ilişkilerinde seküler olabilir.

 

Diğer başlıkta da "ikilem" olarak değindim. İnsanlar inandıkları şeyi yaparlar. Zira teori ile pratik bir bütündür. Yaşamdaki bir bütünlüktür, ayrı tutulamaz. Teori pratik bütünlüğü zaman içerisinde mutlaka kendini gösterecektir. Er veya geç. Göstermiyorsa o fikir benimsenilmemiş kavranılmamış demektir. Tabi ayrıca ikilemde kalmak ta olasıdır. Bu da her iki farklı bilginin henüz tam olarak kavranılmadığını gösterir.

Link to comment
Share on other sites

Teori pratik bütünlüğü zaman içerisinde mutlaka kendini gösterecektir. Er veya geç. 

 

Din bir teori ( halk arasında kullanılan anlamıyla teori, aslında proje ) netliğinde olsa dediğin doğru olur. Ancak, din herkesin farklı yorumlayabileceği bir alan içeren bir felsefe niteliğindeyse bu şekilde 2+2=4 çıkarımlar geçerli olmaz. Zaten yazımda " Dini uygulamayan bir kişi dine inanıyor da olabilir, ya kendince haklı sebepler görüp uygulayamıyordur, ya da yine kendince uygulamanın gereksiz olduğunu, kendince başka türlü de uyguladığını düşünüyordur.   " demiştim.

 

En başta kabul etmemiz gereken şey ise, dinde ( genelin inandığı yorum olarak ) dinin uygulanamamasının yalnızca günah mertebesinde değerlendirilmesidir. Çünkü bu konuda yargı ileri sürmek bizim yorumumuzdan çok, o dinin ne dediği, daha doğrusu ona inananların çoğunluğunun yorumunu içeren beyan ile mümkündür.

 

Deist olmak için ise asla dünya ötesi ceza-ödüle inanmamak, kitap, peygamber gibi Tanrı müdahalesinin ifadesi olan kavramlara inanmamak gerekir. Zira, Deistin Tanrısı, determinist bir evrende ilk startı başlatandır. Ondan sonrasına karışmaz.

 

Deizmin tanımı bu ben na'payım ? Deist olmayan insanları zorla Deist yapacak halim yok. :)

Link to comment
Share on other sites

Create an account or sign in to comment

You need to be a member in order to leave a comment

Create an account

Sign up for a new account in our community. It's easy!

Register a new account

Giriş yap

Already have an account? Sign in here.

Sign In Now
×
×
  • Create New...